Çok güzel bir soru, umuyorum kulüpteki herkes bunun üzerine kafa yoruyordur.
Türkiye'de sürdürülemeyen başarının öncelikli sebebi "Şampiyon kadroya dokunulmaz" kafasıdır. Şampiyon olunduğu için tüm defolar görmezden gelinir, ederini bulan futbolcular satılmaz, gereken revizyonlar yapılmaz.
İkinci bir sebep ise; "3 kulvarda yarışacağız alternatifli kadro kurmamız lazım" kafası ile her mevkiye irili ufaklı 3 adam alıp kadroyu ve bütçeyi şişirmektir. Bunun sonucunda 3 kulvarda da nal toplanır, ekonomik dar boğaza girilir. Hiç şaşmaz. Halbuki en başarılı ekipler her zaman dar rotasyonlardan çıkar.
Sonuç olarak; öncelikle alınan şampiyonluğun bu sezona ait olduğu ve gelecek sezonun farklı hikayesi olacağı unutulmamalı. 96-2000 sezonundaki kadro istikrarına takılanlar olabilir, ancak biz o seviyelerde bir ekip değiliz, ayrıca dünya futbolu da 23 sene öncesinden çok farklı, devamlı gelişim değişim gerekiyor. Real Madrid gibi Modric-Kroos bulup 8 sene oynatabiliyorsan ne ala, ama sen Türkiye Ligi oynayıp da, kadro istikrarı fasa fiso'ya takılamazsın. Ülkede normal vatandaş bile kalmak istemiyorken futbolcular niye uzun vade kalmak istesin değil mi...
Ederini bulanı satarak mali anlamda kendimize sürekli olarak alan açmalıyız, aksi takdirde zorla topçuyu tuttuğumuz vakit bu defa o futbolcunun heyecanı ve hevesi de tükeniyor, performansı ve değeri de haliyle düşüyor, artı Türkiye Ligi ve ülkemizin şahsına münasır dinamiklerinde futbolcu daha fazla üzerine koyamayabiliyor. Bu bağlamda realist olmak gerek, Hasan Şaş, Servet Çetin ve nicelerinde yapılan hatalar yapılmamalı.
İkincil olarak muhakkak iyi bir ilk 11 ve arkasında pahalı olmayan ancak iyi yedek parça görevi görebilecek isimler yer almalı. Örnek bu sezonki gibi Berkan, Dubois, Barış Alper ve mümkünse alt yapıdan Efe, Hamza, Baran tarzı iyi yetenekler.
Sırf yedek olsun diye Anadolu starlarına para gömüp kulübeye çalışmaya gerek yok. Yani kısacası kadro ve maaş bütçesi şişirilmemeli. Mümkün olduğunca dar rotasyon ve senede 40+ maç kaldırabilecek isimler tercih edilmeli.
Bunlar olursa Türkiye'de başarı zaten kaçınılmaz, Avrupa Kupaları'nda da birkaç maçta takdire şayan performans versek yeterli kabul edilebilir. Zaten Avrupa'da başarı için önce Avrupa Kupalarında kalıcı olabilmek ve orada zaman zaman heyecan verici performanslar sergilemek esas. 2-3 sezon bunu sürdürebilirsek işte o zaman çok daha farklı şeyler hayal edebiliriz diye düşünüyorum.
SM-G970F cihazımdan
Gscimbom mobil uygulaması ile gönderildi