Tek kelime söylemem gerekirse; tezcanlılık derim...
Evet, çevre kontrolü ve ilk teması vasatı zar zor tutturur, sol ayağı bir hücum oyuncusu için oldukça zayıf. Ancak bu zaaflarını olağanüstü adanmışlık, gayret ve girişkenliği sayesinde bir ölçüde kompanse edebiliyor, hatta çoğu defa bir futbolcudan fazlasını ifade ediyor takım için. Sağladığı bu faydayı daha istikrarlı şekilde sergileyebilmesi için soğukkanlılığını muhafaza etmesi gerekiyor...
Özellikle takım ve kendisi adına işler iyi gitmediği zaman, bir an önce durumu kurtaracak aksiyonlara girişme güdüsüne yenik düşmek suretiyle, hem haddinden fazla efor sarf edip bitirici noktada son aksiyonu yapacak fiziksel ve mental gücü tükenerek doğru tercih ve uygulamayı yapma şansı azalıyor; hem de efordan bağımsız olarak, bir an önce hedefe ulaşmak arzusuyla riskli dripling/şut/pas tercihlerini zorluyor...
Aynı kafa yapısıyla oynasalar, o listedeki oyuncuların çoğu Kerem' den daha kötü istatistikler yapardı muhtemelen. Kendilerine gelen topların çoğunu basit pas şeklinde kullanıyorlar, onların da çoğu yana veya geriye olacak haliyle; belki bir sonraki, olmadı bir sonraki pas delici olacak veya en azından akıcı atak gelişecek. 10 pastan 9 unu yana-geriye oynamaktan daha kötü bir şey 9 unu ileriye oynamaya çalışıp 6 sında top kaybı yapmaktır; düşünülenin aksine...
Özellikle adaşıyla birlikte oynadıklarında defalarca şahit olduğum için zihnimde yer etmiş bir manzara: Kerem santra yuvarlağı civarına gelerek topu isteyip almış; Demirbay 5-6 metre yanına sokulmuş pas istiyor, tamamen demarke, göz ucuyla da kenardan boş alana hareketlenen diğer oyuncuya bakıyor. Rahatça birkaç oyuncuyu eksiltmek için iki basit pas yetecek; tık tık!..Kerem ne yapıyor? Topla dönerek arkasında kademeli olarak basan iki rakibinin arasından geçmeye çalışıp topu kaybediyor. O adamları geçerek elde edilebileceği fayda, o iki basit pasla edilecek kadar da değil. (Demirbay örneğini verdim, mesela Sergio onun gibi pas istemeye gitmiyor bile!)...
Kerem orijini ve bilinç altına yerleşmiş oyun anlayışı itibariyle net bir forvettir; kendisini ne kadar geliştirmeye çalışsa da o kalıbın tamamen dışına çıkamaz. O yüzden ben en başından beri en verimli olacağı pozisyonun, 4-3-3 veya 3-4-3 de kanat forvet olduğu kanaatindeyim; rakip ceza sahasına ne kadar yakın/bizim ceza sahasına ne kadar uzak, o kadar iyi. Zaha varken de sağ kanat forvet...