Askerdeyken adını duyduğum, baya övülen, hakkında konuşulan bir diziydi. O dönem şartlar nedeniyle başlayamamıştım. Ama askerlik biter bitmez başladım ve geçen hafta sindire sindire izleyerek bitirdim.
Harikulade bir iş yapmışlar. Oyunculuklar, hikaye, kurgu, mekanlar vs çok iyiydi. Mantık hataları var elbette. Ama insanı içine çeken, sürekli kafada soru işaretleri oluşturan bir dizi olduğu için mantık hatalarına takılmaktansa diziden keyif almaya çalıştım açıkcası.
Hikaye bitti açıkcası. Ama 3. sezon için yeni bir şeyler uyduracaklardır. Muhtemelen Berlin ile Profesör arasındaki muhabbete yoğunlaşacaklardır. Pek kötü bir şey çıkacağını zannetmiyorum ama bu hikaye kadar sağlam olmayacağı kesin.
Her dizide olduğu gibi La Casa de Papel'de de kendime bir favori karakter seçtim elbette
İlk zamanlar Tokyo'ydu. Asi, aykırı, kedicik olmasından dolayı. Ama özellikle sonlara doğru şüphesiz Berlin oldu. Muhteşem bir karakterdi. Harika bir oyunculuk. Biraz spoiler gibi olacak ama son bölümde yaptığı o adamlığından dolayı "çıkar da gölgesinde rakı içelim be reis" diyorum başka bir şey demiyorum
Çok çok başarılı buldum diziyi. Puanım: 9.0/10