Lisede 45 cm'lik 'haremlik-selamlık' kuralı - Sayfa 6 | GSCimbom - En İyi Galatasaray Taraftar Portalı ve Forumu

Lisede 45 cm'lik 'haremlik-selamlık' kuralı


Cevap: Lisede 45 cm'lik 'haremlik-selamlık' kuralı



YURTLARIN AYRILMASINDAN İBARET



İşin aslı, bugün Mersin Milli Eğitim Müdürü'nün yaptığı açıklamayla anlaşıldı. Müdür, bu lisede kız ve erkek öğrencilerin birbirlerine 45 santimetreden daha fazla yaklaşmayacaklarına ilişkin uygulamanın söz konusu olmadığını söyledi. Açıklama özetle şöyle:



"Karma eğitim yapılan, sınıf ve sıralarda kız erkek öğrencilerin beraber oturduğu bir okulda böyle bir emrin ve talimatın olamayacağı ve olmadığı herkesçe bilinen bir gerçektir. Kız öğrenciler için sıraların önüne tahta yaptırıldığı tamamen asılsız ve gerçeği yansıtmayan bir bilgidir. Zira okulda ve dersliklerde kullanılan sıralar Türkiye genelinde kullanılan sıra ve dersliklerden farklı değildir. Yemekhanelerin ayrıldığı iddiası ise Bakanlığımızın ortaöğretimde daha çok kız öğrencinin okullaşması amacı ile başlattığı pansiyon kapasitelerinin daha verimli kullanması uygulamasına yanlış bilgiye dayalı olarak tam tersi bir anlam yüklemektir. Çünkü bu uygulama ile kız çocuklarını erkeklerden ayırma ve ayrıştırma yerine daha çok kız öğrencinin sosyal hayata ve eğitime katılımını sağlamak ve teşvik etmek amaçlanmaktadır. Bu uygulamanın bir gereği olarak, aynı çatı altında bulunan Nevit Kodallı Anadolu Güzel Sanatlar ve Spor Lisesi’ne ait kız öğrenci pansiyonu ile Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi’nin erkek pansiyonun kapasiteleri beraber değerlendirilmiş, kız öğrenciler lehine daha çok kapasite geliştirmek amacıyla, Güzel Sanatlar ve Spor Lisesi’ne kayıtlı 25 erkek öğrencinin Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesinin pansiyonuna geçişleri sağlanmıştır. İddia edildiğinin aksine halihazırda söz konusu okulun mensubu olan kız ve erkek öğrenciler tek ve ortak olan yemekhaneyi kullanmaktadırlar."



"KAPILAR AYRI ÇÜNKÜ BİNALAR AYRI!"

Mersin Milli Eğitim Müdürü, açıklamasında, kız ve erkek öğrencilerin kaldığı pansiyonlar arasına demir parmaklıklar çekildiği ve farklı giriş kapılarının kullanıldığı iddiasının da gerçek dışı olduğunu belirtti: "Aynı binanın çatısı altında iki farklı okula ait iki farklı pansiyon var ve bu pansiyonların girişlerinin ayrı olması doğal ve normal. Haftada iki saat din dersi için 3 öğretmen bulunuyor iddiası ise tamamen yanlış. Çünkü okulun Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi’nin haftalık ders saati sayısı her sınıf için 1, öğretmen normu 1’dir ve okulda tek bir öğretmen görev yapmaktadır."



Açıklamada, yine de olayla ilgili soruşturma başlatıldığı da vurgulandı.
 
Cevap: Lisede 45 cm'lik 'haremlik-selamlık' kuralı



Bir de boyle bir sey var.



-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Meksika'da, sadece kadınların kullandığı, erkek yolcu almayan pembe taksiler kadınların hizmetine sunuluyor.



Puebla kentinde trafiğe çıkan 35 otomobilden oluşan filodan, erkek taksicilerin "kötü niyetli bakışlarından" bıkıp usanan kadınlar yararlanabilecek.



GPS sistemi ve bir alarm düğmesi bulunan taksiler, erkeklere durmayacak.



Pembe taksi sürücülerinden Aida Santos, bazı erkek taksicilerin çizgiyi aşarak kadınlara uygunsuz davrandıklarını hatırlatarak, "Pembe taksilerde bu güvensizlik hissine kapılmayacak, kendilerini daha rahat hissedecekler" dedi.



Ancak kadın hakları savunucuları, bunun kadının taciz edilmesi sorununun köküne inmediğini belirterek pembe taksi sistemini eleştiriyor. Pembe taksicilik başarılı olursa, diğer kentlerde de uygulamaya konulacak.



Meksika'da haremlik-selamlık taksiler!

Yobaz Meksikalılar :)
 
Cevap: Lisede 45 cm'lik 'haremlik-selamlık' kuralı



Teşbihte hata olmaz derler ama birilerini korumak ve birilerine arka çıkmak için ziyadesiyle yapılır olmuş.



Tacizci doktorlarla, öğretmenlerle, kamu idaresi ve yönetimsel kararların arasındaki bağlantı nedir ?



Kamu kurumlardaki yetki silsilesinden haberiniz yok herhalde. Bunlardan bihabersiniz ki, birbiriyle alakası olmayan örneklerle, gerek müdürü, gerekse müdürün böyle uygulamaları başlatmasına neden olan zihniyeti aklamak için garip savunma mekanizmaları geliştiriyorsunuz.



Aklınızca ortaya bir karşı tez koyuyorsunuz ve nasıl ama gördün mü bak cevabı nasıl yapıştırdım ironisi yaratmaya çalışıyorsunuz fakat size şunu söyleyeyim ki olmamış :)



Veliler ayaklanmış prostestolar yapılmış! Halen idari bir soruşturma yok! Beyzade elinde cetvel ırz ve namus bekçiliğini cm hesabıyla yaparken ve bu ülkenin milli eğitim bakanı karma eğitim hakkında ilginç açıklamalar yaparken, tacizci doktorlar ve tacizci öğretmenler vasıtasıyla bu konu güme gitsin öyle mi ?



Bari biraz dürüst olunuz, tepki çekeriz diye de korkmayınız. 45 santime yetmez ama evet diyiniz de böyle zorlama benzetmelerden kurtulunuz...



Uygulamayı son derece beyinsizce bulduğumu söylemmiştim ve oldukça samimiydim.İnanmamışsınız ki mesajınız bunun üzerine.Neyse...





Niyet okuyuculuğu yapmaktansa teşbih yapmak daha sevimli gibi geliyor ha ne dersiniz ? Madem topla sert oynamayı seviyorsunuz buyrun o zaman.



Beyefendi teşbih yapmadan önce ne amaçla yapacağımızı size mi soracaktık ? Bizim birilerini korumak ve kollamak amacıyla yaptığımız(!) teşbih sizin yaptığınız gibi birilerine çamur atmak için haremlik-selamlık uygulama, etek boyu, alkol, dini terim, Atatürk, Tsk vs ne bulursak kullanmaktan daha çok daha iyidir.



Aradaki bağlantıyı çözememiş olmanız bağlantının olmayışından değil sizdeki idrak zaafiyetindendir. Öğretmenlerde de taciz gibi suçlamalar olduğunda soruşturma için il veya ilçe milli eğitim müffettişleri görevlendirilir okul müdüründe de.Bunun neyini anlamadınız ? Ki önemli olan kimin taciz ettiği değildir. Tacizci müdürler yok mu ? Bu olayda hakkında idari soruşturma açması gereken kişilerle taciz olduğunda açması gereken kişiler aynıdır. Asıl ilginç olan şey sanki soruşturma emri direk MEB bakanından geliyormuuş gibi tutup olayı siyasete çekmenizdir. Forumda siyaset yasak olduğu halde !



Bir önceki mesajda mesajınızı yazmadan önce akıl süzgecinden geçirmiş olsaydınız aklımca bir tez koymak ve sizi yazdığım mesaja cevap vermektense benim bilgilerimi sorgulama, niyet okuyuculuğu yapma acziyetinde bırakmak zorunda kalmazdım.



Ben gayet dürüstüm beyefendi fakat olmasam da bunu sorgulamak size düşmez.Ayrıca kimden ve neden korkucam Allah aşkına ? Yoksa sizden mi ? :)



Nasıl kendi o çok bilmiş ve karşındakinin bir şey bilmediğini sanan uslübunuzu beğendiniz mi ? Tam karşınızda duruyor zira.



Diğer arkadaşlardan bu mesaj için özür dilerim. Kimseyi bu şekilde aşağılamanın haddim olmadığının farkındayım.
 
Cevap: Lisede 45 cm'lik 'haremlik-selamlık' kuralı



Yobaz Meksikalılar :)



Oyle. :)

Bu arada kiz ogrenciler oturduklari siralarin onune tahta konulmasini niye protesto ediyorlar ki? Hoslarina mi gidiyor bakilmak? Hadi erkekler etse anlarim. :D

Onlar medeni insanlar. Ne yapıyorlarsa doğrusunu yapıyorlardır.. Şimdi tutupta bu uygulamalarını eleştirecek değiliz herhalde.



Haklisin. :)
 
Cevap: Lisede 45 cm'lik 'haremlik-selamlık' kuralı



Uygulamayı son derece beyinsizce bulduğumu söylemmiştim ve oldukça samimiydim.İnanmamışsınız ki mesajınız bunun üzerine.Neyse...





Niyet okuyuculuğu yapmaktansa teşbih yapmak daha sevimli gibi geliyor ha ne dersiniz ? Madem topla sert oynamayı seviyorsunuz buyrun o zaman.



Beyefendi teşbih yapmadan önce ne amaçla yapacağımızı size mi soracaktık ? Bizim birilerini korumak ve kollamak amacıyla yaptığımız(!) teşbih sizin yaptığınız gibi birilerine çamur atmak için haremlik-selamlık uygulama, etek boyu, alkol, dini terim, Atatürk, Tsk vs ne bulursak kullanmaktan daha çok daha iyidir.



Aradaki bağlantıyı çözememiş olmanız bağlantının olmayışından değil sizdeki idrak zaafiyetindendir. Öğretmenlerde de taciz gibi suçlamalar olduğunda soruşturma için il veya ilçe milli eğitim müffettişleri görevlendirilir okul müdüründe de.Bunun neyini anlamadınız ? Ki önemli olan kimin taciz ettiği değildir. Tacizci müdürler yok mu ? Bu olayda hakkında idari soruşturma açması gereken kişilerle taciz olduğunda açması gereken kişiler aynıdır. Asıl ilginç olan şey sanki soruşturma emri direk MEB bakanından geliyormuuş gibi tutup olayı siyasete çekmenizdir. Forumda siyaset yasak olduğu halde !



Bir önceki mesajda mesajınızı yazmadan önce akıl süzgecinden geçirmiş olsaydınız aklımca bir tez koymak ve sizi yazdığım mesaja cevap vermektense benim bilgilerimi sorgulama, niyet okuyuculuğu yapma acziyetinde bırakmak zorunda kalmazdım.



Ben gayet dürüstüm beyefendi fakat olmasam da bunu sorgulamak size düşmez.Ayrıca kimden ve neden korkucam Allah aşkına ? Yoksa sizden mi ? :)



Nasıl kendi o çok bilmiş ve karşındakinin bir şey bilmediğini sanan uslübunuzu beğendiniz mi ? Tam karşınız da duruyor zira.



Diğer arkadaşlardan bu mesaj için özür dilerim. Kimseyi bu şekilde aşağılamanın haddim olmadığının farkındayım.



İletinizde bana nasıl yazmışsanız ben de benzer bir şekilde cevap verdim. Şimdi kalkıp bunu bana mal etmeye kalkmanızı da şaşkınlıkla izliyorum.



Ben fikrimi beyan ettim. Ve siz bunu ti ye almaya çalıştınız, şimdide mazlumu oynuyorsunuz.



Var olan olayın vahametini sürekli farklı örneklerle geçiştirmeye çalışmanın ne kadar tutarlı ve ne kadar dürüstçe olduğu da ortadadır.



Benim soruşturma emri Milli Eğitim Bakanından geliyor gibi bir söylemim nerede var ?



Böyle bir cümle kurmuş muyum ?



Kurmuşsam nerede kurmuşum ? Kurmamışsam neden bel altı vurup, yalan söylüyorsunuz ?



Benim söylemediklerimi, söylemişim gibi davranıp mesaj yazarak ne kazanıyorsunuz ?



Söylediğim şey açık. Ama siz belli ki bana mesaj yetiştirme derdiyle, yazdıklarımı bile ciddi olarak okumamışsınız. Ben Milli Eğitim Bakanı'nın karma eğitim hakkındaki görüşlerinden dem vurdum. Ve bunun benzer fikirli yöneticileri de etkilediğinin altını çizdim.



Ama siz ne yapıyorsunuz ? Bunu alıyorsunuz, değiştirip söylemediğim başka bir şey haline getiriyorsunuz. Yeterince dürüst olduğunuzu ika eylediğiniz bu hareket tarzından ziyadesiyle anlıyoruz.



Ben kimseye çamur atmadım. Milli Eğitim Bakanı'nın karma eğitim hakkındaki görüşlerini merak eder, açar okursanız, var olanı söylediğimi yani somut bir tespit yaptığımı görürsünüz.



Yani ben var olanı söylediğim için çamur atmak iftirasıyla sizin tarafınızdan suçlanıyorum ki, çamur atmak dediğiniz şeyi şu an bana karşı yaptığınız şeydir!



Bence özür dileyeceksiniz. Öncelikle söylemediğim bir şeyi söylemişim gibi davrandığınız için özür dilemelisiniz.



Sonrasında Bakan'ın sözlerine atıf yaptığım için beni çamur atmakla suçladığınız yani esasen bana çamur attığınız için bir kez daha özür dilemelisiniz.



Ve eğer mesajımı doğru okumuş olsaydınız. Şimdi burada ika eylediğiniz terbiyesizce tavır asılı durmuyor olurdu.
 
Cevap: Lisede 45 cm'lik 'haremlik-selamlık' kuralı



İletinizde bana nasıl yazmışsanız ben de benzer bir şekilde cevap verdim. Şimdi kalkıp bunu bana mal etmeye kalkmanızı da şaşkınlıkla izliyorum.



Ben fikrimi beyan ettim. Ve siz bunu ti ye almaya çalıştınız, şimdide mazlumu oynuyorsunuz.



Var olan olayın vahametini sürekli farklı örneklerle geçiştirmeye çalışmanın ne kadar tutarlı ve ne kadar dürüstçe olduğu da ortadadır.



Benim soruşturma emri Milli Eğitim Bakanından geliyor gibi bir söylemim nerede var ?



Böyle bir cümle kurmuş muyum ?



Kurmuşsam nerede kurmuşum ? Kurmamışsam neden bel altı vurup, yalan söylüyorsunuz ?



Benim söylemediklerimi, söylemişim gibi davranıp mesaj yazarak ne kazanıyorsunuz ?



Söylediğim şey açık. Ama siz belli ki bana msaj yetiştirme derdiyle, yazdıklarımı bile ciddi olarak okumamışsınız. Ben Milli Eğitim Bakanı'nın karma eğitim hakkındaki görüşlerinden dem vurdum. Ve bunun benzer fikirli yöneticileri de etkilediğinin altını çizdim.



Ama siz ne yapıyorsunuz ? Bunu alıyorsunuz, değiştirip söylemediğim başka bir şey haline getiriyorsunuz. Yeterince dürüst olduğunuz ika eylediğiniz bu hareket tarzından ziyadesiyle anlıyoruz.



Ben kimseye çamur atmadım. Milli Eğitim Bakanı'nın karma eğitim hakkındaki görüşlerini açar merak eder okursanız, var olanı söylediğimi yani somut bir tespit yaptığımı görürsünüz.



Yani ben var olanı söylediğim için çamur atmak iftirasıyla sizin tarafınızdan suçlanıyorum ki, çamur atmak dediğiniz şeyi şu an bana karşı yaptığınız şeydir!



Bence özür dileyeceksiniz. Öncelikle söylemediğim bir şeyi söylemişim gibi davrandığınız için özür dilemelisiniz.



Sonrasında Bakan'ın sözlerine atıf yaptığım için beni çamur atmakla suçladığınız yani esasen bana çamur attığınız için bir kez daha özür dilemelisiniz.



Ve eğer mesajımı doğru okumuş olsaydınız. Şimdi burada ika eylediğiniz terbiyesizce tavır asılı durmuyor olurdu.



Ti'ye almaktan ziyade tutarsız olduğunu gösterdim o kadar.Şaşkın olduğunuzun farkındayım çünkü ancak şok anında bu tür mesajlar yazılabilir.



Ben olayı geçiştirmeye çalışmadım.Hatalı olduğunu yazdım.Farklı örneklerin sebebi bunu siyasete çekmenizin tutarsızlığını göstermekti.Gayet başarılı olmuşum ki adeta bir sırtlan gibi ''sen şunu bilmiyorsun'' gibilerinden saldırıya geçtiniz :)





Söylediğim şey açık. Ama siz belli ki bana msaj yetiştirme derdiyle, yazdıklarımı bile ciddi olarak okumamışsınız. Ben Milli Eğitim Bakanı'nın karma eğitim hakkındaki görüşlerinden dem vurdum. Ve bunun benzer fikirli yöneticileri de etkilediğinin altını çizdim.



Bu kısım ibretlik.Beyefendi ben daha ilk mesajımda bu uygulamanın beyinsizce olduğundan ve gerekli cezayı alması gerektiğini yazdığımda siz o mesajı okumuş muydunuz ki tutup bana olayı geçiştirmeye çalıştığımı söylüyorsunuz :) Şimdi MEB bakanıyla ilgili ikinci mesajdaki kısmı öne atıyorsunuz ama birinci mesajdaki ''ikinci olaraksa, devlet mi yasakladı, müdüre kız mantığı doğru değildir. Hepimiz biliriz ki bu ülke de, erk sahipleri, hükümetlerin gözlerinin içerisine bakarlar. Neyi yaptıklarında tepki alacaklarını, neyi yaptıklarında hoş karşılanacağını da gayet iyi bilirler.Hükümet'in duruşu, bu tarz adamlara cesaret vermektedir. Bu tarz zemin yoklamalar da, yönetimdeki zihniyetle aynı şekilde hareket edenler açısından bundan sonra daha da sıklıkla vuku bulacak.'' sözleri ne olacak ? Yoksa eğitim konusundaki hükümetteki sorumlu tarım ve köy işleri bakanıda benim mi haberim yok ? E hani nerde dürüstük desem boşuna kendimi yormuş olurum farkındayım.



Önce müdürün yaptığı abuk subuk bir uygulamadan ötürü hükümete çak ondan sonra ''ama ben MEB bakanının karma eğitim konusundaki düşünceleri - ki okul müdürünün uygulaması konusunda tartışıyoruz :) - demiştim'' de ve sonra da ''tepkiden korkmayın efendim, dürüst olun'' deyin. :) Bakın olayın aslı böyle olmadığı halde soruşturma da açılmış. E ne olacak şimdi? Bence bugünlük bu kadar kötü duruma düşmeniz yeter beyefendi.



Özür dilerim Ozan Bey. Abim yaşında olmanıza hürmeten bu istediğinizi yapabilirim.Lakin sakız yapmaya niyetliyseniz bu tartışmayı biraz daha üslubumuzu düzeltelim derim.
 
Cevap: Lisede 45 cm'lik 'haremlik-selamlık' kuralı



Bakın Taha; Ziyadesiyle sınırı aşıyorsunuz. Aşmakla kalmıyor terbiye sınırlarını da zorluyorsunuz.



Alıntıladığınız bölüme birlikte göz atalım;



''ikinci olaraksa, devlet mi yasakladı, müdüre kız mantığı doğru değildir. Hepimiz biliriz ki bu ülke de, erk sahipleri, hükümetlerin gözlerinin içerisine bakarlar. Neyi yaptıklarında tepki alacaklarını, cesaret vermektedir. Bu tarz zemin yoklamalar da, yönetimdeki zihniyetle aynı şekilde hareket edenler açısından bundan sonra daha da sıklıkla vuku bulacak.'




Bunu okuduğunuz da ne anlamış olduğunuzu cidden merak ediyorum. Kalkıp bunu benim gözüme sokmaya çalışıyorsunuz.



Söylediğim gayet yalın bir gerçeğe işaret ediyor. Hükümetlerin duruşu kamu kurum ve kuruluşlarında yer alan yetkili personeli etkiler, etkilemekle kalmaz yakın görüş sahiplerinin de bundan cesaret alarak bazı şeylerin altına imza atmasına vesile olur.



Şimdi bu söylediğim şeyle ve yazdığım şeyle, yasağı bakan getirmiştir tezinizin ne alakası var ?



Tekrar soruyorum. Benim böyle bir cümlem nerede mevcuttur ?



Öyle bir cümle mevcutsa ben sizden ve arkadaşlardan meseleyi uzattığım için özür dileyeceğim.



Eğer böyle bir cümle mevcut değilse ki, ne yazık ki değil (!) Sizin iftira atarak ve yalan söyleyerek varmak istediğiniz nokta neresi?



Böyle terbiyesizce davranıp ondan sonra dümen kırmak için manevra yapmanız benim nazarımda herhangi bir anlam ifade etmiyor. Ancak ego tatmininiz için de, yaptığınız terbiyesizliği es geçecek değilim ve o yüzden tekrar soruyorum.



Nerede Bakan’a çamur attım ? Onun söylediklerini dile getirmek çamur atmak mıdır ?



Ve nerede Bakan bu yasağı getirmiştir dedim ? Ülkedeki bürokratik işleyişi dile getirmek, bakan bu yasağı getirmiştir demek midir ?



Samimi olsanız, bana cevap yetiştirmek için kırk takla atacağınıza, bu söylediklerimin yanıtını verir. Meseleyi kişisel ego fantezisine çevirmezdiniz.



Amma velakin niyetiniz ortada. Yaptığınız yanlıştan dönmek ve attığınız iftiradan geri adım atmak niyetinde değilsiniz.



Ben sizden yaş için hürmet falan beklemiyorum. Siz olmayanı varmış göstermeyin. Var olan somut gerçekleri belirttiğim için beni çamur atmak gibi saçma sapan bir suçlamayla zan altında bırakmayın yeter.



Kaldı ki, sürekli bir kişisel baskın çıkma ritüeli içerisindesiniz. Yalanlarınız ve iftiralarınızdan ötürü kötü duruma düşen bensem benim indimde sorun yoktur.



Zira bu tarz dinamikleri kullanıp haklı çıkmaya ve baskın çıkmaya çalışanların karşısında kötü duruma düşmenin bir anlamı ve etkisi yoktur.



Özetle yalanlarınızın ve iftiralarınızın arkasında mı duracaksınız. Yoksa adam gibi özür mü dileyeceksiniz. Bence buna karar verin.
 
Cevap: Lisede 45 cm'lik 'haremlik-selamlık' kuralı



Bakın Taha; Ziyadesiyle sınırı aşıyorsunuz. Aşmakla kalmıyor terbiye sınırlarını da zorluyorsunuz.



Alıntıladığınız bölüme birlikte göz atalım;



''ikinci olaraksa, devlet mi yasakladı, müdüre kız mantığı doğru değildir. Hepimiz biliriz ki bu ülke de, erk sahipleri, hükümetlerin gözlerinin içerisine bakarlar. Neyi yaptıklarında tepki alacaklarını, cesaret vermektedir. Bu tarz zemin yoklamalar da, yönetimdeki zihniyetle aynı şekilde hareket edenler açısından bundan sonra daha da sıklıkla vuku bulacak.'




Bunu okuduğunuz da ne anlamış olduğunuzu cidden merak ediyorum. Kalkıp bunu benim gözüme sokmaya çalışıyorsunuz.



Söylediğim gayet yalın bir gerçeğe işaret ediyor. Hükümetlerin duruşu kamu kurum ve kuruluşlarında yer alan yetkili personeli etkiler, etkilemekle kalmaz yakın görüş sahiplerinin de bundan cesaret alarak bazı şeylerin altına imza atmasına vesile olur.



Şimdi bu söylediğim şeyle ve yazdığım şeyle, yasağı bakan getirmiştir tezinizin ne alakası var ?



Tekrar soruyorum. Benim böyle bir cümlem nerede mevcuttur ?



Öyle bir cümle mevcutsa ben sizden ve arkadaşlardan meseleyi uzattığım için özür dileyeceğim.



Eğer böyle bir cümle mevcut değilse ki, ne yazık ki değil (!) Sizin iftira atarak ve yalan söyleyerek varmak istediğiniz nokta neresi?



Böyle terbiyesizce davranıp ondan sonra dümen kırmak için manevra yapmanız benim nazarımda herhangi bir anlam ifade etmiyor. Ancak ego tatmininiz için de, yaptığınız terbiyesizliği es geçecek değilim ve o yüzden tekrar soruyorum.



Nerede Bakan’a çamur attım ? Onun söylediklerini dile getirmek çamur atmak mıdır ?



Ve nereden Bakan bu yasağı getirmiştir dedim ? Ülkedeki bürokratik işleyişi dile getirmek, bakan bu yasağı getirmiştir demek midir ?



Samimi olsanız, bana cevap yetiştirmek için kırk takla atacağınıza, bu söylediklerimin yanıtını verir. Meseleyi kişisel ego fantezisine çevirmezdiniz.

Amma velakin niyetiniz ortada. Yaptığınız yanlıştan dönmek ve attığınız iftiradan geri adım atmak niyetinde değilsiniz.



Ben sizden yaş için hürmet falan beklemiyorum. Siz olmayanı varmış göstermeyin. Var olan somut gerçekleri belirttiğim için beni çamur atmak gibi saçma sapan bir suçlamayla zan altında bırakmayın yeter.



Kaldı ki, sürekli bir kişisel baskın çıkma ritüeli içerisindesiniz. Yalanlarınız ve iftiralarınızdan ötürü kötü düşen bensem benim indimde sorun yoktur. Zira bu tarz dinamikleri kullanıp haklı çıkmaya ve baskın çıkmaya çalışanların karşısında kötü duruma düşmenin bir anlamı ve etkisi yoktur.



Özetle yalanlarınızın ve iftiralarınızın arkasında mı duracaksınız. Yoksa adam gibi özür mü dileyeceksiniz. Bence buna karar verin.



İstediğiniz gibi olsun, bu şekilde devam o zaman :)



Sınırı aşarsam ne olur ? Döver misiniz beni ? Allah aşkına yazdıklarınız da terbiye var mı ki terbiye sınırı zorlamaktan bahsediyorsunuz.Sizin sınırlarınıza göre hareket edyoruz fena mı ? :)



Alıntı kısmındaki ''Hükümet'in duruşu, bu tarz adamlara cesaret vermektedir. '' cümlesini -ki kilit bir cümledir- niye eksik aldınız ? E şimdi gel de ti'ye alma :) Korkaklık ? Dürüstlük ? Adını siz koyun.



Ben ne zaman ''yasağı bakan getirdi dediniz'' dedim yahu ? Bu nasıl bir çarpıtmadır, bu nasıl bir iftiradır ? Sizin hükümetin uygulama karşındaki duruşunu eleştirdiniz.Bende konuyla ilgili hükümet görevlisi MEB bakanı olduğu için -ki kamu yönetimi vs falan deyip duruyordunuz- onun duruşunu eleştirdiğinizden hareketle bir mesaj yazdım. Sizde tutup konuyu karma eğitim hakkındaki düşüncelerine falan çektiniz alakasız yerde.Beyefendi söylediklerinizin altında kaldınız ki bu şekilde çarptırmalar ve kendi alıntınızdan kesmeler yapıyorsunuz. :)



Ben nerde size ''bakan bu işi getirdi'' dediniz dedim ? :) Şoktan çıkın artık :)



Baskın çıkma niyeti içinde değilim. Yaptıklarınız sizi aşağıya doğru çekiyor zaten :)



Özetle ne dediğiniz ne yaptığınız ortada.Bence temiz hava almak iyi gelecektir.Karar sizin :)
 
Cevap: Lisede 45 cm'lik 'haremlik-selamlık' kuralı



Oyle. :)

Bu arada kiz ogrenciler oturduklari siralarin onune tahta konulmasini niye protesto ediyorlar ki? Hoslarina mi gidiyor bakilmak? Hadi erkekler etse anlarim. :D



Erkeklerle eşit olduklarını hissetmek istediklerinden olabilir? bakmayla bakılmayla bi alakası olmamalı bunun,neden ayrı muamele yapılıyo ki?
 
Cevap: Lisede 45 cm'lik 'haremlik-selamlık' kuralı



İstediğiniz gibi olsun, bu şekilde devam o zaman :)



Sınırı aşarsam ne olur ? Döver misiniz beni ? Allah aşkına yazdıklarınız da terbiye var mı ki terbiye sınırı zorlamaktan bahsediyorsunuz.Sizin sınırlarınıza göre hareket edyoruz fena mı ? :)



Alıntı kısmındaki ''Hükümet'in duruşu, bu tarz adamlara cesaret vermektedir. '' cümlesini -ki kilit bir cümledir- niye eksik aldınız ? E şimdi gel de ti'ye alma :) Korkaklık ? Dürüstlük ? Adını siz koyun.



Ben ne zaman ''yasağı bakan getirdi dediniz'' dedim yahu ? Bu nasıl bir çarpıtmadır, bu nasıl bir iftiradır ? Sizin hükümetin uygulama karşındaki duruşunu eleştirdiniz.Bende konuyla ilgili hükümet görevlisi MEB bakanı olduğu için -ki kamu yönetimi vs falan deyip duruyordunuz- onun duruşunu eleştirdiğinizden hareketle bir mesaj yazdım. Sizde tutup konuyu karma eğitim hakkındaki düşüncelerine falan çektiniz alakasız yerde.Beyefendi söylediklerinizin altında kaldınız ki bu şekilde çarptırmalar ve kendi alıntınızdan kesmeler yapıyorsunuz. :)



Ben nerde size ''bakan bu işi getirdi'' dediniz dedim ? :) Şoktan çıkın artık :)



Baskın çıkma niyeti içinde değilim. Yaptıklarınız sizi aşağıya doğru çekiyor zaten :)



Özetle ne dediğiniz ne yaptığınız ortada.Bence temiz hava almak iyi gelecektir.Karar sizin :)



Ne kadar ilginç savunma mekanizmalarınız var. Cidden ibretlik bir şahsiyetsiniz.



Terbiye sınırlarını aşmamanız konusunda sizi uyarıyorum zira ikili bir diyalog içerisindesiniz. Bu uyarının karşıtı olarak, kalkıp ‘’Beni dövecek misiniz?’’ gibi bir söyleme sarılıp, işin içinden yine aynı cinlikle sıyrılmaya çalışmanız da, cidden beni ziyadesiyle gülümsetiyor.



Bakın size ne yaptığınızı tekrar hatırlatayım.



Siz benim iletimi alıntıladınız ve ti’ye almaya kalktınız.



Ben bu tavrınız karşısında mütekabiliyet esastır dedim ve size sizin gibi bir cevap yazdım.



Sonra kalktınız, o iletiyi, sanki ben durup dururken yazmışım gibi mazluma yattınız. Ve kendi tavrınızı gölgelemeye çalıştınız.



Bu da yetmedi. Önce yalan söylediniz. Sonra da, çamur atmak ithamıyla iftira attınız.



Bu yalanlarınız ve iftiralarınız karşısındaki soruları cevaplamayıp, Demagoji’ye devam ettiniz.



Ve halen de yalan söyleyerek işin içinden çıkmaya çalışıyorsunuz.



Nasıl mı?



Şöyle;



Ben ne zaman ''yasağı bakan getirdi dediniz'' dedim yahu?



Asıl ilginç olan şey sanki soruşturma emri direk MEB bakanından geliyormuuş gibi tutup olayı siyasete çekmenizdir.



Yani temel stratejiniz şu; Muhatabınızın söylemediklerini ona mal etmek ve kendi söylediklerinizi ret etmek.



Anlaşılan o ki Taha, egonuz çok yüksek. Ve Egonuzu kabartabilmek adına, yalan söylüyor, iftira atıyor ve bunları da yok sayıp, taarruza devam ediyorsunuz.

Çok net şunu söyleyeyim. Sizi gülümseyerek, okuyorum. Yani yapmak istediğiniz ya da yapmaya çalıştığınız şeyin yakınında bile değilsiniz. O sebeple de, işin savsata kısmını geçelim. Ve tekrar somuta dönelim.



Yine ve inatla soruyorum;



Ben nerede emir direkt olarak Milli Eğitim Bakanından geliyor dedim ?



Ve yine ben ne zaman, Milli Eğitim Bakanına çamur attım ? – Şu atıf meselesi –



Ve yine sizin yalanlar ve iftiralarla bezeli iletilerinizden bir somut soru daha ekleyelim;



Sizin yaptığınız gibi birilerine çamur atmak için haremlik-selamlık uygulama, etek boyu, alkol, dini terim, Atatürk, Tsk vs ne bulursak kullanmaktan daha çok daha iyidir.



Ve ben nerede, etek boyu, alkol, dinsel konular ve Atatürk, TSK, mevzularını açıp, meseleyi bu konuya bağladım ?



Orada bana çıkıp hava al, dibe gidiyorsun diyeceğinize bu soruların yanıtlarını vermekle yükümlüsünüz!



Karşınızda sadece klavye tuşları yok! Karşınızda yaşamını bilmediğiniz, tanımadığınız ama iftira atmak ve yalan söylemekten de geri durmadığınız bir insan var.



Söylemediklerimi söylemişim gibi hareket ettiğiniz ve bunu ret ederken bile yalan söylediğiniz, ayan beyan ortadayken, ya artık soruların cevabını veriniz. Ya da, terbiyesizliğinizi kabul edip davranmanız gereken şekilde davranınız.
 
Cevap: Lisede 45 cm'lik 'haremlik-selamlık' kuralı



Siyasete son vermezseniz konuyu kapatacağım, öğlenden beri takip ediyorum 2 kişi konuşup duruyor. Siyaset yasak olduğu için de daha fazla devam etmenize izin veremem.



Umarım özel mesaj yoluyla veya başka bir yolla siyasetinize devam edersiniz.
 
Cevap: Lisede 45 cm'lik 'haremlik-selamlık' kuralı



Ne kadar ilginç savunma mekanizmalarınız var. Cidden ibretlik bir şahsiyetsiniz.



Terbiye sınırlarını aşmamanız konusunda sizi uyarıyorum zira ikili bir diyalog içerisindesiniz. Bu uyarının karşıtı olarak, kalkıp ‘’Beni dövecek misiniz?’’ gibi bir söyleme sarılıp, işin içinden yine aynı cinlikle sıyrılmaya çalışmanız da, cidden beni ziyadesiyle gülümsetiyor.



Bakın size ne yaptığınızı tekrar hatırlatayım.



Siz benim iletimi alıntıladınız ve ti’ye almaya kalktınız.



Ben bu tavrınız karşısında mütekabiliyet esastır dedim ve size sizin gibi bir cevap yazdım.



Sonra kalktınız, o iletiyi, sanki ben durup dururken yazmışım gibi mazluma yattınız. Ve kendi tavrınızı gölgelemeye çalıştınız.



Bu da yetmedi. Önce yalan söylediniz. Sonra da, çamur atmak ithamıyla iftira attınız.



Bu yalanlarınız ve iftiralarınız karşısındaki soruları cevaplamayıp, Demagoji’ye devam ettiniz.



Ve halen de yalan söyleyerek işin içinden çıkmaya çalışıyorsunuz.



Nasıl mı?



Şöyle;



Ben ne zaman ''yasağı bakan getirdi dediniz'' dedim yahu?



Asıl ilginç olan şey sanki soruşturma emri direk MEB bakanından geliyormuuş gibi tutup olayı siyasete çekmenizdir.



Yani temel stratejiniz şu; Muhatabınızın söylemediklerini ona mal etmek ve kendi söylediklerinizi ret etmek.



Anlaşılan o ki Taha, egonuz çok yüksek. Ve Egonuzu kabartabilmek adına, yalan söylüyor, iftira atıyor ve bunları da yok sayıp, taarruza devam ediyorsunuz.

Çok net şunu söyleyeyim. Sizi gülümseyerek, okuyorum. Yani yapmak istediğiniz ya da yapmaya çalıştığınız şeyin yakınında bile değilsiniz. O sebeple de, işin savsata kısmını geçelim. Ve tekrar somuta dönelim.



Yine ve inatla soruyorum;



Ben nerede emir direkt olarak Milli Eğitim Bakanından geliyor dedim ?



Ve yine ben ne zaman, Milli Eğitim Bakanına çamur attım ? – Şu atıf meselesi –



Ve yine sizin yalanlar ve iftiralarla bezeli iletilerinizden bir somut soru daha ekleyelim;



Sizin yaptığınız gibi birilerine çamur atmak için haremlik-selamlık uygulama, etek boyu, alkol, dini terim, Atatürk, Tsk vs ne bulursak kullanmaktan daha çok daha iyidir.



Ve ben nerede, etek boyu, alkol, dinsel konular ve Atatürk, TSK, mevzularını açıp, meseleyi bu konuya bağladım ?



Orada bana çıkıp hava al, dibe gidiyorsun diyeceğinize bu soruların yanıtlarını vermekle yükümlüsünüz!



Karşınızda sadece klavye tuşları yok! Karşınızda yaşamını bilmediğiniz, tanımadığınız ama iftira atmak ve yalan söylemekten de geri durmadığınız bir insan var.



Söylemediklerimi söylemişim gibi hareket ettiğiniz ve bunu ret ederken bile yalan söylediğiniz, ayan beyan ortadayken, ya artık soruların cevabını veriniz. Ya da, terbiyesizliğinizi kabul edip davranmanız gereken şekilde davranınız.





Ti'ye almak değil tutarsız bir iddia olduğunu göstermek için örneklendirdim.Siz de sen ne bilirsin tarzı saldırıya geçtiniz bende aynı üslupla cevap verdim.İftira attığım ve yalan söylediğim yok. Her şey gayet ortada. Kendi mesajlarınızdan bazı kısımları kesip sözlerimi de başka yerlere çarpıtmanız bunun örneği.



Söylediklerinizin savsata olduğunu bilmeniz güzel bir erdem :) Yalnız siz öylesiniz, siz böylesiniz yazmaktan mesajlarımda sorduklarıma cevap veremiyorsunuz.



Bakın siz bu olayda hükümeti dolayısıyla eğitimden sorumlu olan MEB bakanını duruşu yönüyle eleştirdiniz.Bende dedim ki sanki soruşturma emri direk bakandan geliyor. Yani siyasete sapmanıza gerek yok.Olayı soruşturmak il milli eğitimin göreviydi ve onlarda sağolsun yapmışlar bunu. O cümlelerden bu olayı MEB bakanının emriyle yapıldığını söylediğimi çıkarmanız cidden şuan oksijen alamayan bir beynin ürünü olsa gerek.O yüzden hava alın demiştim :)



Sizin yaptığınız gibi birilerine çamur atmak için haremlik-selamlık uygulama, etek boyu, alkol, dini terim, Atatürk, Tsk vs ne bulursak kullanmaktan daha çok daha iyidir.



yazmış ve sormuşsunuz altında :



Ve ben nerede, etek boyu, alkol, dinsel konular ve Atatürk, TSK, mevzularını açıp, meseleyi bu konuya bağladım ?



:)



E yukarda ben haremlik-selamlık uygulama da yazmışım.Pardon ama alttaki soruda o neden yok ? :) Ben sizi o gruba dahil edecektim halbuki :) Hani şu bahsettiğim şeyleri kullanıp siyaset yaptıklarını zannedenlerin... Ne kadar sansürcüsünüz farkında mısınız ?:D



Yalan,iftira deyip durmuşsunuz ama bende size bir liste çıkarayım durun :) Müdürün uygulamasının- tabi yaptıysa- gereksiz ve beyinsizce olduğunu söylediğim halde dedikleriniz :



Kamu kurumlardaki yetki silsilesinden haberiniz yok herhalde. Bunlardan bihabersiniz ki, birbiriyle alakası olmayan örneklerle, gerek müdürü, gerekse müdürün böyle uygulamaları başlatmasına neden olan zihniyeti aklamak için garip savunma mekanizmaları geliştiriyorsunuz.



Bari biraz dürüst olunuz, tepki çekeriz diye de korkmayınız. 45 santime yetmez ama evet diyiniz de böyle zorlama benzetmelerden kurtulunuz..




Var olan olayın vahametini sürekli farklı örneklerle geçiştirmeye çalışmanın ne kadar tutarlı ve ne kadar dürüstçe olduğu da ortadadır.




Dürüstlük konusuna ise hiç girmeyelim :) İkinci kez alıntıyı kesip üzerine yorum yaptınız(!) zira :)



Hep itham hep itham :)
 
Cevap: Lisede 45 cm'lik 'haremlik-selamlık' kuralı



Anladığım kadar bu yatılı bir okulda oluyor. Meseleye magazinsel yaklaşmayalım. Okul Müdürünün niyetini okumadan önce okul çevrelerindeki parklara bir göz atın. Ne gençliğe ne öğrenciye yakışmayan davranışları göreceksiniz. Çocuğunuzu okula gönderdiğinizi unutmayın.Mini mini etekler,ağır makyajlar.Aileler böyle olursa liseliler minide giyer,kürtajda yaptırır.Okul disiplin gerektiren bir yer.Öğretmenlere bile karışılıyor.Öğrencilerin kılık kıyafetleri bu konuda tekrar düzenlenmeli.liseli liseli olmaktan çıkıyor.
 
Cevap: Lisede 45 cm'lik 'haremlik-selamlık' kuralı



Anladığım kadar bu yatılı bir okulda oluyor. Meseleye magazinsel yaklaşmayalım. Okul Müdürünün niyetini okumadan önce okul çevrelerindeki parklara bir göz atın. Ne gençliğe ne öğrenciye yakışmayan davranışları göreceksiniz. Çocuğunuzu okula gönderdiğinizi unutmayın.Mini mini etekler,ağır makyajlar.Aileler böyle olursa liseliler minide giyer,kürtajda yaptırır.Okul disiplin gerektiren bir yer.Öğretmenlere bile karışılıyor.Öğrencilerin kılık kıyafetleri bu konuda tekrar düzenlenmeli.liseli liseli olmaktan çıkıyor.



+1905

sonuna kadar haklısın Doğukan.
 
Cevap: Lisede 45 cm'lik 'haremlik-selamlık' kuralı



Anladığım kadar bu yatılı bir okulda oluyor. Meseleye magazinsel yaklaşmayalım. Okul Müdürünün niyetini okumadan önce okul çevrelerindeki parklara bir göz atın. Ne gençliğe ne öğrenciye yakışmayan davranışları göreceksiniz. Çocuğunuzu okula gönderdiğinizi unutmayın.Mini mini etekler,ağır makyajlar.Aileler böyle olursa liseliler minide giyer,kürtajda yaptırır.Okul disiplin gerektiren bir yer.Öğretmenlere bile karışılıyor.Öğrencilerin kılık kıyafetleri bu konuda tekrar düzenlenmeli.liseli liseli olmaktan çıkıyor.



Lise zaten gençlik demektir:eek:.Dediğin şeylerin hepsi de gençlikte normal bence.İlkokul değil ya bu herkes ne yaptığının farkında.İsteyen kısa etek giyer hem ne kötülük var ki bunda çözemedim?
 
Cevap: Lisede 45 cm'lik 'haremlik-selamlık' kuralı



Anladığım kadar bu yatılı bir okulda oluyor. Meseleye magazinsel yaklaşmayalım. Okul Müdürünün niyetini okumadan önce okul çevrelerindeki parklara bir göz atın. Ne gençliğe ne öğrenciye yakışmayan davranışları göreceksiniz. Çocuğunuzu okula gönderdiğinizi unutmayın.Mini mini etekler,ağır makyajlar.Aileler böyle olursa liseliler minide giyer,kürtajda yaptırır.Okul disiplin gerektiren bir yer.Öğretmenlere bile karışılıyor.Öğrencilerin kılık kıyafetleri bu konuda tekrar düzenlenmeli.liseli liseli olmaktan çıkıyor.



Sende değiştin valla böyle değildin 1-2 yıl önce bu zihniyeti yavaş yavaş savunmaya başladın.Tehlikenin farkında değilsiniz siz.
 
Üst Alt