%100 doğru ve haklı tespitler.
Avrupa’da çılgın paralar dönüyor artık ama makasın açılmasının tek/temel sebebi bu değil. Dediğin gibi bir Dinamo Zagreb bir Slavia Prag olabiliriz en azından. Ekonomik olarak makas açılsa bile doğru adımlarla sportif olarak bu rakiplere karşı iyi futbol oynayıp, başarılı sonuçlar almak mümkün.
Geçen sene CL’de 2 puan topladık. Puan aldığımız tek takım Brugge 2 maçta da bizden iyi oynadı. Falcao, Feghouli, Belhanda gibi çılgın paralar alan adamlar yerine Luyindama, Marcao gibi daha genç ve çok daha cüzzi paralar oynayan 11 adamla çıksak yine o 2 puanı alırdık belki fazlası bile olurdu.
En büyük sıkıntı yeteneği bulsak bile geliştirememek. Lyon gelip Altay’dan 1.3 milyon euroya adam alıyor. Bizimkiler görmüyor deniliyor mesela. Belki de görüyorlar ama görseler de bir şey faketmiyor. Biz o adama 1 milyon euro verip alsak daha Altay’da doğru düzgün oynamamış, ne olacağı belli olmayan adama 1 milyon euro verilir mi denir taraftarın yarısı, basın ve muhalefet tarafından. Gerçi mevzu bu değil. Şimdi Lyon bu adamı muhtemelen bir yere kiralar ama oynayabileceği ve gelişebileceği bir yere. En az 20 maç oynama garantisiyle verir. Özel antrenmanlar yaptırır, gerekirse özel hoca falan verir. Biz alsak kadroda tutsak senede 4 tane Türkiye Kupası maçı oynar. Kiralasak oynayamayacağı bir takıma veririz. Alt lige versek antrenmanda düz koşudan başka bir şey yapmaz. Gelişmeyi bırakın geri gider.
Cengiz, Çağlar, Merih ülke sınırları içinde kalsa bu seviyeye gelebilirler miydi? Mümkün değil.
Ozan, Luyindama, Marcao sakatlık yaşasalar da, büyük hatalar da yapsalar CL’de oynadıkları için, gelişim gösterdikleri için (hem fiziksel hem de oyun içi özellikleri bakımından) çok iyi paralara satılabiliyorlar.
Genç oyuncu gelişimi konusunda yetersiz olduğumuz aşikar. Belli bir seviyeye gelen adamların çoğu daha çok kendi çabasıyla bir yere geliyor. O mental olgunluğa erişememiş adamlar da Reina, karı kız işleri, play station karşısında geçirilen vakitle kaybolup gidiyor.
Scoting konusuna da değinmen çok iyi olmuş. Bizde gerçekten scouting deyince 17 yaşında 100bin dolara alınıp 3 sene sonra 50 milyon dolara satılan adamlar bulma zorunluluğu varmış gibi algınıyor. Ama 5’e alıp, oynattığın süre içinde katkı aldığın 2 sene sonra da değerini 15 milyon dolar yaptığın adam da scouting başarısıdır.
Samatta’yı geçen sene 9’a alsak CL’de 2 gol 1 asistle değer 20 olurdu mesela çünkü iyi kötü bir Belçika Ligi geçmişi de var aynı Luyindama gibi.
Yukarıda Emre’nin de belirttiği gibi zeki ve çalışkan çocukların sporcu olmasını sağlayabilirsek bu da çok çok önemli bir adım olur. Kendisini geliştirmek adına sürekli çalışan, eksiklerini görebilen topçular değerlerine değer katar tabi. Ozan Kanak mesela Fen Lisesi mezunu diyorlar. Bir futbolcunun Fen Lisesi mezunu olması Türkiye için Mars’a astronot yollaması kadar değerli bir şey bence.
Geçen liselere giriş sınavı birincisi TD olmak istediğini belirtti mesela umarım vazgeçmez bu hayalinden.
Ayrıca tesis çok ama çok önemli. Mesela aynı anda 3-4 tane farklı yaş kategorisinine antrenman yaptırma şansın var mı? O kadar antrenman sahan, bina altyapın? Çocuğa sabah 8’de antrenman koyuyorsun. Çocuk yetişmek için İstanbul’da sabah 5’te falan kalkıyor mesela. Yazın öğlen 2’de 3’de idman yapma şansın yok sıcaktan, bütün yaş gruplarını yetiştirmek için saçma sapan programlar yapılıyor. Antrenmanda ne çalışılıyor o ayrı bir mevzu.
Antrenman çeşitliliği olduğunu sanmıyorum alt yapılarda. Düz koşu, 5’e 2, çift kale maçla bitiyor muhtemelen. Antrenman konularında yurtdışı kaynaklı yardım alınmalı.
A takım hocasının yardımcılarından alt yapı idmanlarını sürekli takip eden var mı misal? Hasan, Ümit veya şimdi Riera, Selçuk bu konularda ne yapıyordu/yapıyorlar?