Cevap: # Miroslav Stoch
Aykut ve Orkun ile bir kere şampiyon olduk diye illa yine olabiliriz anlamına gelmez. O senelerde de Franco'nun Fenerbahçe dışında maçlardaki performansından pek de daha iyi değillerdi kendileri. Yani nasıl Cihan Haspolatlı sağ bekteyken ve idare ederken şampiyon olduk diye hep olabiliriz anlamına gelmiyorsa kaledede benzer durum olabilir. Güven vermeyen kaleci kritik maçta hata yapar ve geriye düşersin. Ha iyi kaleci için de aynı risk var tabi, kalende Cech olur ama topu elinden kaçırır, yine yenilirsin ama olasılık daha azdır hiç değilse.
Aykut ve Ufuk (şimdilik) normal şartlarda Galatasaray'ın kalesini güven vererek, göz arkada kalmadan koruyacak seviyede değillerdir ama kadro bazında bazen nasıl belli seviyede oyuncular ile çeşitli sebeplerle (maddi durum, iyi alternatif bulamama, yabancı kontenjanı) idare ediliyorsa onlarla da idare edilebilir. Eğer yola onlarla devam edersek, başta Ufuk olmak üzere kendilerini geliştirmelerini ve beklenenden daha üst bir performans sergilemelerini umacağız. Sonuçta hataya müsait olsalar da bunlar da yetenekli kaleciler ki Galatasaray'a gelebilmişler. Ancak, şu önemli, birincisi bu adamlardan aman aman bir performans beklememek gerek, ikincisi hatalı gol yediklerinde destek olmak gerek, üçüncüsü biraz işler kötü gittiğinde "nasıl kaleci almadınız" diye yönetime sövmemek gerek. Çünkü bu işler yukarıda da saydığım gibi çok değişkene bağlı olduğundan ve zaman zaman bazı konularda en iyi değil, ikinci veya üçüncü en iyi planlar uygulanmak zorunda kaldığından veya seçildiğinden bunu da öyle bir algılama içinde düşünmemiz lazım. Her zaman herşeyin hepsi birden mükemmel olmuyor. Sonuçta futbol yönetimi risk alma işidir. Riski nasıl alacağınız seçme meselesidir. Hiçbir bir olumlu durumun (transferin müthiş oynaması, v.b) gerçekleşme garantisi olmaması gibi, hiçbir olumsuz beklentinin (vasat kalecinin hatalar yapması) de gerçekleşmesi kesin değildir. Biz Orkun ve Aykut ile yola çıkarken riski o şekilde almıştık ve tutmuştu. Yine tutar mı? Transfer yapmazsak öyle umut etmekten başka çaremiz olmayacak. Ama olmadı diye bu büyük bir hatadır anlamına gelmez.
Konu dışı oldu ama, bunları yazmak istedim kaleci konuşulduğunu görünce. Aslında Stoch için de geçerli benzer durumlar. Chelsea altyapısından çıkmış, yükselişteki genç bir oyuncunun Rijkaard yönetimindeki Galatasaray'da çıkış yapacağını umabiliriz, özellikleri itibari ile uyuyor gibi görünüyor ama özellikle ilk senesinde beklentilerimizin altında kalabilir. Bu Galatasaray Riva'yı ve adayı satıp Messi'yi getirse bile geçerli bir durumdur. Önemli olan Stoch'un bütçe doğrultusunda doğru tarzda bir transfer adımı olmasıdır. Nedir doğruluklar? Sistemimize uyuyor ve o sisteme alışkın bir isim, genç ve yükselişte bir oyuncu, konuşulan fiyatlara alınırsa uzun vadede maddi olarak zarar uğratmama, hatta kar ettirme olasılığı yüksek, mevki olarak eksik olduğumuz söylenebilecek bir mevki. Yani antıklı ve nokta transfer gibi görünüyor. Önemli olan da bunlar. Bu açıdan transfer politikamizdan (eğer duyumlarımız doğru ise) şimdilik memnun olmamamız için bir sebep yok.