Cevap: New York'ta 5 Minare - Deccal | Mahsun Kırmızıgül & Mustafa Sandal
cok dogru konusmussun renktas
cok dogru konusmussun renktas
New York'ta 5 Minare - Deccal | Mahsun Kırmızıgül & Mustafa Sandal
- Konbuyu başlatan Necati Şanlı
- Başlangıç tarihi
Cevap: New York'ta 5 Minare - Deccal | Mahsun Kırmızıgül & Mustafa Sandal
Internete korsani düserse izlerim belki
Internete korsani düserse izlerim belki
Cevap: New York'ta 5 Minare - Deccal | Mahsun Kırmızıgül & Mustafa Sandal
Beyler film çok berbatmış haberiniz ola...
Fragmana bakıp aldanmayın...
Beyler film çok berbatmış haberiniz ola...
Fragmana bakıp aldanmayın...
Cevap: New York'ta 5 Minare - Deccal | Mahsun Kırmızıgül & Mustafa Sandal
Pek güzel gibi durmuyor.
Pek güzel gibi durmuyor.
Cevap: New York'ta 5 Minare - Deccal | Mahsun Kırmızıgül & Mustafa Sandal
Şu anda filmden geldim. İdeolojisel olarak ya da neyi mana ettiğine pek girmeyeceğim. Bu forumda onun tartışmasının yapılamadığı birkaç kere kanıtlandı. Film senaryo olarak,akış olarak güzeldi. İlk yarının sonları sıktı biraz.
Şu anda filmden geldim. İdeolojisel olarak ya da neyi mana ettiğine pek girmeyeceğim. Bu forumda onun tartışmasının yapılamadığı birkaç kere kanıtlandı. Film senaryo olarak,akış olarak güzeldi. İlk yarının sonları sıktı biraz.
Cevap: New York'ta 5 Minare - Deccal | Mahsun Kırmızıgül & Mustafa Sandal
Gerçekler her zaman haklıdır renktaş sağol
cok dogru konusmussun renktas
Gerçekler her zaman haklıdır renktaş sağol
Cevap: New York'ta 5 Minare - Deccal | Mahsun Kırmızıgül & Mustafa Sandal
Film guzel olacak gibi gozukuyor ama, bildigin Mahsun bu ya. Bir an fragmanin ortasinda "Sevdaliyim"i soyleyecek sandim.
Film guzel olacak gibi gozukuyor ama, bildigin Mahsun bu ya.
Bir an fragmanin ortasinda "Sevdaliyim"i soyleyecek sandim. Cevap: New York'ta 5 Minare - Deccal | Mahsun Kırmızıgül & Mustafa Sandal
Hani bir klibinde kadının belinden tutarak bir sağından birde solundan kameraya doğru bakıyordu ya! o şarkımı
Film guzel olacak gibi gozukuyor ama, bildigin Mahsun bu ya.
Hani bir klibinde kadının belinden tutarak bir sağından birde solundan kameraya doğru bakıyordu ya! o şarkımı
Cevap: New York'ta 5 Minare - Deccal | Mahsun Kırmızıgül & Mustafa Sandal
ben gittim çok mu beğendim hayır ama yinede izlenir..
Süper film...
Gitmeyi düşünüyorum açıkcası...
ben gittim çok mu beğendim hayır ama yinede izlenir..
Cevap: New York'ta 5 Minare - Deccal | Mahsun Kırmızıgül & Mustafa Sandal
Fragmandan çok iyi görünüyor giderim yarın öbür gün.
Fragmandan çok iyi görünüyor giderim yarın öbür gün.
Cevap: New York'ta 5 Minare - Deccal | Mahsun Kırmızıgül & Mustafa Sandal
Gitmem bu adama para kazandırmam (nokta) korsan izlerim ohh mis.
Gitmem bu adama para kazandırmam (nokta) korsan izlerim ohh mis.
Cevap: New York'ta 5 Minare - Deccal | Mahsun Kırmızıgül & Mustafa Sandal
Mahsun filmlerine puanim;
Beyaz melek - 4,5
Güneşi Gördüm - 5,5
New York'ta 5 Minare - ?
Bu mesaj editlenmeyi bekliyor
Mahsun filmlerine puanim;
Beyaz melek - 4,5
Güneşi Gördüm - 5,5
New York'ta 5 Minare - ?
Bu mesaj editlenmeyi bekliyor
Cevap: New York'ta 5 Minare - Deccal | Mahsun Kırmızıgül & Mustafa Sandal
Fazla ümitlenmeyin fragmana bakıp. Birşeyler anlatmak istemiş, tam da cesaret edememiş, yarım yamalak kalmış. Polisiye kısımlarını da sahneleri de başarılı bulmadım. Utanmasam Haluk Bilginer'e de laf atacağım
Olmamış Mahsun, hayal kırıklığı...
Fazla ümitlenmeyin fragmana bakıp. Birşeyler anlatmak istemiş, tam da cesaret edememiş, yarım yamalak kalmış. Polisiye kısımlarını da sahneleri de başarılı bulmadım. Utanmasam Haluk Bilginer'e de laf atacağım
Olmamış Mahsun, hayal kırıklığı...
Cevap: New York'ta 5 Minare - Deccal | Mahsun Kırmızıgül & Mustafa Sandal
Evet, o galiba...
Evet, o galiba...
Cevap: New York'ta 5 Minare - Deccal | Mahsun Kırmızıgül & Mustafa Sandal
Cok iyi degildi ama kötüde degil orta şeker
Cok iyi degildi ama kötüde degil orta şeker
Cevap: New York'ta 5 Minare - Deccal | Mahsun Kırmızıgül & Mustafa Sandal
Boş bir filmdi. Beğenmedim. Mahsun, "Nasıl olsa gidiyorlar, yapayım, yine giderler." mantığıyla bir film yapmış. Filmde dinin yanlış yerlere çekilmesinden, herkesin dini iyi bilmediğinden ve cemaatlerden biraz bahsetmiş. Fena değil. Açıkcası beğenmedim.
Boş bir filmdi. Beğenmedim. Mahsun, "Nasıl olsa gidiyorlar, yapayım, yine giderler." mantığıyla bir film yapmış. Filmde dinin yanlış yerlere çekilmesinden, herkesin dini iyi bilmediğinden ve cemaatlerden biraz bahsetmiş. Fena değil. Açıkcası beğenmedim.
Cevap: New York'ta 5 Minare - Deccal | Mahsun Kırmızıgül & Mustafa Sandal
Mahsun Mahsun olmalı Scorcese değil...
Mahsun Kırmızıgül "gişe" filmi yapmak istiyor. Filmleri çok izlensin istiyor. Bunda bir sorunumuz yok.
Kırmızıgül'ün aynı zamanda da "mesaj kaygısı" var. Bunda da bir sorunumuz yok.
New York'ta Beş Minare'deki mesaj bombardımanını sevenler de "önyargıyla deccal sayılanlarla, gerçek deccallar" arasındaki farkı dramatik bir şekilde ortaya koyduğu için filmdeki arızaları görmeyenler de çıkacaktır.
Eleştirilerim Mahsun Kırmızıgül sinemasına... Beyaz Melek'le tavana çıkan, Güneşi Gördüm'le orta yolu bulan ama New York'ta Beş Minare ile dibe vuran Kırmızıgül sinemasına...
Anımsarsanız Güneşi Gördüm'de Mahsun Kırmızıgül'e "şans vermek" gerektiğini ve iyi işler beklediğimi yazmıştım. Ama beni son filmiyle hayal kırıklığına uğrattı.
Kırmızıgül Hollywood filmi yapmak istemiş, bir Polanski, bir Coppola, bir Scorcese olmak istemiş... Ama Amerikan sinemasının klişelerini birbiri ardına ekleyinci araya da birkaç din öğesi, dini tören görüntüsü konunca Levinson ya da Jackson da olunmuyor. Öyküyü anlatırken bir orijinallik gerekiyor. Bir tarz gerekiyor. Her şeyden önce öyküyü doğru senaryolaştırmak gerekiyor.
Kırmızıgül şu sorulara yanıt verebilir mi? FBI elinden kaçan adamın ailesini hemen dinlemeyecek kadar aciz mi? FBI Hacı Gümüş'ün dünyada izini süremeyecek kadar "bilgi ağından" yoksun mu? Türk polisi ve Hacı Gümüş, New York'ta deniz kenarını mesken tutarken FBI'ın onlardan haberdar olmaması biraz abuk değil mi?
Hacı Gümüş gerçeği sorguda anlatıyor da niye Fırat koca Emniyet Müdürü'ne bu gerçeği söylemiyor. Sadece "o değilmiş"le yetiniliyor? Aynı şekilde Fırat dedesine "o değilmiş" deyip işin gerçeğini anlatmıyor? Fırat gerçeği anlatıp dedesini ikna edemez miydi?
Ya diğer deccal... Filmin sonuna kadar neredeydi? Niye polisin onun peşine düştüğünü göremedik. Bir anda niye arkadaşları Fırat'tan şüphelenip dosyasına daldılar?
Mahsun Kırmızıgül'e önerim Polanski'nin son filmi Ghostwriter'ı izlemesi. İzleyici hatasız senaryoyla nasıl şaşırtılır, nasıl film insanları sıkmadan orijinal bir tarzla kurgulanır bir kere daha görse iyi olur...
Kırmızıgül'ün tek ya da iki kişilik sahnelerdeki tasarımlarında sorun yok. Ancak üçten fazla kişinin olduğu sahnelerde bir "müsamere" havası seziliyor hâlâ... Filmdeki diğer bir sorun da Hacı Gümüş'ün Türkçe'yi Bitlis şivesi ile konuşup İngilizce'yi arı-duru Türkçe aksanıyla konuşması...
Didaktik mesaj bombardımanını ise hiç eleştirmiyorum. Çünkü belli ki Kırmızıgül daha çok "Kurtlar Vadisi" dizisini anımsatan bu "kör gözüm parmağına" tarzını aşamayacak...
Filmin iyi yönünü bulmak isteyenler "New York görüntülerine bayıldık" diyorlar. Eğer New York görmek istiyorsanız Sex and the City izleyin. Oradaki görüntüler çok daha hayatın içinde ve çok daha az klişe!..
Özetle Kırmızıgül'ün son işi de bana diyor ki öncelikle mutlaka oyunculuğu ve senaristliği bırakması lazım... Yönetmenlik de bir kere daha deneme yapabilir. Yapımcılık ise mutlaka yapması, bırakmaması gereken iş...
Çekirgelik
"Dalkavukluk aptalların yemeğidir." (Shakspeare)
Alıntı:
Ali Atıf Bir
Mahsun Mahsun olmalı Scorcese değil...
Mahsun Kırmızıgül "gişe" filmi yapmak istiyor. Filmleri çok izlensin istiyor. Bunda bir sorunumuz yok.
Kırmızıgül'ün aynı zamanda da "mesaj kaygısı" var. Bunda da bir sorunumuz yok.
New York'ta Beş Minare'deki mesaj bombardımanını sevenler de "önyargıyla deccal sayılanlarla, gerçek deccallar" arasındaki farkı dramatik bir şekilde ortaya koyduğu için filmdeki arızaları görmeyenler de çıkacaktır.
Eleştirilerim Mahsun Kırmızıgül sinemasına... Beyaz Melek'le tavana çıkan, Güneşi Gördüm'le orta yolu bulan ama New York'ta Beş Minare ile dibe vuran Kırmızıgül sinemasına...
Anımsarsanız Güneşi Gördüm'de Mahsun Kırmızıgül'e "şans vermek" gerektiğini ve iyi işler beklediğimi yazmıştım. Ama beni son filmiyle hayal kırıklığına uğrattı.
Kırmızıgül Hollywood filmi yapmak istemiş, bir Polanski, bir Coppola, bir Scorcese olmak istemiş... Ama Amerikan sinemasının klişelerini birbiri ardına ekleyinci araya da birkaç din öğesi, dini tören görüntüsü konunca Levinson ya da Jackson da olunmuyor. Öyküyü anlatırken bir orijinallik gerekiyor. Bir tarz gerekiyor. Her şeyden önce öyküyü doğru senaryolaştırmak gerekiyor.
Kırmızıgül şu sorulara yanıt verebilir mi? FBI elinden kaçan adamın ailesini hemen dinlemeyecek kadar aciz mi? FBI Hacı Gümüş'ün dünyada izini süremeyecek kadar "bilgi ağından" yoksun mu? Türk polisi ve Hacı Gümüş, New York'ta deniz kenarını mesken tutarken FBI'ın onlardan haberdar olmaması biraz abuk değil mi?
Hacı Gümüş gerçeği sorguda anlatıyor da niye Fırat koca Emniyet Müdürü'ne bu gerçeği söylemiyor. Sadece "o değilmiş"le yetiniliyor? Aynı şekilde Fırat dedesine "o değilmiş" deyip işin gerçeğini anlatmıyor? Fırat gerçeği anlatıp dedesini ikna edemez miydi?
Ya diğer deccal... Filmin sonuna kadar neredeydi? Niye polisin onun peşine düştüğünü göremedik. Bir anda niye arkadaşları Fırat'tan şüphelenip dosyasına daldılar?
Mahsun Kırmızıgül'e önerim Polanski'nin son filmi Ghostwriter'ı izlemesi. İzleyici hatasız senaryoyla nasıl şaşırtılır, nasıl film insanları sıkmadan orijinal bir tarzla kurgulanır bir kere daha görse iyi olur...
Kırmızıgül'ün tek ya da iki kişilik sahnelerdeki tasarımlarında sorun yok. Ancak üçten fazla kişinin olduğu sahnelerde bir "müsamere" havası seziliyor hâlâ... Filmdeki diğer bir sorun da Hacı Gümüş'ün Türkçe'yi Bitlis şivesi ile konuşup İngilizce'yi arı-duru Türkçe aksanıyla konuşması...
Didaktik mesaj bombardımanını ise hiç eleştirmiyorum. Çünkü belli ki Kırmızıgül daha çok "Kurtlar Vadisi" dizisini anımsatan bu "kör gözüm parmağına" tarzını aşamayacak...
Filmin iyi yönünü bulmak isteyenler "New York görüntülerine bayıldık" diyorlar. Eğer New York görmek istiyorsanız Sex and the City izleyin. Oradaki görüntüler çok daha hayatın içinde ve çok daha az klişe!..
Özetle Kırmızıgül'ün son işi de bana diyor ki öncelikle mutlaka oyunculuğu ve senaristliği bırakması lazım... Yönetmenlik de bir kere daha deneme yapabilir. Yapımcılık ise mutlaka yapması, bırakmaması gereken iş...
Çekirgelik
"Dalkavukluk aptalların yemeğidir." (Shakspeare)
Alıntı:
Ali Atıf Bir
Cevap: New York'ta 5 Minare - Deccal | Mahsun Kırmızıgül & Mustafa Sandal
musrafa sandal mi, bu ne la?)))
musrafa sandal mi, bu ne la?)))
Cevap: New York'ta 5 Minare - Deccal | Mahsun Kırmızıgül & Mustafa Sandal
Filmden yeni geldim. Tek kelimeyle anlatmak gerekirse: Berbat.
Çok fazla kelimelerle niye berbat olduğunu anlatayım. Bi defa oyunculuk denen hiçbirşey göremedim. Ne Amerikalılar ne de bizimkiler oynayabilmiş. Biraz Haluk Bilginer işi kıvırır gibi olmuş ama kelime yetersizliğinden ne mimikleri ne cümleleri etkileyici olmuş. Hele Mustafa Sandal ve Mahsun Kırmızıgül aralarında konuşurken ''Benim cümlem bitti sıra sende'' havasıyla oynamışlar.
Senaryo: Film, sonunda duygusala bağlayıp insanları etkilerim işi götürürüm diye o kadar kasılmış ki anlatamam. Saçma sapan ayrıntılar uzatılmış, en önemli mesajlar (duygular) tek cümlede anlatıp bitirilmiş. Bunun da açıklaması ''Ben de yetenek yok, ancak bu kadar olur'' 'dur.
Filmde istemediğin kadar açık var. Şimdi yazmaya başlasam kafadan 10 tane yazarım. Mesela 4 kişilik aileye 2 FBI ajanın gelip birinin herkesin içinde masadaki fotoğrafa böcek (dinleme cihazı) koyması gibi. Kimse demiyor ki ''Abicim sen napıyorsun ne koydun?''. Böceği koyunca bu kartım beni arayın diyip çıkıyor polis. Yine FBI ajanı müslümanlar kardeşini öldürdü diye tüm müslümanlara düşman gözüyle bakıyor ama arkadaşı diyor ki ''yaptığın yanlış.'' Ajan haklısın diyip 8-10 yıllık kini 2-3 saniyede unutuyor Koskoca TC bi tane polisin lafıyla diplomatik olaylar yaşıyor. O polis istihbaratta olmasına rağmen neyse söylemiyeyim o kadar da
Sonunu da aklı sıra duygusala vurmuş ki milletin aklında sonu kalsın beğensinler diye. Ama orda da ciddi bir açık var söylemiyeyim izlemeyen vardır. Sağcıyı, solcuyu, dinciyi hepsini kucaklamış sevgi böceği.
Görsel açıdan ise 2 tane arabayı çarpıştırıp havaya uçurup bana film çektim şu kadar bütçeyle deme Mahsun. Onu sen yapmıyorsun, onu zaten Amerikalılar yapıyor, parasını verince hazır yapılmaşını veriyorlar sana. Sırf helikopter uçurmak, 2 tane timi binada koşturmak için çatı sahnesi yapsın. Niçin peki? Ben şöyle güzel film yaparım, böyle uçarım, kaçarım vs. Bırak bu ayakları filmin berbattı. Bir de ne kadar Türk ünlü var oynatmış hey Yarabbim ya.
Bu kadar işte. Filmi bir yere bağlamak için başından sonuna kadar ıkınmış. Haluk Bilginer doğu şivesiyle Mahsun 'dan daha anlaşılır konuşuyordu. Horul horul delikanlı ayakları yapmış yine.
Mahsun 'un 3 filmi de kötüydü. İçlerinde kötünün iyisi Beyaz Melek vardı ki onun mesajı daha samimi geldiği için. Yine de izleyin derim. Biliyordum kötü olduğunu ona rağmen izledim bakalım ne saçmalıklar yapmış diye. Kesinlikle yeteneksiz bir adam bu konuda.
Filmden yeni geldim. Tek kelimeyle anlatmak gerekirse: Berbat.
Çok fazla kelimelerle niye berbat olduğunu anlatayım. Bi defa oyunculuk denen hiçbirşey göremedim. Ne Amerikalılar ne de bizimkiler oynayabilmiş. Biraz Haluk Bilginer işi kıvırır gibi olmuş ama kelime yetersizliğinden ne mimikleri ne cümleleri etkileyici olmuş. Hele Mustafa Sandal ve Mahsun Kırmızıgül aralarında konuşurken ''Benim cümlem bitti sıra sende'' havasıyla oynamışlar.
Senaryo: Film, sonunda duygusala bağlayıp insanları etkilerim işi götürürüm diye o kadar kasılmış ki anlatamam. Saçma sapan ayrıntılar uzatılmış, en önemli mesajlar (duygular) tek cümlede anlatıp bitirilmiş. Bunun da açıklaması ''Ben de yetenek yok, ancak bu kadar olur'' 'dur.
Filmde istemediğin kadar açık var. Şimdi yazmaya başlasam kafadan 10 tane yazarım. Mesela 4 kişilik aileye 2 FBI ajanın gelip birinin herkesin içinde masadaki fotoğrafa böcek (dinleme cihazı) koyması gibi
. Kimse demiyor ki ''Abicim sen napıyorsun ne koydun?''. Böceği koyunca bu kartım beni arayın diyip çıkıyor polis. Yine FBI ajanı müslümanlar kardeşini öldürdü diye tüm müslümanlara düşman gözüyle bakıyor ama arkadaşı diyor ki ''yaptığın yanlış.'' Ajan haklısın diyip 8-10 yıllık kini 2-3 saniyede unutuyor Koskoca TC bi tane polisin lafıyla diplomatik olaylar yaşıyor. O polis istihbaratta olmasına rağmen neyse söylemiyeyim o kadar da Sonunu da aklı sıra duygusala vurmuş ki milletin aklında sonu kalsın beğensinler diye. Ama orda da ciddi bir açık var söylemiyeyim izlemeyen vardır. Sağcıyı, solcuyu, dinciyi hepsini kucaklamış sevgi böceği.
Görsel açıdan ise 2 tane arabayı çarpıştırıp havaya uçurup bana film çektim şu kadar bütçeyle deme Mahsun. Onu sen yapmıyorsun, onu zaten Amerikalılar yapıyor, parasını verince hazır yapılmaşını veriyorlar sana. Sırf helikopter uçurmak, 2 tane timi binada koşturmak için çatı sahnesi yapsın. Niçin peki? Ben şöyle güzel film yaparım, böyle uçarım, kaçarım vs. Bırak bu ayakları filmin berbattı.
Bir de ne kadar Türk ünlü var oynatmış hey Yarabbim ya.Bu kadar işte. Filmi bir yere bağlamak için başından sonuna kadar ıkınmış. Haluk Bilginer doğu şivesiyle Mahsun 'dan daha anlaşılır konuşuyordu. Horul horul delikanlı ayakları yapmış yine.
Mahsun 'un 3 filmi de kötüydü. İçlerinde kötünün iyisi Beyaz Melek vardı ki onun mesajı daha samimi geldiği için. Yine de izleyin derim. Biliyordum kötü olduğunu ona rağmen izledim bakalım ne saçmalıklar yapmış diye. Kesinlikle yeteneksiz bir adam bu konuda.