Özhan Canaydın'ın adına ayrı forum bile var ama başlığı yok sanırım. Bulamadım.
Özhan Canaydın 1943 yılının Ocak ayının 23'ünde Bursa'da dünyaya geldi. 14 yaşında Galatasaray'ın okulunun kapısından girdi. 1950'lerde Türk sporunda Yenilmez Armada olarak ün yapan Galatasaray'ın basketbol takımından çok etkilendi ve basketbolcu olmaya karar verdi. Galatasaray’da A takıma kadar yükseldi. 5 kez genç milli takımda yer aldı, 1963'te ise Galatasaray'ın Türkiye şampiyonu olmasına da katkı sağladı.
Özhan Canaydın tekstille uğraşıyordu ancak Galatasaray sevdalısıydı. Ali Tanrıyar, Alp Yalman ve Faruk Süren yönetimlerinde çeşitli kademelerde görev aldı. Camiada herkesin "Özhan abi" olarak hitap ettiği sevilen biriydi.
Üçüncü yıldızın kazanıldığı 2002 yılında bu kez başkanlık için adaylığını koydu. Sarı-kırmızılı kulübün 33. başkanı oldu. 2004 yılı Mart ayındaki bir kez daha Galatasaray başkanlığına seçildi. Yeni dönemde, Galatasaray Türkiye Kupası finalinde ezeli rakibini 5-1 mağlup etti; Canaydın ve yönetimi Türkiye Kupası sevincini yaşadı.
Canaydın başkanlığı boyunca didindiği Seyrantepe Projesi’ni tamamlamadan ayrılmak istemiyordu. 2006 Mart ayında 3. kez başkanlığa seçildi. Aynı dönemlerde Kulüpler Birliği Vakfı Başkanlığı için kulüplerin saygın kişiliğiyle seçtiği tek isimdi.
Canaydın ve ekibinin en önemli sportif başarısı 14 Mayıs 2006'da geldi. Galatasaray Kayseri'yi 3 golle geçti, Fenerbahçe'nin Denizli'ye takılmasıyla da unutulmaz şampiyonluğu kazandı.
Özhan Canaydın 13 Aralık 2007 günü en büyük düşünü gerçeğe dönüştürdü. TOKİ ile birlikte Aslantepe'nin temel atma törenini yaparak stadın startını verdi. Canaydın, 23 Şubat 2008’deki mali genel kurulda camiaya yeniden başkanlığa aday olmayacağını duyurdu ve “Sıhhatim yerinde, her görevi yapmaya hazırım. Hatalarımızla sevaplarımızla üç dönem geçirdim. Yönetim kurullarıma, eski ve yeni hepsine teşekkür ediyorum. Hakkınızı helal edin'' dedi ve görevi Adnan Polat'a devretti.
Özhan Canaydın, pankreas kanseri ile uzun süre mücadele ettikten sonra Türk futbol tarihinin en saygın, en centilmen kişilerinden biri olarak 22 Mart 2010'da aramızdan ayrıldı.
Spora sadece başarı ve mücadele anlamı yüklemeyen; saygı, dostluk ve sevgi içinde olması gerekliliğini ortaya koyan Galatasaraylıların hiçbir zaman unutamayacağı abisi Özhan Canaydın, nadir görülen bir duruşun temsilcisi olarak taraflı tarafsız herkesin takdirini kazandı.
Özhan Canaydın 1943 yılının Ocak ayının 23'ünde Bursa'da dünyaya geldi. 14 yaşında Galatasaray'ın okulunun kapısından girdi. 1950'lerde Türk sporunda Yenilmez Armada olarak ün yapan Galatasaray'ın basketbol takımından çok etkilendi ve basketbolcu olmaya karar verdi. Galatasaray’da A takıma kadar yükseldi. 5 kez genç milli takımda yer aldı, 1963'te ise Galatasaray'ın Türkiye şampiyonu olmasına da katkı sağladı.
Özhan Canaydın tekstille uğraşıyordu ancak Galatasaray sevdalısıydı. Ali Tanrıyar, Alp Yalman ve Faruk Süren yönetimlerinde çeşitli kademelerde görev aldı. Camiada herkesin "Özhan abi" olarak hitap ettiği sevilen biriydi.
Üçüncü yıldızın kazanıldığı 2002 yılında bu kez başkanlık için adaylığını koydu. Sarı-kırmızılı kulübün 33. başkanı oldu. 2004 yılı Mart ayındaki bir kez daha Galatasaray başkanlığına seçildi. Yeni dönemde, Galatasaray Türkiye Kupası finalinde ezeli rakibini 5-1 mağlup etti; Canaydın ve yönetimi Türkiye Kupası sevincini yaşadı.
Canaydın başkanlığı boyunca didindiği Seyrantepe Projesi’ni tamamlamadan ayrılmak istemiyordu. 2006 Mart ayında 3. kez başkanlığa seçildi. Aynı dönemlerde Kulüpler Birliği Vakfı Başkanlığı için kulüplerin saygın kişiliğiyle seçtiği tek isimdi.
Canaydın ve ekibinin en önemli sportif başarısı 14 Mayıs 2006'da geldi. Galatasaray Kayseri'yi 3 golle geçti, Fenerbahçe'nin Denizli'ye takılmasıyla da unutulmaz şampiyonluğu kazandı.
Özhan Canaydın 13 Aralık 2007 günü en büyük düşünü gerçeğe dönüştürdü. TOKİ ile birlikte Aslantepe'nin temel atma törenini yaparak stadın startını verdi. Canaydın, 23 Şubat 2008’deki mali genel kurulda camiaya yeniden başkanlığa aday olmayacağını duyurdu ve “Sıhhatim yerinde, her görevi yapmaya hazırım. Hatalarımızla sevaplarımızla üç dönem geçirdim. Yönetim kurullarıma, eski ve yeni hepsine teşekkür ediyorum. Hakkınızı helal edin'' dedi ve görevi Adnan Polat'a devretti.
Özhan Canaydın, pankreas kanseri ile uzun süre mücadele ettikten sonra Türk futbol tarihinin en saygın, en centilmen kişilerinden biri olarak 22 Mart 2010'da aramızdan ayrıldı.
Spora sadece başarı ve mücadele anlamı yüklemeyen; saygı, dostluk ve sevgi içinde olması gerekliliğini ortaya koyan Galatasaraylıların hiçbir zaman unutamayacağı abisi Özhan Canaydın, nadir görülen bir duruşun temsilcisi olarak taraflı tarafsız herkesin takdirini kazandı.