Remzi Sanver: ''Taraftar sayısı Yunanistan'ın bir kaç katı olan bir Spor Kulübüyüz" | GSCimbom - En İyi Galatasaray Taraftar Portalı ve Forumu

Remzi Sanver: ''Taraftar sayısı Yunanistan'ın bir kaç katı olan bir Spor Kulübüyüz"


1626205055500.png

Galatasaray Spor Kulübü Yönetim Kurulu Sözcüsü Remzi Sanver, Florya Metin Oktay Tesisleri’nde düzenlenen Yönetim Kurulu Toplantısı’nın ardından açıklamalarda bulundu.

Sözlerine ilk olarak 23 Yaş Altı Dünya Kürek Şampiyonası’nda şampiyon olarak bize gurur yaşatan gençlerimize değinerek başlayan Sanver şu ifadeleri kullandı:

“Galatasaray Televizyonu’nun değerli mensupları sizleri ve vasıtanızla Türkiye’nin saygıdeğer kamuoyunu saygıyla selamlıyorum. Yönetim Kurulu toplantılarımız çıkışında hatta bazen esnasında yapmayı artık alışkanlık haline getirdiğimiz değerlendirme toplantılarından bugünkünde evvela geçtiğimiz hafta aldığımız çok mutluluk verici bir haberi bir kere daha paylaşmakla başlıyorum. 23 Yaş Altı Dünya Kürek Şampiyonası’nda bir Türk ekibi Türkiyemize Dünya şampiyonluğunu getirdi. Bu ekip 2 çok kıymetli sporcumuzdan oluşuyor. Sayın Elis Özbay ve Sayın Mervenur Uslu…. Sayın Mervenur Uslu Galatasaray Spor Kulübü’nün mensubu. Sayın Elis Özbay ise Fenerbahçe Spor Kulübü’nün mensubu. Her iki değerli sporcumuzu da aynı heyecanla, aynı coşkuyla tebrik ediyoruz. Bize yaşattıkları bu gurur, bu güzellik için şükranlarımızı sunuyoruz. Bu vesileyle bu mutluluk verici olayın, bu güzelliğin iletişim açısından da bir iletişim güzelliğiyle de taçlandığını hatırlatmak isterim. Galatasaray Spor Kulübü ve Fenerbahçe Spor Kulübü bu mutlu haberi birlikte ve birbirlerine atıf yaparak duyurdular. Bunun çok anlamlı ve değerli olduğunu düşünüyoruz.”

“SPOR İKLİMİNİN GÜZELLEŞMESİ TÜRKİYE’NİN MENFAATİNEDİR”

“Her vesileyle ifade etmeye çalıştığımız gibi Türkiye’nin köklü kulüpleri birbirinin rakibidir ama elbette ki birbirinin hasmı değildir. Tersine paylaştıkları değerler vardır. Ortak menfaatleri vardır. En son Kulüpler Birliği toplantısında da bunu gördük. Türkiye’deki spor ikliminin güzelleşmesi, Türkiye’nin genel spor yönetiminde doğruların yapılması bütün kulüplerin menfaatinedir. Belki hepsinden önemlisi Türkiye’nin milyonlarca taraftara sahip olan bu kulüplerinin Türkiye’de bir barış ikliminin, dostluk ikliminin yeşermesi, gelişmesi gibi sorumlulukları da vardır. Dolayısıyla bu pencereden baktığımız zaman geçtiğimiz hafta yaşanan bu Dünya şampiyonluğu hem bunun iletişimi bizlere büyük güzellikler vermiştir. Buna vesile olan değerli sporcularımız Sayın Elis Özbay’a ve Sayın Mervenur Uslu’ya bir kere daha Yönetim Kurulumuz olarak kalbi sevgi ve saygılarımızı sunuyoruz.”

“BU İŞTİGALİN GALATASARAY KÜLTÜRÜYLE UZAKTAN YAKINDAN ALAKASI YOK”

Galatasaray Spor Kulübü Başkanı Burak Elmas’a yapılan bir ziyaret sonrasında sosyal medyada oluşan bazı tepkiler üzerine açıklama yapan Remzi Sanver şu değerlendirmelerde bulundu:


“İkinci konu geçtiğimiz hafta yaşadığımız kurumsallaşmayla veya tam arzu ettiğimiz kadar henüz kurumsallaşmamayla ilgili bizi üzen bir gelişmeydi. Bu gelişme daha ziyade sosyal medyada ifadesini buldu. Sosyal medyanın kendisine has bir gerçeklik algısı var. Bu algı her zaman hayatın gerçeklerine uymuyor ama bundan hayata dair sonuçlar çıkarmak mümkün ki şimdi de bunu yapacağız. Yaşanan olayı anlatacağım. Kişi veya kurum isimleri vermeden anlatacağım. Hiç kimseyi veya hiçbir kurumu müspet veya menfi Galatasaray Televizyonu vasıtasıyla takdim etmek istemiyorum. Başkanımız geçtiğimiz hafta bir grup iş adamını kabul etti. Bu iş adamı heyetini başkanımıza getiren de Yönetim Kurulu Üyelerimizin çoğunun tanıdığı benim de şahsen tanıma şerefine nail olduğum çok kıymetli ve çok sevgili bir üyemizdi. Başkanımızın kabul ettiği delegasyondaki iş adamlarından birisi de bir vakfın başkanı. Muhtemelen hepimizin olduğu gibi diğer iş adamları da başka vakıfların üyesi veyahut başkanıdır, veyahut başka derneklerin mensubudur. Her halükarda bu kabul kendilerinin iş adamı kimliğiyleydi. Mensup oldukları hiçbir vakıf ya da dernek tabiatıyla gündeme gelmedi. İş adamı kimliğiyle görüşmeleri yapıldı. Kendileri başkanımıza bir hatıra verdiler. O esnada fotoğraflar çekildi. Bu arada verilen hatırada herhangi bir dernek veya vakıf plaketi değil, üzerinde hiçbir kurumsal iz olmayan bir vazoydu. Neticede misafirlerimizi usulünce uğurladık. Gelin görün ki bu uğurlamadan sonra kabul edilen heyetteki misafirlerimizden birinin başkanı olduğu vakfın sitesinden sanki kabul bu Vakıf’a yapılmışçasına bir açıklama yapıldı. Bu arada söz konusu vakfın iştigal alanı da internet sitelerinden görüldüğü kadarıyla kendilerine göre şüphesiz hayırlı bir faaliyet sürdürüyorlardır. Bunu değerlendirmek bana düşmez ama bu iştigal alanının Galatasaray kültürüyle uzaktan yakından alakası yok.”

“Tabii böyle olunca camiadan bir tepki yükseldi. Galatasaray başkanı iştigal alanı bu olan vakfı nasıl kabul eder? Önce şunu söylemeliyim; bunlar bizim için mutluluk verici refleksler. Galatasaraylı olmakla gurur duyulan refleksler. Sorunun cevabı aşikar. Galatasaray başkanı elbette ki bu iştigal sahasındaki bir vakfı kabul etmez zaten etmedi de. Diğer yandan altı önemle çizilmesi gereken bir konu var. Galatasarayımız kitlesel bir sivil toplum örgütüdür. Dolayısıyla elbette ki Galatasaray Spor Kulübü’nün başkanı toplumun farklı kesimlerinden her türlü insanla temas eder ve görüşürüz. Bir iş adamıyla siyasi görüşünden, ait olduğu vakıftan, dernekten veyahut hayat tarzından dolayı görüşülmemesi sadece sporun, Galatasaray’ın kitleselliğine değil fakat daha da önemlisi toplumsal barış ve diyalog fikrine de aykırıdır. Zaten vakfın yaptığı da her şeyden önce insanlar arası diyalog fikrine duyulan güveni zedelemesi açısından üzücüdür. Gerçi muhtemelen hata olduğunu görüp kaldırdılar bu açıklamayı. Her halükarda Vakfı değerlendirmek bana düşmez bizim dönüp kendimize bakmamız gerekir. Elbette ki bu yaşanan gelişmeden dolayı Galatasaray camiasında üzülen dostlarımız, mensuplarımız oldu. En çok üzülenlerden biri de delegasyonu getiren sevgili üyemizdi. Bizim şu an Yönetim Kurulu olarak vakıf şöyle yaptı, böyle yaptı diye bir açıklama yapacak halimiz yok. Dicle’nin kıyısında kuzuyu kurt kapsa onu Hz. Ömer’den sorarlar. Biz bunu bilerek Galatasaray’ı yönetiyoruz. Dolayısıyla bizim sorumluluğumuzda iletişim yol kazasının bir daha yaşanmasına mani olmaktır. Bundan çıkartılacak derslerin kısa vadeli olanı bundan böyle başkanımızın resmi ziyaret usulleri katı protokollere bağlanmıştır. Her şeyden evvel fotoğraf çekmek sadece bizim resmi fotoğrafçımız tarafından yapılacaktır. Fotoğrafın dağıtımı da yine birtakım kısıtlar altında gerçekleştirilecektir. Aslında bu resmi fotoğraf işine dikkat ediyorduk ama Türkiyemizin sıcak insani ilişkileri takdir edersiniz ki “Başkanım benim makinamla da çekebilir miyiz?” sorusuna hayır denmeyebiliyordu. Artık bundan sonra bu çok daha katı uygulanacak. Fakat tabii asıl çözüm orta ve uzun vadeli Galatasaray’da kurumsallaşma yönünde atılması gereken çok fazla adım var. Protokolün kurumsallaştırılması, iletişim usullerinin kurumsallaştırılması… Bu adımların atılmasını zaten ihtiyaç olduğunu bilerek geliyorduk. Üç haftadır sistemin bir fotoğrafını çekmeye çalışıyoruz. Nerelerde neler aksıyor ve geçtiğimiz hafta da arz etmeye çalıştığım gibi sonbaharda 100. günümüzü değerlendirdiğimiz ilk 100 günün hesabını verdiğimiz toplantıda bütün bu süreçlerde tablo nedir, neleri tespit ettik, hangi adımları attık ve atıyoruz bunu Galatasaray kamuoyuyla paylaşacağız. Bununla birlikte tüm bu paylaştıklarımızın neticesinde önemli gördüğümüz bir konuyu da ifade etmek istiyorum. Bunu aslında her hafta ifade etmeye vesile oldu. Galatasaray Spor Kulübü Türkiye’de bir aydınlanma geleneğini temsil eder, fakat aynı zamanda Galatasaray Spor Kulübü sporun kitleselliği içerisinde toplumun her kesimine temas eden bir yapıdır da. Bu temas, temas edilen kesimlerin değerlerinin, anlayışlarının Galatasaray’a ithal edileceği anlamına gelmez. Tersine Galatasaray kendi değerlerini temas ettiği kitlelerle paylaşır. Bu Galatasaray’ın büyük birikimidir, büyük birikiminin gücüdür. Galatasaraylıların bu birikimin gücünden endişe etmediklerinden eminiz. Yönetim Kurulumuzun bu bilinçte olduğundan endişe etmezlerse de seviniriz. “

“YUNANİSTAN'IN TOPLAM NÜFUSUNUN BİRKAÇ KATI OLAN BİR SPOR KULÜBÜYÜZ"

Olympiakos ile hazırlık maçı yapmak üzere Atina’ya giden Futbol A Takımı kafilemizin havalimanında uğradığı ilkel muamele ilgili Galatasaray Spor Kulübü Yönetim Kurulu Sözcüsü Remzi Sanver şu değerlendirmeyi yaptı:


“Bu defa başkaları adına üzüldük. Kamuoyunun çok iyi bildiği gibi dün Atina’ya bir dostluk maçı için gittik. Sınırda kafilemiz Türkiye ve Yunanistan arasındaki sağlık prosedürlerini sağlıyor olmasına rağmen Covid PCR testleri bahane edilerek kaba ve haksız bir muameleye tabi tutulduk. Bize çıkartılan zorluğun bir rasyonel tarafı yoktu. Yapıcı bir şekilde mukabele etmeye çalıştık; ama netice itibarıyla bize orada istenmediğimizin mesajı verildiğini anladık. Bunu anlar anlamaz da elbette istenmediğimiz yerde durmadık ve hemen geri döndük. Her şeyden evvel geri dönüş çabamızı kolaylaştırmalarından dolayı önce Türk Hava Yolları’na, Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Sayın İlker Aycı’nın şahsında teşekkür ediyoruz. Yaşanan bu talihsiz gelişmeye dair ifade edeceğimiz ilk duygu büyük bir şaşkınlıktır. Yunan halkına duyduğumuz bütün saygı ile, taraftar sayısı Yunanistan’ın toplam nüfusunun birkaç katı olan bir spor kulübüyüz. Ayrıca uzattığımız dostluk eli sadece kulübümüzün değil, Türkiye’nindir de… Toplumsal ve siyasi önemini açıklamaya gerek duymuyoruz. Bu dostluk elinin böyle basit, ilkel, akıl dışı bir yaklaşım ile geri çevrilmesine şaşırmamak imkansız. Bunu dar bakışlı bazı bürokratların veya siyasetçilerin kişisel tasarrufu olduğuna ve Yunanistan hükümetinin bunun gereğini yapacağına inanıyoruz. Aksi durumda bu dar bakışın Yunanistan hükümetinden kaynaklandığını düşünürüz ki, hem Yunan halkı adına üzülür hem de Türk-Yunan ilişkilerinin geleceğinden endişe ederiz. Her hâlükârda biz biz spor kulübüyüz. Bu konuda yapabileceklerimiz ya da yapamayacaklarımız spor kulübü olma tarifimizle sınırlıdır. Bu çerçevede her şeyden evvel dün maruz kaldığımız kaba davranışın sorumlularını kınadığımızı söylemek isteriz. Ayrıca elbette ki bu sadece bize değil, tüm Türkiye’ye yöneltilen bir hareket olduğundan bundan böyle Yunanistan ile kuracağımız sportif ilişkilerin değerlendirmesini elbette Dışişleri Bakanlığımız ile istişare ile yapacağız. Her hâlükârda altını çizmek gerekir ki Türkiye’ye gelecek, misafirimiz olacak Yunan sporcularını şu ana kadar olduğu gibi en iyi şekilde ağırlamaya devam edeceğiz. Konuyu uluslararası platformlarda spor hukuku ve genel hukuk açısından da takip haklarımızı mahfuz bırakıyoruz.”

“Bu vesile ile kendisi ile dostluk maçı yapmaya değer bulduğumuz Olympiakos takımına da seslenmek istiyoruz. Benzeri bir durum Olympiakos’un Türkiye ziyaretinde gerçekleşmiş olsaydı, yapanın kendi ülkemiz olduğuna bakmadan tepki verirdik. Çünkü biz fikir ve vicdan özgürlüğünü değer olarak benimsemiş bir spor kulübüyüz. Bizim için yanlış, kim yaparsa yapsın yanlıştır. Yanlışın bizimkilerin yapmış olması, onu doğru kılmaz. Umarım dostluk maçı yapmak üzere değerler ortaklığımız olan bir kulübü seçmişisizdir. Her hâlükârda dün, Olympiakos’un vermeye çalıştığı destek için şükranlarımızı sunuyoruz. “

“Genel teşekkürlerimizi de bizi bu süreçte çok açık ve aşikar bir şekilde destekleyen Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a, Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’na, Gençlik ve Spor Bakanı Sayın Mehmet Muharrem Kasapoğlu’na, Atine Büyükelçisi Sayın Burak Özügergin’e, Ana Muhalefet Partisi Lideri Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na, tüm bu muhterem isimler vesilesiyle devlet erkânına, kamuoyu önderlerine ve tabii ki hep yanımızda olan taraftarlarımıza, taraftarımız olmasa da bize destek veren spor kamuoyuna, sportif ayrışmalar ve siyasi ayrışmaların ötesinde aziz milletimize kalbi şükranlarımızı sunuyoruz."

Florya Metin Oktay Tesisleri’nin taraftarlarımıza açılması ile ilgili Remzi Sanver, “Geçtiğimiz hafta ilan etiğimiz gibi Florya Tesisleri’ndeki idmanlarımız taraftarlarımıza açıldı. Tabii ki salgın şartlarından dolayı bunu ağır kısıtlar içerisinde gerçekleştirmek zorundayız. Misafir edeceğimiz taraftarlarımızın en azından bir doz aşı olmaları şartını getirdik. Onun haricinde taraftarlarımızı ancak küçük gruplar halinde davet edebiliyoruz. İlk grup olarak eğitim kurumlarımızın bu sene mezun olan öğrencilerine yöneldik. Galatasaray Üniversitesi’nin ve Galatasaray Lisesi’nin bu yılki mezunlarını davet ettik. Bundan sonra da başka taraftar gruplarını davet edeceğiz. Bu vesile ile karşılaştığımız ve çok da anlamlandıramadığımız bir konuya da değinmek isteriz. Neden eğitim kurumlarıyla başlandı… Tabii bu soru sorulabilir. Başka bir grup ile başlasaydık, neden o grupla da başladığımız sorulabilirdi. Herhalde gençler ve yeni mezun öğrencilerle başlamak çok da fena bir fikir değil. Bundan sonra da başka grupları davet edeceğiz. Her hâlükârda burada önemli olan kulübümüzün, takımımızın, Florya’nın taraftarla kucaklaşmasıdır.” ifadelerini kullandı.

“TARAFTARLARIMIZIN MÜSTERİH OLMALARINI DİLİYORUM”

Transfer konusunda taraftarlarımıza müsterih olmaları çağrısına yapan Sanver, “Sosyal medya üzerinde transfer süreçlerine epey atıf yapılıyor. Futboldaki transfer süreçlerini titizlikle ve dikkatle sürdürüyoruz. Bu esas olarak Sportif A.Ş.’nin sorumluluğunda ve yetkisinde bir konu. Dolayısıyla bu konuya dair detaylı açıklamaları Sportif A.Ş.’ye bırakmamız daha uygun olur. Bununla birlikte Galatasaray Spor Kulübü Yönetim Kurulu olarak, aslında malumun ilamı olacak ama yine de ilan etmemizde fayda gördüğümüz bir hususun altını çizmek istiyorum. Sporda ve bahusus futbolda transfer bir amaç değil araçtır. Transfer olsun diye transfer yapılmaz. Bir hedefe yönelik transfer yapılır. Bu hedef de sportif başarıdır. Uluslararası sportif başarıdır ve kısa vadeli değil; sürdürülebilir başarıdır. Bu da ustaca, akıllıca, bilgi ve birikim temelli geleceğe yatırım addedilecek adımların atılmasını gerektirir. Bu konuda Galatasaray’da fevkalade usta ve birikimli bir ekip çalışmaktadır. Her şeyden evvel takımımızı emanet ettiğimiz değerli hocamız Sayın Fatih Terim, hem kulübümüzün hem de Sportif A.Ş.’nin başkanı olan Sayın Burak Elmas, gerek Sportif A.Ş.’nin, gerek spor kulübümüzün yönetiminde bu alanı çok iyi tanıyan bir ekip. Birbirine güvenerek, büyük bir muhabbetle çok güçlü birikimlerini yansıtarak bu süreci yönetmektedirler. Bu açıdan taraftarlarımızın müsterih olmalarını diliyorum.” şeklinde konuştu.

UEFA Şampiyonlar Ligi İkinci Eleme Turu’nda PSV Eindhoven ile yapacağımız maç için takımımıza başarı dileyen Remzi Sanver, “Önümüzdeki hafta PSV Eindhoven maçı var. Bütün iyi dileklerimiz ve dualarımız takımımızla. Galatasaray’ın sembolik dili içerisinde onlar bizim aslanlarımız. Kendileriyle gurur duyuyoruz. Eindhoven maçının sonucu ne olursa olsun kendileriyle gurur duyacağız; ama önümüzdeki hafta bize çifte bayram yaşatmalarını da diliyoruz.” dedi.

Son olarak Galatasaraylıların ve Türk halkının Kurban Bayramı’nı tebrik eden Sanver, “Önümüzdeki hafta bayram. Yönetim Kurulu toplantısı olabilir veya olmayabilir. Muhtemelen bayram haftası böyle bir açıklamayı yapmayacağız. Acil ve önemli bir konu olmadıkça 15 gün sonra yapacağız. Bu vesile ile bir tebriği paylaşmak istiyorum. Bayramlar hangi dinden olurlarsa olsunlar, hangi dinin bayramları olurlarsa olsunlar insanlar arasında kucaklaşma, barışmak, kavuşma vesileleridir. Bu kavramlar itikatların üzerinde insanlığın kavramlarıdır. Dolayısıyla böyle bir perspektifle bütün Galatasaraylıların ve bütün Türkiye kamuoyunun Kurban Bayramı’nı kutluyoruz. Kardeşçe, dostça, barış içerisinde bir Türkiye ve dünya için en kalbi temennilerimizi sunuyoruz. Arz ediyorum. Bütün Galatasaraylıları ve Türkiye kamuoyunu Yönetim Kurulumuz adına sevgi ve saygı ile selamlıyorum.” ifadeleriyle sözlerine son verdi.
 
YK Sözcüsü Remzi Sanver: ''Galatasaray ve Fenerbahçe Kulüpleri kürek şampiyonlarımızı beraber duyurdular. Birbirlerinin rakibi fakat hasmı değildir kulüplerimiz. Son yapılan Kulüpler Birliği toplantısında da bunu gördük.''
 
Üst Alt