Şiirler - Sayfa 14 | GSCimbom - En İyi Galatasaray Taraftar Portalı ve Forumu

Şiirler


Cevap: Şiirler



Pablo Neruda...





Yavaş yavaş ölürler

Seyahat etmeyenler,

Yavaş yavaş ölürler okumayanlar,

müzik dinlemeyenler,

vicdanlarında hoş görmeyi barındırmayanlar.

Yavaş yavaş ölürler,

İzzetinefislerini yıkanlar

Hiçbir zaman yardım

istemeyenler.

Yavaş yavaş ölürler

Alışkanlıklara esir olanlar,

her gün aynı yolları

yürüyenler,

Ufuklarını genişletmeyen ve

değiştirmeyenler,

Elbiselerinin rengini değiştirme riskine bile

girmeyen,

veya bir yabancı ile konuşmayanlar.

Yavaş yavaş ölürler

İhtiraslardan ve verdikleri heyecanlardan

kaçınanlar,

tamir edilen kırık kalplerin gözlerindeki pırıltıyı

görmek istemekten kaçınanlar

yavaş yavaş ölürler.

Yavaş yavaş ölürler

Aşkta veya işte bedbaht olup istikamet

değiştirmeyenler,

Rüyalarını gerçekleştirmek için risk

almayanlar,

Hayatlarında bir kez dahi mantıklı tavsiyelerin

dışına çıkmamış olanlar.

Yavaş yavaş ölürler.
 
Cevap: Şiirler



Adam Olmak



Çevrende herkes şaşırsa,

Bunu da senden bilse,

Sen aklı başında kalabilirsen eğer,

Herkes senden kuşku duyarken hem kuşkuya yer bırakır,

Hem kendine güvenirsen eğer,

Bekleyebilirsen usanmadan,

Yalanla karşılık vermezsen yalanla,

Kendini evliya sanmadan

Kin tutmayabilirsen kin tutana,

Düşlere kapılmadan düş kurabilir,

Yolunu saptırmadan düşünebilirsen eğer,

Ne kazandım diye sevinir, ne yıkıldım diye yerinir,

İkisine de vermeyebilirsen değer,

Söylediğin gerçeği eğip büken düzenbaz,

Kandırabilir diye safları, dert edinmezsen,

Ömür verdiğin işler bozulsa da yılmaz,

Koyulabilirsen işe yeniden,

Döküp ortaya varını yoğunu,

Bir yazı turada yitirsen bile

Yitirdiklerini dolamaksızın dile

Baştan tutabilirsen yolunu

Yüreğine, sinirine dayan diyecek

Direncinden başka bir şeyin kalmasa da,

Herkesin bırakıp gittiği noktada,

Sen dayanabilirsen tek

Herkesle düşüp kalkar erdemli kalabilirsen,

Unutmayabilirsen halkı, krallarla gezerken

Dost da düşman da incitmezse seni

Ne küçümser ne büyültürsen çevreni

Her saatin her dakikasına

Emeğini katarsan hakçasına

Her şeyi ile dünya önüne serilir

Üstelik oğlum, adam oldun demektir



Rudyard Kipling
 
Cevap: Şiirler



[TABLE="width: 100%"]



[TD="width: 100%, align: left"]Seni bulmaktan önce aramak isterim.

Seni sevmekten önce anlamak isterim.

Seni bir yaşam boyu bitirmek değil de,

Sana hep, hep yeniden başlamak isterim.

[/TD]





[TD="width: 100%"] [/TD]





[TD="width: 100%, align: left"]
Özdemir Asaf
[/TD]



[/TABLE]
 
Cevap: Şiirler



[h=5]Göğercin havadadır

El etmez yuvadadır

Bir elim yar koynunda

Bir elim duvadadır



Gel beri yar gel beri

Sen gönlümün dilberi

Gerdandan akan teri oy

(Uyku girmez gözüme oy)

Koy kadehe ver beri

(Seni sevdim seveli)



Göğercin vurdum kalkmaz

Kanı sel olmuş akmaz

Menim sevdiğim güzel

Dönüp yüzüme bakmaz



Gel beri yar gel beri

Sen gönlümün dilberi

Gerdandan akan teri oy

(Uyku girmez gözüme oy)

Koy kadehe ver beri

(Seni sevdim seveli)[/h]
 
Cevap: Şiirler



KIZKAÇIRAN

Dağlar dik, çeşmeler kuru,

Yarimin benzi çok sarı;

Ölüm var, dönülmez geri;

Yürü yağız atım, yürü...


Dağlar geçilmiyor kardan;

Aman yok candarmalardan.

Ayrılamadım bu yardan;

Yürü yağız atım, yürü...


Yarim bu gece yoruldu,

Kaçırdığıma darıldı;

Bak, daha sıkı sarıldı;

Yürü yağız atım, yürü...


Nasıl titriyor korkudan:

Kaldırdım onu uykudan;

Sesler geliyor doğudan;

Yürü yağız atım, yürü...


Peşime düştü takipler,

Boynumu bekliyor ipler

Zeybekler seni ayıplar;

Yürü yağız atım, yürü...




 
GÜZELSİN



Görenler kendini beğenmiş sansın,

Sen böyle havalı pozla güzelsin.

Varsın âşıkların bıksın usansın,

Sen böyle cilveyle, nazla güzelsin...



Göz göze gelince aklım şaşıyor,

Yüreğim koşmaktan yorgun düşüyor,

Sığmıyor gönlüme aşkın taşıyor,

Sen benim haddimden fazla güzelsin...



Vadesi yakına eğleme meyil,

Sen sen ol zamanı zengine eğil,

Ben gibi hüzünlü hazanla değil,

Sen, taze baharla yazla güzelsin...



Aşk hevesle başlar, hasret, gurbetle.

Solmasın gençliğin gamla, kasvetle.

Çünkü sen her zaman şen muhabbetle ,

Şiirle, şarkıyla sazla güzelsin...



Cemâl SÂFİ
 
İnanıyorum söylediğini candan söylediğine

Ama bugün ki karar yarın bozulur çok kez

Kendi kendimize verdiğimiz sözü tutmak

En çabuk unuttuğumuz şeydir ne yapsak



Madem ki bu dünya bile yok olacak birgün

Sevginin bitmesine insan neden üzülsün

Aşk mı kaderi kovalar kader mi aşkı?

Daha kimseler çözemedi bu bilmeceyi



Hamlet
 
ELVEDA SEVGİLİ DOSTUM



Elveda sevgili dostum elveda,

Sen kökleri içimde uzanan..

Ayrılık yazılmış alnımıza

İlerde gene karşılaşırız inan..



Elveda dostum, el sıkışmadan

Sessizce... Ne keder ne tasa gerek:

Ölmek yeni bir şey değildir bu dünyada

Ama yaşamak da yeni bir şey olmasa gerek.



Sergey Yesenin



Çeviri: Attila Tokatlı
 
KİTLELERİN DEHASI



Ortalama insanda

herhangi bir günde herhangi bir orduya

yetecek kadar ihanet,

nefret, şiddet

ve saçmalık vardır.

Ve cinayet konusunda en becerikliler,

cinayet karşıtı vaaz verenlerdir.

Ve nefreti en iyi becerenler,

sevmeyi vaaz edenlerdir.

Ve son olarak;

savaşı en iyi becerenler,

barış vaazı verenlerdir.



Tanrı'yı vaaz edenlerin,

Tanrı'ya ihtiyacı var.

Barış vaaz edenlerin,

huzuru yok.

Sevgiyi vaaz edenler,

sevgisizdirler.

Vaaz edenlerden sakının.

Bilmişlerden sakının.



Durmadan kitap okuyanlardan sakının.

Yoksulluktan nefret edenlerden,

ya da gurur duyanlardan sakının.

Övgü göstermekte hızlı davrananlardan sakının.

Karşılığında övgü beklerler.



Sansürlemekte hızlı davrananlardan sakının.

Bil medikleri şeylerden korkarlar.



Sürekli kalabalıkları arayanlardan sakının;

Tek başlarına bir hiçtirler.



Ortalama erkekten,

ortalama kadından sakının.

Sevgilerinden sakının.



Sevgileri vasattır,

vasatı aranır dururlar.

Ama nefretleri dahiyanedir.

Nefretleri seni beni,

herkesi öldürebilecek kadar dahiyanedir..



Yalnızlığı istemezler.

Yalnızlığı anlamazlar.

Kendilerinden farklı her şeyi yok etmeye çalışırlar.



Sanat yaratamadıklarından,

sanatı anlayamazlar.

Yaratma başarısızlıklarını,

dünyanın beceriksizliğine yorarlar.



Kendileri tam sevemedikleri için,

senin sevginin eksik olduğuna inanırlar.

Ve senden nefret ederler.



Ve nefretleri

parlak bir elmas,

bir bıçak,

bir dağ,

bir kaplan,

bir baldıranotu gibi mükemmeldir.





En usta oldukları sanattır nefret!



Charles Bukowski
 
KALELER



Düşünmeden, acımadan, utanmadan

yüksek kaleler kurmuşlar dört yanıma.



Umutsuzluk içinde böyle hep

bir şey düşünmez oldum alınyazımdan başka.



Dışarıda görülecek bir sürü işim vardı

ben nasıl sezmedim kaleler kuruldu da.



Ses seda işitmedim çalışan işçilerden

habersiz kapadılar beni dünyanın dışına.



(1896)



Constantino Kavafis



Çevirenler : Ionna Kuçuradi ve A.Turan Oflazoğlu
 
MAVİ LİMAN



Çok yorgunum, beni bekleme kaptan.

Seyir defterini başkası yazsın.

Çınarlı, kubbeli, mavi bir liman.

Beni o limana çıkaramazsın...



Nâzım HİKMET RAN
 
BİR HAZİN HÜRRİYET



Satarsın gözlerinin dikkatini, ellerinin nurunu, bir lokma bile tatmadan

yoğurursun

bütün nimetlerin hamurunu.

Büyük hürriyetinle çalışırsın el kapısında, ananı ağlatanı

Karun etmek hürriyetiyle hürsün!



Sen doğar doğmaz dikilirler tepene,

işler ömrün boyunca durup dinlenmeden yalan

değirmenleri,

büyük hürriyetinle parmağın şakağında düşünürsün vicdan

hürriyetiyle hürsün!



Başın ensenden kesik gibi düşük,

kolların iki yanında upuzun,

büyük hürriyetinle dolaşıp durursun,

işsiz kalmak hürriyetiyle hürsün!



En yakın insanınmış gibi verirsin memleketini, günün birinde, mesela,

Amerika'ya ciro ederler onu seni de büyük hürriyetinle beraber,

hava üssü olmak hürriyetiyle hürsün!



Yapışır yakana kopası elleri Valstrit'in, günün birinde, diyelim ki,

Kore'ye gönderilebilirsin, büyük hürriyetinle bir çukura

doldurulabilirsin, meçhul asker olmak hürriyetiyle hürsün!



Bir alet, bir sayı, bir vesile gibi değil insan gibi yaşamalıyız dersin,

büyük hürriyetinle basarlar kelepçeyi,

yakalanmak, hapse girmek, hatta asılmak hürriyetinle

hürsün



Ne demir, ne tahta, ne tül perde var hayatında, hürriyeti seçmene lüzum yok

hürsün.



Bu hürriyet hazin şey yıldızların altında.





"Nâzım HİKMET RAN"
 
ZULÜMLER YAĞMUR GİBİ YAĞMAYA BAŞLAYINCA



Paydostan sonra gişeye önemli bir mektup getiren biri gibi:

Gişe çoktan kapalıdır.

Yaklaşan bir sel felaketi karşısında kenti uyarmak isteyen biri gibi:

Ama başka bir dilde konuşan. Kimse anlamayacaktır onu.

Dört kez kendisine bir şey verilen bir kapıyı

beşinci kez çalan bir dilenci gibi:

Beşinci kez aç kalır.

Yarasından kan boşanan ve doktoru bekleyen biri gibi:

Kan durmaz, hep boşanır.



Biz de ortaya çıkıyor ve bize yapılan zulümleri haber

veriyoruz.



İlk kez arkadaşlarımızın yavaş yavaş katledildiğini

bildirdiğimizde

çığlıklar göklere ağdı.

Yüz kişiydi katledilen. Ama bin kişi katledildiğinde

ve ölümlerin sonu gelmediğinde bir sessizlik

kapladı ortalığı



Zulümler yağmur gibi yağmaya başlayınca

"dur!" diyen olmaz artık,



Cinayetler üst üste yığılmaya başlayınca görülmez oluverirler.

Çekilen acılar dayanılmaz olunca duyulmaz artık



Bertolt Brecht
 
KARANLIK ZAMANLARDA



Demeyecekler: Ceviz ağacı rüzgarda sallandığı sıralar.

Ama diyecekler: Badanacı işçileri ezdiği sıralar.

Demeyecekler: Çocuk yassı taşı ırmakta kaydırdığı sıralar.

Ama diyecekler: Büyük savaşlar hazırlandığı sıralar.

Demeyecekler: Kadının odaya girdiği sıralar.

Ama diyecekler: Bütün güçlerin işçilere karşı birleştiği sıralar.

Demeyecekler: Karanlıktı o sıralar.

Ama diyecekler:

Neden şairleri sessizdiler?



Bertolt Brecht
 
Bunca yıldır bir hiçliğe

Gittim sana geliyorum

Yeter artık döne döne

Bittim sana geliyorum



Durdum ve düşündüm demin

Baktım bu yol daha emin

Ayrılmamaya bin yemin

Ettim sana geliyorum



Gözüm yaşlı gönlüm garip

Yalvarayım dedim varıp

Benliği benden çıkarıp

Attım sana geliyorum



Aşk tokmağı değdi örse

Durmam gayrı dünya dursa

Dünden kalma neyim varsa

Sattım sana geliyorum



Bıraktım öfkeyi kini

Oldum bir rahmet ekini

Seni sevmenin zevkini

Tattım sana geliyorum



A.Karakoç
 
KENT



"Başka diyarlara, başka denizlere giderim, dedin.

Bundan daha iyi bir kent vardır bir yerde nasıl olsa.

Sanki bir hükümle yazgılanmış bir çabam;

ve yüreğim sanki bir ceset gibi gömülmüş oraya.

Daha ne kadar çürüyüp yıkılacak böyle aklım?

Nereye çevirsem gözlerimi, nereye baksam burada

gördüğüm kara yıkıntılarıdır hayatımın yalnızca

yıllar yılı yıktığım ve heder ettiğim hayatımın."



Yeni ülkeler bulamayacaksın, bulamayacaksın yeni denizler.

Hep peşinde, izleyecek durmadan seni kent. Dolaşacaksın

aynı sokaklarda. Ve aynı mahallede yaşlanacaksın

ve burada, bu aynı evde ağaracak aklaşacak saçların.

Hep aynı kente varacaksın. Bir başka kent bekleme sakın,

ne bir gemi var, ne de bir yol sana.

Nasıl heder ettiysen hayatını bu köşecikte,

yıktın onu, işte yok ettin onu tüm yeryüzünde.



Constantino Kavafis
 
Üst Alt