Şiirler - Sayfa 16 | GSCimbom - En İyi Galatasaray Taraftar Portalı ve Forumu

Şiirler


Son günlerde ne yüzüme bakıyor

Ne bir selam veriyorsun Almina!

Zahmet edip ne elimi sıkıyor

Ne bir hatır soruyorsun Almina!



Madem hızlı yaşamayı severdin

Neden bana yar olmaya söz verdin?

Cambaz gibi kalpten kalbe tel gerdin

Maceraya yürüyorsun Almina!



Ben yanarken hasretinin narında

Hoyrat eller bağlar bozdu bağında

Ben aklımı uğurlarken uğrunda

Sen sefalar sürüyorsun Almina!



Seni gözden, seni sözden sakınıp

Sır vermedim dosta senden yakınıp

Hasretinle hergün biraz tükenip

Bittiğimi görüyorsun Almina!



Koca bir yaz geçti gülmeden

Ben giderim sen insafa gelmeden

Hayatımla oynuyorsun bilmeden

Günahıma giriyorsun Almina!



Telaşlanma kastettiysen canıma

Günden güne giriyorsun kanıma!

Bir atımlık barut kaldı sonuma

Muradına eriyorsun Almina!

Cemal Safi
 
italyan gönderip italyan almışsın

sen ne biçim bir başkansın

kurumsallık diye kafa şişirmişin

illallah ettik fakat sen de haklısın



UNAL BASKAN

UNAL BASKAN

UNAL BASKAN
 
Git iş işten geçmeden, çok geç olmadan vakit,

Günahıma girmeden, katilim olmadan git!



Git de şen şakrak geçen günlerine gün ekle,

Beni kahkahaların sustuğu yerde bekle.



Git ki siyah gözlerin arkada kalmasınlar,

Git ki gamlı yüzümün hüznüyle dolmasınlar.



Mademki benli hayat sana kafes kadar dar,

Uzaklaş ellerimden uçabildiğin kadar.



Hadi git, benden sana dilediğince izin,

Öyle bir uzaklaş ki karda kalmasın izin.



Kahrımın nedenini söylesem irkilirler;

Çünkü herkes beni Kays, seni Leyla bilirler.



Sanırlar ki sen beni biricik yar saymıştın;

Oysaki hep yedekte, hep elde var saymıştın.



Hadi git, ne bir adres, ne bir hatıra bırak,

Zannetme ki, pişmanlık, mutluluk kadar ırak!



Sanma ki fasl-ı bahar geldiğim gibi gitmez,

Sanma ki hüsranını görmeye ömrüm yetmez.



Her darbene tahammül edecektir bedenim,

Gururum mani olur perişanıma benim.



Yari Ferhat olanın ellerle ülfeti ne?

Şirin ol katlanayım dağ gibi külfetine.



Henüz layık değilken tomurcuk kadar aşka,

Sana gül bahçesini kim açar benden başka!



Hercai arılara meyhanedir çiçekler,

Kim bilir şerefinden kaç kadeh içecekler!



Mademki aşk tablosunun takdirinden acizsin,

Git de çağdaş ressamlar modern resimler çizsin.



Ne vedaya gerek var, ne de mektuba hacet,

Git de Allah aşkına bir selama muhtaç et!



Güllere de aşk olsun gene sen kokacaksan!

Fallara da aşk olsun gene sen çıkacaksan!



Kopsun nerden inceyse artık bu bağ, bu düğüm!

Her gece daha berbat, daha vahim gördüğüm.



Korkulu düşlerimi yorumdan kaçırıyorum;

Sırf sana üzülüyor, sırf sana acıyorum!



Git iş işten geçmeden, çok geç olmadan vakit,

Günahıma girmeden, katilim olmadan git! ...

Yazar : CEMAL SAFİ
 
sponsor bulamamışsın

sen ne biçim bir başkansın

forvet al diye yırtınıyoruz

illallah ettik fakat sen de haklısın



UNAL BASKAN

UNAL BASKAN

UNAL BASKAN
 
Kimi gerçek kınar kimi şakadan,

Sanırlar elimden iş gelmez oldu.

Destek alsam Çin’den Amerika’dan,

Zalim kaderimle baş gelmez oldu.



Gayem ne safahat, ne saltanattı.

Felsefem hep şükür, hep kanaatti.

Kahve açtım garsonlarım çay sattı.

Çatlaksız kırıksız boş gelmez oldu.



Kenardan köşeden borç yiye yiye,

Servetim yük olmaz oldu kediye,

Soba bayi oldum güz geldi diye,

İlkbahar yaklaştı, kış gelmez oldu.



Yaslanamam betonarme yapıya,

Çökeceği tutar şanssızlı bu ya,

Kaç yıl gele attım bir tek kapıya,

Ecelim geldi de şans gelmez oldu.



Neyi esirgesem gelir nazara,

Bahçevan oldum da bir gülizara,

N’olur bülbül ötsün bir gün kazara,

Saksağandan başka kuş gelmez oldu.



Bu nasıl adalet, bu nasıl dava?

Tatlı lokma yiyemedim bedava,

Hangi toyda kaşık atsam pilava,

Benden başkasına taş gelmez oldu.



Gün günü arattı duygularıma,

Geceler güç kattı kaygılarıma,

Kabuslar kastetti uykularıma,

Hayra yorulacak düş gelmez oldu.



Tehlike çalsa da bütün hatlarım,

Dosta vız geliyor tüm imdatlarım,

Nice şiirlerim iltifatlarım,

Yarin kulağına hoş gelmez oldu.



Kör olası gözüm, pınardı hani?

Her dostu ağıtla anardı hani?

Dağ gibi babamı aldı da fani,

O gündür bu gündür, yaş gelmez oldu.

Cemal Safİ
 
Her şey yerli yerinde; havuz başında servi

Bir dolap gıcırdıyor uzaklarda durmadan,

Eşya aksetmiş gibi tılsımlı bir uykudan,

Sarmaşıklar ve böcek sesleri sarmış evi



Her şey yerli yerinde; masa, sürahi, bardak,

Serpilen aydınlıkta dalların arasından

Büyülenmiş bir ceylan gibi bakıyor zaman

Sessizlik dökülüyor bir yerde yaprak yaprak.



Biliyorum gölgede senin uyuduğunu

Bir deniz mağarası kadar kuytu ve serin

Hazların aleminde yumulmuş kirpiklerin

Yüzünde bir tebessüm bu ağır öğle sonu.



Belki rüyalarındır bu taze açmış güller,

Bu yumuşak aydınlık dalların tepesinde,

Bitmeyen aşk türkusü kumruların sesinde,

Rüyası ömrümüzün çünkü eşyaya siner.



Her şey yerli yerinde; bir dolap uzaklarda

Azapta bir ruh gibi gıcırdıyor durmadan,

Bir şeyler hatırlıyor belki maceramızdan

Kuru güz yaprakları uçuşuyor rüzgarda.



Ahmet Hamdi
 
Söküp atilmiyor bende mi kusur?
Dogarken kök salmis öze saçlarin
Bir kara sevda ki ya büyü ya sir
Sigmiyor kaleme, söze saçlarin

Örgüde bir baska, düzde bir baska
Gizlendigi zaman nazda bir baska
Omuzda bir baska yüzde bir baska
Kirpik olmus inmis, göze saçlarin

Ipekten sirmadan, tel tel yaratmis
Telini bir ömre bedel yaratmis
Sanki vasfi için özel yaratmis
Dört mevsim bir baska taze saçlarin

Söz: Hayati Vasfi Tasyürek
 
kulübe borçları taktın
artık yeter aysal
maça çıkartmadın yenilmez armadayı
artık yeter aysal

almışın hajrocici olmuşun davalık
artık yeter aysal
ekonomist dedik anarşik çıktın
artık yeter aysal

yapacaktın kulübü multi top
olduk iyice topitop
artık yeter aysal
artık yeter aysal

söz b
 
Yine Sana Dair

Sende, ben, kutba giden bir geminin sergüzeştini,
sende, ben, kumarbaz macerasını keşiflerin,
sende uzaklığı,
sende, ben, imkansızlığı seviyorum.

Güneşli bir ormana dalar gibi dalmak gözlerine
ve kan ter içinde, aç ve öfkeli,
ve bir avcı istihasıyla etini dişlemek senin.

Sende, ben, imkansızlığı seviyorum,
fakat asla ümitsizliği değil...


Nazım Hikmet Ran
 
kulübe borçları taktın
artık yeter aysal
maça çıkartmadın yenilmez armadayı
artık yeter aysal

almışın hajrocici olmuşun davalık
artık yeter aysal
ekonomist dedik anarşik çıktın
artık yeter aysal

yapacaktın kulübü multi top
olduk iyice topitop
artık yeter aysal
artık yeter aysal

söz b
1 ve 2.kitalarda çapraz kafiyeyi son kitada ise okurlari şaşirtarak farklı bir nazim şekli ustalıkla kullanmissin berat.
 
Yüzüne bakınca içim tutuşur,
İçime bir kızıl kor gelir gider.
Geçtiğin sokaklar şavkınla ışır,
Bastığın toprağa nur gelir gider.


Helal-i hoş olsun gurur da naz da
Ne olur tebessüm etsen biraz da?
Gülmezsen gökyüzü aysız kalmaz da,
Yüzün gibi mehtap zor gelir gider.


Tarifin olmuyor ne kadar yazsam,
Ellerim tutmuyor resmini çizsem,
O güzel çehreni görmeyen ressam ,
Bilmez ki dünyaya kör gelir gider.


Yeryüzü hiç afet görmedi sanma,
Ey benim aklımı alan muamma ,
Her türlü felaket mümkündür amma,
Sen gibi kıyamet bir gelir gider.

Cemal Safi
 
Beli daracıktı sırtı açıktı
Yazlık elbiseni unutamadım
Üstünde leylaklar salkım saçaktı
O güzel deseni unutamadım

Bana yavrum derdin kırklı yaşımda
Senden yıllar yılı farklı yaşımda
Sayısız fırtına koptu başımda
Aşkınla eseni unutamadım

Bir kadeh şaraptın gözümde tüten
Aklımı başımdan avare eden
Haramdın diye mi bilmemki neden ?
O tatlı buseni unutamadım

Kaç afet gönlümü sevdaya saldı
Ne Ahsen, ne Nilsen, saklımda kaldı
Sadece seninki aklımda kaldı;
Nedense Birsen'i unutamadım.

C.Safi
 
Üst Alt