Spider-Man: Far From Home - Sayfa 2 | GSCimbom - En İyi Galatasaray Taraftar Portalı ve Forumu

Spider-Man: Far From Home


Spoiler tadında teorimi sizlerle paylaşmak istiyorum

bildiğiniz gibi avengers infinity war filminde spider man'de dahil çoğu kahraman ölmüştü.

bu film çıktığına göre spiderman yaşayacak..

spider-man-far-from-home-theory-3.gif





şaka yahu :red::red:

aslında bu fragman avengers endgame filmi için büyük bir spoiler barındıyor. yada yine bir trolleme ile karşı karşıyayız.

fragman boyunca tony starkın olmayışı yoksa bu adam gerçekten öldü mü sorusunu akıllara getiriyor.

hele ki fragmanın bir sahnesinde potts tarafından, peter parker 500 bin dolar yardım çeki verildiği görüyoruz.

spider-man-far-from-home-theory-6.jpg


tony öldü de miras falan mı düştü bu elamana diyor insan. birde imzalayanın tony değilde papper olması iyice kafaları karıştrıyor.

bir sonraki sahnede ise ilginç olan, peter avrupaya hazırlanıyor ama tony starkın kendisine verdiği kostümü almakta tereddütte düşüyor olması

spider-man-far-from-home-theory-7.jpg


yani neden almakta çekiniyor ? birincisi infitiywar ve endgame de yaşadıkları yıkım olabilir ama ikinci ihtimal ise tonynin gerçekten ölmüş olabileceği olabilir. suratında acı ifadesi var bu ergenin :cry::cry:

spider-man-far-from-home-theory-8.jpg


spider-man-far-from-home-theory-9.jpg

potts: tamamen yalnızsın :eek:

vayy vayy herşeyi bilmişsin, tebrikler renktaş
 
Oncelikle Fincher'in da sanat eseri seviyesinde film cekmedigini soylemek lazim. Herhalde cogu filmini severek izlemisimdir, bazilari en sevdigim filmler arasindadir ama filmin sanat eseri olmasi icin gorsel seviyede de dusunsel seviyede de bir hikaye anlatmaktan fazlasini yapmasi gerekir.

"Cut"lariyla unlu ne demek? Yani sahneler arasi geciste ruya veya flashback degilse blur etmedigini falan ovuyor. Ne izliyor bunlar disinda, Turk dizileri mi? Bir zahmet boyle seyirciye kasikla yemek yedirir gibi film cekmesin yonetmenler, bu basli basina bir teknik degil namusa dayanan bir zarurettir.

Ayrica buradaki metacinematic tanimi oyle bir tanim ki klasige yakin sekilde hikaye anlatan her film metacinematic oluyor o zaman.

Ben de Batman'i ayirdim zaten, Joker'in de enteresan bir antagonist olduguna katiliyorum ama tum filmlerin antagonistleri arasinda ozel bir yeri olduguna katilmam. Neden yani, duzgun plan yapabilen tek dengesiz nihilist Joker mi? Super kahraman filmlerinde boyle bir sey olmadigi icin insana ilk basta dahiane bir plot device olarak geliyor ama filmlerin butunuyle karsilastirinca cok daha enteresan conflictler goruyoruz.

Ikinci video (ki alinti dedigin bir cumleymis :asd: ) ise bence temel problemi ortaya koyuyor zaten, bu filmlerin subtext'i yok. Geleneksel hikaye orgulerini biraz egip bukerek sunmaya sanat diyemeyiz. Guzel hikayeler diyebiliriz ancak.

Yani elestirimi ozetlemem gerekirse Nolan oldukca standart bir formul olan protagonistli antagonistli climaxli olay orgulerini alip bir yerlerinden bozarak (tersinden anlatmak, eszamanli bastan sondan anlatmak, climax'ine kadar ve climax'inden sonrasini anlatmak vs.) onumuze subtextsiz sekilde koyuyor. Insani da bu eserler dusunmeye dahi sevk etmiyor.

Interstellar aptal insanlara zeki hissettirecek filmlerin basinda gelir bence. Isterse otursun son 5 Nobel odulu kazanan adama dayanarak yazsin. Filmin izleyicisini zorlamasi gereken zeka, fizik bilgisine dair zeka degil karakterlerin olmadigi, conflictin veya antagonistin net olmadigi, ya da herkesin her dusundugunu ve yaptigini soylemedigi, yegane motivasyonlarin kisisel motivasyonlarin olmadigi olaylara dair zekadir.

Surekli seyirciye bir seyler aciklama gayretinde kompleks ve buyuk hissettiren seyler ceken bir adam Nolan.
Sanat eseri tanımı zaten net olarak yapılabilecek bir şey değil tamamen subjektif bir detay olduğu için her görüşe saygı duyarım bu konuda. Bu sanat eseridir bu değildir gibi bir tanım yapılamaz, genel geçer kabul edilen bir şey yoktur. Yani avengers müthiş bir sanat filmi denirse de tepkim benzer olacaktır. Ancak Nolan'ın yaptığı iş kesinlikle standart değil özellikle jonathan nolan hakkında çok farklı düşüncelerim var. Insanlığa hizmet ediyor bence yazdıklarıyla. Hem westworld hem de interstellar milyonlarca insanın bu konular üzerinde okuma yapmasını, teori üretmesini, kafa yormasını sağladı. Yüzde 99'u bir işe yaramayacak olsa da dünya nüfusunun kolektif olarak böyle konular üzerinde kafa yormalarını sağlaması(bunu yaparken alanında günümüzdeki en önemli bilim insanlarından birisiyle çalışması), kolay kolay kimsenin başaramayacağı bir olay. Üstelik üstüne para vererek yapıyor insanlar bunu. Bu filmlerden etkilenip bu işlere meyledecek gençler olacaktır muhakkak. Bu arada interstellarda bir antagonist yok zaten, belki zaman ve yer çekimi dışında, öyle bir derdi de yok the dark knight aksine.

Sinema tekniği konusunda ise sana katılamıyorum, christopher özel bir adam bu konuda. Bir alıntı demişsin de örnek verdim onu başka isimler de var orada dikkat edersen. Montaj başlı başına bir sanat kendim de uğraştığım için söyleyebilirim ki hiç kolay bir iş değil bunu kaliteli olarak yapmak. Hikayenin anlatım kalitesi rezil bir seviyeye düşer düzgün yapılmazsa. He tekrar sanat mevzusuna dönuyoruz burada ki o konudaki fikrimi belirttim zaten yukarıda.


Süper kahraman filmlerini baz alarak konuşuyorum, Joker'den daha iyi yazılmış-adapte edilmiş ve oynanmış bir karakter ben görmedim. Senin kafanda rakip bir örnek varsa duymak isterim. Yani çok daha enteresan conflictlere bir iki örnek alabilirim.

Ama sanırım ben fanboy sen hater olarak konumlanıyorsun bu konuda, ortak zeminde buluşmamız zor görünüyor.

SM-G965F cihazımdan Gscimbom mobil uygulaması ile gönderildi
 
dark knightdeki joker gelmis gecmis en mukemmel super kahraman antagonistlerden birisiydi, gerci bu nolandan ziyade heath ledgerin mukemmel performansiyla alakali

yine de nolana saygi duymak lazim dark knight trilojisi olaganustuydu kendi kategorisinden olaganustu bir trilojiydi.
 
Sanat eseri tanımı zaten net olarak yapılabilecek bir şey değil tamamen subjektif bir detay olduğu için her görüşe saygı duyarım bu konuda. Bu sanat eseridir bu değildir gibi bir tanım yapılamaz, genel geçer kabul edilen bir şey yoktur. Yani avengers müthiş bir sanat filmi denirse de tepkim benzer olacaktır. Ancak Nolan'ın yaptığı iş kesinlikle standart değil özellikle jonathan nolan hakkında çok farklı düşüncelerim var. Insanlığa hizmet ediyor bence yazdıklarıyla. Hem westworld hem de interstellar milyonlarca insanın bu konular üzerinde okuma yapmasını, teori üretmesini, kafa yormasını sağladı. Yüzde 99'u bir işe yaramayacak olsa da dünya nüfusunun kolektif olarak böyle konular üzerinde kafa yormalarını sağlaması(bunu yaparken alanında günümüzdeki en önemli bilim insanlarından birisiyle çalışması), kolay kolay kimsenin başaramayacağı bir olay. Üstelik üstüne para vererek yapıyor insanlar bunu. Bu filmlerden etkilenip bu işlere meyledecek gençler olacaktır muhakkak. Bu arada interstellarda bir antagonist yok zaten, belki zaman ve yer çekimi dışında, öyle bir derdi de yok the dark knight aksine.

Sinema tekniği konusunda ise sana katılamıyorum, christopher özel bir adam bu konuda. Bir alıntı demişsin de örnek verdim onu başka isimler de var orada dikkat edersen. Montaj başlı başına bir sanat kendim de uğraştığım için söyleyebilirim ki hiç kolay bir iş değil bunu kaliteli olarak yapmak. Hikayenin anlatım kalitesi rezil bir seviyeye düşer düzgün yapılmazsa. He tekrar sanat mevzusuna dönuyoruz burada ki o konudaki fikrimi belirttim zaten yukarıda.


Süper kahraman filmlerini baz alarak konuşuyorum, Joker'den daha iyi yazılmış-adapte edilmiş ve oynanmış bir karakter ben görmedim. Senin kafanda rakip bir örnek varsa duymak isterim. Yani çok daha enteresan conflictlere bir iki örnek alabilirim.

Ama sanırım ben fanboy sen hater olarak konumlanıyorsun bu konuda, ortak zeminde buluşmamız zor görünüyor.

SM-G965F cihazımdan Gscimbom mobil uygulaması ile gönderildi

Super kahraman filmlerinin en iyisi oldugunu soyledim zaten. Benim elestirim super kahraman filmlerinedir.

Bununla beraber Nolan gibi bir adamin Kubrick gibi adamlarla karsilastirilmasinadir. Tabii ki sanat estetik bulunandir ve biri yerdeki bir sopaya bakip bu sopa burada boyle ne guzel dedigi an o sopa sanat eseri olmustur ama eserler arasinda yuksek sanat ve alcak sanat ayrimi yapmak pekala mumkundur. Zaten hep soyledigim gibi film seyirlik bir sey, yuksek bir sanat formu olmasina da gerek yok. Nolan'in filmlerini de severek izliyorum genelde.

Gel gor ki ne Chris ne de Jon yuksek sanat yapmiyorlar, hatta yapmaya calismiyorlar. Ekmeklerinin pesindeler daha cok.

Yani butun bunlari bir uretici yuksekligi duzlemine koymamiz gerekse, bilim-kurgu filmleriyle fantastik romanlar arasinda da bir paralel cizsek, Kubrick Tolkien'e, Nolan King'e tekabul eder.

Sinema teknigine gelince, bence camerawork bir filmi sanat eseri olarak yuceltecek olan seydir ve kabul etmek gerekir ki genelde ticari niyetlerle cekilmis hicbir film o seviyeye kolayca yukselemeyecektir. Neticede ticari motivasyonlar anlasilabilirlik ve erisebilirlik sorunlari yaratirlar. Nolan'in subtext sikintisinin sebebi de budur zaten.

Son olarak bir seyi uzerine fan fiction ya da fan theory yaziliyor diye ovmemek gerekir diye dusunuyorum. Bunu genelde filme dair marketing yaratir.
 
Super kahraman filmlerinin en iyisi oldugunu soyledim zaten. Benim elestirim super kahraman filmlerinedir.

Bununla beraber Nolan gibi bir adamin Kubrick gibi adamlarla karsilastirilmasinadir. Tabii ki sanat estetik bulunandir ve biri yerdeki bir sopaya bakip bu sopa burada boyle ne guzel dedigi an o sopa sanat eseri olmustur ama eserler arasinda yuksek sanat ve alcak sanat ayrimi yapmak pekala mumkundur. Zaten hep soyledigim gibi film seyirlik bir sey, yuksek bir sanat formu olmasina da gerek yok. Nolan'in filmlerini de severek izliyorum genelde.

Gel gor ki ne Chris ne de Jon yuksek sanat yapmiyorlar, hatta yapmaya calismiyorlar. Ekmeklerinin pesindeler daha cok.

Yani butun bunlari bir uretici yuksekligi duzlemine koymamiz gerekse, bilim-kurgu filmleriyle fantastik romanlar arasinda da bir paralel cizsek, Kubrick Tolkien'e, Nolan King'e tekabul eder.

Sinema teknigine gelince, bence camerawork bir filmi sanat eseri olarak yuceltecek olan seydir ve kabul etmek gerekir ki genelde ticari niyetlerle cekilmis hicbir film o seviyeye kolayca yukselemeyecektir. Neticede ticari motivasyonlar anlasilabilirlik ve erisebilirlik sorunlari yaratirlar. Nolan'in subtext sikintisinin sebebi de budur zaten.

Son olarak bir seyi uzerine fan fiction ya da fan theory yaziliyor diye ovmemek gerekir diye dusunuyorum. Bunu genelde filme dair marketing yaratir.
Söylediklerine genel itibariyle katılmakla beraber bir iki düzeltme yapma ihtiyacı duydum.

Birincisi bahsettiğim fan theory ya da fan fictionların "Acaba Jon Snow kimin soyundan?" ya da "Voldemort aslında şuymuş" gibi şeyler olmadığını belirteyim. Geleceği dizayn eden kurgulardan ve fikirlerden bahsediyorum. Örneğin eğlencelik bir filmdir lakin "Demolition Man" bu açıdan efsanedir. Skype ya da Zoom'la yapılan konferans toplantıları, günümüzde kullandığımız tabletler, sesle komut teknolojisi, insan dondurma, kendi kendini kullanan tesla arabaları, youtube tipi video aracılığıyla hazırlanmış manueller, videolu arama gibi detayları 93 yapımı bir filmde kullanmış adamlar ve bu teknolojilerin çoğu günümüzde hayatımızda yer etmiş durumda. Demolition man tek örnek değil bu konuda ancak geleceğin kurgulanması, fikir verici olması adına bu tarz yapımlar çok önemlidir. Etkiledikleri insanlar açısından. Bunun resimde de örnekleri bulunabilir, 2000'li yılları tasvir eden çizimlere bakılırsa.

Yani bahsettiğim fan theoryler ( Örneğin westworld özelinde turing testi, interstellar için solucan deliği ya da kara delik fenomenleri, yer çekimi dalgaları vs) insanların gerçek bilimsel bulguları referans alarak yaptıkları çıkarımlara dayanıyor. Söylediğim gibi %99.9'u bir şey ifade etmeyen kahve muhabbetleri olsa da bunlardan etkilenerek gerçekten fark yaratacak işler yapacak insanlar çıkacağına inanıyorum. Yoksa tabii ki fan fictionlar bir eserin değerini ifade etmez, Twilight ya da Avengers için de böyle şeyler yazan milyonlar vardır eminim. Önemli olan muhteviyatı ve mantıki bir referansının olup olmamasıdır. Ki Jonathan Nolan özelinde, sallayarak ya da kendi kurduğu bir mantık üzerine senaryo yazdığını ben kabul edemem, en azından Interstellar özelinde. Çok kişinin konuşması, konu üzerine yazıp çizmesi zerre kadar ilgilendirmiyor beni bu noktada, öyle bir düzeltmeyi yapayım.


İkincisi de sanat konusunda. Şöyle bir örnek vereyim. Shining öyküsünün yaratıcısı Stephen King, Kubrick'in versiyonunu eleştirmiş ve Kubrick'in eserinin içini boşalttığını, filmdeki karakterlerin hiç bir derinliğinin olmadığını ifade etmiştir. Bu noktada King'in ya da Kubrick'in sanattan anlamadığını mı düşünmemiz gerekiyor? Ya da yüksek bir sanat olup olmadığını seçecek olan merci neresidir? Zira Stephen King'in daha sonra kendisinin çektirdiği Shining Tv serisi beğenilmemiş ve olumsuz eleştiriler almıştı. Lakin elimizdeki bu veriyle sadece popülerliğini ölçebiliriz bana göre. Yani The Shawshank Redemption, Green Mile, The Dark Tower, The Shining gibi eserlerin yaratıcısı King mi sanattan anlamıyor yoksa Kubrick mi(Hâşâ)? O yüzden sanat, yüksek sanat gibi mevzularda kesin bir dil kullanmak oldukça tehlikeli ve zordur. Çoğu zaman da bir şey ifade etmez.

Yeni nesil süper kahraman filmlerini ben de sevmiyorum yine de bazıları çerez statüsünde iyi gidiyor. The Dark Knight'ı o statüde incelemiyorum ama subjektif bir yorum tabii.
 
Söylediklerine genel itibariyle katılmakla beraber bir iki düzeltme yapma ihtiyacı duydum.

Birincisi bahsettiğim fan theory ya da fan fictionların "Acaba Jon Snow kimin soyundan?" ya da "Voldemort aslında şuymuş" gibi şeyler olmadığını belirteyim. Geleceği dizayn eden kurgulardan ve fikirlerden bahsediyorum. Örneğin eğlencelik bir filmdir lakin "Demolition Man" bu açıdan efsanedir. Skype ya da Zoom'la yapılan konferans toplantıları, günümüzde kullandığımız tabletler, sesle komut teknolojisi, insan dondurma, kendi kendini kullanan tesla arabaları, youtube tipi video aracılığıyla hazırlanmış manueller, videolu arama gibi detayları 93 yapımı bir filmde kullanmış adamlar ve bu teknolojilerin çoğu günümüzde hayatımızda yer etmiş durumda. Demolition man tek örnek değil bu konuda ancak geleceğin kurgulanması, fikir verici olması adına bu tarz yapımlar çok önemlidir. Etkiledikleri insanlar açısından. Bunun resimde de örnekleri bulunabilir, 2000'li yılları tasvir eden çizimlere bakılırsa.

Yani bahsettiğim fan theoryler ( Örneğin westworld özelinde turing testi, interstellar için solucan deliği ya da kara delik fenomenleri, yer çekimi dalgaları vs) insanların gerçek bilimsel bulguları referans alarak yaptıkları çıkarımlara dayanıyor. Söylediğim gibi %99.9'u bir şey ifade etmeyen kahve muhabbetleri olsa da bunlardan etkilenerek gerçekten fark yaratacak işler yapacak insanlar çıkacağına inanıyorum. Yoksa tabii ki fan fictionlar bir eserin değerini ifade etmez, Twilight ya da Avengers için de böyle şeyler yazan milyonlar vardır eminim. Önemli olan muhteviyatı ve mantıki bir referansının olup olmamasıdır. Ki Jonathan Nolan özelinde, sallayarak ya da kendi kurduğu bir mantık üzerine senaryo yazdığını ben kabul edemem, en azından Interstellar özelinde. Çok kişinin konuşması, konu üzerine yazıp çizmesi zerre kadar ilgilendirmiyor beni bu noktada, öyle bir düzeltmeyi yapayım.


İkincisi de sanat konusunda. Şöyle bir örnek vereyim. Shining öyküsünün yaratıcısı Stephen King, Kubrick'in versiyonunu eleştirmiş ve Kubrick'in eserinin içini boşalttığını, filmdeki karakterlerin hiç bir derinliğinin olmadığını ifade etmiştir. Bu noktada King'in ya da Kubrick'in sanattan anlamadığını mı düşünmemiz gerekiyor? Ya da yüksek bir sanat olup olmadığını seçecek olan merci neresidir? Zira Stephen King'in daha sonra kendisinin çektirdiği Shining Tv serisi beğenilmemiş ve olumsuz eleştiriler almıştı. Lakin elimizdeki bu veriyle sadece popülerliğini ölçebiliriz bana göre. Yani The Shawshank Redemption, Green Mile, The Dark Tower, The Shining gibi eserlerin yaratıcısı King mi sanattan anlamıyor yoksa Kubrick mi(Hâşâ)? O yüzden sanat, yüksek sanat gibi mevzularda kesin bir dil kullanmak oldukça tehlikeli ve zordur. Çoğu zaman da bir şey ifade etmez.

Yeni nesil süper kahraman filmlerini ben de sevmiyorum yine de bazıları çerez statüsünde iyi gidiyor. The Dark Knight'ı o statüde incelemiyorum ama subjektif bir yorum tabii.

Bilime ozendirdigi icin ovebiliriz herhalde evet.

Sanat hakkinda soylenecek her sey ister istemez subjektif bir hal alacaktir, ama yuksek sanat dedigim sey duygu ve dusunce yogunluguyla gorsel ozgunlukten ibarettir.

Son olarak cerez statusunde filme kesinlikle karsiyim. Izlenmeye deger o kadar sey varken hic gerek yok. Ayrica bu filmlerin piyasayi belirliyor olusu diger filmleri de oldukca olumsuz etkiliyor.
 
Bilime ozendirdigi icin ovebiliriz herhalde evet.

Sanat hakkinda soylenecek her sey ister istemez subjektif bir hal alacaktir, ama yuksek sanat dedigim sey duygu ve dusunce yogunluguyla gorsel ozgunlukten ibarettir.

Son olarak cerez statusunde filme kesinlikle karsiyim. Izlenmeye deger o kadar sey varken hic gerek yok. Ayrica bu filmlerin piyasayi belirliyor olusu diger filmleri de oldukca olumsuz etkiliyor.
Katılıyorum ama yapacak bir şey yok. Kapitalizm asla yalan söylemez. İnsanlar istedikleri sürece bu tarz filmler gelmeye devam edecektir.

Seni salıyorum Hamzacığım diğer başlıktaki tartışman daha hararetli orada başarılar dileyerek sözlerimi noktalayayım.
 
Üst Alt