Bakın arkadaşlar bu bir dramdır.
Sen ne oynadığı belli olmayan bir takımın başındasın, hangi akla hizmet biri ofansif iki orta saha ve defansif özelliği sıfır olan dört tane adamla başlıyorsun?
Umut-Burak ikilisine atılan toplar duvara çarpmış gibi bile dönmüyor, orda duvar olsa ayarlayıp verkaç yaparsın. Yasin desen takımda çalım atacak oyuncu yok diye oynattığımız ama on atağın dokuzunu hiç eden bir adam. Bir tek Podolski'yi ceza sahası çevresinde topla buluşturursan atağı sonuçlandırabilecek iş yapabiliyor.
Bizim süper zeka Hamza'nın bu dört adamı birarada oynattığı yetmiyor, arkalarına da defansif özelliği neredeyse hiç olmayan Sneijder'i koyuyor. Sneijder ile ikili orta saha yapacaksan anca maç sonu baskı altına almışken falan denersin, maça böyle başlamak intihar.
Bu arada Benfica maçında 90 dakika sahada kalması skandal olan Sabri'nin bu maça da ilk 11 başlaması konusunda yorum yapmak istemiyorum.
Neyse maç başlıyor golü buluyoruz ama Selçuk sakatlanıyor, zaten yukarıdaki sebeplerden dolayı çok ağır bir sorumluluk altında olunacak olan mevkiiye, hazır olduğu maçlarda bile forma şansı verilmeyen veya ilk fırsatta kesilen Jose yerleştiriliyor. Selçuk'la bile ikili oynasa takım savunmasında sıkıntı yaşayabileceğimiz maçta Sneijder ile ikili oynamak durumunda kalıyor. Kötü performansı da bunlara eklenince ardarda hatalar yapıyor.
Üstüne bir de Hakan sakatlanıyor (o yaşta topçunun bu kadar yoğun tempoda maç kaldırması çok zor), sen gidip kulübede Denayer varken Semih'i oyuna alıyorsun. Ki bu Semih en iyi zamanlarında bile tartışılıyordu, bu sene formu da kendisi gibi yerlerde sürünüyor.
Ve tüm bu saçmalıklarına rağmen, 65. dakikada bir gol atıp beraberliği yakalıyoruz. Tamam diyoruz şimdi Umut-Burak'tan birini çıkartır orta sahaya adam alır, oyunu da kontrol altında tutarız denk gelirse atarız. Tabii ki yapmıyor ama müthiş bir şey oluyor, 75. dakikada gol atıp öne geçiyoruz. Artık herkes Rize'nin 11 kişiyle hücum edeceğini görüyor, acilen bu akınları yavaşlatacak ve topun bizde kalmasını sağlayacak bir orta saha alınması gerekliliğinin farkında. Bizimki yine kenarda izlemekle yetiniyor. Taa ki 83. dakikada Semih sakatlanıyor ve o an aslında Bilal'in girmek için ısındığını ama sakatlık olunca bekletildiğini görüyoruz. Aradaki 20 dakikada neyin beklendiği meçhul. Belkiler üzerine konuşmak işleri çok havada bırakıyor ama oyuncu değişikliği erken yapılmış olsa Semih'in sakatlandığı pozisyonu yaşamayacaktık belki de.
Sonuç olarak maça başladığı 11 fiyasko, zorunlu değişikliklerde yaptığı hamle ayrı fiyasko, maç avcunun içindeyken yapamadığı işlerle ayrı fiyaskoya imza atmış bu adama ne diyelim? Hoca veya teknik direktör demek benim için oldukça zor...
Sen ne oynadığı belli olmayan bir takımın başındasın, hangi akla hizmet biri ofansif iki orta saha ve defansif özelliği sıfır olan dört tane adamla başlıyorsun?
Umut-Burak ikilisine atılan toplar duvara çarpmış gibi bile dönmüyor, orda duvar olsa ayarlayıp verkaç yaparsın. Yasin desen takımda çalım atacak oyuncu yok diye oynattığımız ama on atağın dokuzunu hiç eden bir adam. Bir tek Podolski'yi ceza sahası çevresinde topla buluşturursan atağı sonuçlandırabilecek iş yapabiliyor.
Bizim süper zeka Hamza'nın bu dört adamı birarada oynattığı yetmiyor, arkalarına da defansif özelliği neredeyse hiç olmayan Sneijder'i koyuyor. Sneijder ile ikili orta saha yapacaksan anca maç sonu baskı altına almışken falan denersin, maça böyle başlamak intihar.
Bu arada Benfica maçında 90 dakika sahada kalması skandal olan Sabri'nin bu maça da ilk 11 başlaması konusunda yorum yapmak istemiyorum.
Neyse maç başlıyor golü buluyoruz ama Selçuk sakatlanıyor, zaten yukarıdaki sebeplerden dolayı çok ağır bir sorumluluk altında olunacak olan mevkiiye, hazır olduğu maçlarda bile forma şansı verilmeyen veya ilk fırsatta kesilen Jose yerleştiriliyor. Selçuk'la bile ikili oynasa takım savunmasında sıkıntı yaşayabileceğimiz maçta Sneijder ile ikili oynamak durumunda kalıyor. Kötü performansı da bunlara eklenince ardarda hatalar yapıyor.
Üstüne bir de Hakan sakatlanıyor (o yaşta topçunun bu kadar yoğun tempoda maç kaldırması çok zor), sen gidip kulübede Denayer varken Semih'i oyuna alıyorsun. Ki bu Semih en iyi zamanlarında bile tartışılıyordu, bu sene formu da kendisi gibi yerlerde sürünüyor.
Ve tüm bu saçmalıklarına rağmen, 65. dakikada bir gol atıp beraberliği yakalıyoruz. Tamam diyoruz şimdi Umut-Burak'tan birini çıkartır orta sahaya adam alır, oyunu da kontrol altında tutarız denk gelirse atarız. Tabii ki yapmıyor ama müthiş bir şey oluyor, 75. dakikada gol atıp öne geçiyoruz. Artık herkes Rize'nin 11 kişiyle hücum edeceğini görüyor, acilen bu akınları yavaşlatacak ve topun bizde kalmasını sağlayacak bir orta saha alınması gerekliliğinin farkında. Bizimki yine kenarda izlemekle yetiniyor. Taa ki 83. dakikada Semih sakatlanıyor ve o an aslında Bilal'in girmek için ısındığını ama sakatlık olunca bekletildiğini görüyoruz. Aradaki 20 dakikada neyin beklendiği meçhul. Belkiler üzerine konuşmak işleri çok havada bırakıyor ama oyuncu değişikliği erken yapılmış olsa Semih'in sakatlandığı pozisyonu yaşamayacaktık belki de.
Sonuç olarak maça başladığı 11 fiyasko, zorunlu değişikliklerde yaptığı hamle ayrı fiyasko, maç avcunun içindeyken yapamadığı işlerle ayrı fiyaskoya imza atmış bu adama ne diyelim? Hoca veya teknik direktör demek benim için oldukça zor...