Bu konuda cokca kafa yoran birisi olarak arastirmalarima ve tecrubelerime dayanarak birkac sey soylemek istiyorum. Bahsedecegim konular universite mezunu bir genc icin gecerlidir.
İlk olarak hepimiz sosyal haklarimiza deger veren, rahat ve guvende yasamamizi guvence altina alabilecek bir ulkede yasamak isteriz. Genel olarak baktigimizda bu ulkeler bati/kuzey/orta/guney avrupa ulkeleri, kuzey amerika ulkeleri ve uzak dogu ulkeleri.
Simdi gelelim bu ulkelerin, kendi ulkelerinde yasamak isteyen (oturma izni+calisma izni+sosyal guvence) yabancilardan neler istediklerine. Aslinda bu konuya bakislari cok basit. Bu ulkelerin cogu, ulkelerine faydali olabilme potansiyeli olan herkese kapilarini aciyor.
Tam olarak burada Turk genclerinin cogunun onune dev bir engel cikmis oluyor. Cunku gerek aldigimiz egitim gerekse kulturumuzun sonucu olarak gitmek istedigimiz ulkeyi ileri goturecek vasiflarin coguna sahip olamiyoruz. Ornegin Turkiye'nin ortalama bir universitesinden mezun olan ortalama bir ogrenciyi ele alalim. Universite hayati boyunca derslerini zor bela ortalama notlarla vermis, (derslerin zorluk derecesi dunya ortalamasinin cok altinda olmasina ragmen) en azindan 1 tane bile sosyo-kulturel etkinlige katilmamis, dogru duzgun 2. dili olmayan, bolumu disinda hayatin herhangi bir alaniyla ilgili en ufak bir okuma bile yapmamis ogrenciler yetistiriyoruz malesef. Durum boyle olunca da iki tarafli bir cikmaza giriyoruz. Ogrenci yabanci ulkede calisabilmek icin gereken ozguvene ve donanima sahip olamiyor. Yabanci ulke ise ogrencinin kendisini ileri tasiyabilecek potansiyeli olmadigini gordugu icin ogrenciyi reddediyor.
Sozun ozu su ki kendinizi ne kadar gelistirirseniz hem istediginiz hayati yasama sansiniz hem de uygarligi ileri goturme sansiniz artar.