1. Bir ülke de spor medyasının %50'si tek adamın kontrolünde ve bütün amiral gemiler ona bağlı olursa
2. Spor bakanları cezalar ile ilgili açıklamalar yapıp kurulları baskı altına almayı hak görürse.
3. Sırf referendum propagandasına EVET demediği için onun sonrasında gelişen süreçte Teknik direktör harcanmaya gidilirse
4. Hangi oyuncuların milli olacağı/ çağrılmayan oyuncular hususunda hocalara baskı yapılırsa
5. Kulüp takımlarına adalet aynı terazide değil kimine kantarın topuzunu kaçırarak tecelli ettirilirse
6. Şike, ırkçılık ödüllendirilip, başarı cezalandırılmaya çalışılırsa (yabancı sınırı müdahelesi, teknik direktör çalmaca vs)
7. Siyasi konumuna göre hoca ve futbolculara iş ve takım dağıtılırsa, kimileri de bunun yüzünden işsizliğe mahkum edilirse
8. Ülkenin sözde star oyuncuları her türlü pis ilişkiye karışır, bir takımı gazeteci dövüp ceza almazken, diğerine savaş baltası çekilirse
TÜM BUNLAR OLURKEN ÇIKARI OLAN TARAFLAR, DİĞERİNİN MUTSUZLUĞUNA MUTLU OLUP BİR TEKME DE BEN VURAYIM DİYE EL AVUŞTURURSA KUSURA BAKMAYIN O ÜLKE SPORUNDAN BİR HALT OLMAZ. BU İŞ
SAYGI
SEVGİ
EMEK
SABIR
ADALET
VE EĞİTİM
ile olur. Tek kişinin emri ile, şişirilmiş takımlar ile, spordan anlamayan spor yöneticileri ile, torpilli siyaset yüzleri ile, sürekli değişen kurallar ile, haksız rekabet yaratan kurullar ile, ve bu kadar nefret tohumu ile olmaz.