2023-2024 Sezonu Sistem ve Taktik Sohbet Başlığı - Sayfa 27 | GSCimbom - En İyi Galatasaray Taraftar Portalı ve Forumu
Bence suan oynadigimiz pas ve kontrollu oyun sistemi,Fatih Terim in deplasman plani.Icerde ne de olsa bir sekilde kazaniyoruz.
2 tane ısıran bekimiz olsa aslında Brugge deplasmanında oynadığımız oyun bizim deplasman planımız olabilir dediğin gibi ama beklerimizin rakibi ısırması orta sahamızın/kanatlarımızın geriye daha çok yardım etmesi gerekiyor top ayağımızda değilken rakibi çok zorlamamız gerekiyor

Ligde olsun Şampiyonlar liginde olsun rakibe defans yaptığımız zamanlarda daha zorluk çıkarmamız gerekiyor
 
4-1-3-2 oynamalıyız bence Falcaonun forvette yalnız oynamadığı bi sistemde oynamalıyız

Muslera
Mariano-Luyi-Marcao-Nago
Nzonzi
Feghouli-Belhanda-Lemina
Falcao-Babel
 
emre mor ve andone 11e girip babel ve feghouli/belhanda kenara

mus
şener luy marc naga
nzonzi
seri belh
emre
andone falcao

özellikle içerde böyle oynayalım
 
Biz dahil bütün Türk takımları bu hafta arkaya adam kaçırmaktan başka bişey yapmadı. Bence Türk futboluna bu kadar yatırım yapmamak lazım. Ne altyapı düzgün ne yönetici vs. taktik yok. O feneri yanmiş sen alanyayı yenmişsin. Yok taç böyle atılmış, siyasetin dibine kadar bulaştığı iğrenç bir ortam olmuş. Yanlış anlamayın bir örnek vereceğim ve ne kadar zavallı olduğumuza bakın bugün bir Alman firma ile toplantı yaptık öyle bir ürün anlattı ki şu şöyle bu böyle bundan iyisi yok falan. Ama ürünü sadece doğu Avrupa ve Asya için üretmişler kendileri 40 yıllık tasarımı hala kullanıyorlarmış tasarruf yapıyorlarmış. Bizim ve bizim gibi milletler en iyisi pahalı olan mantığında olduğu için ürünü bu bölge için üretmişler. Futbol olsun, iş olsun bilmem ne olsun ülkemizin bu durumda olması çok acı.

BLA-L09 cihazımdan Gscimbom mobil uygulaması ile gönderildi
 
Emre mor girdiğinde gördük ki takımın öne süren dikine giden kanat oyuncusuna ihtiyacı varmış zaten maç içinde de feghouli hiç kenara inmiyor sürekli ortaya kayıyor Babel de sürekli forvete doğru gidince sadece beklere kaldık ve kanatlardan hiç aksiyon yaratamadık belhandada yokken feghouliyi 10numara yapıp kanatta emre moru kullanmamız gerek bence heleki içerdeki maçlarda belki deplasmanda sonradan yapılabilir bu hamle ama içerde kesinlikle emre mor kanatta direk oynamalı skor istiyorsak oyunu hızlı çözmek istiyorsak
 
Malesef söylemeliyim ki transferde kadro muhendisligi hataları yapılmıştır.Feghouli varken babel neden alındı ? beklerin geçen sene de kötu performans verdiğini bile bile neden hiç hamle yapılmadı ? takım içinden bir emre mor ile çözulebilir gibi duruyor ama en son guveneceğin adam da emre. Feghouli babel naga ve mariano ile varacağımız bir yer yok. Kötu oynadıklarından değil takım bu adamların ağırlıklarını artık kaldırmıyor.Feghouli dısında hepsi yedek beklemeli.
 
Genis bir orta saha ve kismen forvet rotasyonuna sahibiz. Bu nedenle mac mac rakiplere gore en formda oyuncularla sistem planlanip direkt 3 puan hedeflenmeli diye dusunuyorum. Her macimiza ayni onemi gosterirsek kolaylikla nisanda ligi bitirebilecegimizi dusunuyorum bu sezon. Sampiyonlar Ligi’nde de gruptan cikma ihtimalimizi %20 goruyorum.


GSCimbom Forum kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
 
A GRUBU

Kuralar ilk çekildiğinde Galatasaray’ın üçüncülük için avantajlı olunduğuna dair bir görüş vardı. Bunun sebebi aslında dünya futboluna olan yabancılığımız. İmkanlar fazla ancak izlenen maç sayısı az. Club Brugge gibi takımları hala mahalle arası takımlar olarak niteleyen bir grup var.

Bu takımların scouting olayını aştığı ve sattıkları oyuncuların yerine hemen listelerindeki en üst sırada bulunan oyuncu ile kapattıkları, maaş bütçeleri düşük ama bonservise verdikleri paranın yüksek olduğu takımlar. Belçika’nın 2002’den sonra başlattıkları altyapı çalışmaları ve ortaya çıkan altyapı yetenekleri, bunları harmanladıkları genç yabancı yetenekler ile Belçika futbolu değişim yaşamakta iken bizim futbolumuzda ise aşağı doğru bir ivmelenme söz konusu. Onlar başarısız iken başarılı olan milli takımımız artık onların çok gerisinde. Şu anda milli takımlar sıralamasının ilk sırasında onlar (Belçika) var.

Bu sistematik düzen onları hemen hemen ne oynayacağı belli bir takım haline getiriyor. Özellikle 3-4-3/4-3-3 karması bir oyun yapısına sahip Belçika takımlarının en büyük özelliği öndeki hücum üçlüsünün atletik olması. Club Brugge de işte böyle bir takım.

Galatasaray ise geçen sezondan beri yaşanan savunma/hücum yerleşim hataları ve kapanan takımlara karşı bir türlü gol bulamama sorunu yüzünden köklü bir değişime gitmiş durumda. Orta sahadaki değişim, savunma merkezinin geçen sezon yaşanan değişimi ile beraber forvetlerin de komple değişmesiyle birlikte iki sezon idare edilen kadro bir hayli değişmiş durumda.

Bu yüzden yeni bir takım Galatasaray. Özellikle ilk 11’deki oyuncuların çoğu değişti. Dahası geçen sezon oynanan oyundan tamamen farklı bir oyun var sahada. Topa sahip olma oyunu olarak çeviren de var ancak bek direkt çevirisini kullanmak istiyorum “pozisyon oyunu”…

Bu oyunu oynamanın iki yolu var.

Bunlardan biri zaman, diğeri para.. Ama paranızın olması da yeterli değil, yine zamana ihtiyacınız var ama bu süreyi para ile kısaltabilirsiniz.

Galatasaray’da ikisi de yok… Dahası böyle süreklilik arz eden, uzun tekrarlar ile oturabilecek Pep Guardiola’nın bile 500 milyon euro harcayıp bir yıldan fazla uğraştığı bu oyunu hemen oyunculara yüklemek dahası bunu kiralık oyuncular ile yapmaya çalışmak bana mantıklı gelmiyor. Çünkü gelecek sezon Seri, Lemina’nın takımda kalacağı kesin değil. Belhanda’yı iki sezondur Fatih Terim’in isteği ile satılmadığı da bir gerçek. Bu oyun için en önemli mevki olan orta sahanın durumu böyle iken oturması bir yıldan fazla zaman alacak bir oyunun takıma monte edilmeye çalışılması bir rüya, bir hayal…

Böyle sezona başlayan bir takım Galatasaray ve ondan çok önce sezonu açmış neredeyse 10 ciddi maç oynamış, geçen sezondan bir kaç değişiklik yapmış ama oyunu hemen hemen aynı olan bir rakibe karşı deplasmanda bir puan almak ülke içindeki bazı takımları kendine bakmadan küçümseyen insanlara bir şey öğretmiştir diye düşünüyorum.

Koskoca 90 dakikada biri rakip defansın hatası diğeri uzaktan şut dışında pozisyonu olmayan bir takımdı Galatasaray.

0,65 xG’si vardı Galatasaray’ın.. 0,30 Babel’in rakip savunma hatası ile yakaladığı şans… Feghouli’nin ikinci yarıda üste direği yalayan topu 0,04..



Sosyal medyada Tiki-Taka olarak gösterilen bir video vardı maç sonrası.

Ön tarafın atletik bir yapıya sahip takımlarda o presi kırmanın yolu kesinlikle ayağı pastır. Ancak kendi sahanızda yeterince pas yaparsanız, rakibin baskısını kırdıktan sonra öne doğru ilerlemeye çalışırsınız. Galatasaray’ın yaptığı pasların üçte biri ileriye doğru.

Pas-Brugge-300x138.jpg


Galatasaray’ın oynamak istediği pozisyon oyunu için gereken bir diğer şey ise elbette iki kanat forveti. Burada bahsedilen kanat forveti gibi kanat forvetidir. Galatasaray’ın iki kanadında da Henry Onyekuru tarzında ama pas oyununa yatkın kanat forvetine ihtiyacı var. Bu eksiklik Galatasaray’ın hücum ederken rakip ceza sahası ve çevresinde çoğalamamasına neden olduğu gibi Falcao’nun da çok yalnız kalmasına neden oluyor. Galatasaray’ın dinamik bir ön yapıya da sahip olmaması 4-3-3 değilde onu 4-5-1 gibi bir yapıya dönüştürüyor.

Tüm bunlar ortada iken, bu kadar atletik bir o kadar da teknik bir takıma karşı deplasmanda alınan 1 puan çok iyi… Kimileri “Club Brugge bu ya” diye küçümse de, küçük kardeşleri Genk’in geçen sezon Beşiktaş’a iki maçta da kaybetmeyip, İstanbul’da yendiğini hatırlatırım. Öyle ki Slavia Prag’ın, deplasmanda İnter’den puan aldığı bir yer bu lig…

Burada ek bir not düşeyim. Bu ek not pozisyon oyununun dünyadaki en büyük temsilcisi Pep Guardiola’nın pozisyon oyununun ne kadar zor olduğunu anlattığı bir röportajından;

4-4-2 oynamak, savunma yapmak ve kontratak fırsatları kovalamak ise daha kolay; çünkü bu konularda mükemmelleşmek daha az zaman alır. Pozisyon oyunu oynamak ise çok daha karmaşıktır; çünkü her bir oyuncunun çok fazla bireysel rolü vardır.
Pep Guardiola (Goal)
Bunu söyleyen bu oyunun mucidi sayılabilecek (mucidi demiyorum) bir adamın ağzından… Kendi oyununu oynamanın zorluğunu ortaya koyuyor. Zaten gelecek sezon büyük ihtimalle değişecek bir orta sahanız varken, FFP ile boğuştuğunuz bir dönemde, aynı oyuncularla uzun süre tekrar gerektiren bir oyunu denemenin doğru olmadığını tekrar vurgulayım.

Grubun diğer maçında, kötü bir Real Madrid’e karşı Mbappe, Neymar gibi oyunculardan yoksun PSG maçı çok rahat kazandı ve grubun lideri olacağını ilan etti. Bu maçta görüldü ki Real Madrid’in sorunları oldukça büyük. Zidane ile olan uyumun yok olduğunu görebiliyorsunuz. Dahası C. Ronaldo’nun gidişi sonrası Real Madrid’in pozisyon bitirmekte sıkıntı yaşadığı da ayrı bir gerçek.

PSG ise elindeki yıldızlara baktığımızda grubun tartışmasız yıldızı ancak yenilmeyecek bir takım değil. Bu konuya başka bir yazıda değineceğim.

1 Ekim 2019’da Galatasaray Türk Telekom’da PSG ile oynayacak. Real Madrid ise tam bir deplasman takımı olan Club Brugge’ü konuk edecek.

Bilardisimo.com
 
A GRUBU

Kuralar ilk çekildiğinde Galatasaray’ın üçüncülük için avantajlı olunduğuna dair bir görüş vardı. Bunun sebebi aslında dünya futboluna olan yabancılığımız. İmkanlar fazla ancak izlenen maç sayısı az. Club Brugge gibi takımları hala mahalle arası takımlar olarak niteleyen bir grup var.

Bu takımların scouting olayını aştığı ve sattıkları oyuncuların yerine hemen listelerindeki en üst sırada bulunan oyuncu ile kapattıkları, maaş bütçeleri düşük ama bonservise verdikleri paranın yüksek olduğu takımlar. Belçika’nın 2002’den sonra başlattıkları altyapı çalışmaları ve ortaya çıkan altyapı yetenekleri, bunları harmanladıkları genç yabancı yetenekler ile Belçika futbolu değişim yaşamakta iken bizim futbolumuzda ise aşağı doğru bir ivmelenme söz konusu. Onlar başarısız iken başarılı olan milli takımımız artık onların çok gerisinde. Şu anda milli takımlar sıralamasının ilk sırasında onlar (Belçika) var.

Bu sistematik düzen onları hemen hemen ne oynayacağı belli bir takım haline getiriyor. Özellikle 3-4-3/4-3-3 karması bir oyun yapısına sahip Belçika takımlarının en büyük özelliği öndeki hücum üçlüsünün atletik olması. Club Brugge de işte böyle bir takım.

Galatasaray ise geçen sezondan beri yaşanan savunma/hücum yerleşim hataları ve kapanan takımlara karşı bir türlü gol bulamama sorunu yüzünden köklü bir değişime gitmiş durumda. Orta sahadaki değişim, savunma merkezinin geçen sezon yaşanan değişimi ile beraber forvetlerin de komple değişmesiyle birlikte iki sezon idare edilen kadro bir hayli değişmiş durumda.

Bu yüzden yeni bir takım Galatasaray. Özellikle ilk 11’deki oyuncuların çoğu değişti. Dahası geçen sezon oynanan oyundan tamamen farklı bir oyun var sahada. Topa sahip olma oyunu olarak çeviren de var ancak bek direkt çevirisini kullanmak istiyorum “pozisyon oyunu”…

Bu oyunu oynamanın iki yolu var.

Bunlardan biri zaman, diğeri para.. Ama paranızın olması da yeterli değil, yine zamana ihtiyacınız var ama bu süreyi para ile kısaltabilirsiniz.

Galatasaray’da ikisi de yok… Dahası böyle süreklilik arz eden, uzun tekrarlar ile oturabilecek Pep Guardiola’nın bile 500 milyon euro harcayıp bir yıldan fazla uğraştığı bu oyunu hemen oyunculara yüklemek dahası bunu kiralık oyuncular ile yapmaya çalışmak bana mantıklı gelmiyor. Çünkü gelecek sezon Seri, Lemina’nın takımda kalacağı kesin değil. Belhanda’yı iki sezondur Fatih Terim’in isteği ile satılmadığı da bir gerçek. Bu oyun için en önemli mevki olan orta sahanın durumu böyle iken oturması bir yıldan fazla zaman alacak bir oyunun takıma monte edilmeye çalışılması bir rüya, bir hayal…

Böyle sezona başlayan bir takım Galatasaray ve ondan çok önce sezonu açmış neredeyse 10 ciddi maç oynamış, geçen sezondan bir kaç değişiklik yapmış ama oyunu hemen hemen aynı olan bir rakibe karşı deplasmanda bir puan almak ülke içindeki bazı takımları kendine bakmadan küçümseyen insanlara bir şey öğretmiştir diye düşünüyorum.

Koskoca 90 dakikada biri rakip defansın hatası diğeri uzaktan şut dışında pozisyonu olmayan bir takımdı Galatasaray.

0,65 xG’si vardı Galatasaray’ın.. 0,30 Babel’in rakip savunma hatası ile yakaladığı şans… Feghouli’nin ikinci yarıda üste direği yalayan topu 0,04..



Sosyal medyada Tiki-Taka olarak gösterilen bir video vardı maç sonrası.

Ön tarafın atletik bir yapıya sahip takımlarda o presi kırmanın yolu kesinlikle ayağı pastır. Ancak kendi sahanızda yeterince pas yaparsanız, rakibin baskısını kırdıktan sonra öne doğru ilerlemeye çalışırsınız. Galatasaray’ın yaptığı pasların üçte biri ileriye doğru.

Pas-Brugge-300x138.jpg


Galatasaray’ın oynamak istediği pozisyon oyunu için gereken bir diğer şey ise elbette iki kanat forveti. Burada bahsedilen kanat forveti gibi kanat forvetidir. Galatasaray’ın iki kanadında da Henry Onyekuru tarzında ama pas oyununa yatkın kanat forvetine ihtiyacı var. Bu eksiklik Galatasaray’ın hücum ederken rakip ceza sahası ve çevresinde çoğalamamasına neden olduğu gibi Falcao’nun da çok yalnız kalmasına neden oluyor. Galatasaray’ın dinamik bir ön yapıya da sahip olmaması 4-3-3 değilde onu 4-5-1 gibi bir yapıya dönüştürüyor.

Tüm bunlar ortada iken, bu kadar atletik bir o kadar da teknik bir takıma karşı deplasmanda alınan 1 puan çok iyi… Kimileri “Club Brugge bu ya” diye küçümse de, küçük kardeşleri Genk’in geçen sezon Beşiktaş’a iki maçta da kaybetmeyip, İstanbul’da yendiğini hatırlatırım. Öyle ki Slavia Prag’ın, deplasmanda İnter’den puan aldığı bir yer bu lig…

Burada ek bir not düşeyim. Bu ek not pozisyon oyununun dünyadaki en büyük temsilcisi Pep Guardiola’nın pozisyon oyununun ne kadar zor olduğunu anlattığı bir röportajından;


Bunu söyleyen bu oyunun mucidi sayılabilecek (mucidi demiyorum) bir adamın ağzından… Kendi oyununu oynamanın zorluğunu ortaya koyuyor. Zaten gelecek sezon büyük ihtimalle değişecek bir orta sahanız varken, FFP ile boğuştuğunuz bir dönemde, aynı oyuncularla uzun süre tekrar gerektiren bir oyunu denemenin doğru olmadığını tekrar vurgulayım.

Grubun diğer maçında, kötü bir Real Madrid’e karşı Mbappe, Neymar gibi oyunculardan yoksun PSG maçı çok rahat kazandı ve grubun lideri olacağını ilan etti. Bu maçta görüldü ki Real Madrid’in sorunları oldukça büyük. Zidane ile olan uyumun yok olduğunu görebiliyorsunuz. Dahası C. Ronaldo’nun gidişi sonrası Real Madrid’in pozisyon bitirmekte sıkıntı yaşadığı da ayrı bir gerçek.

PSG ise elindeki yıldızlara baktığımızda grubun tartışmasız yıldızı ancak yenilmeyecek bir takım değil. Bu konuya başka bir yazıda değineceğim.

1 Ekim 2019’da Galatasaray Türk Telekom’da PSG ile oynayacak. Real Madrid ise tam bir deplasman takımı olan Club Brugge’ü konuk edecek.

Bilardisimo.com
Adam haklı. Bakalım, sistem işlemezse başka alternatiflerimiz var en azından Andone/Emre-Babel kanatları Fegh 10 numara ya da direkt çift forvet gibi. Bekler hareketli olsa sorunlar bu kadar göze batmazdı aslında. Oyunu genişletemiyoruz koşu yapmadıkları için çizgiye inip mükemmel bir orta kesmelerine falan da gerek yok oraya gitmeleri yeterli. Normalde Babel de Fegh de içeri giren oyuncular arkalarından akmaları lazım beklerin ama artık yapamıyorlar. Mariano pas kalitesiyle iş yapıyor ama Naga hücumda etkisiz eleman. Etkili 2-3 koşu yaptı maçın başında aslında ama ortalar vasattı. Tabii bu maç özelinde ekstra defansif oynadı ikisi de.

Bir diğer büyük problem olan top kapamama durumumuz Lemina'nın maç kondisyonunu toparlaması bir de Marcao'nun kendine gelmesiyle biraz kontrol altına alınabilir. Nzonzi tek başına yapıyor o işi şu anda. Defansta da Luyindama.
 
-Defanstan oyun kurup rakip sahaya yerleşmekte sıkıntı çekiyoruz.

-İleri bölgede press yapmadığımız için her takım yarı sahamızı çok kolay geçiyor.
 
--------Falcao---Andone------
Seri-----Lemina-----Belhanda
--------------Nzonzi----------

Denenmeli.
Bek ve kanat form durumumuz malesef iyi değil.
 
Üst Alt