ahmed arif kesen - Sayfa 5 | GSCimbom - En İyi Galatasaray Taraftar Portalı ve Forumu

ahmed arif kesen


Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Namı değer Yozgatlı,Antu ya gidip ortalığı karıştırdım diyip hava atar

Mayıs aylarında ise bir şey olur şifresini kaybeder giriş yapamaz

Klasik bir Yozgatlı örneği
 
Namı değer Yozgatlı,Antu ya gidip ortalığı karıştırdım diyip hava atar

Mayıs aylarında ise bir şey olur şifresini kaybeder giriş yapamaz

Klasik bir Yozgatlı örneği
Yozgatlı olduğuna emin misin :D Diyarbakırlıyım mı demişti yoksa orda mı oturuyordu tam bilmiyorum ama öyle bişey vardı.Tabi burda ikametgah olmadan herkes istediği yeri diyebilir :D IP adresi lazım o dallamanın bulunması için
 
Uzmanı değilim ama IP'yi değiştirsen bile kullandığın internetin belirlendiği bir IP var sanırım.Onu değiştiremiyorsun

Ona sadece servis sağlayıcıları ulaşabilir.Forum yönetimi sadece üyelerin yanında şuan kullandığı geçici ip adresini görebiliyor

Kısacası oradan anlamaları zor

Ama illa kanıta gerek yok neredeyse adım kadar eminim Yozgatlı olduğundan

Zaten hep bir şüphem vardı kendisinden şu son zamanlarda çok açık verdi,belli etti
 
Ona sadece servis sağlayıcıları ulaşabilir.Forum yönetimi sadece üyelerin yanında şuan kullandığı geçici ip adresini görebiliyor

Kısacası oradan anlamaları zor

Ama illa kanıta gerek yok neredeyse adım kadar eminim Yozgatlı olduğundan

Zaten hep bir şüphem vardı kendisinden şu son zamanlarda çok açık verdi,belli etti

Takip ediyorum ama anlayamadim Yozgatli olsa ne olur ki? Belki sairi seviyordur sadece yani.
 
Ilk sayfalari okudum. Sayin Ahmed Arif Kesen´in dedigi sonunda cikan bir üyeymis... O vakit verelim arka plandan müzigi.




O vakit kücük capli bir hesap koyalim ortaya. Matematik dehasi degilim, ancak hesap yaparak hareket ederim. Tespitlerimde de daima rakamlarin önemli bir rolü olmustur hep.

Futbol ligleri bu ülkede profesyonel anlamda 63 defa oynanmistir. 63 sezonda Galatasaray 22 defa sampiyon olmustur. Bu Galatasaray´in sampiyonluk oranin 31% civari oldugu anlamina gelir.

Objektif olarak bakarsak, üc tane cok benzer potansiyale sahip kulüp, ve ardindan hasbelkader yakin olan Trabzon´un 70´lerin sonundan itibaren rekabete katilmasini da var sayarsak bu rakam cokta fena degildir. Ancak cok dominantta degildir.

Bu kabaca demek oluyor ki, Galatasaray hakkinda olumsuz bir yorum yapmanin dogru cikma orani 69%´dur. Türkiye ve Türk taraftarlarinin kafasinda sadece mutlak basari vardir, ve tökezledigin vakit taraftarinin cogunun hemen olumsuz bir tavir almasi hatta kulübüne zarar vermeye baslamasi Türkiye´de olagan bir harekettir. O yüzden medyanin icinde, ve günümüzde sosyal medyada dahi her daim üc büyüklerinin trolleri, kritik noktalarda, rakip taraftarlar ile kedinin fare ile oynamasi gibi oynamaktadir. (Trabzonlularda böyle bir zeka yoktur) Herhangi büyük Takim yada Futbolcu taraftarini karsisina almaya basladigi vakit, basari diye bir sansi da kalmamistir demektir.
Basarisizligin geldigi vakit de, kadroda bulunan neredeyse her oyuncu degerlestirilir, ve "cöp" kategorisine dahil olur...
O yüzden Türkiye´de kritik virajlar öldürür.

Daha da derine inelim. Fatih Terim bu kulübü 8 sezon calistirmistir. Bu 8 sezon icerisinde 7 Sampiyonluk kazanmistir Galatasaray kulübü. 4 dönem calistirmis, hepsi farkli kadrolar ile olmak üzere ücünde en az bir kere sampiyon olmustur. Bu ne demek oluyor. Fatih Terim´siz bir basari orani da mevcuttur, ve ciddi anlamda irdenmelidir kulüp anlaminda, cünkü bu durum kulübün uzak geleceginin tehdit altinda oldugunu gösterir ki, bu ayri bir konunun hesabidir. Bu sezonlari eger aradan cikarirsak, nasil bir sonuc ortaya cikiyor ?

Fatih Terim´siz bir Galatasaray´in 55 sezonda 15 Sampiyonlugu vardir. Bu sadece 27%´lik bir basari orani demektir. Yani kabaca Galatasaray´in Fatih Terim´siz bir sezonda basarisiz olacagini iddia eden 73%´lik bir oran ile hakli cikacaktir. Bunu Fatih Terim´i yüceltmek adina yazmiyorum, baska bir yere gelecegim.

Bu ne demek oluyor ? Galatasaray yada herhangi bir büyük kulüp hakkinda olumsuz yorum yapan, uzun vadede elbette hakli cikacaktir. Bunun bir cacik bilmek ile bir alakasi olmadigi gibi, sadece basit bir mantigin sonucudur. Yüksek oranda basarisizlik, Türkiye´de büyük bir kulüp acisindan bir kacinilmazdir.
Ortalama bir Türkiye Futbol paydasi kendisinin iyi bir is cikardigi anda basarili olacagini düsünür. Cünkü benzer maddi imkanlara sahip rakibini sadece bir dummy olarak düsünür. Futbolda basarili olmanin, bilgisayar tarafindan programlanmis rakiplerini gecmek olarak görür. Bu durum, basarisiz sonuclarin, ve istenilen seviyede olmayan perfromanslarin gelmesi ile birlikte, her Türkiye Futbol Paydasinin kendi takimini baltalama refleksini dogrur.

Bu demek oluyor ki, sürekli bir kulüp hakkinda negatif yorum yapmak bir insani uzun vadede illaki hakli cikacaktir. Ancak bunun nedeni futbolu iyi bilmek degil, sadece yukarida uzun uzun (forum acisindan) sundugum gibi sadece basit bir matematiktir.
Futbolda üstünlük ekonomik üstünlükten gelir. Her daim ekonomik olarak güclü, ve saglam kulüpler ayakta durup, ekonomik olarak daha zayif kulüpleri ekarte etmistir.
Futbolun yanlislarini, dogrularini bir kenara koyarak, objektif bir sekilde sunu söyleyebiliriz. Galatasaray ekonomik olarak Fenerbahce, Besiktas ve hatta Trabzonspor´u acik ara gecmedigi sürece, uzun vadede taraftarinin bekledigi ve kendi hakki olarak gördügü o dominantligi yakalamasi imkansiz gibi birseydir.Aynisi avrupadaki kulüpler ile rekabet ve basari icinde gecerlidir.

Ancak bazi istisnalar mevcuttur. Iyi bir Futbol Adamin olur ve Kimyasi Kulüp, ve Taraftar ile bütünlesir, ve bunun ile birlikte digerlerinin sahip olmadigi kendine has orjinal birseye sahip olursun, ve bu senin rakiplerinin arasinda farkin olur.

Bundan dolayi Manchester United´da Ferguson birlikteligi oldugu gibi, Galatasaray´da Fatih Terim gercegi de, Dünya Futbol Literatürinde yerini almasi gerekir. Fatih Terim ile Galatasaray´in basari orani 87.5% olmustur, ve Fatih Terim´in calistigi o 8 sene icinde Galatasaray´in maddi anlamda rakiplerinden kaida deger bir üstünlügü olmadigi gibi, kaida deger bir azligi da olmamistir.

Ancak gözlemledigime göre Ahmed Arif Kesen her daim olumsuzdur. Galatasaray´in en basarili dönemlerini de elestirip, yanilsa dahi olumsuz olmaya devam eder ve devam edecektir. Bunun ile birlikte sevdigi ve begendigi Galatasaray ile ilgili olan iki üc sahisin, Galatasaray taraftarinin büyük bir genelinin uzun bir süre boyunca dokunulmaz gördügü ve sevdigi bazi sahislardir. Hepsinin ya spor hayati bitmistir, yada cok basarili olmasa da, gönüllerinde bir cok taraftarin yer edinmistir. Bunu Sayin Ahmed Arif Kesen beyin bize sundugu karakter yapisi ile uyusmayan populist bir tavir olarak algiliyorum... Ve oralara oynamak cok ucuz, ve basittir.

Eyyy Ahmed Arif Kesen... Ya gercekten sen sensin, yada taraftarin masum duygulari ile oynayan, rakip taraftarinin kaliteli bir trolüsün. Neden kaliteli ? Cünkü uzun yillar, bir Galatasaray forumunda ucuz bir taktik ile de olsa barinmayi basarmis olman, bir takdiri gerektirmektedir. Ve tabiki bunlar sadece varsayim oldugu icin, sana soruyorum heeeey Ahmed Arif Kesen, neden sen Galatasaray´da uzun bir süre icinde kanitlanmis, basarili sahislarini takdir etmiyorsun ? Neredeyse Tamamen pesimist ve medyatik insanlarn cogunu sevmeyen duygu ile mi hareket ediyorsun, yada Galatasaray taraftarini, basarili olabilecek potansiyal insanlardan sogutlamak isteyen, Galatasaray taraftarinin masum duygulari ile oynayan, bir rakip taraftar trollümüsün ?

Taraftarinin kendi kulübüne karsi cephe almasinin, basarisizligi tetiklediginin farkinda degilmisin, yada bunun farkinda olup bilerek, ve isteyerek mi taraftari kulübe karsi kiskirtma girisimlerinde bulunuyorsun ?

Bu varsayamlarin dogru olmadigini umuyor, ve gözümün üstünde oldugunu beyan ediyor ve hata yapmamani diliyorum.

Unutma ki Kurtlukta düseni yemek kanundur.

Saygi ve Sevgi ile...
Adem Cakar
 
Son düzenleme:
21 aralık ile ocak transfer döneminin sonuna kadar Terim bu takımı şampiyon yapamaz deyip durdu.
Transfer Dönemi sürekli daha yapılmayan transferlerler üzerinden hocaya vurdu.
(17-18)Lige başladık ve ilk 2 hafta ortalıkta yoktu, Kendisi birden sivas maçında belirdi
Ve kasımpaşa maçı derken bir 5 haftalık sineye çekildi 13 puan alınca.Sonra Gençler deplasmanına gittik.Yenildik derken bu sefer daha hiddetle ben diyordum havasında şampiyon olmaz bu takım Terimle olmaz Terim in yerli hastalığı gibi ifadeler kullandı. Başak maçını kazanacağımıza değil puan almamıza dahi ihtimal vermiyordu kendisi. Alanya maçı sırf kendini haklı duruma çıkartmaya çalıştığı için hakem olmasaydı gibi ifadeler kullandı Artık nasıl bir aşağılık kompleksiyse. Neyse BJK maçı öncesi iyice bir forum havasını bozmayı hedefledi başak maçı gibi ihtimal vermiyordu bize.Sonrası malum. Geldik en sevdiğimiz döneme MAYIS ayına mayıs ayında ne hikmetse forumdan birden kayboldu. Şampiyon da olduk. Sonraa ne zaman çıktı size söyleyeyim Muğdat transferi haziran ın sonlarına doğru Başladı hocayı yermeye Yerli sevici yok şöyle yok böyle diye. EE onun da sezonu o zaman açılıyor. Başladı hazırlık maçlarından sallamaya Tabi ortalıkta dolaşan iyi isimler hakkında hiçbir yorum yapmıyordu ancak kötü isimlerin adı fanatik e dahi düşse kinini kusuyordu. Tabi onun en sevdiği olay yaşandı sezon başında 5 ağustos konya kupa maçı. Kaybettik ve varlığını sürdürmeye evam etti. Bu takımdan bir şey olmaz Terim anca gazla çalıştırır falan. Neyse 3 hafta kazandık yoktu ortalıkta fazla ve kaybettiğimiz gün başladı yine saydırmaya. Derken Fatih Terim in milan da başarısız olduğu falan artık nasıl bir kuyruk acısıysa orda kral ilan edilen adama o günler üzerinden sallamaya başladı. Sonra beşiktaş bursa dan puan kaybetmez enayi değil dedi. Kaybetti en son da yeter ki kaybetsinler de ben haksız çıkim gibisinden kaynatmaya çalıştı.
Siz ne düşünürsünüz bilmem ama benim fikrim tüm bu yazdıklarımdan sonra net.
Takdiri size bırakıyorum
 
21 aralık ile ocak transfer döneminin sonuna kadar Terim bu takımı şampiyon yapamaz deyip durdu.
Transfer Dönemi sürekli daha yapılmayan transferlerler üzerinden hocaya vurdu.
(17-18)Lige başladık ve ilk 2 hafta ortalıkta yoktu, Kendisi birden sivas maçında belirdi
Ve kasımpaşa maçı derken bir 5 haftalık sineye çekildi 13 puan alınca.Sonra Gençler deplasmanına gittik.Yenildik derken bu sefer daha hiddetle ben diyordum havasında şampiyon olmaz bu takım Terimle olmaz Terim in yerli hastalığı gibi ifadeler kullandı. Başak maçını kazanacağımıza değil puan almamıza dahi ihtimal vermiyordu kendisi. Alanya maçı sırf kendini haklı duruma çıkartmaya çalıştığı için hakem olmasaydı gibi ifadeler kullandı Artık nasıl bir aşağılık kompleksiyse. Neyse BJK maçı öncesi iyice bir forum havasını bozmayı hedefledi başak maçı gibi ihtimal vermiyordu bize.Sonrası malum. Geldik en sevdiğimiz döneme MAYIS ayına mayıs ayında ne hikmetse forumdan birden kayboldu. Şampiyon da olduk. Sonraa ne zaman çıktı size söyleyeyim Muğdat transferi haziran ın sonlarına doğru Başladı hocayı yermeye Yerli sevici yok şöyle yok böyle diye. EE onun da sezonu o zaman açılıyor. Başladı hazırlık maçlarından sallamaya Tabi ortalıkta dolaşan iyi isimler hakkında hiçbir yorum yapmıyordu ancak kötü isimlerin adı fanatik e dahi düşse kinini kusuyordu. Tabi onun en sevdiği olay yaşandı sezon başında 5 ağustos konya kupa maçı. Kaybettik ve varlığını sürdürmeye evam etti. Bu takımdan bir şey olmaz Terim anca gazla çalıştırır falan. Neyse 3 hafta kazandık yoktu ortalıkta fazla ve kaybettiğimiz gün başladı yine saydırmaya. Derken Fatih Terim in milan da başarısız olduğu falan artık nasıl bir kuyruk acısıysa orda kral ilan edilen adama o günler üzerinden sallamaya başladı. Sonra beşiktaş bursa dan puan kaybetmez enayi değil dedi. Kaybetti en son da yeter ki kaybetsinler de ben haksız çıkim gibisinden kaynatmaya çalıştı.
Siz ne düşünürsünüz bilmem ama benim fikrim tüm bu yazdıklarımdan sonra net.
Takdiri size bırakıyorum

(y)(y)
 
Ilk sayfalari okudum. Sayin Ahmed Arif Kesen´in dedigi sonunda cikan bir üyeymis... O vakit verelim arka plandan müzigi.




O vakit kücük capli bir hesap koyalim ortaya. Matematik dehasi degilim, ancak hesap yaparak hareket ederim. Tespitlerimde de daima rakamlarin önemli bir rolü olmustur hep.

Futbol ligleri bu ülkede profesyonel anlamda 63 defa oynanmistir. 63 sezonda Galatasaray 22 defa sampiyon olmustur. Bu Galatasaray´in sampiyonluk oranin 31% civari oldugu anlamina gelir.

Objektif olarak bakarsak, üc tane cok benzer potansiyale sahip kulüp, ve ardindan hasbelkader yakin olan Trabzon´un 70´lerin sonundan itibaren rekabete katilmasini da var sayarsak bu rakam cokta fena degildir. Ancak cok dominantta degildir.

Bu kabaca demek oluyor ki, Galatasaray hakkinda olumsuz bir yorum yapmanin dogru cikma orani 69%´dur. Türkiye ve Türk taraftarlarinin kafasinda sadece mutlak basari vardir, ve tökezledigin vakit taraftarinin cogunun hemen olumsuz bir tavir almasi hatta kulübüne zarar vermeye baslamasi Türkiye´de olagan bir harekettir. O yüzden medyanin icinde, ve günümüzde sosyal medyada dahi her daim üc büyüklerinin trolleri, kritik noktalarda, rakip taraftarlar ile kedinin fare ile oynamasi gibi oynamaktadir. (Trabzonlularda böyle bir zeka yoktur) Herhangi büyük Takim yada Futbolcu taraftarini karsisina almaya basladigi vakit, basari diye bir sansi da kalmamistir demektir.
Basarisizligin geldigi vakit de, kadroda bulunan neredeyse her oyuncu degerlestirilir, ve "cöp" kategorisine dahil olur...
O yüzden Türkiye´de kritik virajlar öldürür.

Daha da derine inelim. Fatih Terim bu kulübü 8 sezon calistirmistir. Bu 8 sezon icerisinde 7 Sampiyonluk kazanmistir Galatasaray kulübü. 4 dönem calistirmis, hepsi farkli kadrolar ile olmak üzere ücünde en az bir kere sampiyon olmustur. Bu ne demek oluyor. Fatih Terim´siz bir basari orani da mevcuttur, ve ciddi anlamda irdenmelidir kulüp anlaminda, cünkü bu durum kulübün uzak geleceginin tehdit altinda oldugunu gösterir ki, bu ayri bir konunun hesabidir. Bu sezonlari eger aradan cikarirsak, nasil bir sonuc ortaya cikiyor ?

Fatih Terim´siz bir Galatasaray´in 55 sezonda 15 Sampiyonlugu vardir. Bu sadece 27%´lik bir basari orani demektir. Yani kabaca Galatasaray´in Fatih Terim´siz bir sezonda basarisiz olacagini iddia eden 73%´lik bir oran ile hakli cikacaktir. Bunu Fatih Terim´i yüceltmek adina yazmiyorum, baska bir yere gelecegim.

Bu ne demek oluyor ? Galatasaray yada herhangi bir büyük kulüp hakkinda olumsuz yorum yapan, uzun vadede elbette hakli cikacaktir. Bunun bir cacik bilmek ile bir alakasi olmadigi gibi, sadece basit bir mantigin sonucudur. Yüksek oranda basarisizlik, Türkiye´de büyük bir kulüp acisindan bir kacinilmazdir.
Ortalama bir Türkiye Futbol paydasi kendisinin iyi bir is cikardigi anda basarili olacagini düsünür. Cünkü benzer maddi imkanlara sahip rakibini sadece bir dummy olarak düsünür. Futbolda basarili olmanin, bilgisayar tarafindan programlanmis rakiplerini gecmek olarak görür. Bu durum, basarisiz sonuclarin, ve istenilen seviyede olmayan perfromanslarin gelmesi ile birlikte, her Türkiye Futbol Paydasinin kendi takimini baltalama refleksini dogrur.

Bu demek oluyor ki, sürekli bir kulüp hakkinda negatif yorum yapmak bir insani uzun vadede illaki hakli cikacaktir. Ancak bunun nedeni futbolu iyi bilmek degil, sadece yukarida uzun uzun (forum acisindan) sundugum gibi sadece basit bir matematiktir.
Futbolda üstünlük ekonomik üstünlükten gelir. Her daim ekonomik olarak güclü, ve saglam kulüpler ayakta durup, ekonomik olarak daha zayif kulüpleri ekarte etmistir.
Futbolun yanlislarini, dogrularini bir kenara koyarak, objektif bir sekilde sunu söyleyebiliriz. Galatasaray ekonomik olarak Fenerbahce, Besiktas ve hatta Trabzonspor´u acik ara gecmedigi sürece, uzun vadede taraftarinin bekledigi ve kendi hakki olarak gördügü o dominantligi yakalamasi imkansiz gibi birseydir.Aynisi avrupadaki kulüpler ile rekabet ve basari icinde gecerlidir.

Ancak bazi istisnalar mevcuttur. Iyi bir Futbol Adamin olur ve Kimyasi Kulüp, ve Taraftar ile bütünlesir, ve bunun ile birlikte digerlerinin sahip olmadigi kendine has orjinal birseye sahip olursun, ve bu senin rakiplerinin arasinda farkin olur.

Bundan dolayi Manchester United´da Ferguson birlikteligi oldugu gibi, Galatasaray´da Fatih Terim gercegi de, Dünya Futbol Literatürinde yerini almasi gerekir. Fatih Terim ile Galatasaray´in basari orani 87.5% olmustur, ve Fatih Terim´in calistigi o 8 sene icinde Galatasaray´in maddi anlamda rakiplerinden kaida deger bir üstünlügü olmadigi gibi, kaida deger bir azligi da olmamistir.

Ancak gözlemledigime göre Ahmed Arif Kesen her daim olumsuzdur. Galatasaray´in en basarili dönemlerini de elestirip, yanilsa dahi olumsuz olmaya devam eder ve devam edecektir. Bunun ile birlikte sevdigi ve begendigi Galatasaray ile ilgili olan iki üc sahisin, Galatasaray taraftarinin büyük bir genelinin uzun bir süre boyunca dokunulmaz gördügü ve sevdigi bazi sahislardir. Hepsinin ya spor hayati bitmistir, yada cok basarili olmasa da, gönüllerinde bir cok taraftarin yer edinmistir. Bunu Sayin Ahmed Arif Kesen beyin bize sundugu karakter yapisi ile uyusmayan populist bir tavir olarak algiliyorum... Ve oralara oynamak cok ucuz, ve basittir.

Eyyy Ahmed Arif Kesen... Ya gercekten sen sensin, yada taraftarin masum duygulari ile oynayan, rakip taraftarinin kaliteli bir trolüsün. Neden kaliteli ? Cünkü uzun yillar, bir Galatasaray forumunda ucuz bir taktik ile de olsa barinmayi basarmis olman, bir takdiri gerektirmektedir. Ve tabiki bunlar sadece varsayim oldugu icin, sana soruyorum heeeey Ahmed Arif Kesen, neden sen Galatasaray´da uzun bir süre icinde kanitlanmis, basarili sahislarini takdir etmiyorsun ? Neredeyse Tamamen pesimist ve medyatik insanlarn cogunu sevmeyen duygu ile mi hareket ediyorsun, yada Galatasaray taraftarini, basarili olabilecek potansiyal insanlardan sogutlamak isteyen, Galatasaray taraftarinin masum duygulari ile oynayan, bir rakip taraftar trollümüsün ?

Taraftarinin kendi kulübüne karsi cephe almasinin, basarisizligi tetiklediginin farkinda degilmisin, yada bunun farkinda olup bilerek, ve isteyerek mi taraftari kulübe karsi kiskirtma girisimlerinde bulunuyorsun ?

Bu varsayamlarin dogru olmadigini umuyor, ve gözümün üstünde oldugunu beyan ediyor ve hata yapmamani diliyorum.

Unutma ki Kurtlukta düseni yemek kanundur.

Saygi ve Sevgi ile...
Adem Cakar

Kalite bazıları için 4 harflidir

A-D-E-M

(y)
 
Ilk sayfalari okudum. Sayin Ahmed Arif Kesen´in dedigi sonunda cikan bir üyeymis... O vakit verelim arka plandan müzigi.




O vakit kücük capli bir hesap koyalim ortaya. Matematik dehasi degilim, ancak hesap yaparak hareket ederim. Tespitlerimde de daima rakamlarin önemli bir rolü olmustur hep.

Futbol ligleri bu ülkede profesyonel anlamda 63 defa oynanmistir. 63 sezonda Galatasaray 22 defa sampiyon olmustur. Bu Galatasaray´in sampiyonluk oranin 31% civari oldugu anlamina gelir.

Objektif olarak bakarsak, üc tane cok benzer potansiyale sahip kulüp, ve ardindan hasbelkader yakin olan Trabzon´un 70´lerin sonundan itibaren rekabete katilmasini da var sayarsak bu rakam cokta fena degildir. Ancak cok dominantta degildir.

Bu kabaca demek oluyor ki, Galatasaray hakkinda olumsuz bir yorum yapmanin dogru cikma orani 69%´dur. Türkiye ve Türk taraftarlarinin kafasinda sadece mutlak basari vardir, ve tökezledigin vakit taraftarinin cogunun hemen olumsuz bir tavir almasi hatta kulübüne zarar vermeye baslamasi Türkiye´de olagan bir harekettir. O yüzden medyanin icinde, ve günümüzde sosyal medyada dahi her daim üc büyüklerinin trolleri, kritik noktalarda, rakip taraftarlar ile kedinin fare ile oynamasi gibi oynamaktadir. (Trabzonlularda böyle bir zeka yoktur) Herhangi büyük Takim yada Futbolcu taraftarini karsisina almaya basladigi vakit, basari diye bir sansi da kalmamistir demektir.
Basarisizligin geldigi vakit de, kadroda bulunan neredeyse her oyuncu degerlestirilir, ve "cöp" kategorisine dahil olur...
O yüzden Türkiye´de kritik virajlar öldürür.

Daha da derine inelim. Fatih Terim bu kulübü 8 sezon calistirmistir. Bu 8 sezon icerisinde 7 Sampiyonluk kazanmistir Galatasaray kulübü. 4 dönem calistirmis, hepsi farkli kadrolar ile olmak üzere ücünde en az bir kere sampiyon olmustur. Bu ne demek oluyor. Fatih Terim´siz bir basari orani da mevcuttur, ve ciddi anlamda irdenmelidir kulüp anlaminda, cünkü bu durum kulübün uzak geleceginin tehdit altinda oldugunu gösterir ki, bu ayri bir konunun hesabidir. Bu sezonlari eger aradan cikarirsak, nasil bir sonuc ortaya cikiyor ?

Fatih Terim´siz bir Galatasaray´in 55 sezonda 15 Sampiyonlugu vardir. Bu sadece 27%´lik bir basari orani demektir. Yani kabaca Galatasaray´in Fatih Terim´siz bir sezonda basarisiz olacagini iddia eden 73%´lik bir oran ile hakli cikacaktir. Bunu Fatih Terim´i yüceltmek adina yazmiyorum, baska bir yere gelecegim.

Bu ne demek oluyor ? Galatasaray yada herhangi bir büyük kulüp hakkinda olumsuz yorum yapan, uzun vadede elbette hakli cikacaktir. Bunun bir cacik bilmek ile bir alakasi olmadigi gibi, sadece basit bir mantigin sonucudur. Yüksek oranda basarisizlik, Türkiye´de büyük bir kulüp acisindan bir kacinilmazdir.
Ortalama bir Türkiye Futbol paydasi kendisinin iyi bir is cikardigi anda basarili olacagini düsünür. Cünkü benzer maddi imkanlara sahip rakibini sadece bir dummy olarak düsünür. Futbolda basarili olmanin, bilgisayar tarafindan programlanmis rakiplerini gecmek olarak görür. Bu durum, basarisiz sonuclarin, ve istenilen seviyede olmayan perfromanslarin gelmesi ile birlikte, her Türkiye Futbol Paydasinin kendi takimini baltalama refleksini dogrur.

Bu demek oluyor ki, sürekli bir kulüp hakkinda negatif yorum yapmak bir insani uzun vadede illaki hakli cikacaktir. Ancak bunun nedeni futbolu iyi bilmek degil, sadece yukarida uzun uzun (forum acisindan) sundugum gibi sadece basit bir matematiktir.
Futbolda üstünlük ekonomik üstünlükten gelir. Her daim ekonomik olarak güclü, ve saglam kulüpler ayakta durup, ekonomik olarak daha zayif kulüpleri ekarte etmistir.
Futbolun yanlislarini, dogrularini bir kenara koyarak, objektif bir sekilde sunu söyleyebiliriz. Galatasaray ekonomik olarak Fenerbahce, Besiktas ve hatta Trabzonspor´u acik ara gecmedigi sürece, uzun vadede taraftarinin bekledigi ve kendi hakki olarak gördügü o dominantligi yakalamasi imkansiz gibi birseydir.Aynisi avrupadaki kulüpler ile rekabet ve basari icinde gecerlidir.

Ancak bazi istisnalar mevcuttur. Iyi bir Futbol Adamin olur ve Kimyasi Kulüp, ve Taraftar ile bütünlesir, ve bunun ile birlikte digerlerinin sahip olmadigi kendine has orjinal birseye sahip olursun, ve bu senin rakiplerinin arasinda farkin olur.

Bundan dolayi Manchester United´da Ferguson birlikteligi oldugu gibi, Galatasaray´da Fatih Terim gercegi de, Dünya Futbol Literatürinde yerini almasi gerekir. Fatih Terim ile Galatasaray´in basari orani 87.5% olmustur, ve Fatih Terim´in calistigi o 8 sene icinde Galatasaray´in maddi anlamda rakiplerinden kaida deger bir üstünlügü olmadigi gibi, kaida deger bir azligi da olmamistir.

Ancak gözlemledigime göre Ahmed Arif Kesen her daim olumsuzdur. Galatasaray´in en basarili dönemlerini de elestirip, yanilsa dahi olumsuz olmaya devam eder ve devam edecektir. Bunun ile birlikte sevdigi ve begendigi Galatasaray ile ilgili olan iki üc sahisin, Galatasaray taraftarinin büyük bir genelinin uzun bir süre boyunca dokunulmaz gördügü ve sevdigi bazi sahislardir. Hepsinin ya spor hayati bitmistir, yada cok basarili olmasa da, gönüllerinde bir cok taraftarin yer edinmistir. Bunu Sayin Ahmed Arif Kesen beyin bize sundugu karakter yapisi ile uyusmayan populist bir tavir olarak algiliyorum... Ve oralara oynamak cok ucuz, ve basittir.

Eyyy Ahmed Arif Kesen... Ya gercekten sen sensin, yada taraftarin masum duygulari ile oynayan, rakip taraftarinin kaliteli bir trolüsün. Neden kaliteli ? Cünkü uzun yillar, bir Galatasaray forumunda ucuz bir taktik ile de olsa barinmayi basarmis olman, bir takdiri gerektirmektedir. Ve tabiki bunlar sadece varsayim oldugu icin, sana soruyorum heeeey Ahmed Arif Kesen, neden sen Galatasaray´da uzun bir süre icinde kanitlanmis, basarili sahislarini takdir etmiyorsun ? Neredeyse Tamamen pesimist ve medyatik insanlarn cogunu sevmeyen duygu ile mi hareket ediyorsun, yada Galatasaray taraftarini, basarili olabilecek potansiyal insanlardan sogutlamak isteyen, Galatasaray taraftarinin masum duygulari ile oynayan, bir rakip taraftar trollümüsün ?

Taraftarinin kendi kulübüne karsi cephe almasinin, basarisizligi tetiklediginin farkinda degilmisin, yada bunun farkinda olup bilerek, ve isteyerek mi taraftari kulübe karsi kiskirtma girisimlerinde bulunuyorsun ?

Bu varsayamlarin dogru olmadigini umuyor, ve gözümün üstünde oldugunu beyan ediyor ve hata yapmamani diliyorum.

Unutma ki Kurtlukta düseni yemek kanundur.

Saygi ve Sevgi ile...
Adem Cakar

Öncelikle kimsenin GALATASARAY'a karşı cephe alsın diye bir gayem yok.
Ancak GALATASARAY'i başarısızlığa sürükleyecek her hamleye karşı taraftarın uyanık olup kabullenmemesi gerektiğini savunuyorum.
Aynı;dursun'un açık açık bizi uçuruma süreklediğini görüp sessiz kalanlar gibi hatta yaptığı pahalı trasferler ile kendinden geçenler gibi.
Ikinci olarak trol olup olmadığım sorusunun cevabını, böyle düşünenlerin zeka seviyesine bırakıyorum.

Burdaki bir çok kişinin derdi kişilerin peşinden gitmek ve bu kişilerin Hatalarını kabul etmemek(bendese azıcık var Aysal konusunda)
21 aralık ile ocak transfer döneminin sonuna kadar Terim bu takımı şampiyon yapamaz deyip durdu.
Transfer Dönemi sürekli daha yapılmayan transferlerler üzerinden hocaya vurdu.
(17-18)Lige başladık ve ilk 2 hafta ortalıkta yoktu, Kendisi birden sivas maçında belirdi
Ve kasımpaşa maçı derken bir 5 haftalık sineye çekildi 13 puan alınca.Sonra Gençler deplasmanına gittik.Yenildik derken bu sefer daha hiddetle ben diyordum havasında şampiyon olmaz bu takım Terimle olmaz Terim in yerli hastalığı gibi ifadeler kullandı. Başak maçını kazanacağımıza değil puan almamıza dahi ihtimal vermiyordu kendisi. Alanya maçı sırf kendini haklı duruma çıkartmaya çalıştığı için hakem olmasaydı gibi ifadeler kullandı Artık nasıl bir aşağılık kompleksiyse. Neyse BJK maçı öncesi iyice bir forum havasını bozmayı hedefledi başak maçı gibi ihtimal vermiyordu bize.Sonrası malum. Geldik en sevdiğimiz döneme MAYIS ayına mayıs ayında ne hikmetse forumdan birden kayboldu. Şampiyon da olduk. Sonraa ne zaman çıktı size söyleyeyim Muğdat transferi haziran ın sonlarına doğru Başladı hocayı yermeye Yerli sevici yok şöyle yok böyle diye. EE onun da sezonu o zaman açılıyor. Başladı hazırlık maçlarından sallamaya Tabi ortalıkta dolaşan iyi isimler hakkında hiçbir yorum yapmıyordu ancak kötü isimlerin adı fanatik e dahi düşse kinini kusuyordu. Tabi onun en sevdiği olay yaşandı sezon başında 5 ağustos konya kupa maçı. Kaybettik ve varlığını sürdürmeye evam etti. Bu takımdan bir şey olmaz Terim anca gazla çalıştırır falan. Neyse 3 hafta kazandık yoktu ortalıkta fazla ve kaybettiğimiz gün başladı yine saydırmaya. Derken Fatih Terim in milan da başarısız olduğu falan artık nasıl bir kuyruk acısıysa orda kral ilan edilen adama o günler üzerinden sallamaya başladı. Sonra beşiktaş bursa dan puan kaybetmez enayi değil dedi. Kaybetti en son da yeter ki kaybetsinler de ben haksız çıkim gibisinden kaynatmaya çalıştı.
Siz ne düşünürsünüz bilmem ama benim fikrim tüm bu yazdıklarımdan sonra net.
Takdiri size bırakıyorum
Bari biraz ölçülü salla.
Terim şampiyon yapamaz demedim.
Sadece terim gelmemeli dedim şampiyon yapsada gelmemeli yaptığı hainlik yanına kar kalmamalı.
Dibe vurmuş iken bizim üzerimizden tekrar çıkış yapmamalı dedim.
Ayrıca şampiyon olunca tebrik mesaji da yazdım başlığına.

Mugdat transferine nerede laf söylemişim?
Çıkar bul forumu bırakacam.
Sezon bittikten sonra mugdat ve soner boşa düşmüştü ikisininde uygun maliyet ile takıma yedek olarak alınması gerektiğini yazdım.
Hatta mugdat transferindeki sözleşme için yapanları tebrik ettim.

Benim eleştirim dünya üzerinde topçu yokmuş gibi sadece ülke içindeki vasatlara milyonlar verilmesi.
Tüm transfer sezonu boyunca varsa yoksa ; emre,trezege,donk,ndiaye gibi bize seviye atlatmayacak ancak bi o kadarda maliyetli vasatlarin peşinden koştuk.
Oysa aynı paralara çok daha iyi isimler kiralanirdi.

Yenildigimiz maçlardan sonra çıkıp eleştiri yapmak gayet normal değil mi?
Aksine kazandığımız zamanlarda kötü oyun oynadığımızı hücum planımız olmadığını bizzat her maç başlığında belirttim üstüne yine linç edildim.

Terim geçen sezon sadece başak ve bjk maçlarında planlı ve güzel top oynattı.
onun dışındaki tüm maçlarda kaliteli oyun oynamadık şu anda da aynısını yapıyor.
Ayrıca tüm yetkiler kendisine verildiği zaman sacmaliyor.
Kendini bir halt sanıyor.
Bunu benden iyi siz biliyorsunuz ama korkudan dile getiremiyorsunuz
Oysa tupçü kendisine tekme attığında bize gelmeseydi eğer şu an bir yerlerde torun bakıyor olacaktı ve bir daha kimse yüzüne bakmayacakti.
Terim'in bize yaşattığı şampiyonluklar var hakkı inkar edilemez ama yaşadığımız en büyük rezillikleride bizzat onun döneminde yaşadık.



________________________________

Birileri zengin olurken GALATASARAY fakirleşiyor!

Lanet gelsin, transferde emeği geçip pay alanlara!
 
Öncelikle kimsenin GALATASARAY'a karşı cephe alsın diye bir gayem yok.
Ancak GALATASARAY'i başarısızlığa sürükleyecek her hamleye karşı taraftarın uyanık olup kabullenmemesi gerektiğini savunuyorum.
Aynı;dursun'un açık açık bizi uçuruma süreklediğini görüp sessiz kalanlar gibi hatta yaptığı pahalı trasferler ile kendinden geçenler gibi.
Ikinci olarak trol olup olmadığım sorusunun cevabını, böyle düşünenlerin zeka seviyesine bırakıyorum.

Burdaki bir çok kişinin derdi kişilerin peşinden gitmek ve bu kişilerin Hatalarını kabul etmemek(bendese azıcık var Aysal konusunda)
Bari biraz ölçülü salla.
Terim şampiyon yapamaz demedim.
Sadece terim gelmemeli dedim şampiyon yapsada gelmemeli yaptığı hainlik yanına kar kalmamalı.
Dibe vurmuş iken bizim üzerimizden tekrar çıkış yapmamalı dedim.
Ayrıca şampiyon olunca tebrik mesaji da yazdım başlığına.

Mugdat transferine nerede laf söylemişim?
Çıkar bul forumu bırakacam.
Sezon bittikten sonra mugdat ve soner boşa düşmüştü ikisininde uygun maliyet ile takıma yedek olarak alınması gerektiğini yazdım.
Hatta mugdat transferindeki sözleşme için yapanları tebrik ettim.

Benim eleştirim dünya üzerinde topçu yokmuş gibi sadece ülke içindeki vasatlara milyonlar verilmesi.
Tüm transfer sezonu boyunca varsa yoksa ; emre,trezege,donk,ndiaye gibi bize seviye atlatmayacak ancak bi o kadarda maliyetli vasatlarin peşinden koştuk.
Oysa aynı paralara çok daha iyi isimler kiralanirdi.

Yenildigimiz maçlardan sonra çıkıp eleştiri yapmak gayet normal değil mi?
Aksine kazandığımız zamanlarda kötü oyun oynadığımızı hücum planımız olmadığını bizzat her maç başlığında belirttim üstüne yine linç edildim.

Terim geçen sezon sadece başak ve bjk maçlarında planlı ve güzel top oynattı.
onun dışındaki tüm maçlarda kaliteli oyun oynamadık şu anda da aynısını yapıyor.
Ayrıca tüm yetkiler kendisine verildiği zaman sacmaliyor.
Kendini bir halt sanıyor.
Bunu benden iyi siz biliyorsunuz ama korkudan dile getiremiyorsunuz
Oysa tupçü kendisine tekme attığında bize gelmeseydi eğer şu an bir yerlerde torun bakıyor olacaktı ve bir daha kimse yüzüne bakmayacakti.
Terim'in bize yaşattığı şampiyonluklar var hakkı inkar edilemez ama yaşadığımız en büyük rezillikleride bizzat onun döneminde yaşadık.



________________________________

Birileri zengin olurken GALATASARAY fakirleşiyor!

Lanet gelsin, transferde emeği geçip pay alanlara!

Bunu biraz da risk almaya bağlayabiliriz. Risk almaktan korkmayan rezil de vezir de olmayı göze alandır. Terim hiç bir zaman başarısız olmaktan korkmadı. Onun sayesinde de bu ülkenin en başarılısı konumunda. Kısaca kendi bir karakteri var. Liderlik özelliği var.

Taraftar şunu istedi yapalım, yönetim bunu önerdi yapalım dersen sonunda başarısız olan sen olursun. Kendi bildiği neyse yaparsan sonunda ya başarılı ya da kendin başarısız olursun. Olay bu kadar basit.

Ben bu sebeple asla bir teknik adamı yaptığı transferler sebebi ile eleştirmek istemem.En azından oynattığı oyun o isimlere iyiyse eleşirmem. Kalkıp Hamza mesela Umut'dan verim alıyorsa başımın tacıdır. Alamıyorsa zaten başarısız olur ve gider. Ama ona bile izin vermeden gönderildi adam. O sene Hamza kalsa 2. olurduk, Denizli, Riekerink ile 2 sene kaybettik üstüne bir de. Hamza kalsa başarısız bile olsa sezon sonu gider yerine daha düzenli bir yapıda devam ederdik.

Açıkçası yönetim ve son dönemde taraftar baskısının verdiği zararın teknik direktörlerden çok daha fazla olduğunu düşünüyorum.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst Alt