Atatürk’ün Ezan ve Kur’an-ı Kerim Hakkındaki Fikir ve Düşünceleri
- Konbuyu başlatan Murat Saylak
- Başlangıç tarihi
Konuyu özetlediği ''Okur yazar değildi ama okuma yazma bilirdi'' nasıl bir cümledir?!...
Okur yazar konusunda yaptığı tanımlamayı tekrar dinlersen sorun ortadan kalkar sanırım abi. Hatta en baştan tekrar dinlersen daha iyi olur.
Ayrıca Mehmet Okuyan ve Caner Taslaman ikilisini takip etmeni de tavsiye ederim.
Art niyetli veya değil, bilemem,
ama bu adam ciddi bir iftiraya imza atmış durumda.
kuranın türkçe olmasını savunanlar dinden şeriatten hakikatten nasipleri olmayanlardır ...
evet arapça kutsal değildir ancak kuranın hakikatlerini en iyi taşıyan muhafaza eden dil de arapçadan başkası değildir. ki bu ayette de geçiyor .
meslek icabı gramere yakınım biliyorum. arapça kelimelerin çok anlamlılığından daha da ziyadesi kelimelerin bile erkek-dişiliği var.
mesela arıların anlatıldığı surede arı kelimesi dişilik erkekliklerine göre kullanılmış şu anki modern biyoloji o hakikatleri açığa çıkarmıştır.
ibadetin zaruri kısmı kıraat dediğimiz durum arapça olmalıdır.
imanın alameti olan ezan arapça olmalıdır .
kuranın çevirileri kuranın anlaşılmasına işarettir ancak asla arapça gibi değildir arapça gibi mana ifade etmez.
şu an yeryüzünün gelmiş geçmiş en sağlam en geniş en ayrıntılı dili arapçadır .
evet arapça kutsal değildir ancak kuranın hakikatlerini en iyi taşıyan muhafaza eden dil de arapçadan başkası değildir. ki bu ayette de geçiyor .
meslek icabı gramere yakınım biliyorum. arapça kelimelerin çok anlamlılığından daha da ziyadesi kelimelerin bile erkek-dişiliği var.
mesela arıların anlatıldığı surede arı kelimesi dişilik erkekliklerine göre kullanılmış şu anki modern biyoloji o hakikatleri açığa çıkarmıştır.
ibadetin zaruri kısmı kıraat dediğimiz durum arapça olmalıdır.
imanın alameti olan ezan arapça olmalıdır .
kuranın çevirileri kuranın anlaşılmasına işarettir ancak asla arapça gibi değildir arapça gibi mana ifade etmez.
şu an yeryüzünün gelmiş geçmiş en sağlam en geniş en ayrıntılı dili arapçadır .
Senin yorumuna göre Kuranı tam manasıyla anlamak için dünyaya arap olarak doğmak zorundayız.
zeki olmak şartıyla araplar kuranı daha iyi anlayabilir.
sarf , nahiv gibi ilimler medreselerde temel ders olarak okutulurdu .
arapça gramere hakim olanlar tefsiri kuranı yorumlamayı çok daha iyi daha isabetli daha geniş yapar.
onlara gore anadili arapca olanlar da anlayamiyo ki kuran'i tam manasiyla, aka gercek islam o degil
kuran'i anlamak icin bu arkadaslarimiz gibi rabbimizin secilmis kullarindan olmamiz gerekiyor herholw
amacın bilmek araştırmak ise otur benle konuş. ilmi delillerle sana 2+2=4 derecesinde açıklarım ancak amacın inançsızlığına bahane bulup aklınca dalga geçmekse boşa yorum yazma ..
kimse öyle bir şey demedi.
kuranı Allah'tan başka hiç kimse tam olarak anlayamaz zira kuran Allah kelamıdır hiçbir akıl o manaları kavrayamaz.
kuran her asra her insana hitap etmiştir.
en fazla anlayan Peygamberlerdir. sonra akıl ve iman derecelerine göre insanlar.
kuran'i Allahtan baska kimse anlayamazsa anlayamamamiz icin mi gondermis kuran'i yani? :/
Bir önceki mesajı yazmadan önce baştan sona dinledim zaten. ''Oku-yazar'' ile ''Okuma-yazmayı bilme'' ayrımına ikna olmadım; Allah, Resul gibi kelimeleri tanımaya kadar indirgemiş okuma yazma bilmeyi; okur-yazar olmayı ise fazlaca yüceltmiş, neredeyse rubai yazabilecek seviyeyi tarif etmiş
...Hoca bu konuları bizden illa ki iyi biliyordur ama en azından düşüncelerini iyi ifade edemediğini, sorsak kendisi de kabul edecektir diye tahmin ediyorum...ANLAYAMAZ MI DEMİŞİM ?
Yoksa tam olarak mı anlayamaz demişim ?
evet kuran insanlar için kolaylaştırılmıştır ..zira Allah " biz sana ağır biz söz vahyedeceğiz " , ve " bu kuranı dağa indirsek Allah korkusundan paramparça olurdu " ayetlerinde kuranın çok ağır bir kelam oldugunu dile getirmiştir.
hz. musa tur dağında Allah'ın birkaç kelimesine ancak dayanabilmiştir.
peygamber efendimize kış ortasında vahiy geldiğinde o haşmetten o azametten domur domur terliyordu ..
nitekim peygamber kendisi için bile " biz seni hakkıyla tanıyamadık " demiştir.
o geniş derin manaları beşer aklı tam olarak mümkün değil kavrayamaz.
o zamanların üzerinden asırlar geçtiği halde günümüz insanı da anlayabildiği kadarını alabiliyor. kuran büyük bir okyanustur insan içebildiği kadar ilminden alır bu kendisine yeter ancak hepsini aldım diyemez ..
zira Allah " insana ilimden az bir şey verildi " diyerek bu gerçeği açıklıyor
Yoksa tam olarak mı anlayamaz demişim ?
evet kuran insanlar için kolaylaştırılmıştır ..zira Allah " biz sana ağır biz söz vahyedeceğiz " , ve " bu kuranı dağa indirsek Allah korkusundan paramparça olurdu " ayetlerinde kuranın çok ağır bir kelam oldugunu dile getirmiştir.
hz. musa tur dağında Allah'ın birkaç kelimesine ancak dayanabilmiştir.
peygamber efendimize kış ortasında vahiy geldiğinde o haşmetten o azametten domur domur terliyordu ..
nitekim peygamber kendisi için bile " biz seni hakkıyla tanıyamadık " demiştir.
o geniş derin manaları beşer aklı tam olarak mümkün değil kavrayamaz.
o zamanların üzerinden asırlar geçtiği halde günümüz insanı da anlayabildiği kadarını alabiliyor. kuran büyük bir okyanustur insan içebildiği kadar ilminden alır bu kendisine yeter ancak hepsini aldım diyemez ..
zira Allah " insana ilimden az bir şey verildi " diyerek bu gerçeği açıklıyor
iyi de aga tum bunlar senin (insanlarin) zihninin icinde olup bitiyor. gercek dunyada yok ki boyle seyler? birseyler okumussun diger insanlardan etkilenmissin dusunceler turetmissin, kendine bir kimlik yaratmissin. allahti vahiydi peygamberdi, bunlar sadece insanlarin zihninde mecvud + hepsi de gecici.
dunya arap kulturunden yahud ibrani teolojisinden ibaret degil ki?
bak sana bir gerçek ifade edeyim ...
bir insan düşün okuma yazma bile bilmiyor .
asırlar önce teknoloji vs hiçbir şey yok nerdeyse .
mekkede çöl ortamında yetişmiş.
tek bir cümle söylüyor.
diyor ki manş denizinde bir yer var o yerde tatlı su ile tuzlu birbirine karışmıyor .
o zaman bu gerçeği dünya yüzünde kimse bilmiyor .
sonra uzun zaman aradan sonra kaptan kusto tarafından tespit ediliyor .
bak bu o gerçeklerden sadece biri.
ki ilan ettiği kuranın şu an hiçbir gerçeği çürütülebilmiş değil.
sence bu şeyler gerçek değil mi ?
istersen örnekleri çoğaltırım
Sonuçta, bir Yaratıcı'ya inanıyorum.
Ve Yaratıcı, yarattıklarından istediklerini, bence son olarak Kuran'da belirtmiş.
Ve Türkçe'sini okuduğumda, bana Kuran'ın eksiksiz/tam olduğu,
ve bunun dışında Kuran'daki Allah'ın sözlerinden sonra başka söze inanmamam gerektiği yazıyor.
Mürselat-50
Kuran'dan sonra hangi söze/hadise inanırlar ?
Şimdi elimde eksiksiz Yaratıcı'nın kitabı varken,
buna hadisler de dahil, insanların yazdıkları kitaplara nasıl din derim ?
Din sadece Kuran'dır.
Muhammed'in sözleri, eğer gerçekse ancak uyarı olabilir, din değil...
Peygamberimizin, Kuran dışındaki sözleri kesinlikle din değildir.
Bunu Kuran, defalarca dile getirir.
Hakka-44-45-46
Eğer peygamber, bizim adımıza sözler uydursaydı,
kesinlikle O'nu bütün güümüzle yakalar, şah damarını keserdik.
(Allah'ın peygambere yaptığı tehdide bakar mısınız ?
Asla sen bizim dediğimiz sözlerin dışında, kendi sözlerini Kuran'a
karıştırmayacaksın diyor)
İsra-73-74-75
Az kalsın, sana vahyettiğimizden uzaklaşarak, O'ndan başka uydurup bize isnat edesin diye,
fitneye düşüreceklerdi. Eğer seni sağlamlaştırmasaydı, onlara meyledecektin.
İşte o zaman sana, hayatında ölümünde katmerli acısını tattırırdık.
Tehdide bakar mısınız ?
Kendinden söz katarsan, işin biter deniyor.
Peygambere, az daha meyledip, araya kendinden sözler katacaktın,
biz bunu engelledik diyor. Bu ayrıca Kuran'ın korunmuşluğuna da işarettir.
Şimdi ;
ben Kuran'a inanıyorsam, ve bu ayetleri okuduktan sonra,
nasıl başka söze inanırım.
Eğer başka sözü din kabul edersem, kendimle çelişirim.
Ayrıca, Kuran'daki aşağıdaki ayetin muhatabı olurum, Allah korusun.
Bakara-85
Şimdi siz, Kitap'ın bir kısmına inanıp, bir kısmına inanmıyor musunuz ?
İçinizden bunu yapanın cezası, dünya hayatında rezillik, kıyamet gününde azabın en şiddetlisidir.
Son derece haklısın.
Allah'ın dini tek. Aslında, incil, zebur ve tevrat ile Kuran arasında hiçbir fark yok.
Sadece Kuran dışında, yazıya dökecek malzemeler yoktu.
Sadece akılda tutulduğu için, sonrasında unutuldu ve insanların tahribatına kaldı.
Ala-18-19
Hiç kuşkusuz, bu Kuran, ilk sayfalarda da elbette vardır.
İbrahim'in ve Musa'nın sayfalarında.
Her tahribat sonrası, diğer toplumlara, peygamber ve vahiy tekrar tekrar geldi.
Kuran indiği zaman ise, sözler yazıldı ve unutulmadan yazıya döküldü.
Dolayısıyla, tek din, bir daha gelmesine gerek yoktu.
Kalem-1
Yemin olsun, kaleme ve yazanların satır satır yazdıklarına..
Ala-6
Sana okutacağız, artık hiçbir şeyi unutmayacaksın.
Yanlis. Kur'an sözlü olarak iletildi. Yazilisi peygamber'in ölümünden sonra gerceklesti.
Mehmet Okuyan'a katılıyorum.
Kendisini takip ederim ve yorumlarını çok severim.
Kuran'da geçen ümmi kavramı; okuma yazma olmadığı şeklinde anlaşılıyor.
Aslında Muhammed'in, diğer tahrif edilmiş Kitap'ları okumadığı anlamındadır.