Serdar abimizin yaptığı şey sadece görmek istediğini görmek olduğu için kendisine sevgilerimi sunarak birkaç kelam edecem.
Dağların hareket etmesinin çıkacağı tek ama tek sonucun kıta hareketleri yani levhaların kayması olduğunu belirtmek mi lazım burda. Hepimiz biliyoruz ki bunu böyle anlamak istemeyen sadece anlamak istemiyordur. Araf 179'u hediye ediyorum tekrar.
Kur'an bir bilim kitabı değil diyoruz zaten. Tektonik hareketler sonucu kırılan derin fay hatlarının oluşturduğu levhaların yeraltındaki kaynayan hareket halindeki magma ile belli yönlere sürüklenen kara parçaları demesini bekliyorlar herhlade. Kuran işaret eder, sana ışığı verir. Git bak, araştır der. Hem de bunu defalarca söyler.
Nahl 15
"Allah, yeryüzünde sarsılmayasınız diye köklü dağlar, yolunuzu şaşırmayasınız diye nehirler ve yollar meydana getirdi."
Nebe 6-7
"Biz yeryüzünü bir döşek kılmadık mı? dağları da birer kazık."
Jeolojiden haberi olan arkadaşlarımız baksınlar bir zahmet. Bu arkadaşlar, mevcut bilimsel araştırmalarla dağların sadece yeryüzünde yükseltiye sahip olmadığını bilakis yerin altında, yerin üstünde olduğundan kat kat uzunluğa sahip köklere sahip olduğunu da biliyorlardır.
Bu arkadaşlar levhaların çarpışarak yükseldiği söylerken o levhalardan dayanıklı olanın yükseldiğini diğer levhanın da, yükselen levhanın altına girdiğini ve bir nevi kök oluşturduğunu da biliyorlardır.
Evet biz jeolojiden biliyoruz ki; Kıtaların daha kalın olduğu dağlık bölgelerde yer kabuğu mantoya derinlemesine saplanır.
Yani sadece Kur'an dağlara kazık benzetmesi yapmıyor, bu kullanılabilecek en güzel tabiri birçok jeolog da göğüslerini gere gere kullanır.
İkinci mesele de kıtaların hareket etmesiyle, dağların kazık vazifesi görmesi arasında bir çelişki olup olmaması.
Niye çelişki olsun? Dağların sarsıntılara karşı bir bölgeyi sabitleyerek koruması, o kara parçasının tamamının hareket etmesine niye engel teşkil etsin?
Büyük vapurlar okyanuslarda hareket ediyor ama sen suitinde herhangi bir sarsıntı hissetmiyorsun arkadaşım.
O yüzden ki, depremlere karşı alınacak en basit ve temel önlem, şehir yerleşimlerinin ovalara yayılmamasıdır.
Kur'anda çelişki arayanlar hayatlarının en gereksiz işiyle meşgul oluyorlar.
Fussilet 53
"Varlığımızın delillerini, ufuklarda ve kendi nefislerinde onlara göstereceğiz ki, o Kur’an’ın gerçek olduğu onlara iyice belli olsun. Rabbinin, her şeye şâhit olması yetmez mi?"