Bir Tanrı Varsa!... - Sayfa 14 | GSCimbom - En İyi Galatasaray Taraftar Portalı ve Forumu

Bir Tanrı Varsa!...


Bunların hepsi doğayı izleyen herhangi bir bedevi tarafından yazılabilecek şeyler..

Misal paylaştığın şu ayet:

Taha 53
"Yeryüzünü size beşik yapan, onda sizin için yollar açan, gökten su indiren O'dur. Biz o suyla çeşitli bitkilerden çiftler çıkardık."

:D yağmura bakan herhangi bir bedevi "size gökten su indiren odur" diyebilir..

Yukarıdaki ayetleri mucize zanneden insanlara ne denebilir ki ;)

arkadaşım adı üstünde inanç.

bugün Galatasaray ın yeneceğine inanıyor musun?
 
arkadaşım adı üstünde inanç.

bugün Galatasaray ın yeneceğine inanıyor musun?

inanıyorum tabi :)

kardeşim "bilimle alakası yok ama ben inanıyorum" dese bu insanlar inan bana ağzımı açmam.. sonsuza kadar inansın bana ne.. ama kuran bilimsel bir çok şeyi öngörmüş de o yüzden %100 hakikatmiş gibi bana misyonerlik yaparsan ben de akıl ve mantık çerçevesinde cevabını veririm..

inanıyorum de geç.. yok bilimmiş yok gerçekmiş.. kuranın gerçek ve hakikatle en ufak bir alakası yoktur.. ortada hiç bir kanıt yok.. buna rağmen inanan adama diyecek lafım yok.. öyle mutlu hissediyordur.. bitmiştir mevzu..
 
Bu ayet Serdar abiyi anlatmış r'daş. :D

nasıl ki biz 2016'da kendini peygamber ilan eden şıh ve meczuplara inanmıyorsak ve gülüp geçiyorsak 600'lü yılların arabistan'ında da muhammed için böyle düşünen aklı başında bir çok insan vardı.. o insanlara karşı tek yapabildiği böyle ayetler uydurarak korkutmaktı.. başarılı da oluyor hala..
 
inanıyorum tabi :)

kardeşim "bilimle alakası yok ama ben inanıyorum" dese bu insanlar inan bana ağzımı açmam.. sonsuza kadar inansın bana ne.. ama kuran bilimsel bir çok şeyi öngörmüş de o yüzden %100 hakikatmiş gibi bana misyonerlik yaparsan ben de akıl ve mantık çerçevesinde cevabını veririm..

inanıyorum de geç.. yok bilimmiş yok gerçekmiş.. kuranın gerçek ve hakikatle en ufak bir alakası yoktur.. ortada hiç bir kanıt yok.. buna rağmen inanan adama diyecek lafım yok.. öyle mutlu hissediyordur.. bitmiştir mevzu..

Ömür kısa arkadaş. Senin hakikatlerin de bana göre boş.berabere kaldık zaten.sonrasında buluşuruz.boşveeeer... İyi geceler
 
nasıl ki biz 2016'da kendini peygamber ilan eden şıh ve meczuplara inanmıyorsak ve gülüp geçiyorsak 600'lü yılların arabistan'ında da muhammed için böyle düşünen aklı başında bir çok insan vardı.. o insanlara karşı tek yapabildiği böyle ayetler uydurarak korkutmaktı.. başarılı da oluyor hala..
Aklı başında insanlar mı vardı?
hehehe
 
Serdar abimizin yaptığı şey sadece görmek istediğini görmek olduğu için kendisine sevgilerimi sunarak birkaç kelam edecem.

Dağların hareket etmesinin çıkacağı tek ama tek sonucun kıta hareketleri yani levhaların kayması olduğunu belirtmek mi lazım burda. Hepimiz biliyoruz ki bunu böyle anlamak istemeyen sadece anlamak istemiyordur. Araf 179'u hediye ediyorum tekrar.
Kur'an bir bilim kitabı değil diyoruz zaten. Tektonik hareketler sonucu kırılan derin fay hatlarının oluşturduğu levhaların yeraltındaki kaynayan hareket halindeki magma ile belli yönlere sürüklenen kara parçaları demesini bekliyorlar herhlade. Kuran işaret eder, sana ışığı verir. Git bak, araştır der. Hem de bunu defalarca söyler.



Nahl 15
"Allah, yeryüzünde sarsılmayasınız diye köklü dağlar, yolunuzu şaşırmayasınız diye nehirler ve yollar meydana getirdi."

Nebe 6-7
"Biz yeryüzünü bir döşek kılmadık mı? dağları da birer kazık."

Jeolojiden haberi olan arkadaşlarımız baksınlar bir zahmet. Bu arkadaşlar, mevcut bilimsel araştırmalarla dağların sadece yeryüzünde yükseltiye sahip olmadığını bilakis yerin altında, yerin üstünde olduğundan kat kat uzunluğa sahip köklere sahip olduğunu da biliyorlardır.
Bu arkadaşlar levhaların çarpışarak yükseldiği söylerken o levhalardan dayanıklı olanın yükseldiğini diğer levhanın da, yükselen levhanın altına girdiğini ve bir nevi kök oluşturduğunu da biliyorlardır.



Evet biz jeolojiden biliyoruz ki; Kıtaların daha kalın olduğu dağlık bölgelerde yer kabuğu mantoya derinlemesine saplanır.
Yani sadece Kur'an dağlara kazık benzetmesi yapmıyor, bu kullanılabilecek en güzel tabiri birçok jeolog da göğüslerini gere gere kullanır.


İkinci mesele de kıtaların hareket etmesiyle, dağların kazık vazifesi görmesi arasında bir çelişki olup olmaması.
Niye çelişki olsun? Dağların sarsıntılara karşı bir bölgeyi sabitleyerek koruması, o kara parçasının tamamının hareket etmesine niye engel teşkil etsin?
Büyük vapurlar okyanuslarda hareket ediyor ama sen suitinde herhangi bir sarsıntı hissetmiyorsun arkadaşım.
O yüzden ki, depremlere karşı alınacak en basit ve temel önlem, şehir yerleşimlerinin ovalara yayılmamasıdır.

Kur'anda çelişki arayanlar hayatlarının en gereksiz işiyle meşgul oluyorlar.

Fussilet 53
"Varlığımızın delillerini, ufuklarda ve kendi nefislerinde onlara göstereceğiz ki, o Kur’an’ın gerçek olduğu onlara iyice belli olsun. Rabbinin, her şeye şâhit olması yetmez mi?"
 
Bu ayetlerin hepsi sıradan sallamalar.. kırsala gidip bulutlara bakarsan bulutlar ve dağlar akıyormuş gibi bir illüzyon yaratır.. bedevi bunu görüp yazmış, sen de buradan ilahi bir yol gösterme arıyorsun :)

Nahl 15 ise tam komedi.. dağlara ve etrafa bakan herkesin aklına gelecek şeyler.. gerizekalı mı bu adam? O zaman bilim yok, o da ne yapsın akıl yoruyor bunlara ve yazıyor..

Lakin bi trajedi var ki, "sarsılmayasınız diye köklü dağlar" dediği kısım bilimsel olarak külliyen yanlış..

Deprem ve sarsılma en çok o köklü dediğin dağların olduğu ve levhaların çarpışarak oluşturduğu faylı bölgelerde olur..

Köklü dağların olmadığı ve muhammed'in tabiri ile yere tutturulmamış Londra gibi dümdüz ova şehirler hiç sarsılmaz ve deprem yaşamaz.. :D

Haklı çıkacağım diye battıkça batıyorsun.. dağsız şehirler ve ülkelerde hiç deprem olmaz.. Allahın kazık gibi dağ çaktığı yerler ise depremin ana vatanıdır..

Sarsılmayalım diye çakmış ama pek işe yaramamış :D

Dokunmayıp dağsız bıraktığı yerlerde deprem olmadığı için keşke heryeri dağsız bıraksaymış da hiç deprem olmayaymış..

:D
 
Son düzenleme:
kendi varligini ortaya koymus bir tanri yok. tanri zaten onsel olarak insan gozlemindeki fiziksel kuvvet kiyasindan dogan bir kavram, isin icine insanin ne oldugunu bilmedigi kendi sahsi da girince, hani bu bu kadar gucluyse/is potensiyali varsa, herhalde evreni yaratmis kisi de mutlak gucludur gibi bir sey dusunuluyor. oysa bu bir soyutlama hatasi. guc kavrami o kavrama icerik veren kendi ontolojik kosulundan ayirt edilebilir mi. varliktan izole bir varligin varligini neye dayanarak one surebiliyorsunuz. ve tabi ki evrenin yaratilmasi gibi bir sey de varlikta yok, kafada var.

son tahlilde platoncu sersemlikten beslenen ideolojik karakterin daha da ozgun cehalete gomulerek siyasal bir nitelik kazanmasi teoloji denilen sey. oysa felsefede ontolojik idealizm coktan beridir imha olmus durumda, cunku dinamik felsefe, sozde, varligin bilgisini onceleyen durumun kavramlastirilisinin dahi, varligin an icindeki ontolojik durumuna iye oldugunu gosteriyor. evrenin gozlem veren karakteri de diyalektik, demek ki formel kaliplari sen de diyalektik dusuneceksin. yoksa kendi yarattigin tanrilarin boyundurugunda kole gibi yasamaktan baska secenegin kalmaz.

bunlarin disinda, ciddiye alinabilecek yegane tanri kavramini bana gore spinoza denen adam ortaya atti, ilgisi olan biri acisindan bence geri kalanlar uzerlerinde degerli vakti harcamak luzumsuz..
 
Son düzenleme:
Üst Alt