Düşük Ket Vurma - Sayfa 3 | GSCimbom - En İyi Galatasaray Taraftar Portalı ve Forumu

Düşük Ket Vurma


Cevap: Düşük Ket Vurma



Bahsettiğin çiçek çocukları projesini bilmiyorum açıkçası. Shutter Island da anlatılan gibi birşey anladığım kadarıyla:)



Bir de benim kuzeninki kendine güvensizliğin baya ötesindeydi. Verdiğim örneği hergün yaşıyorduk neredeyse. Herşeye takıyordu, televizyonda birşey görse onu bile üstüne alıncaktı dediğin gibi. Şimdi düzeldi ama daha iyi. Bir de yakışıklı çocuk yahu, bu işler enteresan oluyor işte...



Muhtemelen sosyal fobi de var, kuzeninde... Ne derecede orasını bilemem ama konferansa katılıp, herhangi bir konu da bilgi verebilecek bir özgüveni yok galiba?
 
Cevap: Düşük Ket Vurma



Ya çiçek çocukları dediğim, flower generation. O zaman bu akım bazı psikologları içine alıyor. Bir de gelişmiş bir toplumsal muhalefet oluşuyor o dönem. Bu etki zaten çiçek çocuklarından olmayan bazı psikologları da etkiliyor. Kapitalizmin eleştirisi üzerinden bu duruma sebep olan en büyük etkiyi bazıları kapitalizme, yani sisteme, insanların soyutlanmasına, makina tarzı bir yaşam biçimine vs. vs. görüyorlar. Ve çok radikal davranarak bazıları tamamen ilacı kesiyor. İlk örnek evleri İsveç'te falan kuruyorlar. Tabi bu o dönemin ağır ilaçlarına, o kişilerin soyutlanmasına, hatta bazen o kişiler agresifleştiklerinde onları zincire vurma noktasına kadar giden tedaviler uygulanıyor. Zamanla doğru yolu buluyorlar.

Tedavide ilaç kadar onları yeniden sosyal bir çevre içine alma, onlarla onlar hasta değilmiş gibi konuşma vs. vs. de yaygınlaşıyor ve zaman içerisinde doğru yolu buluyorlar zaten..



İşte modern psikoloji de zincire vurmak yerine önce sakinleştirici ilaç verilip, o şekilde terapilere başlanır. Aksi halde tedavi etmek mümkün değildir. Hipnoz ve türevleri gibi farklı yöntemler deneniyorsa belki başarı sağlanabilir. (Bunu da başarabileceklerini pek sanmıyorum)



Dipnot ve edit : Bu söylemim tamamen ağır ruhsal çöküntü yaşayan hastalar içindir.
 
Cevap: Düşük Ket Vurma



İstanbul Üniversitesinde Psikoloji bölümü okuduğumu bazı arkadaşlarım bilecektir.

Şizofreni hakkında kısa bir yorum yapmam gerekirse;



Şimdi şöyle ki; Yapılan son araştırmalarda insanları kandıran göz yanılmaları, şizofren hastalarını pek etkilemediği yönünde.

Şimdi şöyle bir şey var; Ölen yakınımızın mezarına gider, onla konuşmaya başlarız. Evde morelimiz bozuktur çok yakın bir arkadaşımız, Annemiz, babamız vesaire kaybetmişizdir, onu anmaya, konuşmaya başlarız. Bunun gibi örnekleri çoğaltmak kolay. Peki bunları neden yaparız? Çok üzüntülüyüzdür, stresliyizdir, yaşadığımız hayattan memnun değilizdir, vesaire..Yukarıda verdiğim örneklerin ilk belirtileri depresyondur. Depresyon, Şizofreniyi beraberinde getirir. Depresyon, ilerleyen vaakaları şizofreni olgusuna kadar iter. Ama bu anlık üzüntülerde, anlık sevinçlerde vesaire verdiğim örnekleri yapan bir insanın şizofreni olduğunu söylememiz mümkün olmaz; Zira, depresyon belirtileri yavaş yavaş başlamıştır bu kişilerde. Ama anlık olmuşsa elbet.



Postmodernist çağın gelişmesiyle birlikte görülen sanrılar, şizofreni vakaalarıda artmıştır. Bunlar yaşadığımız çağ ile doğru orantılıdır.



Şizofreni çok değişik bir hastalıktır. Şizofreni hastalığının genetik yanlarıda mevcuttur. Genetiksel olarak gelişebilmekte, Genetiksel olarakta değişebilmektedir.



Asıl belirtilerini ise İnternetten bulabilirsiniz :)
 
Cevap: Düşük Ket Vurma



Muhtemelen sosyal fobi de var, kuzeninde... Ne derecede orasını bilemem ama konferansa katılıp, herhangi bir konu da bilgi verebilecek bir özgüveni yok galiba?

Aslında verebilir bence. Değişik bir adam çünkü. Yani ortama falan çok rahat girer, herkesi tanır. Ankara'da bile yürürken herkes tanıdıktı yani. Sohbeti zevklidir dinlenir. Ama bu kız mevzularına girince iş değişiyor. Bir ara baya kötüydü. Gidip iki tana çevik kuvvet polisini falan dövmüştü örneğin:sad007: Kick Box'cıdır kendisi de. Sonra almışlar komiser sadece kimlik istemiş, yok demiş, vurmuşlar ağzına bir daha istemiş yine vermemiş falan. Yani sırf kimliği vermediği için tonla sopa yemiş, en son bayılmış öyle bırakmışlar. Hatta ensesinde hala yara izi var, copla vurmuşlar... Çok ağır ilaçlar alıyordu onun etkisiyle de olmuş sanırım.



Tehlikeliydi yani biraz...
 
Cevap: Düşük Ket Vurma



İşte modern psikoloji de zincire vurmak yerine önce sakinleştirici ilaç verilip, o şekilde terapilere başlanır. Aksi halde tedavi etmek mümkün değildir. Hipnoz ve türevleri gibi farklı yöntemler deneniyorsa belki başarı sağlanabilir. (Bunu da başarabileceklerini pek sanmıyorum)



Dipnot ve edit : Bu söylemim tamamen ağır ruhsal çöküntü yaşayan hastalar içindir.



Bu zincire vurma ve ilaçla tedavi olayı uzun yıllar devam etti. Ve belirli merkezlerde başlayan sadece onlarla beraber yaşama vs. vs. etkinlik kazanmaya başlıyor zaten zamanla Amerika'da vs. vs. Bunun tek çare olmadığı bilinen bir gerçek. Bu iki tedavi yönteminin çarpışması sonucu zamanla doğru yolu buluyorlar. Bir ara bu onlarla tamamen dostmuş gibi gezme vs. vs. olayı genel bir etki sunuyor.

Ya farklı birşey olcakta ben zaten bu şizofren v.s v.s hastalıklarının çoğunun direk şehir kültürü, monoton hayat, makineleşme gibi bir yaşam tarzının çok etkili olduğunu düşünüyorum. Mesala bir Anadolu köylüsü zannetmemki depresyona girsin, ordan şizofren olsun. Elbetteki vardır aralarında bazıları, fakat bu depresyon, sonrası şizofreni vs. vs. daha çok şehir hayatına özgü bir hastalık.
 
Cevap: Düşük Ket Vurma



Aslında verebilir bence. Değişik bir adam çünkü. Yani ortama falan çok rahat girer, herkesi tanır. Ankara'da bile yürürken herkes tanıdıktı yani. Sohbeti zevklidir dinlenir. Ama bu kız mevzularına girince iş değişiyor. Bir ara baya kötüydü. Gidip iki tana çevik kuvvet polisini falan dövmüştü örneğin:sad007: Kick Box'cıdır kendisi de. Sonra almışlar komiser sadece kimlik istemiş, yok demiş, vurmuşlar ağzına bir daha istemiş yine vermemiş falan. Yani sırf kimliği vermediği için tonla sopa yemiş, en son bayılmış öyle bırakmışlar. Hatta ensesinde hala yara izi var, copla vurmuşlar... Çok ağır ilaçlar alıyordu onun etkisiyle de olmuş sanırım.



Tehlikeliydi yani biraz...



Ona bir tane kız arkadaş bulun düzelir o eğer sorunu sadece kız mevzusunda iyice derinleşiyorsa. Bu arada polisten şikayetçi olmamış mı ?
 
Cevap: Düşük Ket Vurma



Aslında verebilir bence. Değişik bir adam çünkü. Yani ortama falan çok rahat girer, herkesi tanır. Ankara'da bile yürürken herkes tanıdıktı yani. Sohbeti zevklidir dinlenir. Ama bu kız mevzularına girince iş değişiyor. Bir ara baya kötüydü. Gidip iki tana çevik kuvvet polisini falan dövmüştü örneğin:sad007: Kick Box'cıdır kendisi de. Sonra almışlar komiser sadece kimlik istemiş, yok demiş, vurmuşlar ağzına bir daha istemiş yine vermemiş falan. Yani sırf kimliği vermediği için tonla sopa yemiş, en son bayılmış öyle bırakmışlar. Hatta ensesinde hala yara izi var, copla vurmuşlar... Çok ağır ilaçlar alıyordu onun etkisiyle de olmuş sanırım.



Tehlikeliydi yani biraz...



Anladım. Kızlara karşı çekingenliği varmış, bu da bir nevi sosyal fobi belirtisi. Büyük olasılıkla alkol aldığında da bu problemini kırıyordur. Aslında dışarıdan büyük bir problem değilmiş gibi görünebilir ama birey bundan oldukça rahatsızlık duyabilir. Hele arkadaşları tarafından alay konusu oluyorsa, hali yaman.
 
Cevap: Düşük Ket Vurma



Aslında verebilir bence. Değişik bir adam çünkü. Yani ortama falan çok rahat girer, herkesi tanır. Ankara'da bile yürürken herkes tanıdıktı yani. Sohbeti zevklidir dinlenir. Ama bu kız mevzularına girince iş değişiyor. Bir ara baya kötüydü. Gidip iki tana çevik kuvvet polisini falan dövmüştü örneğin:sad007: Kick Box'cıdır kendisi de. Sonra almışlar komiser sadece kimlik istemiş, yok demiş, vurmuşlar ağzına bir daha istemiş yine vermemiş falan. Yani sırf kimliği vermediği için tonla sopa yemiş, en son bayılmış öyle bırakmışlar. Hatta ensesinde hala yara izi var, copla vurmuşlar... Çok ağır ilaçlar alıyordu onun etkisiyle de olmuş sanırım.



Tehlikeliydi yani biraz...



Yahu bu kızlara gelince işlerin değişmesi, erkeklerde kronik bir hastalık haline geldi, Ahmet. :) Dediğim gibi postmodernist çağın gelişmesiyle birlikte insanların özgüvenleri, davranışları -şekilleri vesaire değişebiliyor. Bu hastalıkların gelişimi yaşadığımız çağ ile doğru orantı kuruyor. Bu sorunlar, dünyada 5 milyar insanın var olduğunu kabul edersek %65 -70 gibi büyük bir yüzdeyle, insanların çoğunluğunda bu kronik boy gösterebiliyor. Bu artık normal hale dönüşebildi. Kimse kendini bu durumdan şikayetçi görmüyor. Enterasan bir durum gerçekten..
 
Cevap: Düşük Ket Vurma



Bu zincire vurma ve ilaçla tedavi olayı uzun yıllar devam etti. Ve belirli merkezlerde başlayan sadece onlarla beraber yaşama vs. vs. etkinlik kazanmaya başlıyor zaten zamanla Amerika'da vs. vs. Bunun tek çare olmadığı bilinen bir gerçek. Bu iki tedavi yönteminin çarpışması sonucu zamanla doğru yolu buluyorlar. Bir ara bu onlarla tamamen dostmuş gibi gezme vs. vs. olayı genel bir etki sunuyor.

Ya farklı birşey olcakta ben zaten bu şizofren v.s v.s hastalıklarının çoğunun direk şehir kültürü, monoton hayat, makineleşme gibi bir yaşam tarzının çok etkili olduğunu düşünüyorum. Mesala bir Anadolu köylüsü zannetmemki depresyona girsin, ordan şizofren olsun. Elbetteki vardır aralarında bazıları, fakat bu depresyon, sonrası şizofreni vs. vs. daha çok şehir hayatına özgü bir hastalık.



Şizofreni için şehir yaşamı ne kadar etkilidir tartışılır ama depresyon için mutlaka etkisi vardır. Doğukan'ın belirttiği gibi genetiksel bir durum söz konusu ise bunu hayat şartları pek etkilemez.



Depresyonu genelde obsesif kompulsif, sosyal fobi, panik bozukluk gibi rahatsızlıklarda tetikleyebilir.
 
Cevap: Düşük Ket Vurma



Ya çiçek çocukları dediğim, flower generation. O zaman bu akım bazı psikologları içine alıyor. Bir de gelişmiş bir toplumsal muhalefet oluşuyor o dönem. Bu etki zaten çiçek çocuklarından olmayan bazı psikologları da etkiliyor. Kapitalizmin eleştirisi üzerinden bu duruma sebep olan en büyük etkiyi bazıları kapitalizme, yani sisteme, insanların soyutlanmasına, makina tarzı bir yaşam biçimine vs. vs. görüyorlar. Ve çok radikal davranarak bazıları tamamen ilacı kesiyor. İlk örnek evleri İsveç'te falan kuruyorlar. Tabi bu o dönemin ağır ilaçlarına, o kişilerin soyutlanmasına, hatta bazen o kişiler agresifleştiklerinde onları zincire vurma noktasına kadar giden tedavilere de bir tepki niteliğinde. Zamanla doğru yolu buluyorlar.

Tedavide ilaç kadar onları yeniden sosyal bir çevre içine alma, onlarla onlar hasta değilmiş gibi konuşma vs. vs. de yaygınlaşıyor ve zaman içerisinde doğru yolu buluyorlar zaten..

Senin söylediklerinle ne kadar bağdaşıyor tam olarak bilmiyorum ama Kayseri'de çok eski bir hastane vardı. Akıl hastanesi. İşte o dönemde bu tarz hastalar, başka yerlerde zincire vurulurken bu hastanede hastaları su sesiyle tedavi ediyorlarmı. Odaları falan da gezmiştim. Biraz dardı gerçi ama kanallar falan geçiyordu yanından, iyi davranırlarmış falan. Dediğim gibi senin söylediklerinle alakalı olmayabilir.
 
Cevap: Düşük Ket Vurma



Ahhhhhh biliyorum, Kayseri'dekini görmedim ama Edirne'dekini gördüm. Onlarda su sesi vs. vs. farklı yöntemler kullanarak tedavi ediyorlar. O sırada Avrupa'da zincire vuruyorlardı hatta bazılarını direk öldürüyolardı. Hatta en son bu su sesi, ney sesi, müzikle falan tedavi etme gibi yöntemler dolaşıyordu ama bilmiyorum şimdi o yöntemler ne durumda.. Tabi bu Edirne'deki eski , geçmişten kalma..
 
Cevap: Düşük Ket Vurma



Ona bir tane kız arkadaş bulun düzelir o eğer sorunu sadece kız mevzusunda iyice derinleşiyorsa. Bu arada polisten şikayetçi olmamış mı ?

Parayla kız bile tutacaktım bir ara:D

Kız buluyordu da sorun geçmiyordu, dediğim gibi şimdi iyi ama. Polisten şikayetçi olsa zararlı çıkardı, gidip devlet memurunu dövüyorsun durup dururken...

Anladım. Kızlara karşı çekingenliği varmış, bu da bir nevi sosyal fobi belirtisi. Büyük olasılıkla alkol aldığında da bu problemini kırıyordur. Aslında dışarıdan büyük bir problem değilmiş gibi görünebilir ama birey bundan oldukça rahatsızlık duyabilir. Hele arkadaşları tarafından alay konusu oluyorsa, hali yaman.

Ya manyak manyak arkadaşları vardı. Bir tane normal insan yoktu açıkçası. Hepsi çakaldı. Bir de özenir bizimki mafyatik işlere falan. Adamın hayatını da döktüm ha buraya:D



@Doğukan Karadan

Ben de badağım örneğin, rahatsız da değilim dediğin gibi:D Ara ara can sıkıyor ama idare ediyoruz.
 
Cevap: Düşük Ket Vurma



Parayla kız bile tutacaktım bir ara:D

Kız buluyordu da sorun geçmiyordu, dediğim gibi şimdi iyi ama. Polisten şikayetçi olsa zararlı çıkardı, gidip devlet memurunu dövüyorsun durup dururken...



Ya manyak manyak arkadaşları vardı. Bir tane normal insan yoktu açıkçası. Hepsi çakaldı. Bir de özenir bizimki mafyatik işlere falan. Adamın hayatını da döktüm ha buraya:D



@Doğukan Karadan

Ben de badağım örneğin, rahatsız da değilim dediğin gibi:D Ara ara can sıkıyor ama idare ediyoruz.



Bu tür durumlarda abla yahut kız kardeşler iyi yardımcı oluyor. :) Genelde erkekler için ilk adımı atmak zordur, sonrası çorap söküğü gibi gelir. Kız kardeşte ilk adımı atmada sana yardımcı olabiliyor, bazen. :)
 
Cevap: Düşük Ket Vurma



Bende şizofrenlik belirtileri, çocukluğumdan beri Lucid Rüya Tekniğine olan bağlılığımdan kaynaklıydı.



Yaklaşık 4 ay süren bir tedavi gördüm.



Ama Lucid Rüya Tekniğini uygulamaktan hala vazgeçemiyorum. Özellikle bu konuda çok ilerlettim kendimi, yani olağanüstü bir olay. Bağımlılık yapıyor deyim yerindeyse.
 
Cevap: Düşük Ket Vurma



Orkun, o değil de sen oyunculuk için ders falan aldın mı daha önce ya da okulunu mu okuyorsun? Benim bir arkadaşım da oyunculuk için öğrendiği bir kaç teknikten ötürü şizofreni belirtileri göstermeye başladı. Belki bilgin vardır diye soruyorum.



Mesela o arkadaşım bana olmayan bir olaydan ötürü, birini öldüreceğini söylüyordu. Aradan bir kaç gün sonrada geldi, bana öldürdüğünü söyledi. O kadar rahattı ki sanırsın, günlük rutin işlerinden birisini yerine getirdi. Tabi öldüreceğini söylediği kişide tamamen düzmeceydi.



Hareketleri ve tavırlarında da gözle görülür bir biçimde değişme var. Millet artık ne oldu bu çocuğa diyor.
 
Cevap: Düşük Ket Vurma



Orkun, o değil de sen oyunculuk için ders falan aldın mı daha önce ya da okulunu mu okuyorsun? Benim bir arkadaşım da oyunculuk için öğrendiği bir kaç teknikten ötürü şizofreni belirtileri göstermeye başladı. Belki bilgin vardır diye soruyorum.



Mesela o arkadaşım bana olmayan bir olaydan ötürü, birini öldüreceğini söylüyordu. Aradan bir kaç gün sonrada geldi, bana öldürdüğünü söyledi. O kadar rahattı ki sanırsın, günlük rutin işlerinden birisini yerine getirdi. Tabi öldüreceğini söylediği kişide tamamen düzmeceydi.



Hareketleri ve tavırlarında da gözle görülür bir biçimde değişme var. Millet artık ne oldu bu çocuğa diyor.



Hocam ben profesyonel oyuncuyum. :) Ferhan Şensoy'un tiyatrosunda oynuyorum 2 yıldır.
 
Cevap: Düşük Ket Vurma



Orkun beni korkutuyorsun :D Rüya görme tekniğinden şizofreniye kadar ciddi ciddi akşam akşam olmadı bunlar.
 
Üst Alt