Ezel - Sayfa 98 | GSCimbom - En İyi Galatasaray Taraftar Portalı ve Forumu
Neredeyse müziksiz sahne yok yaw bazen konuşmalar falan duyulmuyor :D bir de herkes mütemadiyen özlü sözlerle derdini anlatıyor dediğin gibi ama zaten tiyatral çekilmiş bir dizi sahneler falan da öyledir. Kurgusu müthiş, diyaloglar-flashbackler, oyunculuklar efsane. Düşün Haluk Bilginer ve Tuncel Kurtiz'in gençliğini oynayan elemanlar performans olarak rahatlıkla yarışır üstatlarla. Seviyeyi düşün. Müzikleri de güzel aslında ama ayarı kaçmış biraz. Süresi çok uzun olunca boş sahneler de oluyor müzik eşliğinde. Beğenmemeni anlıyorum o sebeple.

Çok güzel özetlemişsin hocam. Durum aynen bu. Dizi kötü demiyorum ama müzikler sahneler uzun yavaş akıyor. Yorucu. Ara ara atlatarak bakarım.
 
Spoiler’den yaparak cevap ver. Millet spoiler yemesin. Kerpeten, Eyşan, şu Yiğit Özşener’in oynadığı karakter; Ezel’in kim olduğunu kaçıncı bölüm öğrenecekler?

40a kadar her şey halloluyor sonra başka bir hikaye başlıyor, zaten mevzu onların Ezelin kim olduğunu öğrenmesi değil, dizide çok fazla ters köşe var ve doğal olarak racon var.

Lakin şahsen ben 20li yaşlarda izledim, şu an hiç izlememiş olsam bana da çok uzun olması sıkıcı gelebilirdi gerçi ikinci kez Behzat Ç.'ye başladım ve akıyor.

Demek istediğim Ezel'i iyi yapan temelde kurgusu ve karakter odaklı bir yapım olması, çok sert geçişler var ve belli noktalarda "hass.tr" dedirtiyor. Mesela 18. bölümde Ramizin kumarhaneciler kralına koyduğu racondan keyif almadıysan zaten dizinin geri kalanı da seni çok sarmayacaktır.
 
40a kadar her şey halloluyor sonra başka bir hikaye başlıyor, zaten mevzu onların Ezelin kim olduğunu öğrenmesi değil, dizide çok fazla ters köşe var ve doğal olarak racon var.

Lakin şahsen ben 20li yaşlarda izledim, şu an hiç izlememiş olsam bana da çok uzun olması sıkıcı gelebilirdi gerçi ikinci kez Behzat Ç.'ye başladım ve akıyor.

Demek istediğim Ezel'i iyi yapan temelde kurgusu ve karakter odaklı bir yapım olması, çok sert geçişler var ve belli noktalarda "hass.tr" dedirtiyor. Mesela 18. bölümde Ramizin kumarhaneciler kralına koyduğu racondan keyif almadıysan zaten dizinin geri kalanı da seni çok sarmayacaktır.

Şu an 17. Bölüme geldim zaten. 11-16 arası bomboştu. Şu süreç beni bıktırdı. Atlata atlaya gidiyorum. Bakalım 18. Bölüm neler anlatacak.
 
40a kadar her şey halloluyor sonra başka bir hikaye başlıyor, zaten mevzu onların Ezelin kim olduğunu öğrenmesi değil, dizide çok fazla ters köşe var ve doğal olarak racon var.

Lakin şahsen ben 20li yaşlarda izledim, şu an hiç izlememiş olsam bana da çok uzun olması sıkıcı gelebilirdi gerçi ikinci kez Behzat Ç.'ye başladım ve akıyor.

Demek istediğim Ezel'i iyi yapan temelde kurgusu ve karakter odaklı bir yapım olması, çok sert geçişler var ve belli noktalarda "hass.tr" dedirtiyor. Mesela 18. bölümde Ramizin kumarhaneciler kralına koyduğu racondan keyif almadıysan zaten dizinin geri kalanı da seni çok sarmayacaktır.
bölüm bölüm bu kadar detayı hatırlaman beni tedirgin ediyor
 
Neredeyse müziksiz sahne yok yaw bazen konuşmalar falan duyulmuyor :D bir de herkes mütemadiyen özlü sözlerle derdini anlatıyor dediğin gibi ama zaten tiyatral çekilmiş bir dizi sahneler falan da öyledir. Kurgusu müthiş, diyaloglar-flashbackler, oyunculuklar efsane. Düşün Haluk Bilginer ve Tuncel Kurtiz'in gençliğini oynayan elemanlar performans olarak rahatlıkla yarışır üstatlarla. Seviyeyi düşün. Müzikleri de güzel aslında ama ayarı kaçmış biraz. Süresi çok uzun olunca boş sahneler de oluyor müzik eşliğinde. Beğenmemeni anlıyorum o sebeple.

Üstad ÖSS’ye hazırlanan ve Türkçe çözmesi gereken gençlere Ezel’i tavsiye edebiliriz sanırım soru çözmek yerine.

“Özlü sözle anlatılmak istenen nedir? Bu diyaloğun ana düşüncesi nedir? Oyuncu burada neye vurgu yapmaktadır?” şeklinde soruları kendilerine sorup cevaplamaları lazım ama diziyi izlerken.
 
Üst Alt