hoca göndermek kolay iş.
ama önerilen isimler hep üst kalibre isimler.
bizim şartlarımız belli. bu ortama gelen üst kalibre antrenör alışkın olmadığı şartlar altında çalışamaz. bizde bir sene iyi harcama yaparken diğer sene şartlar tersine dönebilir. mesela mancini gibi elit sınıftan sayılabilecek bir hoca ile ikinci sezona giremedik çünkü bütçe yetmedi. prandelli'yi getirdik ama transferde eksikleri kapatamadık ve kötü bir kadro verdik adama. bu adamlar bu gibi durumlara alışık değil. bunu göz ardı edemeyiz.
bizde başarılı olmuş lucescu, gerets gibi hocalara bakarsak kariyerlerinde özellikle ekonomik şartları bizimkine yakın takımlarda çalışmışlıkları olduğunu görüyoruz. (luce inter'de de çalıştı ama çok uzun bir kariyeri var) dolayısıyla bu adamlar bizim gibi kulüplerin mali şartlarını, hedeflerin önemini iyi biliyorlar. uyum sağlamaları daha kolay oluyor.
bu nedenle günün birinde yabancı hoca getireceksek öyle almanya'nın x takımındaki gelecek vaat eden antrenörün bizde tutacağını hiç sanmıyorum.
ekonomik açıdan ve bulunduğu ülkedeki konumu açısından bize yakın olan kulüplerde çalışmış antrenörler bize daha uygun. mesela belçika'da şampiyonluk hedefleyen takımlar bu tanıma uyuyor bence. orada anderlecht, brugge gibi takımlar hem seviye olarak aşağı yukarı bizimle aynı düzeyde hem de ekonomik açıdan bizden çok yukarıda değiller. dolayısıyla oralardan gelecek antrenör buraya geldiğinde hedeflerle şartların uyuşmadığı bir ortama düşmüş olmayacak. bir gün antrenör arayışına çıkarsak kıstasları buna benzer şekilde belirleyip öyle aramak lazım.