hayata bir bayrak yarisi olarak bakiyorum. bizim icimizde hissettigimiz benlik dedigimiz sey buyuk networkun kucucuk bir parcacigi.
her canlida var bu benlik hissi. hepsi survive olmak icin birbirleriyle yaris icinde. bazen biririni kullanarak, yiyerek..
Bu buyuk guc yani canlilarin icinde hissettigi benlik hissinin buyutulmus bir agac seklinde dusunuldugunde yani kocaman bir network olarak dusun, bu gucun bizi sanki ya bile bile bir yarisa attigi gibi bir izlenimim var.
simdi bu guc ne kim nerede?
ben biliyorumiste bu cok merhametli vs falan diyorsa ordan kac. cunku benim kendi gozlerimle gordugum kadariyla canlilar birbini yiyor. parcalliyor. canlilar arasinda kendi cinsinden olanlar bile birbirine barbarca davraniyor.
hayat buysa ve hayati insa eden biri varsa o kisi merhamet nedir bilmiyor.
bak dunyada hic birseyi bilmedigime eminim. ama ona da eminim. hemde daha fazla
Bak sana baska bir bakis acisi vereyim.
bugune kadar ogrendigin bildigin herseyi unut. Yeniden dogdun. ayni bebekken dogdugun gibi.
Tek basina bir adadasin. o adada milyarlarca dolar, gucciler, versace saatler aklina gelen her luks insan esyasi olsun.
Suyunu icer. Elma'ni yer hayatina bakarsin. yasama tutunursun tek basina.
senden baska kimsenin olmadigi adada o guccilerin versacelerin, eurolarin dolarin hatta yiyemeyecegin ve kullanamayacagin iphone'un bile bir degeri yok. O deger baska insanlarinda adaya gelip versaceleri kullanmaya, kendilerine tutmaya ve hatta yemekle elmayla degis tokus yapmasiyla belirir. parada oyle.
niye elma diyorum cunku elmayi yeme diyor bazi hikayeler. elma ne? hayat.
elmayi yememek hayata deger vermemek.
hayatin kendisinden baska seylere, versacelere, firmalara, paraya, dine deger vermek demek.