Pek Yakinda
Cem Yilmaz, her zaman bahsettigi Yesilcam tutkusunu sahneye dokerek, klise tabirle bir saygi durusunda bulunmus. Bunu yaparken aleni ve ortulu gondermelerin yani sira, sektorun sorunlarini, guzelliklerini, iki yuzluluklerini de gostermis.
Film, Hokkabaz'a az bir doz daha mizah katilmis seviyede. Bununla birlikte filmin kurgusunda bazi problemler mevcut. Yani Cem Yilmaz, cok fazla sey anlatmak isteyip sigdiramamis gibi geldi bana. Konu surekli oradan oraya geciyor ve yer yer kopuyor.
Ek olarak bu kadar film izlememe ragmen benim de gozden kacirdigim sonradan okuyunca ayildigim pek cok gonderme var. Buna Cem'in kendi filmerine ve gosterilerine yaptigi gondermeleri de eklersek, Turk sinemasina hakim olmayan biri icin zor film diyebiliriz. En basiti Cem Yilmaz, seyircilerin tamaminin Eskiya ve Hersey Cok Guzel Olacak'i izledigini varsaymis.
Urun yerlestirmenin abarti olduguna katilsam da yedirilmis bir sekil. Bu konuda kendini de elestirmekten kacmamasi guzel. Bazen de uymamis ama. O yuzden pepsi sahnesi ne kadar iyiyse, turkcell sahnesi de o kadar emanet durmus.
Adeta surpriz oyuncu yagmuru var, bir sure sonra seker cikolata izleyen cocuga donuyorsunuz. Nurgul Yesilcay, Mazhar Alanson, Yilmaz Erdogan bir anda cikip yuzumuzu gulumsetti. Sunay Akin sahnesine ise bir hayrani olarak bayildim.
Filmin begenmedigim bir noktasi Suat gibi gereksiz bir karaktere final kisimlarda haddinden fazla yer verilmesi. Onun yerine oldugunda gayet etkili olan baba ogul sahneleri artirilabilirmis.
Ozellikle Yesilcam severlerin bayilacagi bir film oldugu belli. Cem Yilmaz varmis gidelim de gulelimciler ise hayal kirikligina ugrayacaklar.
Deep Thought cihazından gönderildi.