Q7'ye talip var! - Sayfa 5 | GSCimbom - En İyi Galatasaray Taraftar Portalı ve Forumu

Q7'ye talip var!


Cevap: Q7'ye talip var!



Nasıl düşük teklif açıklar mısınız? Orada 5 milyon euro + 2 futbolcu yazıyor. O futbolcuların 2'si de milli. Değerleri 10 milyon euro ediyor. Bu da 15 milyon euroluk bir teklif demek.



bahsettiğim kimse 15 milyon euroluk teklif yapmaz quaresmaya.Beşiktaş zaten 7 milyon euroya aldı.Ne yaptıda bu adam değeri yükselecek?
 
Cevap: Q7'ye talip var!



bahsettiğim kimse 15 milyon euroluk teklif yapmaz quaresmaya.Beşiktaş zaten 7 milyon euroya aldı.Ne yaptıda bu adam değeri yükselecek?



39 maçta 11 gol 16 asistle oynadı Quaresma. Milli takıma yeniden çağrıldı. Transfermarkt değeri şu anda 13.5 milyon euro görünüyor. Ayrıca İnter gibi bir takımdan değil de oyuncuya daha çok ihtiyaç duyan bir takımdan alıyor olsak biz de 7.3 milyon + 2.5 milyon euro (şamp. ligine katılabilseydik) taahhüdüyle alamazdık. Aynı sizin Hagi'yi Barcelona'dan kolay almanız gibi, yıldız oyuncuları büyük takımlardan transfer etmek her zaman daha kolaydır.
 
Cevap: Q7'ye talip var!



Haber doğru. Daha önce de konuşuluyordu. Lizbon başkanı Quaresma'yı getiricem demişti.



Quaresma'nın gitmek istediği de doğru. Memleketi sonuçta. Beşiktaş'lılar onu doğma büyüme Beşiktaş'lı zannediyorlar.



20M teklif olduğu kocaman bir yalan.



Diyelim ki doğru, o zaman banko satarlar. Seneye 7M na satınca adama sorarlar neden 20M na satmadın derler.



Takas karşılığında satılması imkansız. Zaten 12 tane yabancıları var. Bu şekilde 13 olacak.



Keita = Quaresma'dır. İkisi de taraftara oynar. Takım umurlarında değildir.



Quaresma'nın kariyerine büyük takımları yazacağız tabi ki ama ''en fiyasko büyük takım transferleri'' sıralamasında önlerde gider. O sebeple bununla övünmek aslında saçmalık.



Bir Galatasaray'lı olarak söylüyorum ki İnşallah Guti'de Quaresma'da gitmez.
 
Cevap: Q7'ye talip var!



Beşiktaş yabancı transferlerini, göndermek istediği yabancıları göndermeden yaptı. Bu şekilde ipleri göndermek istediği adamların eline verdi. Ferrari gitmek istemiyorum kardeşim derse, sözleşmesini donduracak ve adama yıllık ücretini verecek. Tamam gidiyorum derse SS kuralına göre mecburen az bir bonservis isteyecek. Tam bir enayilik. Sen bu hatayı daha geçen sene yaptın (Holosko, Tabata, Delgado) bu sene nasıl olurda aynısını yaparsın. Hayret yahu



Bu nedenlerle, Demirören ve ekibinin tam anlamıyla bir akıl yoksunu olduklarını düşünüyorum.
 
Cevap: Q7'ye talip var!



Ben bir Beşiktaşlı olarak konuşuyorum, Quaresma oynadığı aşağı yukarı her maçta takımın en iyi oyuncusu ya da en iyi oyuncularından biriydi. Siz özetlere göre konuşuyorsunuz. Teklif doğruysa gitsin dememin sebebi Pongolle ve Vukcevic'in ihtiyacımız olan mevkilerde oynayan kaliteli adamlar olmaları. Quaresma = Keita denklemini de sizden başka yapan birileri yok. Önümüzdeki sezon Quaresma 15+ gol ve 20+ asistle oynadığında böyle diyemeyeceksiniz zaten. ;)
 
Cevap: Q7'ye talip var!



Keita = Quaresma'dır. İkisi de taraftara oynar. Takım umurlarında değildir.



Bir Galatasaray'lı olarak söylüyorum ki İnşallah Guti'de Quaresma'da gitmez.



Bu forumda Keita takıma geri dönsün diye kendi cebinden para vericek adamlar var renkdaş :)

Dediğine katılıyorum, ikiside birbirine çok benziyor ve ikiside kendi takım taraftarlarının gözdesi olmuş, ne kadar bireysel oynasalarda takımlarına faydalı oyuncular ve böyle oyuncular her zaman taraftarı heycanlandırmıştır. Ayrıca Quaresma nında takıma yararlılık olarak geçtiğimiz sezonki istetistikleri oldukça başarılı.. Eyerki satarlarsa taraftarın önünde Demirören ve ekibi büyük bir prestij kaybı yaşamış olur.



Bir Galatasaray taraftarı olarak söylüyorum ki umarım Q7 yi satarlar...
 
Cevap: Q7'ye talip var!



Ben bir Beşiktaşlı olarak konuşuyorum, Quaresma oynadığı aşağı yukarı her maçta takımın en iyi oyuncusu ya da en iyi oyuncularından biriydi. Siz özetlere göre konuşuyorsunuz. Teklif doğruysa gitsin dememin sebebi Pongolle ve Vukcevic'in ihtiyacımız olan mevkilerde oynayan kaliteli adamlar olmaları. Quaresma = Keita denklemini de sizden başka yapan birileri yok. Önümüzdeki sezon Quaresma 15+ gol ve 20+ asistle oynadığında böyle diyemeyeceksiniz zaten. ;)



Ben Keita = Quaresma denklemini iki futbolcunun futbola bakış açıları olarak vermiştim.



Peki senin dediğin gibi yapalım, önümüzdeki sene Quaresma'nın 15 gol 20 asistle oynadığını düşünürsek Quaresma > Keita olacak diyelim.



Tamam o zaman. Keita bizde 10 gol 15 asistle oynadı ve Afrika Kupası'na gittiği içinde 5-6 maç kaçırdı.



O zaman da Keita > Quaresma olur. Ayrıca biz UEFA'da sizden daha ileriye gittik. Bu da Keita'nın artısı.



Yani istatistiksel olarak bakarsak Keita > Quresma olur zaten ;)



Ben Quaresma = Keita diyerek Quaresma'ya lütufta bulundum. Bana Quaresma'yı izelmiyorsun diyorsun ya. Nereden biliyorsun? Ben her maçı izlerim. Top Quaresma'nın ayağına geldiğinde diğer futbolcular pas atmayacağını bildiği için bazen koşmuyorlar bile. Aklıma gelen örnek BJK - Karabük maçı.



Bence sen Keita'yı izlememişsin
 
Cevap: Q7'ye talip var!



Lizbonu satsaniz alamazsiniz ....



Lizbon (Portekizce: Lisboa, Latince: Olisipo), Portekiz’in başkenti ve en büyük şehridir. Lizbon bölgesine bağlı Büyük Lizbon altbölgesinin belediyelerinden biridir. Tejo Nehri’nin oluşturduğu haliç üzerine kurulu olan Lizbon, Atlantik Okyanusu kıyısındadır.



2001 yılında 564.477 nüfusa sahip olan Lizbon şehrinin içinde bulunduğu "Lizbon Metropolitan Alanı"nın nüfusu 2005 yılında yaklaşık 2.700.000 civarındadır. Lizbon bölgesi Avrupa Birliği ortalamasının üzerindeki refah düzeyi ile Portekiz’in en zengin bölgesidir.



Avrupa’nın en renkli başkentlerinden birisi olan Lizbon Roma ve İstanbul gibi yedi tepe üzerine kurulmuştur.[1] 1260 yılından beri Portekiz’in başkenti olan şehir 16. yüzyılda Portekiz İmparatorluğu zamanında en ihtişamlı dönemini yaşamıştır.



Neolitik Çağ’dan Roma İmparatorluğu’na [değiştir]



Lizbon



Lizbon



1147 yılında şehri fetheden Kral Afonso Henriques’in heykeli



Neolitik Çağ'da bölgede Avrupa’nın Atlantik kısmında yaşayan İberler yerleşmişti. Şehrin çevresindeki arazide halâ ayakta kalmış Dolmenler ve Menhirler gibi dinî anıtlar bu halk tarafından yapılmıştır. İlk binyılın sonunda bölgeyi işgal eden Keltler İberlerle karışmış ve Keltçe konuşan Cempsi gibi yerel kabileler ortaya çıkmıştır.



São Jorge Kalesi’nin bulunduğu tepenin güney eteklerinde yapılan kazılar sonucunda elde edilen arkeolojik bulgular, M.Ö. 1200 yılından beri şehrin merkezi olan bu bölgede bir Fenike ticaret postasının kurulu olduğunu göstermektedir. Tejo Nehri’nin halicinin oluşturduğu olağanüstü güzellikteki doğal liman, Cornwall ve kalay adalarına (günümüzdeki Scilly Adaları) giden gemilere erzak sağlamak için ideal bir yerleşim yeriydi. Şehrin adının nereden geldiğini araştıran teorilerden birine göre bu yerleşim yerinin adı Fenike dilinde "güvenli liman" anlamına gelen Allis Ubbo idi. Kuzeye yolculuk ederken erzak sağlama amacının dışında Fenikelilerin, şehrin İber Yarımadası'nın en geniş nehrinin ağzındaki konumundan yararlanarak daha içerideki kabilelerle değerli metal ticareti yapmaları da olasıdır. Diğer ekonomik yerel ürünler arasında tuz, tuzlanmış balık ve o zamanlardan beri çok ünlü olan Portekiz atları sayılabilir. Kısa süre önce, Orta Çağ’dan kalma Lizbon Katedrali'nin ("Sé de Lisboa") altında, M.Ö. 8. yüzyıldan kalma Fenike kalıntıları ortaya çıkarılmıştır.



Eski Yunanlar Lizbon’a Olissipo adını vermiştir. Efsaneye göre Truva’dan ayrılan ve Yunan koalisyonundan kaçarak Atlas Okyanusu’na gelen Odysseus (Ulysseus) Lizbon’u kurmuştur, bu nedenle şehir ismini ondan alır.



Cailleux’nün [2] varsaydığı üzere eğer Odysseus’un tüm yolculukları Atlas Okyanusu’nda geçtiyse, şehri kuzeyden gelerek kurmuş ve sonra da günümüz Cadiz şehri olduğu varsayılan yurdu İthaka’ya ulaşmak için güneydoğu yönünde Cailleux’nün Cabo de São Vicente olduğunu söylediği Malea Burnu’nu geçmeye çalışmıştır. Şehrin Fenikeliler tarafından, bölgeye Eski Yunanların gelmesinden önce kurulduğu düşünülmektedir. Şehrin Yunanca olan adı sonraları halk arasında konuşulan Latincede Olissipona‘ya dönüşmüştür.

Roma İmparatorluğu’ndan Endülüslülere [değiştir]



Pön savaşları zamanında, Hannibal’in yenilgisinden sonra (bu birlikler içinde Conii kabilesinin üyeleri de vardı) Romalılar, Kartaca’yı en değerli topraklarından yani Hispania’dan (İber Yarımadası’nın tamamına Romalılar tarafından bu isim verilmişti) mahrum etmeye karar verdi. Kartacalılar Doğu Hispania’da Afrikalı Scipio'ya yenildikten sonra Batı bölümünün Roma yönetimi altına girmesi Konsül Decimus Junius Brutus tarafından yönetilmiştir. Konsül, Olissipo ile ittifak kurmuş ve şehirden kuzeybatıdaki Kelt kabileleriyle savaşmak için kuvvet gönderilmiştir. Bunun karşılığı olarak Olissipo şehri Felicitas Julia adı ile, Municipium Cives Romanorum olarak Roma İmparatorluğu'na katılmıştır. Bu şekilde yaklaşık 50 km.lik alan içinde özerk yönetime sahip olan kent vergiden muaf tutulmuş ve kentte oturanlara Romalı yurttaşlarla aynı haklar verilmiştir. Şehir o zamanlar merkezi Emerita Augusta olan ve yeni kurulan Lusitania eyaletinin bir parçasıydı. Sonraki yüzyıllarda Lusitanyalılar sık sık ayaklanmış ve şehre saldırmıştır. Bu nedenle şehir surları inşa edilmiştir.



Augustus döneminde Romalılar şehirde birçok yapı inşa etmişlerdi. Büyük bir Tiyatro, günümüz Rua da Prata (Prata sokağı) altındaki hamam, İmparator adına yapılan tapınağın yanı sıra Jüpiter, Diana, Kibele ve Tethys adına tapınaklar, Figueira Plaza’nın altında geniş bir necropolis ve Kale ile şehir merkezi arasında insula adı verilen çok katlı apartman tarzında binalar gibi. Bu kalıntıların büyük çoğunluğu 18. yüzyılın ortasında, Pompeii’nin ortaya çıkarılmasından sonra Roma Arkeolojisi’nin Avrupa’nın üst sınıfı arasında moda olmasıyla günışığına çıkmıştır.



Ekonomik olarak Olissipo garum adı verilen bir çeşit balık sosuyla tanınıyordu. İmparatorluğun seçkin tabakasının büyük değer verdiği bu sos amforalar içinde Roma’ya ve diğer şehirlere gönderiliyordu. Şarap, tuz ve oldukça hızlı olan yöre atları da gönderilen ürünler arasındaydı. Korsanlığın kaldırılması ve teknolojik gelişmeler şehrin refah kazanmasını sağlamıştır. Britannia (özellikle Cornwall) ve Rhine gibi Roma eyaletleriyle olan ticaret büyük gelişme göstermiş ve Hispania’nın içerilerinde yaşayan kabileler Tejo Nehri sayesinde daha ileri bir medeniyet düzeyine kavuşmuşlardır. Şehir Julii ve Cassiae adlı iki aile tarafından hükmedilen oligarşik bir konsey tarafından yönetilmekteydi. Gemilerin kaybolmasına yol açan deniz canavarları ile mücadelede yardımcı olunması gibi istekler kaydedilir ve Emerita’da bulunan vali ile İmparator Tiberius adına iletilirdi. Roma dönemi Lizbon şehrinin en ünlü ismi ilk zamanlardaki diktatör Sulla’ya karşı geniş çaplı bir isyanı yöneten Sertorius idi. Latince konuşan çoğunluğun arasında Yunan tüccar ve köleler de bulunuyordu. İl geniş bir yolla Batı Hispania’daki diğer iki büyük şehire bağlanıyordu. Bunlardan birisi Tarraconensis eyaletindeki Bracara Augusta (günümüz Portekiz’inde Braga şehri) ve diğeri de Lusitania’nın başkenti Emerita Augusta (Günümüz İspanya’sında Mérida şehri) idi.



Dinî anlamda şehirde Roma çoktanrılı kültü egemendi ve özellikle Tıp tanrısı Asclepius ve Ay tanrıçası Kibele ile birlikte yerel bir kertenkele ve yılan tanrısı inanılan başlıca tanrılardı.



Olissipo Batı İmparatorluğu’ndaki birçok büyük şehir gibi Hristiyanlığın yayıldığı merkezlerden birisi olmuştur. İlk piskopos Saint Gens’tir ve günümüzde halâ Lizbon’un tepelerinden biri onun adını taşımaktadır. Vilayet, Toledo krallığı Vizigotlara katılmadan önce Alanlar, Vandallar ve Sueveler tarafından işgal edildi.

Endülüs dönemi [değiştir]



Lizbon, yaklaşık 711 yılında Arapların eline geçti. Arapça el-Uşbuna (الأشبونة) diye adlandırılan şehir Endülüslüler zamanında gelişip büyüdü. Kuzey Afrika ve Orta Doğu’dan gelen Araplar, inşa ettikleri birçok cami ve evin yanı sıra günümüzde Cerca Moura diye adlandırılan yeni şehir surlarını da şehre kazandırmıştır. Şehir nüfusu Hıristiyanlar, Müslümanlar ve Yahudilerden oluşuyordu. Müslüman Lizbon’da nüfusun çoğunluğunun anadili olan Arapça resmî dildi. Resmî din İslamdı ve 10. yüzyıla gelindiğinde şehirde yaşayanların çoğunluğu Müslümandı.



1625 yılında Lizbon



Arap etkisi Lizbon’da halâ görülmektedir. Kentteki birçok yerin adı Arapça’dan gelmedir. Örneğin Lizbon’un ayakta kalan en eski mahallesi olan Alfama’nın adı Arapça "el-hamma" ‘dan gelmektedir. Portekizce’de "Lizşboa" diye telaffuz edilen şehrin adı büyük olasılıkla Latince Olissipo’dan değil de doğrudan Arapça adı olan el-Uşbuna’dan gelmektedir. Şehirde oldukça sık rastlanan mozaikler azulejo müslüman tarzındadır ve "azulejo" sözcüğü de Arapça’dan gelmektedir.



1147 yılında Reconquista dahilinde Portekiz Kralı I. Afonso önderliğinde Fransız, İngiliz, Alman ve Portekiz şövalyelerinden oluşan bir grup Lizbon’u kuşattı ve şehri Endülüslülerin elinden aldı. Bu sırada, şehirde yaşayan tüm dinlerden insanların bir bölümünün katledildiğine inanılır. Bu tarihten sonra Lizbon tekrar Hristiyanların egemenliğine girmiştir.[3]



Bu olay Lizbon tarihindeki en önemli olaylardan biridir. Arapça, günlük hayattaki önemini yitirerek yerine Portekizce geçmiştir. Çoğunluğu oluşturan Müslüman nüfus Katolik Hristiyanlığa döndürülmüş ve camiler kiliseye çevrilmiştir.

Orta Çağ’dan Portekiz İmparatorluğu’na [değiştir]



1755 Lizbon Depremi



Lizbon belediyesi (Por: concelho ) resmî olarak 1179 yılında Portekiz kralının verdiği buyruk (Por: foral) ile kurulmuş ve 1255 yılından itibaren de Lizbon şehri Portekiz Krallığı içindeki merkezî konumu nedeniyle Portekiz’in başkenti olmuştur.



Orta Çağ’ın son yüzyıllarında oldukça genişleyen şehir hem Kuzey Avrupa hem de Akdeniz şehirleri arasında önemli bir ticaret merkezi hâline gelmiştir.



1290 yılında Portekiz Kralı I. Diniz tarafından Portekiz’in ilk üniversitesi Estudo Geral (Genel Öğretim) adı altında Lizbon’da kurulmuştur. Günümüzdeki Coimbra Üniversitesi olan bu okul birkaç kez Coimbra’ya taşınıp geri gelmiş ve 16. yüzyıldan itibaren Coimbra şehrinde kalmıştır. Birkaç yüzyıl sonra 1911 yılında kolejlerin ve Escola Politécnica gibi üniversite olmayan yüksek okulların bir araya getirilmesiyle Lizbon kendi üniversitesini kurmuştur. Günümüzde Lizbon’da üç kamu üniversitesi ile bir enstitü vardır: Lizbon Üniversitesi, Lizbon Teknik Üniversitesi, Lizbon Yeni Üniversite ve ISCTE



18. yüzyılda Lizbon



Coğrafi keşifler döneminde, Vasco de Gama’nın Hindistan’a ulaştığı yolculuk dahil olmak üzere birçok Portekiz gemi seferi 15. ve 16. yüzyıda Lizbon’dan başlamıştır.



Lizbon 16. yüzyılda altın çağını yaşamış, şehir Avrupa’nın Uzak Doğu ile yaptığı ticaretin merkezi konumuna gelmiştir. Ayrıca Brezilya’dan gelen önemli miktarda altın şehre giriş yapmıştır.



1640 yılında tekrar bağımsız olmak için başlayan ayaklanma ilk olarak Lizbon’da alevlenmiştir.



26 Ocak 1531'de il binlerce kişinin ölümüne neden olan bir deprem geçirdi.



1 Kasım 1755 tarihinde Lizbon bir başka deprem ile hemen hemen tamamen yok oldu. 60.000 ila 90.000 insanın öldüğü bu depremde şehrin yaklaşık yüzde seksen beşi yıkıldı.[4] Bu felaketten hemen sonra Voltaire Poême sur le désastre de Lisbonne (Lizbon felaketi üzerine şiir) adında uzun bir şiir yazmış ve Candide adlı 1759 tarihli romanında da bu depremden sözetmiştir.[5] Oliver Wendell Holmes, Sr. da 1857 yılında yazdığı The Deacon's Masterpiece, or The Wonderful One-Hoss Shay (Diyakoz’un Şaheseri ya da Harika Tek Atlı Gezinti Arabası) adlı şiirinde bu depremden bahseder.



Machado de Castro, Praça do Comércio ‘daki (Ticaret Meydanı) I. José heykeli. 1755 Lizbon Depremi'nin ardından kentin yeniden yapılandırılması sırasında 1775 yılında dikilmiştir.



1755 Depremi’nden sonra şehir Marquês de Pombal’ın planlarına göre yeniden yapılandırılmıştır. Bu nedenle şehrin aşağı bölümüne Baixa Pombalina denir. Pombal Markisi Orta Çağ şehrini yeniden kurmak yerine depremden kalan yıkıntıları tamamen ortadan kaldırarak yerine, zamanın şehircilik kurallarına uygun yeni bir şehir kurmayı tercih etmiştir.

19. ve 20. yüzyıllar [değiştir]



19. yüzyılın ilk yıllarında Portekiz’in Napolyon Bonapart’ın birlikleri tarafından işgal edilmesi üzerine Portekiz Kralı VI. João geçici olarak Brezilya’ya kaçtı. İşgalciler şehri yağmaladı. Portekiz liberal ayaklanmalarının merkezi hâline gelen şehirde café ve tiyatro geleneği de başladı. 1879'da bir parkın üzerine yapılan Avenida da Liberdade (Bağımsızlık Bulvarı) açıldı.



Lizbon, 5 Ekim 1910'da Portekiz Cumhuriyeti'ni kuran darbeye sahne oldu. Darbe öncesinde de 1908'de Portekiz Kralı I. Carlos yine Lizbon’da öldürüldü. II. Dünya Savaşı sırasında Lizbon Avrupa’nın Atlas Okyanusu’na açılan birkaç tarafsız limanından biriydi. ABD’ye sığınanların ve casusların uğrak noktası hâline gelmişti. 1974'de Portekiz’in Estado Novo rejimine son veren kansız askerî darbe Lizbon’da gerçekleşti. 1988'de Chiado’nun tarihî merkezi yakınlarında çıkan yangın, 10 yıl boyunca bölgedeki yaşamı olumsuz etkiledi. 1994 yılında Lizbon Avrupa Kültür Başkenti oldu. 1998'de Expo '98 Lizbon’da gerçekleşti. 1998 aynı zamanda Vasco da Gama’nın Hindistan’a yaptığı deniz yolculuğunun 500. yılıydı. 1999 yılında Lizbon’da yapılan AB zirvesinde, AB ekonomisini yeniden yapılandırmayı amaçlayan bir Avrupa Birliği antlaşması olan Lizbon Ajandası imzalandı.[6]

İklim [değiştir]



Lizbon Avrupa’nın en sıcak başkentlerinden birisidir. İlkbahar ve yaz ayları genellikle güneşlidir. En yüksek sıcaklık 35 ile 40 °C, en düşük sıcaklık 15 ile 20 °C arasındadır. Sonbahar ve kış mevsimleri genellikle yağmurlu ve rüzgârlıdır ancak güneşli günlere de rastlanır. Sıcaklık nadiren 5 °C’nin altına düşer. Bu mevsimlerin ortalama sıcaklığı 10 °C civarındadır. Kar yağışı ise Lizbon'da çok nadir görünen bir yağış şeklidir. Ortalama olarak yılda 3.300 güneşli saat ve 100 yağmurlu gün vardır. Lizbon Gulf Stream’den oldukça etkilenmektedir.



Nüfus [değiştir]



Şehrin nüfusu 564.657 kişi iken metropolitan bölgenin nüfusu 2.760.723 kişidir. Lizbon Metropolitan Bölgesi, Büyük Lizbon ve Setúbal Yarımadası altbölgelerini içerir. Şehir içindeki nüfus yoğunluğu 6.658 kişi/km² dir. Lizbon Avrupa’da en hızlı büyüyen metropolitan alanlardan birisidir ve Birleşmiş Milletler tahminlerine göre 2050 yılında nüfus 4,5 milyon kişiye ulaşacaktır.



Kültür ve görülmeye değer yerler [değiştir]



Lizbon’un merkezinde Rua Augusta.



Baixa adı verilen şehir merkezi, 2004 yılında UNESCO Dünya Miras Listesinde yer almak üzere önerilmiştir. Baixa, 1755 yılında şehrin büyük kısmını yıkan depremden sonra planlanarak inşa edilmiştir ve meydanlar ile bezenmiş, dik kesişen bir cadde ve sokak ağına sahiptir. Baixa ‘nın doğusunda Lizbon’un kurulduğu yedi tepeden birinin üzerinde São Jorge Kalesi ve Lizbon Katedrali yer alır. İlin en eski mahallesi, Tejo Nehri’nin yakınındaki Alfama’dır. Bu mahalle tarih boyunca süregelen depremlerin çoğundan, fazla yara almadan kurtulmuştur.



Diğer görülmeye değer yerler arasında Praça do Comércio (Ticaret Meydanı) ve yakınlarındaki, güzel ön cephesiyle tanınan Nossa Senhora da Conceição Velha Kilisesi, Rossio Meydanı, Restauradores Meydanı, Elevador de Santa Justa (1900’lü yıllarda Baixa ve Bairro Alto’yu birbirine bağlamak için kurulan Neogotik tarzdaki asansör), Jerónimos Manastırı, Belém Kulesi, Padrão dos Descobrimentos (Keşifler Anıtı) ve Carmo Rahibe Manastırı sayılabilir.



Restauradores Meydanı



Lizbon şehri mimari açıdan çok zengindir. Roma, Gotik, Manuelin, Barok, Geleneksel Portekiz, Modern ve postmodern tarzı yapılar şehrin her yerinde görülebilir. Şehirde aynı zamanda büyük bulvarlar ve bunların üzerinde de çeşitli anıtlar bulunur. Özellikle yukarı kısımda bulunan bu bulvarların arasında Avenida da Liberdade, Avenida Fontes Pereira de Mello, Avenida Almirante Reis ve Avenida da República sayılabilir.



Şehrin önemli müzeleri arasında Museu Nacional de Arte Antiga (Antik Sanat Ulusal Müzesi), Museu dos Azulejos (Portekiz tarzı Azulejo Mozaik Müzesi), Museu Calouste Gulbenkian (Calouste Gulbenkian Müzesi, çeşitli antik ve modern sanat eser koleksiyonları mevcuttur), Lisbon Oceanarium (Lizbon Okyanus Müzesi, Avrupa'daki en büyük Okyanus Müzesidir), Centro Cultural de Belém (Kültür Merkezi), Museu Nacional dos Coches (Ulusal At arabası Müzesi, Dünya'daki en geniş kraliyet at arabaları koleksiyonuna sahiptir) ve Museu da Farmácia (Eczacılık Müzesi) sayılabilir.



Ocenário de Lisboa, Lizbon.



Lizbon'un opera salonu Teatro Nacional de São Carlos, özellikle sonbahar ve kış sezonunda yoğun gösterilere sahne olur. Diğer önemli tiyatro ve konser salonları arasında Centro Cultural de Belem, Teatro D. Maria ve Gulbenkian Vakfı sayılabilir.



Cristo Rei anıtı, nehrin sol kıyısında Almada’da bulunur. Tüm şehre hâkim bir noktada kolları açık şekilde görülen anıt heykel Rio de Janeiro’daki Corcovado anıt heykeline benzer. II. Dünya Savaşı’ndan sonra Portekiz’in savaşın yıkımından kurtulmasına şükran amacıyla yapılmıştır.



Lizbon’da doğan bir Hristiyan azizin anısına Haziran ayında, beş gün süren ve caddelerde kutlanan bir festival yapılır. Ömrünü yoksullara adaması nedeniyle Katolik Kilisesi tarafından aziz ilan edilen ve Portekizli zengin bir aileden gelen Padua’lı Aziz Anthony (ya da Santo António) Lizbon’da doğmuştur. Şehrin koruyucu azizi olan Zaragoza’lı Vincent adına düzenlenen bir festival yoktur.



Parque Eduardo VII, şehir merkezinde yer alan en büyük parktır ve Avenida da Liberdade’nin devamında bulunur. Park adını, açılışı sırasında orada bulunan İngiltere Kralı VII. Edward’dan alır. Estufa Fria adı verilen kış bahçesinde çok çeşitli bitkiler bulunur.



Lizbon'da her yıl Lisbon Gay ve ******** Film Festivali düzenlenir.[7]

Ekonomi [değiştir]



Vasco da Gama Alışveriş Merkezi, Ulusal Park içerisinde.



Lizbon şehrinin ekonomisi, Portekiz’in başkenti olması dolayısıyla daha çok hizmet sektöründe yoğunlaşmıştır. Portekiz’de bulunan birçok çokuluslu şirketin merkezi burada bulunur. Lizbon Metropolitan Alanı ve özellikle Tejo Nehri’nin güney yakası oldukça yoğun sanayileşmiş bir bölgedir.



Lizbon bölgesi Portekiz’in en zengin bölgesidir. Tek başına, Portekiz Gayri Safi Yurtiçi Hasılasının %45’ini üretir. Kişi başına düşen değerlerde de hem Portekiz’in geri kalanından hem de Avrupa Birliği ortalamasından oldukça yukarıda yer alır. Büyük olasılıkla Lizbon bölgesine AB tarafından yapılan gelişme yardımları durdurulacaktır.



Lizbon Borsası Euronext Lizbon; Amsterdam, Brüksel ve Paris borsalarıyla birlikte Avrupa Euronext sisteminin bir parçasını oluşturur. Euronext, 22 Eylül 2000 günü Paris, Brüksel, Lizbon ve Amsterdam Borsalarının birleşmesi ile kurulmuştur.[8]

Ulaşım [değiştir]



Vasco da Gama Köprüsü, 17,2 km’lik uzunluğuyla Avrupa’nın en uzun köprüsü



Lizbon’un kamu ulaşım ağı oldukça geniş ve güvenilirdir. Bu ulaşım ağının ana arteri şehir merkezini yukarı ve doğu mahallelerine bağlayan Lizbon Metrosudur. Genişletme projeleri havaalanını ve kuzey ve batı mahalleleri de içine alacak şekilde ulaşım ağını üçte bir oranında büyütecektir. Yüzyılı aşkın süredir şehrin otobüs, füniküler ve tramvay hizmeti Companhia de Carris de Ferro de Lisboa (Carris) tarafından verilmektedir.



Lizbon’da geleneksel hâle gelmiş bir ulaşım yolu da tramvaydır. İlk olarak 19. yüzyılda hizmete alınan tramvaylar ABD’den ithal edildiği için americanos diye anılır. Bu ilk tramvaylar günümüzde Museu da Carris ‘de (Kamu Ulaşımı Müzesi) görülebilir. (Carris)



Banliyölere giden dört hat bulunur. Cascais, Sintra ve Azambuja hatları ile birlikte 25 Nisan Köprüsü üzerinden Tejo Nehri’ni geçen Setúbal hattı.



Şehir Tejo Nehri’nin karşı kıyısına iki önemli köprü ile bağlanır:

25 Nisan Köprüsü, 6 Ağustos 1966’da “Salazar Köprüsü” adıyla hizmete açılan ve sonradan Karanfil Devrimi’ne ithafen adı değiştirilen köprü Avrupa’nın en uzun asma köprüsüdür. San Francisco’daki Golden Gate Köprüsü’nü inşa eden mühendisler tarafından yapılmıştır ancak onun bir kopyası değildir.

Vasco da Gama Köprüsü, Mayıs 1998’de, Vasco da Gama’nın deniz yoluyla Hindistan’a ulaşmasının 500. yılında hizmete açılmıştır ve 17,2 km’lik uzunluğuyla Avrupa’nın en uzun köprüsüdür.



Lizbon, banliyölere ve Portekiz’in geri kalanına oldukça geniş bir otoyol ağı ile bağlıdır. Şehrin etrafında üç adet çevre yolu bulunur: 2ª Circular, CRIL ve CREL.



Dünya üzerindeki hemen her noktaya bağlanan uluslararası Portela Havaalanı Lizbon’da bulunmaktadır.

Eğitim [değiştir]



Assembleia da República



Şehirde birçok özel ve devlet okulu bulunur. Büyük Lizbon bölgesinde ayrıca Saint Julian's School, Carlucci American International School of Lisbon, St Dominic's School, Deutsche Schule Lissabon ve Lycée Français Charles Lepierre gibi birçok uluslararası okul da bulunmaktadır.



Lizbon’da üç devlet üniversitesi ve bir enstitü bulunur. Bunlar 1911’de kurulan ve Lizbon’un en eski yüksek eğitim kurumu olan Lizbon Üniversitesi, Lizbon Teknik Üniversitesi, Lizbon Yeni Üniversite ve ISCTE'dir. Doğa bilimleri, mühendislik, tıp, hukuk, eğitim, spor bilimleri, mimarlık ve sosyal bilimler üzerine eğitim verilmektedir. Ayrıca Lizbon Politeknik Enstitüsü de şehirde eğitim vermektedir. Başlıca özel yüksek eğitim kurumları arasında Portekiz Katolik Üniversitesi, Lizbon Modern Üniversite, Lusiada Üniversitesi, Lusófona Sosyal Bilimler ve Teknoloji Üniversitesi ve Lizbon Özerk Üniversitesi sayılabilir.

Spor [değiştir]



Benfica'nın stadyumu



Lizbon’da en popüler spor futboldur. Şehrin başlıca kulüpleri arasında UEFA’nın 5 yıldızlı statlar listesinde bulunan 65.000 kişilik Estádio da Luz (Işık Stadı) ile SL Benfica bulunur. Benfica UEFA Şampiyonlar Ligi’ni iki kez kazanmış ve yedi kere finalde oynamıştır. Kulübün ünlü oyuncuları arasında 1960’larda Eusebio, günümüzde de Rui Costa, Nuno Gomes ve Simão Sabrosa sayılabilir.



Sporting Lizbon, şehrin diğer bir futbol takımıdır. Bu takım da 52.000 kişilik ve yine UEFA’nın 5 yıldızlı statlar listesinde bulunan Estádio José de Alvalade’de (José de Alvalade Stadı) oynamaktadır. Sporting Lizbon bir kez UEFA Kupa Galipleri Kupası’nı kazanmış ve bir kez de UEFA Kupası’nda final oynamıştır.



Her yıl Mart ayında halkın yoğun katılımı olan ve Dünya çapındaki bu tür organizasyonlarda en çok kişinin toplandığı koşulardan olan Yarı Maraton düzenlenir.



Ayrıca, 2006 yılından beri Dakar Rallisi'nin başlangıcı Lizbon'dan yapılmaktadır.[9]

Büyük Lizbon [değiştir]



Her büyük şehirde olduğu gibi, Lizbon da birçok uydu kent ile çevrelenmiştir. Lizbon’a her gün çevresindeki yerleşim birimlerinden yaklaşık bir milyon insanın giriş yaptığı tahmin edilmektedir. Gece hayatının en yoğun olduğu yerler Cascais ve Estoril’dir. Sintra’da saraylar ve tarihî yerler bulunur. Lizbon’un etrafındaki diğer belediyeler arasında Amadora, Oeiras, Odivelas, Loures, Vila Franca de Xira ve Tejo Nehri halicinin güney yakasında bulunan Almada, Barreiro ve Seixal sayılabilir.

Turizm [değiştir]

Alfama: Tarihî tepe [değiştir]



Tarihi 12. yüzyıla kadar dayanan eski Alfama mahallesi Lizbon’un mücevherlerinden biri sayılır. Mahalle, barındırdığı Arap ve Romalı unsurlar nedeniyle geçmişte yolculuk hissi uyandırır. Mahallenin adı hamam anlamına gelen Arapça el hamma sözcüğünden gelmektedir. Oldukça dar ve dik olan sokaklarında hüzünlü melodileriyle geleneksel Portekiz müziği fadonun duyulabileceği birçok lokanta ve bar bulunur. Mahallenin yukarısında hem mahallenin hem de Tejo Nehri’nin tamamı bütün güzelliğiyle gözler önüne serilmektedir.



Lizbon tramvayı

Lizbon: Tramvay turu [değiştir]



28 numaralı tramvay hattında yapılan bir gezinti Lizbon’u görmenin yollarından biridir. Yolculuk Rossio yakınındaki Martim Moniz’de başlar, tepelere doğru döne döne çıkarak eski Alfama mahallesine ulaşır, sonra Basílica da Estrela ‘dan geçerek aşağıya doğru Avrupa’nın en eski şehir planlama ürünü olan Baixa ‘nın caddelerine gelir. Buradan Bairro Alto ‘nun alt kısımlarından geçerek son durak olan Prazeres ‘e gelinir.

Belém: Yaşayan Manueline dönemi mimarisi [değiştir]



15 numaralı tramvay hattı, Tejo Nehri boyunca batıya doğru tarihî Belém mahallesine ulaşır. Bu mahallede en ilgi çeken yapı Jeronimos Manastırı’dır. İnşası sırasında her yıl 70 kg. altına mal olmuş, yapımı baharat ticaretiyle finanse edilmiştir. Keşiflerle gelen etkilenmenin Gotik ve Rönesans tarzlarıyla karışmasından oluşan Manuelin dönemi mimarinin tipik bir örneğidir. 1501 yılında başlanan inşaat 70 yılda bitirilmiştir. Mahallede ayrıca ilgi çekici olan Torre de Belém (Belém Kulesi) de bulunmaktadır.

Bairro Alto: Gece hayatı [değiştir]



Bairro Alto (Yukarı Mahalle) Lizbon’un merkezî yerlerinden biridir. Yerleşim, alışveriş ve eğlence bölgesi olarak kullanılır. Günümüzde Portekiz başkentinin gece kalbinin attığı yerdir ve Lizbon gençliğinin uğrak noktasıdır. Lizbon'un Punk, Gay, Metal, Goth, Hip Hop ve Reggae tarzlarındaki barları ve kulüpleri bu mahallede yer alır. Portekiz’in ulusal müziği fado da gece hayatının bir parçasıdır.

Estação do Oriente: Mimarlık mucizesi [değiştir]



Estação do Oriente (Doğu İstasyonu) Lizbon’un tren, metro, otobüs ve taksi trafiğinin ana duraklarından birisidir. Cam ve çelikten yapılmış sütunları palmiyeleri andırır ve hem gün ışığında hem de gece aydınlatıldığında yapıyı olağanüstü bir güzelliğe büründürür. Yapı İspanyol mimar Santiago Calatrava tarafından tasarlanmıştır. Alışveriş merkezinden geçtikten sonra, 1998 Dünya Fuarı’nın (Expo 98) yapıldığı Parque das Nações (Milletler Parkı) ile karşılaşılır.

Lizbon: Füniküler ulaşım [değiştir]



Lizbon’daki ulaşım birçok şehirden daha etkileyicidir. Bunun başlıca nedenlerinden birisi şehrin coğrafyasıdır. Yedi tepe üzerine kurulmuş olan Lizbon’da yüzyılı aşkındır kullanılan tramvayların yanı sıra üç adet füniküler de oldukça ilgi çekmektedir. Bunlar Elevador da Glória, Elevador da Bica ve Elevador da Lavra ‘dır. İçlerinde en dikkat çekici olanı ise Bairro Alto ‘nun hemen aşağısındaki şık mahallelerden geçen Elevador da Bica ‘dır. Carris biletleri fünikülerlerde de geçerlidir.[10]



lisbon-aerial.jpg




lisbon.jpg



O kadar da değil.
 
Cevap: Q7'ye talip var!



39 maçta 11 gol 16 asistle oynadı Quaresma. Milli takıma yeniden çağrıldı. Transfermarkt değeri şu anda 13.5 milyon euro görünüyor. Ayrıca İnter gibi bir takımdan değil de oyuncuya daha çok ihtiyaç duyan bir takımdan alıyor olsak biz de 7.3 milyon + 2.5 milyon euro (şamp. ligine katılabilseydik) taahhüdüyle alamazdık. Aynı sizin Hagi'yi Barcelona'dan kolay almanız gibi, yıldız oyuncuları büyük takımlardan transfer etmek her zaman daha kolaydır.



bırakalım avrupanın 5.sınıf takım maçlarında yaptıgı hatrickleri.Süper ligte 3 tane gol atmış.20 milyon teklif ettiler kabul etmedik koskoca yalan.7 milyona almışsın,performansı hayal kırıklıgı olmuş ligi 5.bitirmiş takımın.Aldıgı fiyata satarsa iyi.
 
Cevap: Q7'ye talip var!



20 miyon dolarımı reddetmiş bir de buna inananlar var Allah akıl fikir versin diyorum.
 
Cevap: Q7'ye talip var!



Vay be geçen yıl bugünler quaresmanın beşiktaşa geldiğine seviniyorduk şimdi 16 asist yapmış adamın takım oyununu tartışıyoruz :)
 
Cevap: Q7'ye talip var!



Quaresma cok müthis yeteneklere sahip bir futbolcu.

Ama hic bir zaman büyük bir futbolcu olamiyacak.
 
Cevap: Q7'ye talip var!



Vay be geçen yıl bugünler quaresmanın beşiktaşa geldiğine seviniyorduk şimdi 16 asist yapmış adamın takım oyununu tartışıyoruz :)



ligde 3 gol 8 asisti var. sağ bek gökhan ın 3 gol 8 asisti var. defansa katkıları büyük olan mehmet topuz un 1 gol 10 istatistiği var.stoper lugano nun 7 golü var. kazım ın 3 gol 7 asisti var.:) quaresmanın topa hakimiyeti bilekleri filan mükemmel ama bu yeteneklerini gol asist anlamında kullanamıyor. gereksiz yerlerde gerksiz çalımlar atıyo kendine oynuyo. takım oyununa çok büyük zararı var quaresman ın ligin en çok isabetsiz şut çeken adamı. bu kadar çok şut çekipte 3 gol atmak komik. tekniği iyi olmak göze hoş gelen hareketler yapmak büyük futbolcu olmak değildir. quaresma yı dünyanın en iyi takımlarına transfer olmasını sağlayan şey topa hakimiyetinin mükemmel olmasıdır. topa hakimiyeti geliştiren de sürekli topla oynamaktır. quaresman ın maçlarda yaptı şey de budur ayağına aldığı topu kimseye vermiyo en az 6 7 dakika ayağında tutuyodur quaresma. topu bu kadar ayağında tutan futbolcu nun takıma katkısı büyük olmalıdır. alex in ortalama topu ayağında tutma süresi 3 dakikaymış adamın yaptığı katkı ortada. quaresama nın bu yaşında büyük takımlardan gönderilip beşikaşa gelmesi her şeyi anlatıyor zaten. artık onlarda farkında quaresman ın kendine oynadığının. ben quaresman ın bundan sonra beşiktaş tan daha büyük bir takıma gideceğini sanmıyorum. şunu da belirteyim quaresma bu yeteneklerini kullansaydı ronaldo dan daha iyi olurdu.
 
Üst Alt