Şampiyonlukta Büyük Maçların Önemi! - Sayfa 17 | GSCimbom - En İyi Galatasaray Taraftar Portalı ve Forumu

Şampiyonlukta Büyük Maçların Önemi!


Yoktur; Şampiyonluklar derbilerle belirlenmez şampiyonluklar anadolu takımlarına karşı maçlarla belirlenir. Ne kadar az anadolu takımına puan kaybedersen zaten otomatikmen şampiyonluk potasında olabilirsin. Beni her sene fb yensin ben sezon sonu şampiyonluğa bakarım. Şampiyonlukta fikstür etkeni doğrultusunda bire bir etkileyecek zamanalamada değil ise, derbilerden ziyade küçük takımlarla olan maçlar belirler benim şahsi fikrim bu yönde.
Averajla şampiyonluk verilen yerde yoktur aynen.

Konuyu okusanız da öyle yorum yapsanız keşke yav, nadiren de olsa.

Büyük maçlardan 0 alıp, kalanlardan full puan alabilmek de dünyanın hiç bir yerinde yok.
 
Fb ye karşı 1G 1B
Bjk ye karşı 1G 1M
Ts ye karşı 1G 1B

Ekstra ne yapmışız? 2 beraberlik ile 2 puan almışız.

Derbi karnemiz mükemmel değil gerekeni yapmışız, ama gerisi gelmemiş. Fenerbahçe ile kıyas yapıyorsunuz da fb içerde dışarda yeniyordu bir dönem.

Ankara gücü ve türevlerine her sene puan dağıttığımız için kaçıyor şampiyonluklar.
 
Sezon başlamadan fb bjk ts maclarindan 4 puan alacaksin deseler kabul etmez mısın?
Fb ye karşı 1G 1B
Bjk ye karşı 1G 1M
Ts ye karşı 1G 1B

Ekstra ne yapmışız? 2 beraberlik ile 2 puan almışız.

Derbi karnemiz mükemmel değil gerekeni yapmışız, ama gerisi gelmemiş. Fenerbahçe ile kıyas yapıyorsunuz da fb içerde dışarda yeniyordu bir dönem.

Ankara gücü ve türevlerine her sene puan dağıttığımız için kaçıyor şampiyonluklar.
 
Anadolu takımlarına ne puanlar bıraktık be gelde yanma şimdi. Rize maçında 10 kişi ile adamlara golü resmen hediye ettik defans yapıp 1 puan almayı neden düşünmüyoruz anlamak mümkün değil. Hadi Alanya maçında tükenmiştik 45 dakikadan fazla 10 kişiyiz diye ama Karagümrük ve Rize maçlarındaki 1 puanları almamız gerekirdi. Sanki final maçıymış gibi amaçsızca hücum yapmak büyük hata.
 
bence bu oyun tarzıyla alakalı aslında tek tek oyuncların etkisi de yok değildir ama azdır

şöyle anlatayım bu ligin futbol içi bir özelliği varsa o da hücumun her zaman daha etkili olmasıdır

hurra bir şeyden bahsetmyiorum ama özellikle büyük takımlar rakibi mutlaka içerde boğmalı çünkü rakiplerin kontra kaliteleri çok düşük ve savunmalar çoğunlukla sakar

galatasarayın ve terimin aslında geçmiş şampiyonluklarında bu vardır geretsde filan da bu vardır

bu sene nedense biz oyun olarak büyük maçlara daha yatkın ama en az 20 maçta işimize pek de yaramayacak bir oyunla oynadık

geçen sene de böyleydi

seneye hoca akalır ya da giderse de bu mantalite üzerine bir şeyler üretmek lazım

gelen yabancı hoca da hem böyle seçilmeli hem de ona anlatılmalı bu durum

mesela denizli ve malatya maçları 2011-2012 galatasarayının veya gerets galatasarayının elinde olsa en azından maçların ilk yarıları öyle mi olurdu

hocanın ülke içi futbolla bir alakası yok zaten. tüm amacı avrupa'da başarılı olabilecek, en azından rezil olmayacak bir türk takımı yaratmaktı ama elinde yeterli kadro kalitesi varken oyunu çözemedi, oyunu çözdüğünde de elinde yeterli kadro olmadı. şu an zaten hurra hücum yapabilecek bir ekip elinde yok çünkü ne kanatlar kanat, ne bekler bek, ne de orta saha orta saha. adam bu sezonun çok maçında en azından ilerde top tutsun diye arda'ya güvenmeye filan çalıştı, babel var olduğu her an fark yarattı, falcao ha keza öyle. elimizde zaten üst kalite az oyuncu vardı, onlardan da az yararlanabildik.

gerets'in kanatları da santraforları da o ligin üstündeydi. biz bugün adem büyük'ü bile arıyoruz, o gerets'in takımında 6. santrafor bile olamazdı. tandem iyiydi, bekler ve orta saha vasattı ama en azından saidou dönemi için iyi bir kesiciydi. ligin şimdiki ligle bir alakası yoktu, üsttekiler daha güçlü, alttakiler tam batıktı. gerets'in başarılarına saygı duyuyorum ama 15 yıl önceki süper ligle şimdikini karşılaştırmayı absürd buluyorum. o topu şu an oynamaya çalışan takım 15 anadolu takımının 10'una karşı filan rahat cezalandırılır. o zamanın 34 haftada ulaşılan puanına bu zamanda artık 42 haftada güç bela ulaşılabiliyor. gerets'in o zamanki ''büyük takım'' oyununun bu zamana uyarlanması gerektiğine hak verebilirim ama bunun için en azından bu yılın beşiktaş'ı kadar sağlam bir orta saha ve en azından tek kanat koridoruna sahip olmak da elzem. önde oğulcan veya babel, arkada varsa yedlin yoksa şener, ortada taylan-kılınç'la filan gerets topu oynanmaz.

denizli-malatya maçları ortalama bir feghouli de olsa öyle olmazdı. rakibin ghezzal'i övülüyor eyvallah da biz ondan çok daha iyisinden 20 hafta faydalanamadığımızı unutmayalım. gönül ister ki fegh'in arkasında ghezzal gibi topçumuz olsun ama zamanında herife kemiksiz 3.750 maaş bağlayıp 5 yıllık ömür sözleşmesi yapınca arkasını doldurmak da kolay olmuyor. fegh yokken takım aklı %50 düşük, sadece efor ve sistemle de malatya'yı bile anca çift santraforla filan açabiliyorsun işte. bacağı varisli gibi gezen oğlanı sahaya atmak zorunda kalıyorsun. seneye takıma feghouli gibi kanat (felipe anderson) olabilir, fernando-melo gibi bir lider orta saha katılırsa o oyunu belki türkiye ligine adapte edebiliriz, yoksa sadece adın büyük diye vasat kadroyla büyük takım topu oynamayı beklemenin mantıklı bir tarafı yok.
 
hocanın ülke içi futbolla bir alakası yok zaten. tüm amacı avrupa'da başarılı olabilecek, en azından rezil olmayacak bir türk takımı yaratmaktı ama elinde yeterli kadro kalitesi varken oyunu çözemedi, oyunu çözdüğünde de elinde yeterli kadro olmadı. şu an zaten hurra hücum yapabilecek bir ekip elinde yok çünkü ne kanatlar kanat, ne bekler bek, ne de orta saha orta saha. adam bu sezonun çok maçında en azından ilerde top tutsun diye arda'ya güvenmeye filan çalıştı, babel var olduğu her an fark yarattı, falcao ha keza öyle. elimizde zaten üst kalite az oyuncu vardı, onlardan da az yararlanabildik.

gerets'in kanatları da santraforları da o ligin üstündeydi. biz bugün adem büyük'ü bile arıyoruz, o gerets'in takımında 6. santrafor bile olamazdı. tandem iyiydi, bekler ve orta saha vasattı ama en azından saidou dönemi için iyi bir kesiciydi. ligin şimdiki ligle bir alakası yoktu, üsttekiler daha güçlü, alttakiler tam batıktı. gerets'in başarılarına saygı duyuyorum ama 15 yıl önceki süper ligle şimdikini karşılaştırmayı absürd buluyorum. o topu şu an oynamaya çalışan takım 15 anadolu takımının 10'una karşı filan rahat cezalandırılır. o zamanın 34 haftada ulaşılan puanına bu zamanda artık 42 haftada güç bela ulaşılabiliyor. gerets'in o zamanki ''büyük takım'' oyununun bu zamana uyarlanması gerektiğine hak verebilirim ama bunun için en azından bu yılın beşiktaş'ı kadar sağlam bir orta saha ve en azından tek kanat koridoruna sahip olmak da elzem. önde oğulcan veya babel, arkada varsa yedlin yoksa şener, ortada taylan-kılınç'la filan gerets topu oynanmaz.

denizli-malatya maçları ortalama bir feghouli de olsa öyle olmazdı. rakibin ghezzal'i övülüyor eyvallah da biz ondan çok daha iyisinden 20 hafta faydalanamadığımızı unutmayalım. gönül ister ki fegh'in arkasında ghezzal gibi topçumuz olsun ama zamanında herife kemiksiz 3.750 maaş bağlayıp 5 yıllık ömür sözleşmesi yapınca arkasını doldurmak da kolay olmuyor. fegh yokken takım aklı %50 düşük, sadece efor ve sistemle de malatya'yı bile anca çift santraforla filan açabiliyorsun işte. bacağı varisli gibi gezen oğlanı sahaya atmak zorunda kalıyorsun. seneye takıma feghouli gibi kanat (felipe anderson) olabilir, fernando-melo gibi bir lider orta saha katılırsa o oyunu belki türkiye ligine adapte edebiliriz, yoksa sadece adın büyük diye vasat kadroyla büyük takım topu oynamayı beklemenin mantıklı bir tarafı yok.

katılmadığım nokta şu

tabiki o kadrolar daha iyiydi ama rakipleri de bir o kadar iyiydi sen inamotoyu heinzı zar zor alırken rakibin appiah aurelio antika filan yapıyordu

üstelik son 2 3 sezondur sadece bizde değil tüm takımlarda kalite olarak düşüş var yani görece olarak çok değişiklik yok
 
Büyük maçlar için deplasmanda yenemiyorsan yenilmeyeceksin ve içerde 1-0 2-0 yeneceksin. Bu şekilde oynadı Fener yıllardır. Ali Koç geldikten sonra batırdılar. BJK 2-0 değil de 1-0 kaybetsen şuan şampiyondun. Her golün önemi var o yüzden. Yenilirken de yenerken de salmayacaksın. Bu kaçan şampiyonluk herkese ders olmuştur. Uzun süredir ikili averaj belirlemiyordu. 10 sene önce Ts şikeli sezonda kaybetti, gaza gelip gol yediler penaltı kaçırdılar FB ye karşı o sayede FB averajla şampiyon oldu.
 
katılmadığım nokta şu

tabiki o kadrolar daha iyiydi ama rakipleri de bir o kadar iyiydi sen inamotoyu heinzı zar zor alırken rakibin appiah aurelio antika filan yapıyordu

üstelik son 2 3 sezondur sadece bizde değil tüm takımlarda kalite olarak düşüş var yani görece olarak çok değişiklik yok

fener'le sezonda 2 maç yapıyorsun. o 2 maçı da 5-0 averajla kaybedip 6 puan verdik ama buna rağmen şampiyon olduk. çünkü o zaman anadolu takımlarını her türlü harcayabiliyordun, ha esas nokta 2 geri düştüğümüz beşiktaş maçını da mucizevi performanslarla çevirmek oldu ama o maçların birini de sneijder'den beri sahip olamadığın 9.5 ilic, diğerini şükür ve kabze aldı. son 2-3 sezondur anadolu takımlarının hepsi yükselişte, çünkü hem yabancı serbestliği var, hem de ffp durumu. anadolu'dan yerli almak zor, avrupa'dan kalite getirmek mucize. fener'de sürekli sıcak para girişi olduğu için en azından kadro kalitesinde hep kendilerini belli seviyede tuttular, beşiktaş da tek farkı bu yıl ghezzal-abou-rosier gibi sakatlığa meyilli adamlara kumar oynayıp biraz şans, biraz sergen'in becerisiyle bu adamları sağlam tutarak yarattı. biz feghouli'yi sağlam tutabilsek ya da feghouli'nin içinde biraz iş ahlakı olsaydı ipi biz göğüslerdik, olmayınca dandik şekilde gol averajıyla kaybettik. bu seneyi fener gibi kadronun önünde bitirmek neredeyse 2006'da önlerinde kalmak kadar büyük başarıdır, tek fark %50 sergen dokunuşu, %50 de yönetim becerisiyle pdfk ve mhk'de yaratılan absürd farkla bu kez 2 takımı 30 puan geriden takip etmeyen bir beşiktaş'ın varlığıydı.
 
Bu sene zaten şampiyonluğun yolunun derbilerden geçeceği bariz. Anadolu takımlarının kalitesine bakıldığında 3 büyüklerin kolay kolay puan bırakabilecekleri hiç olası durmuyor. Kalite o kadar düşük ki kötü oynadıkları maçlarda bile bir anda maç 3-0 filan oluyor. Semt takımlarının fazlalığı da etken bunda. Ne bütçeleri var ne taraftarları.
 
Üst Alt