Cevap: Sarp-Ayhan-Barış Üçlüsüne Çullanıp Rijkaard'a Toz Kondurmayanlara Tarihten Örn
Rijkaard öncesi Barça 5 sene şampiyon olamadı diye hatırlıyorum.
Rijkaard öncesi Barça 5 sene şampiyon olamadı diye hatırlıyorum.
Rijkaard öncesi Barça 5 sene şampiyon olamadı diye hatırlıyorum.
Anlamadığım nokta, Fatih terim 9 haftada nasıl bir sistem oturtmuş? Fatih Terimin hiç bir zaman sistemi olmadı ki? Doldur boşalt, gaz ver olayı vardı Fatih terimde..Rijkaardta 4-4-2yi bile bilmeyen adamlara 4-3-3 öğretiyor. Beceremediklerini anlayınca garibim 4-2-3-1e döndü. İstediği transferler olsa, görün siz o zaman cümbüşü.
Rijkaard öncesi Barça 5 sene şampiyon olamadı diye hatırlıyorum.
Kusura bakmayında son dakikalarda takım goller yiyorsa hatasınıda Rijkaarda aramak ayıptır. Aykut o topa çıkıp yumruğu çaksa şuan bunları konuşmayacaktık. Bu kaleciler bizi bu sene çok kanser edecek.
İyi de o Aykut'a şans verende Rijkaard efendi. Cana - Ufuk ve Pino ile başlasa şu an 5-6 farklı galibiyeti ve gelecek rakibi konuşuyor olacaktık. Ama hocamız bizimle ve yönetimle dalga geçti.
"Fatih Terim' in hiç bir zaman sistemi olmadı ki?"
Total Futbol dediğiniz şeyi inceleyelim. "Total" İngilizcede "Bütün" kelimesinden geliyor. Demek istiyor ki takım halinde savunma, takım halinde hücum, savunma hattı ile hücüm hattı arasındaki mesafenin azaltılması, oyunu oynayan taraf olmak, bunun içinde topa sahip olmak.
Şimdi sistemi olmadığı söylenen Fatih Terim' in 4 yıl üstüste şampiyon olmuş, UEFA Kupasını kazanmış kadrosunu düşünelim, o takım Total Futbol' un kralını oynamıştır.
"Fatih Terim' in hiç bir zaman bir sistemi olmadı ki?" ifadesini 17-18 yaşındaki arkadaşlar yazsa hadi neyse derim yetişemediler, seyredemediler. Ama senin yaşın müsait seyretmişsindir o takımın nasıl oynadığını. Rijkaard' a destek vereceğim derken Galatasaray tarihinin tartışmasız en iyi teknik direktörüne "sistemi yoktu" demek bence büyük ayıp. Kaldı ki "Sistemsizlik" ile 4 sene üst üste şampiyon olup, bi de yetinmeyip UEFA Kupası kazanacaksam, "Sistem, sistem" diye de kasmanın manası yok.
Neyse elbette ki düşüncelerine saygılıyım ama bunları yazmak istedim yorumunu görünce, umarım kusura bakmazsın.
Gelelim "Sarp, Barış, Ayhan" konusuna;
Rijkaard Galatasaray' ın başına geçtiğinden beri 3. transfer dönemini yaşıyoruz.
5 Haziran 2009 ' da Rijkaard Galatasarayın teknik direktörü oldu.
Temmuz 2009' da Elano ve Keita transfer edildi. Biri gitti, birinin bileti elinde.
Ocak 2010' da Linderoth ve Nonda gitti. Yerlerine Jo, Dos Santos ve Lucas Neill geldi. Jo ve Dos Santos gitti. Neill takımda.
Gene Ocak 2010' da Caner Erkin takıma katıldı. Opsiyonu kullanılmadı, Fenerbahçeye gitti.
Bu sene Çağlar Birinci, Serdar Özkan, Ali Turan, Mehmet Batdal, Musa Çağıran, Lorik Cana ve Pino transfer edildi. Belirli maliyetler karşılığında.
Bu üçlü orta sahanın alternatiflerinden Mehmet Topal da satıldı.
Özetle Frank Rijkaard takımın başına geldiğinden beri 13 futbolcu takıma katıldı. Şimdi bu 13 futbolcudan kaç tanesi "Sarp, Ayhan, Barış" üçlüsünün alternatifi bir bakalım. Bir tek "Lorik Cana" değil mi? E madem bizim sorunumuz bu üçlü ortasahada, transfer yaparken üç kuruşun, beş kuruşun da hesabını yapıyoruz, bu diğer 12 oyuncuya niye para harcandı diye sormazlar mı adama?
Rijkaard destekçilerinin yanıtı belli. Transferi Rijkaard yapmıyor, yönetim yapıyor. Nasıl oluyor bu iş? Rijkaard diyor ki "Ben Makoun' u istiyorum", yönetim ne diyor "Sus sen bilmezsin sana Jo alacağız biz, Dos Santos alacağız" mı diyor. Rijkaard "Orta sahaya ihtiyacım var önceliği oraya verelim" Yönetim, "Gerek yok önce Pino yu bir alalım da biz" mi diyor. Buna mı inanıyorsunuz? Buna inanıyorsanız eğer nerede kaldı Rijkaard' ın büyük teknik direktörlüğü, anadolu takımı hocasından ne farkı kaldı.
Rijkaard dışında herkes suçlu, yönetim suçlu, futbolcular suçlu, sağlık ekibi suçlu, malzemiceler suçlu, taraftar suçlu, çaycı suçlu. Bir Rijkaard sütten çıkmış ak kaşık.
Cana,Pino oyundayken golleri yedik.Ufukuda kaç kere izlediniz mükemmel kaleci oldu?
Cana,Pinonun hazır olduğunuda nerden biliyorsunuz?
Evet 75 dk da geri çektiği takıma o oyuncular sürdü.
Cana sezon öncesinden beri takımla çalışıyor ve takımın en değerli adamlarından biri kalitesi belli (Marsilya -PSG ve Sunderland kaptanı yaplmış bir adam)
Pino ise direk monako kampından geldim her an hazırım dedi GSTV de
Ufuk iyi veya kötü onu tartışmam ama 8 yıldır 2. kaleci olan ve her görev verildiğin GS nin o kulvarda elenmesini sağlayan Aykut varken kötü de olsa Ufuk u tercih ederim ki adam 2 sezon 60 maç TSL bankoydu. Aykut ise Şampiyon olduğumuz sezon Steau maçında yediriği goller yüzünden ŞL ne gidemedik. Sivas la şampiyopnluk maçında ise 3 hatalı gol yedi. ve Ayhan 90 a takmasa 4. golü belki de herşey bitiyordu. Kısaca Aykut = 0
SEn Rijkaard'ın ismine ve görüntüsüne kapılmışsın. Ben ise 1 sene 3 aydır takıma öğrettiklerine ve seçimlerine bakıyorum hala "0" elde var "0".
Cananın o zaman ne dediği önemli değil o an hazır olup olmaması önemli.Ayrıca dediğim gibi gol yediğimizda cana oyundaydı.
S.özkan hazırlık maçlrını iziledin mi bilmiyorum ama hazırlık maçlarının Ardadan sonra en iyisiydi tabiki onunla başlayacak.
Ufuka gelirsek bana göre Aykuttan daha kötü bir kaleci.Rijkaard bir ışık görse emin ol aykuttan daha fazla şans veirirdi.Bu demek olyuorki ya formsuz çalışmıyor ya da yetenekli değil.Barrcelona zamanında Valdesi çıkaranın oynatanın Rijkaard olduğunu unutmayalım hatta valdese tepkiler olduğundada arkasında duran oynaytan rijkaardtı.
Serdar iyi oyuncu ama bu takımın sağ açığı asla olamaz. Pino girince kalite artışı o kanatta. Olgun ataklar yarattık nitekim 2.gol o kanattan geldi. Topla çok oynaması, çok koşması beni ilgilendirmez. Barış'ta topla çok buluşuyor. Ben sana S.Özkan top kayıplarınıda sayarım burdan. Yarattığı (!) atakları da. Harcadıklarını da. İyi bir yedek olması lazım sadece 11 adamı değil kendisi kusura bakmayın.
Güzel tespitler.
Aslında çoğu kişinin Rijkaard'la alıp veremediği yok(TU). "Sabır" denildi,evet yapılan yanlış işlere rağmen bunu da en iyi Galatasaray taraftarı yapar. Kabullenemediğim ve bazı arkadaşların da sabrını zorlayan sanırım Rijkaard'ı savunayim derken Galatasaray'ın değerlerini ayaklar altına almak.
Tüketim çağındayız ve marka bağımlılığı haddinden fazla olan bir nesil yetişiyor. Saınırım sorunların kaynağı burada.
Şunu anlamıyorsunuz.
Siz herkesi hep en güzel dönemlerinde hatırlıyorsunuz.
Mondragon'u da öyle mesela. Lucescu'yuda, Terim'ide. Galatasaray'ıda hep 2000'deki gibi.
Ama öyle değil.
Mondragon gönderilirken, artık hemen hemen herkes "gitsin artık" diyordu. Çünkü performansı çok ciddi düşmüştü.
Lucescu için bugün herkes keşke olsa tekrar diyor. Ancak o zamanlar Lucescu'ya oynattığı "uyku getirici" futboldan dolayı denmedik şey kalmamıştı. Hele Real Madrid'e 3-0 yenildiğimiz maça çıkardığı kadro, çıkarabileceği en kötü kadroydu. Utanmasa 11 stoper ile sahaya çıkacaktı. Orta sahada en ofansif adamımız B. Akin'di resmen maçta.
Fatih Terim döneminde de, özellikle 97-99 yılları arasında resmen doldur boşalt oynu yüzünden denmedik kalmıyordu. Adeta tüm takım geriden topu şişirir, Hakan indirirse gol pozisyonu olurdu. Allah'tan Hagi vardıda bireysel yeteneğiyle güzel atak başlatıyor veya 30 Metreden gol atıyordu. Defanstada neyseki Pope vardıda, adam akıllı top gönderiyorduk ileriye.
Yeter be Terim yeter diye sızlanan o kadar çok olduki. Herkesi güzel günleriyle hatırlarız biz. Böyle yapımız.
Gerets'in ilk yılıyla hatırlarız. Ama o ikinci yılki rezalet performansını hatırlayan yoktur.
Mesela Rijkaard bu sene şampiyon olsa ve takımdan gitse, 5 yıl sonra "adam Mustafa Sarp'larla şampiyon oldu be" deriz. Tıpkı Lucescu'ya "o kadroyla şampiyon oldu" derken ilk 11'inde Mondragon, B. Korkmaz, Hakan Ünsanl, Suat, Ergün, Sergen, Perez, Ümit Karan, Jardel vs. gibi adamlar yokmuş gibi.
Ne yazıymış arkadaş. İlla birileri beğensin de yorum yapsın diye çabalıyorsun. Okumuyor kardeşim işte, kimse takmadı demekki senin bu yazını.
Böyle başlıklı yazıları okumaya bile tenezzül etmiyorum, emeğe saygım var o ayrı. Geçiniz tarihi, size tarihten 14 yıl şampiyon olamayan takımı da gösteririm, gidip Trömsö'ye elenen takımı da. Yemişim tarihini, tarihimiz gurur duyulacak şeylerle dolu ama bir yerden sonra yeni tarihi yazmak gerekir. Rijkaard'ın azılı avcısı gibi olmuş herkes, yedirtmiyoruz size o adamı.
Böyle bir konu da bekliyordum açıkçası.