Cevap: Transfer kapandı
Bazen röportajlarda verilen yanıtları iyi yorumlamak lazım. Verilen cevapları herkes kendince yorumlayabilir ama doğru bir şekilde yorumlamak en kesin yöntemdir. Bunun için o anki şartları ve dinamikleri iyi analiz etmek gerekiyor.
Burada şurası eksik, burası eksik, o eksik, bu eksik diye yorum yapanlar var. Ben ise bu eksikleri siz görebiliyorsunuz da Rijkaard ve Neeskens gibi iki üstad mı göremeyecek demiştim. Şuna güvenerek demiştim:
"Frank Rijkaard hangi bölgelere transfer istiyorsunuz şeklinde gelen bir soruyu ise, “Tabii bu birazda takımın içinde kalması gereken bir bilgi. Devamlı yönetimle kontak halindeyiz ve açıklarımızı belirleyerek ilerliyoruz” sözleriyle yanıtladı."
Şimdi bu cümleyi bilip bilmeden ve iyi yorumlamadan bol keseden sallamak, orası eksik yahu, burası eksik, yandık, bittik demek Rijkaard ve Neeskens'ın futbolda aciz olduğunu dolaylı olarak düşünmektir. Dikkatinizi çekerim; "açıklarımızı belirleyerek ilerliyoruz" diyor. Sırf lafta transfer yapmak için transfer demiyor. Açık belirlenir ve ne gerekirse yapılır.
Diğer önemli demece gelince; “Lig uzun bir maraton, gençler çok iyi çalışıyorlar. Milli takım futbolcuları da aramıza katılacak. Performansından çok memnum olduğum genç oyuncular var. Bunlardan bazıları aramızda kalacak” diyor.
Siz bunu nasıl yorumladınız?
Ben aynen şöyle yorumluyorum. Rijkaard sürekli aynı kadro ile oynamayacak. Türkiye Ligi, Fortis ve UEFA Ligi kulvarlarında bir çok maça çıkacağız. Üst üste maçlar oynayacağız. Bu lafı ederek ben rotasyona gideceğim arkadaş diyor. Bu rotasyonu yapabilmek için elde alternatifler olmalı. Ama bu alternatiflerden bazıları genç oyuncular olacaklar. Bazılarından memnun olmuş bile. O bazıları "tamam, biz olduk" demeyip çalışmaya devam edip, üstlerine koymaya çalışırlarsa bu takımda yer bulurlar, bulabilirler. Bu onların elinde. Kadromuzda yer bulacak bir kaç genç oyuncu yeni transfer değil de nedir?
Ha!
Sağlıklı bir dönüş yapabilecek Uğur Uçar ve Linderoth'un yeni bir transfer olacağını tekrarlamama bile gerek yoktur. Bana göre Linderoth çok önemli bir değerdir. Sağlıklı olduğunda çok yararlı olacaktır. Bazı futbolcular sahada hiç görünmezlermiş gibi oynarlar, özellikle ön liberolar. İşte böyle oyuncular takımları için çok yararlı oyuncular. Linderoth böyle bir potansiyele sahip. Umarım sağlıklı dönüş yapabilir.
Biz kadroyu yerden yere vuruyoruz ama futbol cahili Rijkaard ise şöyle diyor:
Rijkaard ellerinde çok kaliteli bir kadronun olduğunu ifade ederek, “Şu anki kadroya baktığımızda ben bu kalitenin takımımızda olduğunu biliyorum. Elimizdeki futbolcuların teknik ve fiziki kapasitelerini arttırırsak, aramıza katılacak bir iki futbolcuyla çok iyi yerlere geleceğiz" dedi.
Çok kaliteli bir kadro diyor. Bunu Rijkaard diyor. Demek ki gördüğü bir şeyler var. Potansiyel görüyor. Onları yetersiz gören bir adam şu cümleyi kurmazdı:
"İstediğimiz mantaliteye futbolcularımın erişeceğini düşünüyorum."
Şu anki kadroya baktığımda diyor. Yani Keita falan zaten açıklanmıştı. Keita da yukarıdaki cümlede geçen "şu anki kadroya baktığımızda" lafının içeriğinde yer alan bir oyuncu. Bu lafını etmeden önce Keita'yı zaten değerlendirmişti. Kewell da zaten bu kadronun içinde. Şu anda kampta olmamaları bu cümleyi bozmuyor ya da değiştirmiyor. Güncel Galatasaray kadrosudur kastedilen.
Şu cümlesiyle "Elimizdeki futbolcuların teknik ve fiziki kapasitelerini arttırırsak, aramıza katılacak bir iki futbolcuyla çok iyi yerlere geleceğiz." ben elimdeki mevcutları güçlendireceğim, üzerlerine katmalarını sağlayacağım, potansiyellerini arttırmalarını ve performanslarını üst seviyeye çekmeye çalışacağım. Eğer bunu başarırsak, bir iki transferle çok daha iyi yerlerde olacağız diyor.
Bu da bir iki transfer daha beklememiz gerekeceğini belli ediyor. Çünkü oyunculara yükleme yapmak bir iki günde olan bir şey değil.
O yüzden okuduklarımızı iyi anlamak ve yorumlamakta fayda var.
Sizin açıklamanızdan alıntı yapıyorum, Direk size cevap vermek amacıyla değil ama; en açıklayıcı yazı olduğu için. Az önce Rijkaard'ın röportajını izledim Galatasaray.org'da.
Öncelikle tercüman çoğu cümleyi kendisi tamamlıyor. Ayrıca çevirileri de tam anlamıyla yapmadı.
Örnek vereyim. Muhabir; Messi'nin üzerinde çok emeği olduğunu, Arda'da da Messi gibi bir gelecek görüp görmediğini sordu. Tercüman şu şekilde çevirdi: Arda gibi iyi bir futbolcumuz var. Arda hakkında ne düşünüyorsun? Belki Messi'ye benziyor. Gelecekte Messi gibi olabilir mi?
Soru Arda Messi karşılaştırması değil. Arda da Messi gibi gelişim gösterebilir mi, anlamındaydı. Rijkaard da bu yüzden pis pis güldü. Halbuki soru iyi bir soruydu. Tercümandan geçerken bozuldu.
Bu örneği sadece çevirirken nasıl anlam değişmelerine uğrayabildiğini anlatmak için verdim.
Şimdi tercüman'ın çevirilerinden değil de; doğrudan Rijkaard'ın konuşmasından ne anladığımı kısaca anlatayım.
- Takım iyi
- Kadroda çok fazla oyuncu var, belki bazılar gidecek ama yine de geniş bir kadro olması lazım. Sezon boyunca herkese ihtiyaç olacak.
- Gençlerden bir kaçı
belki takıma girebilir. (Kesin değil, Daha bakacak.)
- Eksiklerimizi basın önünde tartışmak istemiyorum. (Demek ki eksik var)
- Keita transferinden bilgim var.
- Biz takımın teknik ve kondisyon durumunu üst seviyeye çekmeye çalışıyoruz ama lig uzun ekstradan
bir kaç iyi oyuncu olursa yok demem.
- Taktik faullerle yenilen kartlara sesim çıkmaz ama boş yere kart görenleri de affetmem
- Tobol felan hikaye biz onları yer geliriz. Eşek değiliz herhalde scout gönderdik.
- Defans iyi zaten defans ileriden başlar ve tüm takım defans yapar. Elimizdeki defans adamlarını tutarsak iyi bir temel var.
Tutamazsak yeni birini alırız. (Servet'ten sözediyor sanırım.) -Para var da Puyol'u mu getirmedik!-