1. Kulüplerdeki berbat yönetim anlayışı
2. Antrenör kalitesizliği
3. Ülkedeki genel taraftar profili.
Üst düzey kulüplerde ve seviyelerde yer almış oyuncular, Türkiye'ye ilk geldiklerinde ciddi fark yaratsalar da, yukarıda sırası ile verilen zincirleme sebepler ile maksimum 2.seneden sonra ya yerinde sayıyor ya da gerilemeye başlıyor. Çünkü kulüp yönetenlerin ve antrenörlerin profesyonellikten uzak, gelenekçi, tekdüze ve mantıksız planlamaları zaman içerisinde bu isimlerde gevşemeye ve tembelliğe zemin hazırlıyor. Üzerine, bu oyuncular taraftar tarafından da aşırı ilgiye maruz kalırsa kendisini ilah gibi görmeye başlıyor. Genel anlamda Türkiye'de en yüksek ücretleri de bu oyuncular kazandığı için kötü performanslarında da oyuncuları elden çıkarmak mümkün olmuyor, zira Türkiye ligi gibi düşük seviye kabul edilen bir yerde vasat performans veren isimlere, üst düzey liglerde ki kulüpler o maaşları vererek almak gibi saçmalıklara düşmüyor. İsteyen kulüpler de olsa olsa ya Arap ya da Uzakdoğu'dan oluyor. Dolayısı ile bu oyuncular da profesyonelce çalışıp performansını artırmak yerine, kovsalar bile bu cennet vatandan gitmeyip sözleşme sonuna kadar yatarak, parasını almayı tercih ediyor.
Tabii bu söylediklerim genel anlamda üst seviye oyuncular için geçerli olan şeyler. Marcao tarzı oyuncuları her halükarda göndermek mümkün oluyor, sonuç itibari ile yaşı genç ve maaşı da makul isimler. Fakat bu tarz gelişime en açık döneminde ki oyuncuların gerilemesinde temel sebeplerde aslan payı antrenör ve taraftarındır. Antrenör ekstra birşey katmıyor, taraftar da tahammül etmiyor. Hele ki taraftar protestonun da ötesine geçip, her mecradan hakaret ediyor. Dolayısı ile oyuncu mental olarak kuvvetli değilse toparlaması neredeyse imkansız hale geliyor. Çünkü bir süre sonra bırak kendini geliştirmeyi, sadece hatasız oynamaya odaklanıyor.
O yüzden yapılması gereken tek şey, oyunculara lüzumsuz kontratlar yapmamak ve her oyuncuyu ederini bulduğu anda elden çıkarmaktır.
SM-G970F cihazımdan Gscimbom mobil uygulaması ile gönderildi
2. Antrenör kalitesizliği
3. Ülkedeki genel taraftar profili.
Üst düzey kulüplerde ve seviyelerde yer almış oyuncular, Türkiye'ye ilk geldiklerinde ciddi fark yaratsalar da, yukarıda sırası ile verilen zincirleme sebepler ile maksimum 2.seneden sonra ya yerinde sayıyor ya da gerilemeye başlıyor. Çünkü kulüp yönetenlerin ve antrenörlerin profesyonellikten uzak, gelenekçi, tekdüze ve mantıksız planlamaları zaman içerisinde bu isimlerde gevşemeye ve tembelliğe zemin hazırlıyor. Üzerine, bu oyuncular taraftar tarafından da aşırı ilgiye maruz kalırsa kendisini ilah gibi görmeye başlıyor. Genel anlamda Türkiye'de en yüksek ücretleri de bu oyuncular kazandığı için kötü performanslarında da oyuncuları elden çıkarmak mümkün olmuyor, zira Türkiye ligi gibi düşük seviye kabul edilen bir yerde vasat performans veren isimlere, üst düzey liglerde ki kulüpler o maaşları vererek almak gibi saçmalıklara düşmüyor. İsteyen kulüpler de olsa olsa ya Arap ya da Uzakdoğu'dan oluyor. Dolayısı ile bu oyuncular da profesyonelce çalışıp performansını artırmak yerine, kovsalar bile bu cennet vatandan gitmeyip sözleşme sonuna kadar yatarak, parasını almayı tercih ediyor.
Tabii bu söylediklerim genel anlamda üst seviye oyuncular için geçerli olan şeyler. Marcao tarzı oyuncuları her halükarda göndermek mümkün oluyor, sonuç itibari ile yaşı genç ve maaşı da makul isimler. Fakat bu tarz gelişime en açık döneminde ki oyuncuların gerilemesinde temel sebeplerde aslan payı antrenör ve taraftarındır. Antrenör ekstra birşey katmıyor, taraftar da tahammül etmiyor. Hele ki taraftar protestonun da ötesine geçip, her mecradan hakaret ediyor. Dolayısı ile oyuncu mental olarak kuvvetli değilse toparlaması neredeyse imkansız hale geliyor. Çünkü bir süre sonra bırak kendini geliştirmeyi, sadece hatasız oynamaya odaklanıyor.
O yüzden yapılması gereken tek şey, oyunculara lüzumsuz kontratlar yapmamak ve her oyuncuyu ederini bulduğu anda elden çıkarmaktır.
SM-G970F cihazımdan Gscimbom mobil uygulaması ile gönderildi