Ne yazık ki ciddi ciddi bu kafada olanların sayısının hiç de az olmadığına, siyasetin tepesindeki zatın terminolojisini kullanarak gönderme yapmışsın. Başarılı bir ironi çalışması, tebrik ederim...
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Ya Feda, Ya Veda! Küçülmek Tek Çözüm!
Ne yazık ki ciddi ciddi bu kafada olanların sayısının hiç de az olmadığına, siyasetin tepesindeki zatın terminolojisini kullanarak gönderme yapmışsın. Başarılı bir ironi çalışması, tebrik ederim...
Yazinin hemen hemen tamamina katiliyorum ama devam eden sozlesmeleri degistiremezsin
Burada en hassas nokta seyircinin artik sportif basari ve transfer hastaligindan kurtulmasi
abartarak soyluyorum sen 10 sene sampiyon olma ama git tribunleri doldur ,macini izle ,illa takimin galibiyeti sampiyonlugu ile saga sola hava atmak icin mi taraftarsin sen ,bir spor olarak gor sunu artik
Burada en hassas nokta seyircinin artik sportif basari ve transfer hastaligindan kurtulmasi
abartarak soyluyorum sen 10 sene sampiyon olma ama git tribunleri doldur ,macini izle ,illa takimin galibiyeti sampiyonlugu ile saga sola hava atmak icin mi taraftarsin sen ,bir spor olarak gor sunu artik
küçülmek SON çözüm olur.
bahsettiğimiz avrupa tarihinin 19. başarılı futbol takımıdır.
amatör branş ne demektir. amerikalı sporcularla takım kurmak mı.
galatasaray AŞ. halka açık bir anonim şirket değil mi denetime açık değil mi.
elimizdeki devasa gayrimenkul yatırımlarının dünyada herhangi bir spor kulübünde örneği yoktur.
esas mesele böyle büyük camiaların avrupadan gelecek 25 mio €'u hedeflemesi ezikliğidir.
bahsettiğimiz avrupa tarihinin 19. başarılı futbol takımıdır.
amatör branş ne demektir. amerikalı sporcularla takım kurmak mı.
galatasaray AŞ. halka açık bir anonim şirket değil mi denetime açık değil mi.
elimizdeki devasa gayrimenkul yatırımlarının dünyada herhangi bir spor kulübünde örneği yoktur.
esas mesele böyle büyük camiaların avrupadan gelecek 25 mio €'u hedeflemesi ezikliğidir.
Küçülmeden de doğru planlama yapılabilir. Tolga ve De Jong' u almazsın yerine ne vereceği belli kaliteli tek bir isim alırsın, Eren ve Kolbeinn' in parasını birleştirip daha kaliteli bir santrofor alırsın, Linnes ve Cavanda' ya paraları saçmazsın adam gibi bir tane sağ bek alırsın. Serdar ve Ahmet' i almazsın ikisinin parasına taş gibi stoper getirirsin. Bu sayede kadron şişmez. Bugün aldığın ve elinde patlayacak, sattığında para etmeyecek, hatta satamayıp maaşını ödeyeceğin çöpler yerine kadronda her zaman piyasası olan futbolcular olur. Değerini bulduğunda onları satar, yenisini alırsın, futbolcuların son sahibi olmazsın. Bu sana sportif başarıyı da getirir. Sportif başarı gelirse, kombine satarsın, forma satarsın, federasyondan ve Uefa' dan aldığjn gelirler artar. Sponsor anlaşmalarında elin güçlenir.
Bunları düşünmek için de üstün zekalı olmaya ya da elinde bir sihirli değnek olmasına gerek yok! Ama mevcut Galatasaray yönetimi yapamıyor ya da yapmıyor!
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Bunları düşünmek için de üstün zekalı olmaya ya da elinde bir sihirli değnek olmasına gerek yok! Ama mevcut Galatasaray yönetimi yapamıyor ya da yapmıyor!
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Yazinin hemen hemen tamamina katiliyorum ama devam eden sozlesmeleri degistiremezsin
Burada en hassas nokta seyircinin artik sportif basari ve transfer hastaligindan kurtulmasi
abartarak soyluyorum sen 10 sene sampiyon olma ama git tribunleri doldur ,macini izle ,illa takimin galibiyeti sampiyonlugu ile saga sola hava atmak icin mi taraftarsin sen ,bir spor olarak gor sunu artik
belki değiştiremezsin, ama oyuncu takası veya oyuncuyu satarak o devam eden sözleşmelerden kurtulabilirsin.
Küçülmekten küçülmeye fark var yanlız.Eğer Dursunla küçülmeye gidersek (hoş zaten 2 senedir küçülülüyoruz)sonumuz en sonunda felaket olacak.Bu kaçınılmaz.Planlı programlı yapılmalı bu işler.Küçülmeye gitmek demek başarısız olacağız anlamına gelmez.İlk etapta bu dursun denilen virüsten kurtulmalıyız.
Ben ekonomik hususlarda detaylı bir eğitim almadım lakin. Bizim kulüplerimiz ülkenin siyasi karmaşasında oldukça etkilenecek gibi duruyor. Bu kur farkları özellikle altından kalkılamaz yönlere gidiyor. Ama burada ciddi bir mesele var. Sportif başarı olmadığı sürece gelir kapın azalacak. Yani şöyle diyelim bir futbolcuya 1 milyon maaş veriyoruz ama oldukça iyi bir performans alıyoruz. Bir diğerine 300 bin veriyoruz ama oldukça verimsiz. 300 bin bile olsa verim alamadıktan sonra sana zarar olarak dönüyor. Yani bu noktadan sonra yazıda kendi içinde popülist tavır almış oldu.
Daha fazla harcayarak, sportif basarinin da daha iyi olacagina dair bir garanti de yok. Yada daha az harcayip, illaki de kopacaksin diye birsey de yok. Para cok önemli, ama hersey de demek degil. Hele kisa bir süre zarfi söz konusu ise.
Son yillardaki en iyi transfer sezonumuz 14/15 kis penceresi oldu. Hem para harcamadik, hemde takima monte edilmesi gereken yeni oyuncular alip, kadroya sisirmekten ilk defa ali koyduk kendimizi. Oyuncular bir birine alisabildi, ve sportif bir basari cikti ortaya. Ve o sampiyonluk olmasa bu devasi harcamalara ragmen son 4 senedir sampiyonlugumuz olmayacakti bile.
Yani Galatasaray´da sorun su. Mali anlamda kötü oldugumuz icin belki maddi potansiyalimizin 60-70% civarini ancak kullanabiliyoruz, ve buna ragmen borcumuz artiyor. Maddi potansiyalimizin tamamina ulasabilmemiz icin, coktan bir 3-4 sene mali düzenlemeye gitmeliydik zaten.
Yani her sene potansiyalimizin 60%´lik kisimini kullanip, yillarca daha fazla borclanacagimiza. 2-3 sene akilli mali poltika izleyip, gelecek senelerde potansiyalinin tamina yakinini kullanma sansina erisebilmemiz gerek.
Orta vadede bundan Galatasaray her türlü karli cikacaktir.
Portakal, Çilek yerine belli vakit menemen yiyinmeli tassaruf etmek için.Özet geçecek var mı?
Ben yatırım yaparak büyümeyi tercih ederim Aysal Başkanın dedi gibi.
Yatırım > Başarı > Gelir
Öyle bir dünya olsa, bugün hala takimin basinda olurdu.
Başka nedenlerden dolayı gitti Aysal Başkan.Öyle bir dünya olsa, bugün hala takimin basinda olurdu.
Buradaki dostlarin tam olarak anlayamadigi sey aslinda miktarlarla alakali
su sekilde ozetlersem mantikli bir aciklama olacaktir.. harcamalari yatirimlari arttirip ,riski ve buyumeyi tercih edersen sampiyonluk daha genel anlamiyla sportif basari buyuk olasilikla gelecektir
gelecektir ama bunun yapilan harcamayi karsilama orani nedir ? Mesela aysal tarzi bir adam mancini ile man city baskani olsa durum degisik olur cunku oradaki gelirler basari geldigi anda ucuk boyutlara cikiyor ,hatta ingilterenin Gs si united ise ,basarili olamasa da 100 milyon pound u bedava gonderdigi pogbaya verebiliyor
oncelikle senin bu takimlarla yaris yapma hayaline bir son vermen gerekiyor , o donemler 2000 lerin basinda bitti zaten o yuzden de birak CL yi ,avrupa liginde bir yari finalden otesi yok 17 sezondur
yani anlatmak istedigim 10 harcadiginda gelirin 7 ise , 30 harcadiginda gelirin 35 e cikmiyor , ve bire bir ayni oranda artsa bile ,ki artmiyor , 30 a 21 gibi bir rakam ortaya cikar
basit anlatmaya calisiyorum ,turk piyasasinda yayin geliri harici basari icin katlanilan maliyetleri karsilayacak para yok ,bu menemenci bjk icin bile boyle
bundan kurtulusun bir sihirli formulu var, oyuncu satisi ama o da hem turkiye olmamizdan hem de yetenekli cocuklari gelistirip piyasaya sunamamamizdan gerceklesmiyor
zaten basari icin acilan hangi takim olursa ffp ye takilacak ve sonunda hepsi seve seve kuculecek
su sekilde ozetlersem mantikli bir aciklama olacaktir.. harcamalari yatirimlari arttirip ,riski ve buyumeyi tercih edersen sampiyonluk daha genel anlamiyla sportif basari buyuk olasilikla gelecektir
gelecektir ama bunun yapilan harcamayi karsilama orani nedir ? Mesela aysal tarzi bir adam mancini ile man city baskani olsa durum degisik olur cunku oradaki gelirler basari geldigi anda ucuk boyutlara cikiyor ,hatta ingilterenin Gs si united ise ,basarili olamasa da 100 milyon pound u bedava gonderdigi pogbaya verebiliyor
oncelikle senin bu takimlarla yaris yapma hayaline bir son vermen gerekiyor , o donemler 2000 lerin basinda bitti zaten o yuzden de birak CL yi ,avrupa liginde bir yari finalden otesi yok 17 sezondur
yani anlatmak istedigim 10 harcadiginda gelirin 7 ise , 30 harcadiginda gelirin 35 e cikmiyor , ve bire bir ayni oranda artsa bile ,ki artmiyor , 30 a 21 gibi bir rakam ortaya cikar
basit anlatmaya calisiyorum ,turk piyasasinda yayin geliri harici basari icin katlanilan maliyetleri karsilayacak para yok ,bu menemenci bjk icin bile boyle
bundan kurtulusun bir sihirli formulu var, oyuncu satisi ama o da hem turkiye olmamizdan hem de yetenekli cocuklari gelistirip piyasaya sunamamamizdan gerceklesmiyor
zaten basari icin acilan hangi takim olursa ffp ye takilacak ve sonunda hepsi seve seve kuculecek
Başka nedenlerden dolayı gitti Aysal Başkan.
sen yapma bari arif
Daha fazla harcayarak, sportif basarinin da daha iyi olacagina dair bir garanti de yok. Yada daha az harcayip, illaki de kopacaksin diye birsey de yok. Para cok önemli, ama hersey de demek degil. Hele kisa bir süre zarfi söz konusu ise.
Son yillardaki en iyi transfer sezonumuz 14/15 kis penceresi oldu. Hem para harcamadik, hemde takima monte edilmesi gereken yeni oyuncular alip, kadroya sisirmekten ilk defa ali koyduk kendimizi. Oyuncular bir birine alisabildi, ve sportif bir basari cikti ortaya. Ve o sampiyonluk olmasa bu devasi harcamalara ragmen son 4 senedir sampiyonlugumuz olmayacakti bile.
Yani Galatasaray´da sorun su. Mali anlamda kötü oldugumuz icin belki maddi potansiyalimizin 60-70% civarini ancak kullanabiliyoruz, ve buna ragmen borcumuz artiyor. Maddi potansiyalimizin tamamina ulasabilmemiz icin, coktan bir 3-4 sene mali düzenlemeye gitmeliydik zaten.
Yani her sene potansiyalimizin 60%´lik kisimini kullanip, yillarca daha fazla borclanacagimiza. 2-3 sene akilli mali poltika izleyip, gelecek senelerde potansiyalinin tamina yakinini kullanma sansina erisebilmemiz gerek.
Orta vadede bundan Galatasaray her türlü karli cikacaktir.
Ama buradaki sorun şu olması gerekenle istenen arasında bir gerilime batıyorsun. Şöyle ki diyelim bir küçülme yaptık zaten son iki senedir inanılmaz kötü bir futbol başarısı var ortada. Bunu başlıca taraftara nasıl anlatacaksın. Taraftar şuan maça gelmiyor ki haklı ödediğinin karşılığını alamıyor sahada. Bu olmayınca alışverişte yapmıyor. Böyle arz talep dengesini de kuramıyorsun. E sen zaten bugüne kadar taraftarı kulübün sahibi olarak görmemişsin. Her defasında genel kurulu göstermişsin sahiplenmeyi. Böyle olunca bilinçli adamlar hmm diyerek kendilerini geri plana atıyor. Katılımcılık sıfır ayrıştırma yüzde yüz.
Tamam diyelim bu dili bıraktılar e bu sefer ortada sportif başarı geriye kalacak. Bir sene daha başarılı olamadık bu sefer yönetim başarısız olduğu için eleştirilecek ki doğal olan bu. Eleştirilince çığrından çıkan bu adamlar başarı için mecburen transfer yapacak. Kaldı ki şuan kadro enkazımızdan bahsetmiyorum bile. Bu da doğrudan giderleri arttıracak ayrıca doğru planlama için doğru adamlarla çalışman lazım. Ben yıllardır Galatasaray'da öyle bir ekip göremedim. Yani bu işi yapacak adam yok kulüpte. Biz mecburen belli noktalarda başarılı olmak için ciddi harcamalar yapmak zorundayız. Ayrıca bana kimse altyapı falan demesin o iş öyle ha diyince olmuyor yıllardır görüyoruz. Kim çıktı Arda'dan başka yıllardır.
Yani kısacası bizim kulüp kimseye bu 3-4 senelik küçülmeyi falan anlatamaz. Taraftar ve medya baskısını kaldırabilecek bir yapımız yok bizim olamayacakta.
Bonservis ve yıllık ücretler için bir üst limit belirlemek ve bunu makul tutmak ilk yapılacak iştir. Bu gün Kayserispor' un ara transferde aldığı 10 dan fazla futbolcuyu biz alsak bizim takımın da beli doğrulurdu. Ancak mevcut ücret politikamızla bunun maliyeti 3-5 katı olurdu, hiç şüpheniz olmasın...
''Bir futbolcunun Chelsea fiyatı farklıdır'' diye tabir vardı, parayı savurdukları dönemde. O hesap, bizim büyük kulüpler olmayan para ve batık ekonomileriyle bir futbolcuya talip olduklarında da fiyatlar farklı oluyor; bu döngünün artık kırılması lazım...Ciddi yıllık kazancı olan Yasin ve menajerinin durup durup kazan kaldırması da bu yüzden; kendisinden az katkı veren futbolcunun iki kat fazla para almasını emsal gösteriyorlar, kendilerince haklılar ama olay baştan yanlış zaten...
''Bir futbolcunun Chelsea fiyatı farklıdır'' diye tabir vardı, parayı savurdukları dönemde. O hesap, bizim büyük kulüpler olmayan para ve batık ekonomileriyle bir futbolcuya talip olduklarında da fiyatlar farklı oluyor; bu döngünün artık kırılması lazım...Ciddi yıllık kazancı olan Yasin ve menajerinin durup durup kazan kaldırması da bu yüzden; kendisinden az katkı veren futbolcunun iki kat fazla para almasını emsal gösteriyorlar, kendilerince haklılar ama olay baştan yanlış zaten...
Sonuçta Aysali bosverip büyüme stratejisini konuşalım. Niye gitti...ben bile 100% emin değilim...sen yapma bari arif
İşletme ve İş hayatında iki alınabilecek yol var.
A ) Play Big. Büyük oyna, risk al ... Ama olursa hem sportif başarı hem maddi rahatlama gelir.
B ) Küçülme Yolu.
Haa B ) de yapılır ama ozaman komple sistem değişikliğine gidilmeli... full Scouting ve alt yapı desteği il misal. Bunu yapamazlar ama ...
Yinede A) yolunu tercih ederim böylece, hele hele büyük ve köklü bir takım isen.
Son düzenleme:
Cenk gonen yasinden fazla senelik ucrete sahipse ben de yasin olsam once kendime kizarim bu rakama imza attim enayi miyim diye ,sonra da klube cemkiririm her sans geldiginde batiran onun disinda da kenarda cekirdek citlayan bu yedek kaleciye benden fazla para veriyorsunuz diye
Doğru planlama ile olur diyenleri anlıyor ve kısmen katılıyorum ama 2-3 sene önce olsa doğru hamlelerle belki kurtulurduk ama artık çok radikal olmak zorundayız. Bence de Tarık Veysel ve Sabri alacağına git Eboue al daha mantıklı idi. Ama o da geçti artık. Net olarak Victoria, Perez, Niculescu bulmak zorundayız ve tabi bunu oynatabilecek hoca. Malesef daha naif çözümler için geç kalındı. Arda abi de Doğu da söylediklerinde haklılar. 1 milyonluk verimli oyuncu 300 binlik verimsizden daha karlıdır ama şu an yapılacak şey hem verimli hem 300 bine oynayan adam bulmak. Zaten işin zorluğu da burada. Bu yüzden radikal ve planlı olmak lazım.
Devam eden kontratlara gelirsek burada talibi olanları derhal elden çıkarmak lazım. Yerlilerin talibi olmayabilir. Bunlarla da oturup konuşacağız. Elbette bir anda 2 milyon tavan rakama inemeyebiliriz ama bunu planlayıp mesela 1 sezon sonra başarabiliriz. Örneğin Yasin'i ele alalım. Bu adam Galatasaray'dan öyle ya da böyle gitme korkusuna kapılsa inanın bırakın zammı indirim bile talep edebilir. Bu oyuncuların bir çoğu kendi kapasitelerinin farkındalar ama çark kurulduğu için kendilerini büyük görüyorlar.
Devam eden kontratlara gelirsek burada talibi olanları derhal elden çıkarmak lazım. Yerlilerin talibi olmayabilir. Bunlarla da oturup konuşacağız. Elbette bir anda 2 milyon tavan rakama inemeyebiliriz ama bunu planlayıp mesela 1 sezon sonra başarabiliriz. Örneğin Yasin'i ele alalım. Bu adam Galatasaray'dan öyle ya da böyle gitme korkusuna kapılsa inanın bırakın zammı indirim bile talep edebilir. Bu oyuncuların bir çoğu kendi kapasitelerinin farkındalar ama çark kurulduğu için kendilerini büyük görüyorlar.
Ben gecenlerde su sozu soylemistim ,nasil zaman zaman hem harcayip hem basarili olamamissan
simdi de hem harcamayip hem de basarili olma vakti
simdi de hem harcamayip hem de basarili olma vakti
Sonuçta Aysali bosverip büyüme stratejisini konuşalım. Niye gitti...ben bile 100% emin değilim...
İşletme ve İş hayatında iki alınabilecek yol var.
A ) Play Big. Büyük oyna, risk al ... Ama olursa hem sportif başarı hem maddi rahatlama gelir.
B ) Küçülme Yolu.
Haa B ) de yapılır ama ozaman komple sistem değişikliğine gidilmeli... full Scouting ve alt yapı desteği il misal. Bunu yapamazlar ama ...
Yinede A) yolunu tercih ederim böylece, hele hele büyük ve köklü bir takım isen.
Full maksimum basariyi elde ettigimiz dönemlerde, neden patlama yapamadik o vakit Arif ? Hatta ondan sonra harcamalara devam ederek, birsey bizim uygun yerimizde patladi maalesef.