Dursun Özbek, Galatasaray tarihinde benim gördüğüm en yalancı ve sinsi başkanıdır. Adamın tek derdi koltuk sevdası, sıkışınca transfer yapmalar, olmayacağı belli olmasına rağmen td lerde ısrarcı olması ve sürekli yalan söylemesi. Muhtemelen tüzük deki bu açığı da iyi hesaplayıp sırf mayısta aday olacak adayların hazırlıksız yakalanmasını sağlamak için seçime gidecek kadar da sinsi birisi. Galatasaray tarihinde böyle kişilerin başkan olmaması lazım, tabi kongre üyelerini görünce şaşırmıyoruz.
Faruk Süren efsane başkandır ama şuan aktif rolde yönetimde yada başkan olarak gelmesini istemem. Çünkü Galatasaray, türk futbolu, işleyişler filan o eski yıllar gibi değil. Mustafa Denizli gibi gelmesiyle gitmesi arasında ciddi eleştiriler alır. Zaten efsane başkan olarak böyle kalsın.
Ünal Aysal da muhtemelen bu siyasi anlayış ile türk futbolunun içindeki bazı iğrenç insanların olması sebebiyle istediklerini doğru düzgün yapamayacağından gelmesini istemem. Zaten geleceğini de hiç düşünmüyorum.
Adnan Öztürk kulüp için büyük kayıp olur. Dursun dan bile kötü başkan olur diye tahmin ediyorum. Bana hiç güven vermiyor.
Turgay Kıran, Mustafa Cengiz vb fosillerin de başarılı olacağını düşünmüyorum ve umarım da gelmezlar.
İnşallah daha genç (Burak Elmas, Ali Sabancı vb) hedefleri ve enerjisi olan, en basit haliyle stadyumda izledikleri şeyin ne olduğunu bilen, düzgün cümle kurup kendini ifade edebilen, kulübün hakkını sağlam bir şekilde koruyan gerçekten bu işi kaldırabilecek planları ve projesi olan, hatta çoğunluğun saygı duyduğu eski başkanların yada yöneticilerin de desteğini alan kendi işlerinde gerçekten başarılı olan yaratıcı insanların gelmesini isterim. Belki bu profile uyan değişik, ilk defa duyduğumuz isim de olabilir.
Dursun'u artık Galatasaray başkanı sıfatıyla görmeye tahammülüm yok. Onun ayarındaki diğer isimleri de görmek istemiyorum.
Doğru yapılanma yapılamazsa karanlık günler maalesef çok uzakta olmaz. Mevcut düzende artık doğruları iyi yapan kulüpler başarıyı sağlıyor artık eskisi gibi formayı sahaya koysan şampiyon olur devri kapandı. Ligin sıralamasını ve oynanan futbolu hepimiz görüyoruz. Artık eski başarıları övünmek için değil bir tecrübe olarak önümüze ışık edip doğru yapılanmayı başlatmamız lazım.
Divan kurulunda konuşan, genç beyinlerin artık fosillerin önüne geçmesi lazım. Genç derken yeni yetme, çaylak, güçsüz bireyler anlaşılmasın bir çok genç üye kendi işlerinde ya da çalıştıkları kurumlar da ciddi başarı öyküleri yaratan insanlar. Onlara ihtiyacı var kulübün.