Dizi Sektöründe Dibe Çakılmamızın Sebebi Ne? - Sayfa 5 | GSCimbom - En İyi Galatasaray Taraftar Portalı ve Forumu
Yemin ederim yuh dedim abi, nokta atışı :D Yıllar önce sinemada bir "İklimler" faciası yaşadım, Cannes'da jüri özel ödülü mü ne almıştı. Üniversitenin de ilk veya 2. senesi tabi sanat filmi izleyelim modundayız. Arkadaşla gittik, film bitti cast akmaya başladı, salonda herkes bekliyor yani böyle bitmemiştir devamı vardır heralde diye, cidden herkes aynı modda, neyse çıktık. :D Akılda kalan tek şey ben istersem o fındığı sana yediririm sahnesi.. Acayip sıkılmıştım izlerken. Yıllarca bulaşmadım Nuri Bilge filmlerine :D Çok sonradan 3 maymunu izledim, o biraz daha iyiydi ama.

Hala arkadaşla goygoyunu yaparız bir NBC filmi mi izlesek diye.. :asd22:

Kimi insan hiç izleyemiyor yav sen yine 3 maymunu izleyebilmişsin :D
 
Bana göre başlıca sebepleri şu;

1-Dizi süreleri aşırı uzun.
2-90'lar, 2000'lerin başları gibi tüm ailenin oturup izlediği tv yok artık. İzleyenler bile Telefon'a, PC'ye vs. bakıp,öylesine açık bırakıyor.
3-İlk 10-15 bölümü iyi başlayan bir dizi reytingleri yükselince bir nevi b.ka sarıyor. Aynı konular üzerinde dönüp duruyor.

Bunun dışında da sebepler sayılır ama en önemli sebepleri bu. Bana göre en önemli sebebi 2.sebep. Sadece diziler değil yarışma,maçlar vs. gibi pek çok prime time yayınları da 10-15 sene önceye göre düştü. İnsanlar artık TV'ye bakmıyor. Bundan 15-20 sene sonra tamamen bitecek TV işi.
 
Dizi sektörünün başarılı olması için illa kara avrupası ve kuzey amerikaya satmak mı gerekiyor ? Yahu zaten teknik olarak pek mümkün olan bir şey değil çünkü kültürler çok farklı. Türk dizileri dünyada brezilya dizilerinin yerini aldı, ve bunu gayet başarılı bir şekilde yaptı. Türk yapımı diziler veya filmler ABD yapımı diziler ile kafa kafaya çarpıştırılıp karşılaştırılmaz, çünkü birbirlerinin muadlili değiller. Bir yanda bilmem kaç milyar dolarlık bacasız fabrika diğer yanda düdük kadar Türk dizi sektörü.

ABD yapımı dizileri bu denli beğenmemizin önemli bir nedeni 1950'den beri maruz kaldığımız Americanization faktörü... Bugün pek çok abd yapımı dizi de rezil oyunculuklar ve kısa sürede boka soran senaryolar var. Farazi bir şekilde kalite kalite denmesini doğru bulmuyorum, kalite nedir ne değildir net ortaya koymak lazım... Burada kimse ABD dizileriyle bizim dizileri kıyaslamıyor, ki zaten dediğim gibi kıyaslamak başlı başına yanlış. 60-70 küsür ülkeye dizi ihraç edebilmek müthiş bir başarı. Türkiye'nin dünyada 2. olduğu başka bir alan var mı ? Yok... Eh o zaman bir zahmet yapılan işi küçümsemeyelim.

İmkanlar dahilinde çok iyi işler çıkartıyorlar ki bu kadar ülkeye ihraç edebiliyorlar, tebrik etmek lazım. Mesela illa sizin gibi farazi bir şekilde kaliteli diyecek olsam, toplasan 3-4 ABD yapımı dizi anca sayabilirim. Peki bu benim kaliteli kabul etmediklerimi kalitesiz mi yapar ? Tabiki yapmaz.
Sektör başarılı diyebilmemiz için illa kara Avrupa'sı veya Kuzey Amerika'ya satmak gerekmiyor elbette ki mesela Muhteşem Yüzyıl Kuzey Amerika'ya da satıldı diye biliyorum lakin uyduruk bir kanala :D HBO veya AMC kalibresinde bir kanalın hadi prime time olmasın ama gündüz kuşağında yayınlanabilecek kalitede bir dizimiz neden olmasın? Hani gidip de Breaking Bad veya Game of Thrones kalibresinde bir şey yapsınlar demiyorum ki yapamazlar da zaten :D Imdb puanı 9.5 olmasın da 8.8 falan olsun olamaz mı? Bence yapılmak istenirse olur. En azından bir dönem dizisi ile olabilirdi. Örneğin batının Suleiman The Magnificent olarak bildiği ve tanıdığı tarihi bir karakterin hayatını anlatan dizi, batı dünyasında çok daha başarılı olmalı ve ses getirmeliydi. Bu fırsat kaçtı. Cast muazzamdı, oscar seviyesinde oyunculuklar bile vardı, müzikler harikaydı lakin bölüm süresi, senaryo problemi ve savaş sahneleri için yeterli kaynak ayrılmadığı için olması gereken olamadı. Bence yerli dizi sektörü için büyük bir fırsat kaçtı. Kültürlerin farklı olması da bence bir bahane değil. Gerçek anlamda kalite bir iş yaparsan nerede olursa olsun izlenir. Vikings dizisi mesela 8.6 puanı var lakin dünya çapında takip ediliyor diye biliyorum. Ben izlemedim o yüzden net bir yorum yapamıyorum.

Abd yapımı diziler ile ister istemez kıyaslanır buna yapacak bir şey yok. Özellikle bazı yapımlar için; Ulan bunlar diziyse bizimkiler ne diye kendi kendimize sorduğumuz olmuştur doğaldır lakin beklenti o derece yüksek olmaz. O konuda gerçekçi olmasını biliriz. Abd dizi sektörü dediğin milyar dolarlık sektör. Abd yapımı olup da kötü olan hatta rezil olan diziler de var tabi ki buna bir lafım yok. Hatta geçenler de heyecan yapmıştık büyük beklentiye girmiştik de hayal kırıklığına uğramıştık hatırlarsın; The Mist :D Daha ilk 3 bölümden notumu verip bırakmıştım hatırlıyorum. Rezil kepaze bir şeydi. Ben rezil kepaze dedim diye rezil kepaze olur mu olur :) Bu tezine de katılmıyorum. Abd apoleti olan her dizi iyi olacak diye bir kaide yok. 60-70 küsür ülkeye dizi ihraç etmek başarı zaten başarısızlık demedim. Ortada ticari bir başarı var buna itiraz eden yok. Bizim kanallarımızda pembe dizi adı altında yayınlanan, seksenler doksanlar döneminin Arjantin, Brezilya dizi furyasının yerini şimdi Türk dizileri aldı gibi görünüyor. Başarı mı başarı, en azından ticari olarak :) Lakin ben ticari değil de sanatsal değer olarak bir eleştiri getiriyorum. Başarı kavramını da sadece ticari başarıya endekslemiyorum.

Eğer istenirse en azından dönem dizilerinde dünya çapında bir kalite yakalanabilir. Benim görüşüm böyle tabi illa doğrudur diye bir iddiam yok.
 
Yemin ederim yuh dedim abi, nokta atışı :D Yıllar önce sinemada bir "İklimler" faciası yaşadım, Cannes'da jüri özel ödülü mü ne almıştı. Üniversitenin de ilk veya 2. senesi tabi sanat filmi izleyelim modundayız. Arkadaşla gittik, film bitti cast akmaya başladı, salonda herkes bekliyor yani böyle bitmemiştir devamı vardır heralde diye, cidden herkes aynı modda, neyse çıktık. :D Akılda kalan tek şey ben istersem o fındığı sana yediririm sahnesi.. Acayip sıkılmıştım izlerken. Yıllarca bulaşmadım Nuri Bilge filmlerine :D Çok sonradan 3 maymunu izledim, o biraz daha iyiydi ama.

Hala arkadaşla goygoyunu yaparız bir NBC filmi mi izlesek diye.. :asd22:


esh_14805.jpg




15/10
 
2 saat 45 dakikalik dizi yaparsan sonu boyle olur. Amerikada butun diziler 1 saat, 15 dakikasi reklam, 45 dakikaya geliyor.

Adamlar Netflix'e bazi Turk dizilerini koymuslar, Turkiyedeki 1 bolumu, 3 bolum olarak ayirmislar. :D
 
Son düzenleme:
Sektör başarılı diyebilmemiz için illa kara Avrupa'sı veya Kuzey Amerika'ya satmak gerekmiyor elbette ki mesela Muhteşem Yüzyıl Kuzey Amerika'ya da satıldı diye biliyorum lakin uyduruk bir kanala :D HBO veya AMC kalibresinde bir kanalın hadi prime time olmasın ama gündüz kuşağında yayınlanabilecek kalitede bir dizimiz neden olmasın? Hani gidip de Breaking Bad veya Game of Thrones kalibresinde bir şey yapsınlar demiyorum ki yapamazlar da zaten :D Imdb puanı 9.5 olmasın da 8.8 falan olsun olamaz mı? Bence yapılmak istenirse olur. En azından bir dönem dizisi ile olabilirdi. Örneğin batının Suleiman The Magnificent olarak bildiği ve tanıdığı tarihi bir karakterin hayatını anlatan dizi, batı dünyasında çok daha başarılı olmalı ve ses getirmeliydi. Bu fırsat kaçtı. Cast muazzamdı, oscar seviyesinde oyunculuklar bile vardı, müzikler harikaydı lakin bölüm süresi, senaryo problemi ve savaş sahneleri için yeterli kaynak ayrılmadığı için olması gereken olamadı. Bence yerli dizi sektörü için büyük bir fırsat kaçtı. Kültürlerin farklı olması da bence bir bahane değil. Gerçek anlamda kalite bir iş yaparsan nerede olursa olsun izlenir. Vikings dizisi mesela 8.6 puanı var lakin dünya çapında takip ediliyor diye biliyorum. Ben izlemedim o yüzden net bir yorum yapamıyorum.

Abd yapımı diziler ile ister istemez kıyaslanır buna yapacak bir şey yok. Özellikle bazı yapımlar için; Ulan bunlar diziyse bizimkiler ne diye kendi kendimize sorduğumuz olmuştur doğaldır lakin beklenti o derece yüksek olmaz. O konuda gerçekçi olmasını biliriz. Abd dizi sektörü dediğin milyar dolarlık sektör. Abd yapımı olup da kötü olan hatta rezil olan diziler de var tabi ki buna bir lafım yok. Hatta geçenler de heyecan yapmıştık büyük beklentiye girmiştik de hayal kırıklığına uğramıştık hatırlarsın; The Mist :D Daha ilk 3 bölümden notumu verip bırakmıştım hatırlıyorum. Rezil kepaze bir şeydi. Ben rezil kepaze dedim diye rezil kepaze olur mu olur :) Bu tezine de katılmıyorum. Abd apoleti olan her dizi iyi olacak diye bir kaide yok. 60-70 küsür ülkeye dizi ihraç etmek başarı zaten başarısızlık demedim. Ortada ticari bir başarı var buna itiraz eden yok. Bizim kanallarımızda pembe dizi adı altında yayınlanan, seksenler doksanlar döneminin Arjantin, Brezilya dizi furyasının yerini şimdi Türk dizileri aldı gibi görünüyor. Başarı mı başarı, en azından ticari olarak :) Lakin ben ticari değil de sanatsal değer olarak bir eleştiri getiriyorum. Başarı kavramını da sadece ticari başarıya endekslemiyorum.

Eğer istenirse en azından dönem dizilerinde dünya çapında bir kalite yakalanabilir. Benim görüşüm böyle tabi illa doğrudur diye bir iddiam yok.

Konuyu uzatmayacağım herkes fikrini belirtti lakin kırmızıyla işaretlediğim kısımla ilgili bir kaç şey yazayım; oryantalist bakış açısıyla, bizim Osmanlı'ya bakışımız arasında en ufak benzerlik yok. Dolayısıyla biz Türklerin çektiği bir Osmanlı dizisini viyana ötesi batısının beğenerek izlemesi imkansız gibi bir şey. Dizi de anlatılan tarihi olaylara bakışta da ciddi farklılık var, özellikle habsburg-osmanlı ilişkilerinde...

Mesela aynı şey çanakkale içinde geçerli.

Muhteşem yüzyıl tanıtım konusunda hala rakipsiz bu alanda bana göre, muazzam bir iş başardılar. Sistemli bir şekilde Osmanlı nefretiyle yetiştirilen Sırpların bile diziyi izleyip, Kanuni'ye sempati duyması inanılmaz bir olay... Sadece bu olsa iyi, balkanlar-Rusya ve ortadoğudan binlerce turist şeyhzade ve padişah türbelerini ziyarete geldi. Daha ne olsun ? :)

Biz yabancıları Osmanlı'yı falan çok iyi biliyor zannediyoruz, hiç te öyle değil. Sadece ismen biliyorlar ve bir kaç savaşı biliyorlar sadece... Bildikleri, daha doğrusu bildiklerini sandıklarını şeyler de hep olumsuz şeyler. ABD'de falan mesela hemen hemen hiç bilinmiyor.

Davincis demons'da az da olsa gördük mesela bakış açılarını, ha keza dracula untold'da da.
 
Konuyu uzatmayacağım herkes fikrini belirtti lakin kırmızıyla işaretlediğim kısımla ilgili bir kaç şey yazayım; oryantalist bakış açısıyla, bizim Osmanlı'ya bakışımız arasında en ufak benzerlik yok. Dolayısıyla biz Türklerin çektiği bir Osmanlı dizisini viyana ötesi batısının beğenerek izlemesi imkansız gibi bir şey. Dizi de anlatılan tarihi olaylara bakışta da ciddi farklılık var, özellikle habsburg-osmanlı ilişkilerinde...

Mesela aynı şey çanakkale içinde geçerli.

Muhteşem yüzyıl tanıtım konusunda hala rakipsiz bu alanda bana göre, muazzam bir iş başardılar. Sistemli bir şekilde Osmanlı nefretiyle yetiştirilen Sırpların bile diziyi izleyip, Kanuni'ye sempati duyması inanılmaz bir olay... Sadece bu olsa iyi, balkanlar-Rusya ve ortadoğudan binlerce turist şeyhzade ve padişah türbelerini ziyarete geldi. Daha ne olsun ? :)

Biz yabancıları Osmanlı'yı falan çok iyi biliyor zannediyoruz, hiç te öyle değil. Sadece ismen biliyorlar ve bir kaç savaşı biliyorlar sadece... Bildikleri, daha doğrusu bildiklerini sandıklarını şeyler de hep olumsuz şeyler. ABD'de falan mesela hemen hemen hiç bilinmiyor.

Davincis demons'da az da olsa gördük mesela bakış açılarını, ha keza dracula untold'da da.
Bu dediklerine katılıyorum bunda bir sıkıntı yok. Ben de aynen dediğin gibi olduğunu düşünüyorum. Örneğin Fatih Sultan Mehmet ile alakalı yapacağın bir film veya diziyi direkt küfür olarak algılarlar orası kesin. Biz fetih olarak görüyoruz, onlar ise Konstantinapol'ün düşüşü olarak karanlığa teslim olması olarak görüyorlar. Bunlar gayet normal. Osmanlı'yı da çok iyi bildiklerini düşünmüyorum amma ve lakin Sultan Süleyman'ın batıdaki imajı daha farklı diye biliyorum. Sonuç olarak muhteşem ismini koyan onlar. O yüzden onlara daha ilgi çekici gelebilir. Türklerle alakalı pozitif düşünceler içinde olmalarını beklemiyorum tabi ama dönem itibari ile ilgi çekici bir dönem. Savaşlar, seferler sayısız. Barındırdığı tarihi karakterler olarak ise son derece zengin. Sadece kıyafetler ve Süleyman - Hürrem aşkı mevzusu batılı kadınların ilgisini çekebilir ki çekti de zaten :D

Yahu ne bileyim işte çok da önemli şeyler değil aslında ama ülke olarak bilimde teknolojide hemen hemen her şeyde geri durumdayız bari dünya çapında bir dizimiz olaydı diyordum mevzu bu :D Olmayacak bir şeyde işte insan umut ediyor.
 
Başkalarını bilmem de benim izlememe sebeplerim:

1) Diziler aşırı uzun. Reklamlarla ve özetiyle birlikte 3 saatten fazla sürüyor. İşten veya okuldan eve yorgun gelmişim, tüm gecemi durup dizi izleyerek mi harcayacağım?

2) Aşk, mafya, holdingden başka konu yok. Hemen hemen tüm diziler aşk, mafya ekseni etrafında dönüyor. Takım elbiseli karizma ve zengin adamlar filan.

3) Dizi süresi dışında bölüm uzunluğunu da çok abartıyorlar. Yaz dışında tüm sezon devam eden dizi mi olur lan? Buna bağlı olarak konular inanılmaz ağır ilerliyor, üzerine dizinin tek bölümünün 3 saat olması eklenince filmin 1 saati neredeyse 2 aşığın bakışması ve onun eşliğinde çalan drama müzikle geçiyor.

Kısaca üzerine para almadığım sürece Türk dizisi izlemem. Dayanamıyorum yukarıdaki sebeplerden dolayı, dayanılacak gibi de değil


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
 
8 de başlayıp 24 de bitiyor. Hayatımdan 4 saatte Friends gibi kültlerin yarım sezonunu bitirebilirsiniz.


GSCimbom Forum kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
 
En önemlisi sürekli aynı oyuncuları görmemiz. Ben sıkıldım sürekli aynı tipleri görmekten.
İkincisi ise orjinal bir konu olmaması. Konu klasik; iki aşık var. Biri zengin birisi fakir. Bunların birleşmesine engel olan tipler.

Sürekli bu konu değişiyor.
Konusu ilginç olan filmlere baktığımızda hepsinin tuttuğunu görüyoruz.

Suskunlar
Kurtlar Vadisi
İçerde
Ezel
Çukur
Aşk-ı Memnu
Behzat Ç

Diğer diziler hep birbirinin kopyası.
İçeride de başka bir yabancı filmin kopyası ya

E6603 cihazımdan Gscimbom mobil uygulaması ile gönderildi
 
Üst Alt