Fatih Terim | Teknik Direktör (ARŞİV) - Sayfa 818 | GSCimbom - En İyi Galatasaray Taraftar Portalı ve Forumu
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
D_3IYBpXkAAInPM.jpg
 
Fatih hoca tam paradoksa döndü artık. Adam Türkiye'de o kadar başarılı ki daha iyisini getirme imkanın yok. Varlığıyla Türk futboluna ambargo koyuyor ama Avrupa'da da artık taktik yeterliliğinin sorgulanması gerektiğini biliyorsun, bir şey olmuyor. Fatih Terim gitse yerine gelecek adam hoca gibi üst üste 3 deplasmanda yenilse maçtan sonra Atatürk'e takımı karşılamaya gelen adamlar, yabancı hocayı topa tutarlar. O sabır tek hocaya gösteriliyor, hocaya gösterilen sabır da artık anca Türkiye'de mükafatlandırılıyor. Karmakarışık bir durum. Bir gerçek var ki hocanın Schalke'yi elediği Real'i 3'lediği dönem de dahi Avrupa'da Galatasaray'ı hemen her maç keyifle izlediğim son dönem Skibbe sezonuydu. Taraftarın yemeye uğraştığı başı Kocaeli maçında Servet ve tayfası halletmişti. Ki o zaman Benfica'yı deplasmanda yenen, Bordeaux'yu içerde 4'leyen takımın imkanları filan da belliydi. Ne yazık ki hoca Avrupa arenasında 1'i 5 yapma büyüsünü kaybetmiş artık. Sadece isminin varlığı seneye ligi kazanmak için yine Galatasaray'ı 1. aday yapıyor ama yine hocanın bize aşıladığı Avrupa kimliği 20 sene sonra ne yazık ki bu sefer kendisini sorgulamamıza neden oluyor. İnşallah eline doğru kadro kurulup en azından kendi futbolu oynatabilir. Şu an elindekiyle oynatmaya çalıştığı futbolu 1.5 senedir deneyip beceremiyor çünkü maalesef.
 
Terim sümüklü mendilini atsa Ersun Yanal'ın önünde şampiyon olur.

Onu tartışan yok abi zaten. Sıkıntı Terim'in mendilinden doğmuş ve buna rağmen takımıyla sezon sonunu görememiş Domenico Tedesco'nun Fatih Terim gibi Türk futbolunun 1 numaralı teknik direktörüne 2 maçta da taktiksel anlamda ders vermesi. Olay sadece Türkiye'yle sınırlı olsa eyvallah, konuşmaya gerek yok derim ama hocanın da ilk geldiği zamandan beri üstünde durduğu, kalbinde yatan Şampiyonlar Ligi'nde başarı için artık hocanın futbol anlayışının, bilgisinin yetip yetmemesi. Türkiye'de yerel sınırda tartışmaya kapalı görülen pek çok şey gibi Fatih Terim'in özellikle günün futbolundaki taktiksel becerileri de tabu gibi tartışılmaktan kaçınılıyor ama bence üzerinde durmaya değer bir durum artık bu. Maalesef biz yaz aylarını güle güle geçirip Aralık'ta bizden bile kalitesiz takımlar sadece sahaya doğru yerleşiyor ve fizik olarak iyi çıkıyor diye rezil olup dönüyoruz. Ondan sonra Fener'le mikrofon savaşları. Daha fazlasını kazanmak için daha fazla tartışmak lazım. Biat kültürü Galatasaray'ı Türkiye'nin diğer kulüplerinden ayıran Avrupalı kimliğini kaybetmesinden başka bir işe yaramaz şu saatten sonra.
 
Fatih hoca tam paradoksa döndü artık. Adam Türkiye'de o kadar başarılı ki daha iyisini getirme imkanın yok. Varlığıyla Türk futboluna ambargo koyuyor ama Avrupa'da da artık taktik yeterliliğinin sorgulanması gerektiğini biliyorsun, bir şey olmuyor. Fatih Terim gitse yerine gelecek adam hoca gibi üst üste 3 deplasmanda yenilse maçtan sonra Atatürk'e takımı karşılamaya gelen adamlar, yabancı hocayı topa tutarlar. O sabır tek hocaya gösteriliyor, hocaya gösterilen sabır da artık anca Türkiye'de mükafatlandırılıyor. Karmakarışık bir durum. Bir gerçek var ki hocanın Schalke'yi elediği Real'i 3'lediği dönem de dahi Avrupa'da Galatasaray'ı hemen her maç keyifle izlediğim son dönem Skibbe sezonuydu. Taraftarın yemeye uğraştığı başı Kocaeli maçında Servet ve tayfası halletmişti. Ki o zaman Benfica'yı deplasmanda yenen, Bordeaux'yu içerde 4'leyen takımın imkanları filan da belliydi. Ne yazık ki hoca Avrupa arenasında 1'i 5 yapma büyüsünü kaybetmiş artık. Sadece isminin varlığı seneye ligi kazanmak için yine Galatasaray'ı 1. aday yapıyor ama yine hocanın bize aşıladığı Avrupa kimliği 20 sene sonra ne yazık ki bu sefer kendisini sorgulamamıza neden oluyor. İnşallah eline doğru kadro kurulup en azından kendi futbolu oynatabilir. Şu an elindekiyle oynatmaya çalıştığı futbolu 1.5 senedir deneyip beceremiyor çünkü maalesef.
Aynı Skibbe'nin Şampiyonlar ligi ön elemesinde Steau'ya karşı Sami Yen'de 5 stoperle maça başlayıp kaybettiğini de hatırlatalım madem mevzu Avrupa. Uefa'da iyi iş yaptığımızı kabul ederken şampiyonlar ligine gidemediğimiz gerçeğini atlamak olmaz.

O takım benim için de özeldi yalnız güzel top oynuyorduk hücumda. Lakin orta sahada topal-barış defansta servet hakan balta vs vardı dolayısıyla lincoln-arda-kewell-baros dörtlüsüyle arkasındaki takım arasında ciddi kalite farkı oluşuyordu. Psikolojik olarak da zayıf bir takımdı, bir fener maçıyla sallandık, ligin ikinci devresi de 1-2 kötü maçtan sonra işimiz bitti.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst Alt