UEFA Kupasını kazanmamızdan önce İnan Kıraç aday olmamasına rağmen son başkanlık seçiminde eski tüzük gereği başkanlık için çarşaf listeden üyeler isim yazabiliyor rey atabiliyordu. İnan Kıraç burada 200ün üstünde oy alınca kolları sıvadı...
Lakin biz UEFA kupasını alınca geri vites yaptı zaten hemen o sene kulübe Ünal Aysalı üye yaptı... İlk defa ciddi borç açıklayınca Galatasaraylılar Derneğinden ciddi tepki geldi ve liseli bir başkan istediler... Adayları İzzettin Doğan idi... Lakin İnan Kıraç İzettin Doğan gibi bir adama başkanlığı bırakırsa kontrolü kaybedeceğini biliyordu... Ayrıca onun amacı 1992'de aktif hale getirdiği Eğitim Vakfı üzerinden ileride Adnan Polat zamanında olduğu gibi Liselilerin etkisini zayıflatarak Üniversitelileri üçüncü bir güç olarak güdümüne almak istiyordu ve kulislerde Galatasaray'ın Alevi Dedesi başkanı olamaz propagandasını yaptı... Ve öyle bir şey oldu ki Liseciler bu hengamede ilk kez aday çıkaramadı tarihte ve öyle ki UEFA kupasını ve süper kupayı alalı henüz 1 sene olmuştu...
Bu ortamda Transtürk Holding battığından Faruk Süren ne haliniz varsa görün deyip kenara çekildi lakin yönetimi yardımcısı Mehmet Cansunu destekledi... Bu ortamda Cem Uzan 10 senelik üye olmadığından adamı Ateş Ünal Erzen'i başkan adayı yaptı...
Mehmet Cansun liseli olmamasına rağmen genel kurulda; "Bugün şahısları değil Ali Sami Yen'in haleflerinin seçilme tarzını seçeceksiniz ya ben ya da herhangi bir kulübe dönüşmek" dedi ve hem alaylıların hem eğitim vakfının hem de derneğin desteğini alıp Cem Uzan'ı madara etti...
Tam bu esnada Jardellleri Boksicleri alan Telsim ile sponsorluğumuzu yapan Faruk Süren'e el altından para veren Cem Uzan tahsil yoluna gitti herşeyimizi haczetti... O zamanki borcumuz hepi topu 40 milyon dolardı ve Cem Uzan'a yarısını borçluyduk... Cem Uzan stat yapmayı vaat etmişti Aziz Üstel hani şu babanla amcanın inşa ettiği Ali Sami Yen stadının yıkılması gibi mi diyerek Romanya Milli maçında stadımızın çürük inşaattan yıkılmasını kastediyor ve el altından Uzan Ailesinin zenginliğine yol açan bu durumu ifşa ediyordu zira dönemin başbakanı rahmetli Demirel 2 kere stat parası ödemiş herhangi bir cezai müeyyide uygulamamış insanlar ölmüş malzemeden çalınmış ve bir servet aktarımı yapılmıştı...
Cem Uzan bu olaydan sonra köprüleri yaktı... İşte tam bu esnada Abdurrahim Albayrak, Fatih Altaylı, Aziz Üstel gibi isimler ilk kez yöneticilik yaptılar ve efsane işlere imza attılar... 20 milyon dolarlık borçlarımız ötelendi ve Cem Uzan'ın tüm parası 1 seneden kısa bir sürede ödendi...
AVEA vardı yaşı yetenler hatırlar aycell ve aria ların a'ları yani a ve a
berlusconinin firmasıyla türk telekomun alt kuruluşu birleşmiş italyanlar kurtarılmıştı ve biz de bunun perdesi olmuş karşılığında 7 milyon dolar almıştık... Sonra Jardel, Taffarel, Hagi, Emre, Okan, Ahmet, Capone, Popescu gibi dünyaca ünlü yıldızlar ve milliler takımdan ayrılıp yerlerine Perezler, Fleurquinler, Niculescular, Gustovalar gelip şampiyon olmuş Ümit'in bonservisi falan filan derken Cem Uzan'ın borcu kapanmıştı... Tabii ki her gün kapımızda icra haberleri vardı... Fatih Altaylı'Yı tribünden döverler, Abdurrahim Albayrak sofyada kalp krizi geçirir, Aziz Üstelin kravatından çekiştirirler her gün gazetelere düşeriz ve en nihayetinde Mehmet Cansun iflas eder Şampiyon olup Şampiyonlar Liginde Çeyrek Finalin kapısından 2 tur şampiyonlar ligi grubu oynayıp bu kadroyla Roma, Barcelona, Liverpool kim varsa hacamat etmiştik...
Eğitim Vakfı ve Liseliler Cem Uzan tehdidi geçip çöp kadroyla bu başarılar yakalanınca borç da kalmayınca Mehmet Cansun'u yemiş yerine allahütealanın biz Galatasaraylılara cezası olan rahmetli Canaydın'ı seçtirmişlerdi....