Karne Paylaşım Alanı - Sayfa 11 | GSCimbom - En İyi Galatasaray Taraftar Portalı ve Forumu

Karne Paylaşım Alanı


hala ne oldugunu bilmediginiz ozgurluk denen seyin pesinde kosuyorsunuz



ama asyadaki ilk ogretim sisteminin yada amerikadaki katolik okullarinin digeerine gore ustunlugunun disiplin denen aslinda ozgurlugu kisitlayan degil onun abuse edilmesini engelleyen sistemin parcasi oldugunu goremiyorsunuz
 
ozel okullar cok guzel ornek olmus bu arada:) hatta gunes koleji vardi:)

mafya cocuklariyla normal cocuklarin bir arada okudugu



gercekten cok basarili serseriler yetistirirdi:)



dedigim gibi cocugunuz olsun okula vermeyi dusunmeye baslayinda o ozgurlukler kicinizda cinan basi olarak ruyaniza girsin:)



dunyanin ozgurluklere en cok onem veren ulkelerinde bile uniformanin varligida size birsey ifade etmiyorsa ben ne yapayim
 
Cevap: Karne Paylaşım Alanı



3. sınıf mıydı 4. sınıf mıydı emin değilim ama bir karne günü olduğundan eminim...



Okulun son günü olduğundan herkeste genel bir serbestlik var tabi, kimse oturduğu yere oturmuyor. Herkes ayakta, ona bunla konuşuyor, her şeye gülüyor, arkadaşıyla oynuyor vesaire.. Öğretmenimiz çok kez uyarmış olmasına rağmen yine de herkes kendi kafasına göre takılıyordu.. En sonunda öğretmen kızdı ve "Size karnelerinizi vermeyeceğim, karnelerinizi dağıtmayacağım" dedi ve o sinirle sınıftan çıktı... :D



İlk önce birkaç kızın ağlamasıyla başlayan anlam veremediğim eylem, sınıfta ben hariç herkesin ağlıyor olmasıyla devam etti. :D İçimden diyordum "Nasıl vermeyecek lan? Manyak mısınız, tabi ki verecek..." Sonra bunu dışımdan da demeye başladım ama kimsenin bana hak vermediği gibi gözyaşları daha şiddetli akmaya başladı... Sınıftaki arkadaşlarımın çoğunun salak olduğuna kanaat getirdim o anda. Ya bi de, ağlayanların yarısından çoğu "ulan karnem yüzünden ailem ne diyecek acaba ühüüüüüü?" diye düşünen sümüklü tiplerdi. Gülsene salak. Daha fazla zaman kazanırsın işte öğretmen karneyi vermezse. "Hoca karneyi vermedi" dersin babana, annene.



Herkes böyle salak salak ağlarken ben bu düşünceler içindeydim işte... Biraz fazla akıllıydım belki, ya da herkesin söylediği gibi yaşımdan daha olgun düşünüyor ve davranıyordum...



Ağlamalar bi süre sonra kesildi.... Aradan birkaç saat geçti, ve karnelerin verilmesi gereken son dersten birkaç dakika öncesinde herkes sınıfta bekliyordu. Ve karnelerini alamayacakları için duydukları üzüntü devam ediyor gibiydi... Bense hala öğretmenin karneleri dağıtacağından adım gibi emindim, çünkü hem böyle bir şey yapmazdı, hem de yapamazdı...



Öğretmen bir süre sonra sınıfa ellerinde karnelerle girdi. Herkesin yüzü bir anda değişti. Benimki hala aynı... Öğretmen herkesin isimlerini tek tek söyledi ve karnelerini almaya giden herkes o zamanlar anlamsız olduğunu düşündüğüm bir mutlulukla karnelerini almanın heyecanını yaşıyorlardı... Ben gayet olağan bir mutluluk içerisindeydim. Karnemdeki tüm notlarımın 5 olmasının mutluluğu haricinde ekstradan bişey yoktu. Ama diğerlerinde ekstradan bir mutluluk vardı. Karnesi en kötü olan bile karnesini aldığına seviniyordu...



Çok büyümüş olmasam da büyüdükçe bazı şeylerin farkına vardım... Ufak şeylere üzülmek, ondan daha büyük olmayan şeylere sevinebilmesini sağlıyor insanın. Ufak şeylere üzülmediğim için, ufak şeylere de hiç bir zaman sevinemedim. Ve bazen bunu bir eksiklik olarak hissettim...



Aklıma geldi, yazayım dedim öyle... Çok fazla da okunmayacak zaten...
 
Cevap: Karne Paylaşım Alanı



3. sınıf mıydı 4. sınıf mıydı emin değilim ama bir karne günü olduğundan eminim...



Okulun son günü olduğundan herkeste genel bir serbestlik var tabi, kimse oturduğu yere oturmuyor. Herkes ayakta, ona bunla konuşuyor, her şeye gülüyor, arkadaşıyla oynuyor vesaire.. Öğretmenimiz çok kez uyarmış olmasına rağmen yine de herkes kendi kafasına göre takılıyordu.. En sonunda öğretmen kızdı ve "Size karnelerinizi vermeyeceğim, karnelerinizi dağıtmayacağım" dedi ve o sinirle sınıftan çıktı... :D



İlk önce birkaç kızın ağlamasıyla başlayan anlam veremediğim eylem, sınıfta ben hariç herkesin ağlıyor olmasıyla devam etti. :D İçimden diyordum "Nasıl vermeyecek lan? Manyak mısınız, tabi ki verecek..." Sonra bunu dışımdan da demeye başladım ama kimsenin bana hak vermediği gibi gözyaşları daha şiddetli akmaya başladı... Sınıftaki arkadaşlarımın çoğunun salak olduğuna kanaat getirdim o anda. Ya bi de, ağlayanların yarısından çoğu "ulan karnem yüzünden ailem ne diyecek acaba ühüüüüüü?" diye düşünen sümüklü tiplerdi. Gülsene salak. Daha fazla zaman kazanırsın işte öğretmen karneyi vermezse. "Hoca karneyi vermedi" dersin babana, annene.



Herkes böyle salak salak ağlarken ben bu düşünceler içindeydim işte... Biraz fazla akıllıydım belki, ya da herkesin söylediği gibi yaşımdan daha olgun düşünüyor ve davranıyordum...



Ağlamalar bi süre sonra kesildi.... Aradan birkaç saat geçti, ve karnelerin verilmesi gereken son dersten birkaç dakika öncesinde herkes sınıfta bekliyordu. Ve karnelerini alamayacakları için duydukları üzüntü devam ediyor gibiydi... Bense hala öğretmenin karneleri dağıtacağından adım gibi emindim, çünkü hem böyle bir şey yapmazdı, hem de yapamazdı...



Öğretmen bir süre sonra sınıfa ellerinde karnelerle girdi. Herkesin yüzü bir anda değişti. Benimki hala aynı... Öğretmen herkesin isimlerini tek tek söyledi ve karnelerini almaya giden herkes o zamanlar anlamsız olduğunu düşündüğüm bir mutlulukla karnelerini almanın heyecanını yaşıyorlardı... Ben gayet olağan bir mutluluk içerisindeydim. Karnemdeki tüm notlarımın 5 olmasının mutluluğu haricinde ekstradan bişey yoktu. Ama diğerlerinde ekstradan bir mutluluk vardı. Karnesi en kötü olan bile karnesini aldığına seviniyordu...



Çok büyümüş olmasam da büyüdükçe bazı şeylerin farkına vardım... Ufak şeylere üzülmek, ondan daha büyük olmayan şeylere sevinebilmesini sağlıyor insanın. Ufak şeylere üzülmediğim için, ufak şeylere de hiç bir zaman sevinemedim. Ve bazen bunu bir eksiklik olarak hissettim...



Aklıma geldi, yazayım dedim öyle... Çok fazla da okunmayacak zaten...



Ben ise tam tersi. Hoca karneleri dağıtıcam diyince evde olacakları düşünüp ağlıyodum :D
 
Cevap: Karne Paylaşım Alanı



hala ne oldugunu bilmediginiz ozgurluk denen seyin pesinde kosuyorsunuz



ama asyadaki ilk ogretim sisteminin yada amerikadaki katolik okullarinin digeerine gore ustunlugunun disiplin denen aslinda ozgurlugu kisitlayan degil onun abuse edilmesini engelleyen sistemin parcasi oldugunu goremiyorsunuz



Ozgurlugun ne oldugunu [kendi adıma] cok fazla iyi biliyorum. bende amerika'da okudum, amerika'da sistemin ve highschoolların nasıl isledigini de gayet iyi biliyorum. turkiye'de de okudum, onu da cok iyi biliyorum. felsefik acıdanda olayları gayet net sekilde degerlendirebiliyorum.



ozel okullar cok guzel ornek olmus bu arada:) hatta gunes koleji vardi:)

mafya cocuklariyla normal cocuklarin bir arada okudugu



gercekten cok basarili serseriler yetistirirdi:)



dedigim gibi cocugunuz olsun okula vermeyi dusunmeye baslayinda o ozgurlukler kicinizda cinan basi olarak ruyaniza girsin:)



dunyanin ozgurluklere en cok onem veren ulkelerinde bile uniformanin varligida size birsey ifade etmiyorsa ben ne yapayim



Gunes kolejini de biliyorum, niye oraya okul diyorsun reis ? yani senin mantıgına gore, bi bina, icinde insanlar, bitanede mudur okul mu oluyor ? senin "ozgurluk" diye bahsettigim kavramdan cıkardıgın gunes koleji orneklemesi midir ? ilk post'umda disiplin ile mantık ve saglam felsefi temeller uzerine oturtulmamıs zorbalıga deginmistim, dikkat edersen...



Dunyanın ozgurluklere en cok onem veren ulkeleri.. hm. mesela ingiltere'mi ? orada neden ozel okullarda uniforma oldugunu biliyormusun ? bu olayın ozgecmisini, okullar arasındaki rekabetin temellerini ? orada giyilen lise uniformasıyla, turkiyedeki "bakıs acısı"'nı bir mi sanıyorsun reyiz ? DEGIL. bu bana neden birsey ifade etsin ? senin ovdugun sistemin tek getirisi, ingiltere gibi bir ulke'de kapitalist sisteme robotlar, turkiye gibi bir ulke'de de beyni calısmayan koyunlar insa etmektir.



Haddimi asıyormuyum dunyanın dikine gitme konusunda ? olabilir. fakat, ben dogruyu soyluyorum. asla bir konuda tartmadan hukum verdigim olmamıstır. neyse, uniforma konusuna geliyorum tekrar ;



Uniforma, bir cocugun "self-aware" hale gelmesini ve psikolojik acıdan cocugun kendi potansiyelini farkına varmasını geciktiren etkenlerden birtanedir, baska da bir halta yaramaz. etkisel tanı bu [zaten tum egitim sistemi oyle de, oda tuzu biberi iste]. uygulamaya gecersek, zerre adet faydadan soz edilemeyecegi gibi, tek somut acılım, sacma sapan bir koyunlastırma sureci icerisinde insana kim oldugunu unutturmaya yonelik yaklasımlarla beyinlerin bizatihi dikte edilmesidir.



egitim ve disiplin, dunyaya ozgur ve bireysel olarak gelen intelligent bir varlıgı bir kisveye burumekle gerceklesebilecek olgular degillerdir. egitim ve disiplin, tecrube aktarımı, zekayı kullanmaya tesvik, ve pozitif planlamadan gecer. bahsettigim catı altında disiplin zaten kendiliginden olusur. kısaca "bak hepiniz aynı giyiniyorsunuz hepinizin sulalesi esit zengin, uzulme cocugum" demektense, kendine ve diger canlılara faydalı dusunceli bireyler yetistirmek mumkun, bununda yolu, dedigim gibi pozitif planlama, psikolojik yardım ve dogru yonlendirmedir. senin bakıs acınla ise, en fazla current situation olur. [reyiz]
 
Cevap: Karne Paylaşım Alanı



Serdar Burak'a katılıyorum. Bazı arkadaşlar çok fazla ideolojik ve felsefik yaklaşıyor olaya. Basite indirgemek lazım olayı.
 
Cevap: Karne Paylaşım Alanı



Serdar Burak'a katılıyorum. Bazı arkadaşlar çok fazla ideolojik ve felsefik yaklaşıyor olaya. Basite indirgemek lazım olayı.



basit'e indirgeyin tabi, insanların hayatları harcansın, ne var... insandan bol ne var [dimi?] olaylara felsefik ve tutarlı yaklasılmadıgı icin dunya bu halde yanlız [hatırlatıyım]...
 
Cevap: Karne Paylaşım Alanı



basit'e indirgeyin tabi, insanların hayatları harcansın, ne var... insandan bol ne var [dimi?] olaylara felsefik ve tutarlı yaklasılmadıgı icin dunya bu halde yanlız [hatırlatıyım]...



Basite indirgemek derken bir çocuğun gözünden olaya bakmayı kastettim. Bazı arkadaşlar öyle bir yazmış ki çocuklar serbest kıyafete geçince sınıf farkını anlayacak devrim yapacaklar neredeyse..
 
Cevap: Karne Paylaşım Alanı



Serdar Burak'a katılıyorum. Bazı arkadaşlar çok fazla ideolojik ve felsefik yaklaşıyor olaya. Basite indirgemek lazım olayı.



Kusara bakmayın ama insanın yediğinden, çıkardığına kadar olanı ideoloji belirliyorsa, ideolojiyi tartışmalarda bu kadar saf dışı bırakmanın mümkünatı yok. Sizin nezninizde söylemiyorum, ama bu ülkede ve birçok toplumda var olması bazı kesimlerin işine gelmeyecek konular sulandırılmıştır. "Felsefe yapma bana, edebiyat parçalama, entel entel konuşma, ideolojik konuşup işi propagandaya çeviriyorsun." Kalıplar bunlar. Yahu felsefe, insanlara antipatik gösterildiği şekilde iki tane insanın karşı karşıya geçip, birbirlerine karşılarındaki duvar gerçek mi değil mi tartışması yaptıkları şey değildir. Basitlik ve zorluk meselesi yok burada maalesef. Özellikle eğitim sisteminden ve bunun çocuk üzerindeki etkisinden bahsediyorsak hiç olamaz.
 
emir saka yapiyorsun heralde

ben ilkogretumden bahsediyorum lise ogrencisi ciplak gitsin banane



bahsettiginiz teoriler eksik olmasa kuram olurlardi



geyik yapmayin



sizin ozgurlukle ilgili teorileriniz hic birsey aciklamiyor



baskasinin ozgurlugu baslayinca bitermisler falanlar filanlar



ben cocuk kiskanir diyorum

ne zamanki kiskanmasinin manasiz oldugunu anlamasi gereken yasa gelir o zaman hadi kendi basinin caresine bak dersin



ama o zamana kadar cocuga disiplin vermek zorundasin



sizin ozgurluklerin sonu yok

aslinda yas sinirida olmamali sizin mantikla neden 1. sinifa sokuyirsun 7 yasindaki cocuklari

uniformadan farki ne?



isteyen istedigi siniftan baslasin dimi



kokunden crooked dusunce tarzinizla ozgurluk tanimlariniz duvardan duvara carpar malum herkesin ozgurlugunun basladigi yerde stop sign var:(



uniforma egitim sistemini cozecek degil ama dogru bir kuraldir



ayni yakin yastaki cocuklarin okula 1. siniftan alinmasi

yada ayni

sinavlara girmeleri gibi



ceteris peribus



bazi seyleri constant yapmazsan denklemi cozeyim derken bogulursun
 
insana kim oldugunu unutturacak demekki uniforma:)



peki bu isin arkasindakiler home schooled mu:)



kim unutturmaya calisiyor

illuminatimi

soulediginiz lafin ucu bos olmasin oznesi eksik olmasin



insanlarin yaraticiliginin onunu kesmeye calisan gucler uniforma giydirriyor:)



egitimci acisindan kontrolu kolaylastiran

ogrenci acisindan sinif farkini ilk goruste gozlerine sokulmasini engelleyen kral bir olaydir uniforma



cocuk kafasi bastiginda zaten olayin farkina varir herhangi bir zarara ugramadan hayatina devam eder



bombaya bak onceden orenseymis



hadi hayatingerceklerini ogretme meraklisi arkadaslarim

7 yasindaki cocugu calistirin evlendirin ne bilim ilerde ogrenmesi gereken herseyi verin bastan:)

nasil olsa ogrenmesi lazim:)



yok ogle yagma

o cocugun onceligi sorunlari ogrenmek degil skill ogrenmek



sonra sorunlarla karsilasinca o skilleri kullanacak

sen daha skill vermeden sorun verirsen lost generation yaratirsin



bana sorarsaniz henuz tamamlanmamis teorilere olan tapma durumunuzda buyuk bir catlak var



elinizdeki kanitlanmamis teorilere gore hayati yontmaya calisiuorsunuz





halbuki hayatin gerceklerine gore teorilerinizi tamamlayip duzenleyip prensip haline getirmeniz lazim



herkesin onluk giydigi bir dunyada o ilkokul cocugu kendini ozgur hissetmeyecekmi



yada tam tersi durumda o cocuk kendini kush gibi ozgurmu hissedecek



senin onluklu cocuga ozgur degil demen ne kadar komik:) senin onu nasil gordugun o cocugun egitimine ne katki saglayacak?

tek yapmasi gereken okuma yazma carpma bolme ogrenmek olan cocugun onune bilinmeyenler koyup deneymi yapacaksiniz bakalim bu duruma nasil adapte olacak diye







kendi bakis acinizla ozgurlugu tanimlayacak kadar ozgur hissediyorsunuz belliki

ama benim gordugum o an moda olan ideolojilerin esiri oldugunuz



dedigim gibi bi cocugunuz olsun bakalim o ozgurluk falan ne oluyor sisede durdugu gibi duruyormu







offffff shu son lafimi cerceveletcem:)



ozgurluk ama sisede:)

off offf:)
 
Cevap: Karne Paylaşım Alanı



Sevgili Serdar Burak, kusura bakma ama, bence psikoloji konusunda oldukça yanlış bilgilere sahipsin. Atladığınız bazı noktalar var. Anaokullularının neredeyse %90'ı zaten üniforma zorunluluğu tanımıyor çocuklara. Senin görüşünden yola çıkarsak, bu çocuklar 6. yaşlarında hayatın gerçekleri sebebiyle dağılmış, yaşamları boyunca toparlanamayacak insanlar olacak, yok böyle bir durum. Çocuk psikolojisini, belirli bir yaşa kadar izole çevrede geliştirmeyi düşünüyorsunuz, yani yalan söylemeyi düşünüyorsunuz. Böyle bir ortamın kesinlikle yaratılamayacağını es geçiyorsunuz. Bu işin demogoji ya da özgürlük tanımlarıyla bir noktaya gelmesi mümkün değil.



Üniforma serbestliğinin çocuk üzerinde belirtmiş olduğunuz etkilerini kabullendik diyelim. Peki üniforma zorunluluğunun göstermesini engellediği durumları, üniforma dışındaki durumlarda nasıl bertaraf etmeyi düşünüyorsunuz ? Beden eğitimi dersi diye bir olay var mesela. Burada tek tip giyim zorunluluğu yok. Kullanılan okul malzemelerinde bir zorunluluk yok, yaşamın okul dışındaki hiçbir evresinde belirli bir standart yok. Siz bunları yok sayarak, üniforma yokluğunun çocuğu alt üst edeceğini belirttiğinizde tezat yaratıyorsunuz.



Ayrıca sınıf farkının gösterilmesini ortadan kaldırdığı için kurduğunuz cümle, en azılı kapitalistin kuracağı türden bir cümledir. Eğer ortada sınıfsal olarak bir eşitlik yoksa (çocuğun bunu size açık açık bildirmesi gerekmiyor burada, çarpıtılacak bir konu olarak bakmaya gerek yok bu yüzden), bunu varmış gibi göstermek sadece yanlışlıkla açıklanabilecek bir durum değil. Zaten çocuğun bu farkı sadece üniformadan öğrenmesi de mümkün değil. Bunun için onlarca faktör var ve bunlar neticesinde kimi düşünceleri oluşuyor.



Çocuğun kafası çalıştığında olayların farkına varacağını ve artık sorun yaşamayacağını iddia etmişsiniz. Buna ek olarak kıskanmanın yaşça ilerlemeden sonra anlamsızlaşacağını belirtmişsiniz. Bu yüzden psikoloji ile bilginizde yanlışlıklar olduğunu söyledim. Psikolojiyi küçümsüyorsunuz, çocuk bilincinin oluşumunu, çocuk bir yaşa kadar gelsin, sonra o kaldırabileceği oranda gerçekleri kanıksara indirgiyorsunuz. Bu çocukluk evrelerinin, uzun soluklu bir şekilde hatırlanamamasından kaynaklanıyor olabilir. Oysa ki burada mesele hatırlamak değildir. Çocuğun ruhsal yapısı 4-5 yaşlarında oluşur, etkilenmesi anne karnında başlar ve yaşadığı her olayın bilincine bir katkısı vardır. Bu yüzden sizin bahsettiğiniz üzere, yaşça kısmen bir olgunluğa erişildiğinde çocuğun sorunsuz bir insan olabilmesi imkan dahilinde değildir. Eğer böyle bir gerçek olsaydı, şu an yaşadığımız şartlar bu şekilde olmazdı. Kıskançlık meselesi de böyledir. Öğrenim, yetiştiği çevre ve yaş gözetmeksizin kıskançlık sebebiyle cinayetlerin işlendiği, büyük suçların ortaya çıktığı bir durum varken, çocuğun kıskanmaktan bir süre sonra vazgeçeceğini düşünmek pek mantıklı durmuyor.



Son olarak özetlemek gerekirse, olaylara son derece düz baktığınızı, eğitimin ülke yönetimleri için ne anlam taşıdığını, eğitim felsefesi ve psikolojisi gibi konulardan pek haberdar olmadığınızı söyleyebilmek mümkün.
 
Cevap: Karne Paylaşım Alanı



Kavram karmaşası var, belli.



Burada yapılan tartışmayı zorlaştıran ana sebeplerden biri bir taraf olaya personalist yaklaşırken, diğer taraf olaya toplumsal açıdan bakıyor. Şimdi ele alınması gereken iki büyük kavram var, bu kavramlarla birlikte ortaya atılan keskin felsefi görüşler var. Bu görüşleri atlayarak bunları tartışınca haliyle anlaşılması ve mutabık olunması zor bir münakaşaya dönüştüğü ortada.



Mesela üniformalı bir eğitimin eşitsizliği ortadan kaldıracağını düşünmek tamamen bir toplumsalcı (adalet, hukuk ve demokrasi bu tanımın alt başlığıdır, oraya girmiyorum) bakış açısının ürünüyken, kişinin o üniformada koyunlaştırıldığını, fiziksel ve psikolojik etkilerini ön plana atan bakış açısı da kişiselci bir yaklaşımı sunuyor.



Topun yerden yüksekliği ne kadar diye sorsan herkes farklı bir cevap verir ve sonunda herkes ortaklaşa bir karar verir diyenler var, hiçbir zaman ortak nokta bulunamaz diyenler var. Sonuçta şöyle bir şey var; hiç kimse çıkarılan sonuçtan memnun olmuyor.



Her neyse psikolojiden ve bilumum tanımlardan önce bu tanımlarla birbirinize girişmeniz gerekiyor. :)
 
Üst Alt