Mutlu musunuz? - Sayfa 6 | GSCimbom - En İyi Galatasaray Taraftar Portalı ve Forumu

Mutlu musunuz?


Polis işini iyi yapmadığını için oluyor. İş ahlaki diye bir şey yok. İşte bu adaletsizliktir. Birine ceza veriyor diğerinde umursamıyor bile

Eğitim şart
Ya hikaye anlatıyorsun. Polisi de, zabıtası da sözde halkına hizmet etmek için maaş alıyor. Ama gerçekte iktidarın paralı askerleri durumuna geldiler. Hergün zabıta terörü diye haber çıkıyor. Kendi halkına bu kadar düşmanlar işte. Bunlar güvenlik teşkilatı he? Yersen. Hangi ülkede yaşıyorsun bilmiyorum da anlattığın gibi bi ütopya yok burada. Eğer yurtdışında yaşıyorsan, çok sevdiğin ve beğendiğin bu ülkeye gelmeni öneririm sana. Elin gavur memleketinde niye yaşıyorsun? Bu ''cennet'' vatanın varken...
 
Son düzenleme:
Ya hikaye anlatıyorsun. Polisi de, zabıtası da sözde halkına hizmet etmek için maaş alıyor. Ama gerçekte iktidarın paralı askerleri durumuna geldiler. Hergün zabıta terörü diye haber çıkıyor. Kendi halkına bu kadar düşmanlar işte. Bunlar güvenlik teşkilatı he? Yersen. Hangi ülkede yaşıyorsun bilmiyorum da anlattığın gibi bi ütopya yok burada. Eğer yurtdışında yaşıyorsan, çok sevdiğin ve beğendiğin bu ülkeye gelmeni öneririm sana. Elin gavur memleketinde durma...
Temelli dönüş yapmayı sabırsızlıkla bekliyorum. Hollanda'da yaşıyorum Türkiye'de ailem Denizli'de. Sende haklısın belki Türkiye'deki konum itibarı ile bunları görmüyorda olabilirim

Eğitim şart
 
Temelli dönüş yapmayı sabırsızlıkla bekliyorum. Hollanda'da yaşıyorum Türkiye'de ailem Denizli'de. Sende haklısın belki Türkiye'deki konum itibarı ile bunları görmüyorda olabilirim

Eğitim şart
Kesinlikle gelmelisin. Gel gel. :D
tumblr_mmmpdvnUA31s4kxpfo1_500.jpg
 
Temelli dönüş yapmayı sabırsızlıkla bekliyorum. Hollanda'da yaşıyorum Türkiye'de ailem Denizli'de. Sende haklısın belki Türkiye'deki konum itibarı ile bunları görmüyorda olabilirim

Eğitim şart
Renktas, yaptigin degerlendirme yanlis.
Sen tamamen tatil psikolojisi ile degerlendiriyorsun.
Zamaninda sadece Almanyada yasadigimda bende öyleydim.
Söylemesi ayip Istanbulda 100€ para bozduruyordum, aksama kadar bitiyordu o para.
Sagima soluma bakiyordum bu para nereye gitti diye.
Simdi bir Almanyada, bir Türkiyedeyim, maddi zorluk cekmiyorum cok sükür ama bir cok komsumun cektigini biliyorum.
Babamin Istanbuldaki binasi ile ben ilgileniyorum, kac sefer kiracilar kirayi zamaninda ödeyemediler bir yerden sonra saymayi biraktim.
Evet eskiye nazaran biraz daha iyi, araba falan alabilenler var ama yinede genel durum iyi degil.
Bunu yapabilenlerde kirada oturmayanlar.
Ha su konuya katilirim, Türkiyede insanlar biraz daha rahatlar, mentalite olarak.
Maddi olay disinda, benimde karsilastigim, hem cevrendeki insanlardan ötürü hemde bankada olsun, devlet dairelerinde olsun, bir sürü sorun var.
 
Bu ülkede mutlu olmak mümkün mü! Kendi özelimde çok mutluyum. Mutsuz olmak için bir sebep yok. Ama ülkenin durumunu gördükçe, siyasilerin tavırlarını gördükçe geleceğe karşı bütün umudumu kaybediyor mutsuz oluyorum. Ayrıca yeni saat dilimi. Geçen sene agresif, tahammülsüz biri oldum çıktım. En sevdiğim mevsim kış bana zehir olmaya başladı. Kısacası bu ülkede mutlu olursan evinde ailenle mutlu olursun. O kadar!


Yıllardır siyaseti takip ediyordum doğru düzgün mutlu olabildiğimi hatırlamıyorum. Ne zaman güzel bir şey olsa ardından bir haber görüyordum anında bütün huzurum kaçıyordu. Bir de saçma sapan kişileri ve eylemleri körü körüne destekleyenleri görünce iyice sinirlenip huzursuzlanıyordum. Yaklaşık 3 ay önce siyaseti, ülkenin durumunu takip etmeyi bıraktım. Sosyal medyada spor, genel kültür ve hobilerimle ilgili yerler hariç hiçbir kişiyi, hesabı takip etmiyorum. Nefret ettiğim liderlerin açıklamalarını görüp kafayı yemiyorum.

Kısaca şöyle söyleyeyim, hayatımın en mutlu ve huzurlu 3 ayı oldu diyebilirim. Bundan sonra da öyle olacak..
 
Renktas, yaptigin degerlendirme yanlis.
Sen tamamen tatil psikolojisi ile degerlendiriyorsun.
Zamaninda sadece Almanyada yasadigimda bende öyleydim.
Söylemesi ayip Istanbulda 100€ para bozduruyordum, aksama kadar bitiyordu o para.
Sagima soluma bakiyordum bu para nereye gitti diye.
Simdi bir Almanyada, bir Türkiyedeyim, maddi zorluk cekmiyorum cok sükür ama bir cok komsumun cektigini biliyorum.
Babamin Istanbuldaki binasi ile ben ilgileniyorum, kac sefer kiracilar kirayi zamaninda ödeyemediler bir yerden sonra saymayi biraktim.
Evet eskiye nazaran biraz daha iyi, araba falan alabilenler var ama yinede genel durum iyi degil.
Bunu yapabilenlerde kirada oturmayanlar.
Ha su konuya katilirim, Türkiyede insanlar biraz daha rahatlar, mentalite olarak.
Maddi olay disinda, benimde karsilastigim, hem cevrendeki insanlardan ötürü hemde bankada olsun, devlet dairelerinde olsun, bir sürü sorun var.
Kimse kusura bakmasın ama, yurt dışında yaşayıp da TR çohhh güzel, şükredin, herkesin altında son model araba var, son model telefon var eskiden böyle değildi, TR çok özgür bir ülke, Hollanda'da bunları yapamazsın vs demek düpedüz bizle alay etmektir. 15 sene önce bankalara borçlu insan sayısına bir de şimdi borçlu insan sayısına bakılırsa zaten ne olduğu belli her şeyin. İşsizlik konusuna girmiyorum bile. Millet borcu borçla kapatmaya çalışıyor. İnsanlar işsizlikten intihar ediyor, kendini yakıyor.

Yurt dışında yaşayan insanların TR'nin geleceğini belirlemesi olayı çok canımı sıkıyor. Madem çok güzel burası gel niye orada yaşıyorsun? Gelsene buraya. Yurt dışında ikamet eden Türklerin oy vermesi yasaklanmalı. Üstüne alınma lütfen ama gurbetçilerin alayı çomar kesimi...
 
Kimse kusura bakmasın ama, yurt dışında yaşayıp da TR çohhh güzel, şükredin, herkesin altında son model araba var, son model telefon var eskiden böyle değildi, TR çok özgür bir ülke, Hollanda'da bunları yapamazsın vs demek düpedüz bizle alay etmektir. 15 sene önce bankalara borçlu insan sayısına bir de şimdi borçlu insan sayısına bakılırsa zaten ne olduğu belli her şeyin. İşsizlik konusuna girmiyorum bile. Millet borcu borçla kapatmaya çalışıyor. İnsanlar işsizlikten intihar ediyor, kendini yakıyor.

Yurt dışında yaşayan insanların TR'nin geleceğini belirlemesi olayı çok canımı sıkıyor. Madem çok güzel burası gel niye orada yaşıyorsun? Gelsene buraya. Yurt dışında ikamet eden Türklerin oy vermesi yasaklanmalı. Üstüne alınma lütfen ama gurbetçilerin alayı çomar kesimi...

Ben Türkiye cennet gibi yer derken insanlarını kastetmedim havası, suyu ve doğası için diyorum bunları. Bu aralar kafayı yedim

Eğitim şart
 
Kalıntıları devam etse de kendi çapımda çileli bir dönemden geçtim ama yine de mutlu -yahut huzurlu- olduğumu söyleyebilirim.
İnsanlar mutluluğunu tek bir şeye endekslediği için mutlu değilim diyebiliyor ama sahip olduğun şeylerden biriyle mutlu olabilecek insanların varlığını da unutuveriyor. Ben de mutsuzluğumu bu geçtiğim döneme bağlayamam.
 
Kimse kusura bakmasın ama, yurt dışında yaşayıp da TR çohhh güzel, şükredin, herkesin altında son model araba var, son model telefon var eskiden böyle değildi, TR çok özgür bir ülke, Hollanda'da bunları yapamazsın vs demek düpedüz bizle alay etmektir. 15 sene önce bankalara borçlu insan sayısına bir de şimdi borçlu insan sayısına bakılırsa zaten ne olduğu belli her şeyin. İşsizlik konusuna girmiyorum bile. Millet borcu borçla kapatmaya çalışıyor. İnsanlar işsizlikten intihar ediyor, kendini yakıyor.

Yurt dışında yaşayan insanların TR'nin geleceğini belirlemesi olayı çok canımı sıkıyor. Madem çok güzel burası gel niye orada yaşıyorsun? Gelsene buraya. Yurt dışında ikamet eden Türklerin oy vermesi yasaklanmalı. Üstüne alınma lütfen ama gurbetçilerin alayı çomar kesimi...
Onur, bunlarin hepsini biliyorum, daha önce sadece Almanyada ikamet ederkende biliyordum.
Cünkü Istanbulda evimizin oldugu yer Sultangazi.
Ancak, su borclu insan konusunda bir itirazim var.
Borcu olanlardan bazilari, cogu veya azi diyemem, ayaklarini yorganlarina göre uzatmiyorlar.
En iyi örnek kendi öz dayim.
Adama zamaninda Almanyaya giden abileri, annelerine bakiyor diye bes katli bina yaptirip verdiler.
Su anda iki katinda oglu ile kendi oturuyor, bir katini satti, iki kati kirada.
O bir kati satmasinin sebebi 50000 Lira borcu olmasi sebebi ile.
O borcun temel sebebide ogluna boyundan büyük ev kurup dügün yapmasi.
Sattigi daire ile borcunu kapatti ama su gün itibari ile yine 40000 Lira borcu var.
Neden biliyormusun, gitti araba aldi, yetmedi köydeki evini onarirken orta boylu gidecegine uzun boylu gitti.
Simdide altindaki arabayi satacakmis, daha üc sene oldu alali, yenisini, daha genc yasta olani alacakmis.
Benim Almanyadaki arabam altinci senesine, Türkiyedeki arabam dördüncü senesine giriyor.
Bu kada ile devam ederse, ikinci dairede gidecek.
Bu konuda madalyonun iki yüzü var, gercekten kirada oldugu icin, asgari ücretin biraz üzerinde calistigi icin zorda olan insanlar, birde kirasi olmayan, geliri fena olmayip yinede ayagini yorganina göre uzatmayanlar.
Ha iki cift lafimda o ilk gruptaki bazi kisilere, sen kiradasin, asgari ücretin biraz üstünde calisiyorsun, senin neyine dört bes tane cocuk?
Insan bir oturup düsünür, ben bu cocuklarin karnini doyurabilecekmiyim, bu cocuklarin gelecegine yatirim yapabilecekmiyim diye.
Yani aman be su akar yolunu bulur kafasinda cok insan var, hepsi öyle senin dedigin gibi ülkedeki sorunlar sebebi ile zor durumda degiller.

Oy konusuna gelince yüzde yüz katiliyorum, vatandasi oldugu ülkede en az bir senedir ikamet etmeyen kimse oy hakkina sahip olmamali.
Ancak, bu secmenlerden cok siyasetcilerin sucu, cünkü onlar bu isin olmasi taraftari.
Birde söyle bir durum var, son Referandumda Yurt disinda verilen Evet oylarindan Hayir oylarini cikardiginda, Evet lehine kalan fark secimin sonucunu etkilemiyordu.
 
Son düzenleme:
Onur, bunlarin hepsini biliyorum, daha önce sadece Almanyada ikamet ederkende biliyordum.
Cünkü Istanbulda evimizin oldugu yer Sultangazi.
Ancak, su borclu insan konusunda bir itirazim var.
Borcu olanlardan bazilari, cogu veya azi diyemem, ayaklarini yorganlarina göre uzatmiyorlar.
En iyi örnek kendi öz dayim.
Adama zamaninda Almanyaya giden abileri, annelerine bakiyor diye bes katli bina yaptirip verdiler.
Su anda iki katinda oglu ile kendi oturuyor, bir katini satti, iki kati kirada.
O bir kati satmasinin sebebi 50000 Lira borcu olmasi sebebi ile.
O borcun temel sebebide ogluna boyundan büyük ev kurup dügün yapmasi.
Sattigi daire ile borcunu kapatti ama su gün itibari ile yine 40000 Lira borcu var.
Neden biliyormusun, gitti araba aldi, yetmedi köydeki evini onarirken orta boylu gidecegine uzun boylu gitti.
Simdide altindaki arabayi satacakmis, daha üc sene oldu alali, yenisini, daha genc yasta olani alacakmis.
Benim Almanyadaki arabam altinci senesine, Türkiyedeki arabam dördüncü senesine giriyor.
Bu kada ile devam ederse, ikinci dairede gidecek.
Bu konuda madalyonun iki yüzü var, gercekten kirada oldugu icin, asgari ücretin biraz üzerinde calistigi icin zorda olan insanlar, birde kirasi olmayan, geliri fena olmayip yinede ayagini yorganina göre uzatmayanlar.
Ha iki cift lafimda o ilk gruptaki bazi kisilere, sen kiradasin, asgari ücretin biraz üstünde calisiyorsun, senin neyine dört bes tane cocuk?
Insan bir oturup düsünür, ben bu cocuklarin karnini doyurabilecekmiyim, bu cocuklarin gelecegine yatirim yapabilecekmiyim diye.
Yani aman be su akar yolunu bulur kafasinda cok insan var, hepsi öyle senin dedigin gibi ülkedeki sorunlar sebebi ile zor durumda degiller.

Oy konusuna gelince yüzde yüz katiliyorum, vatandasi oldugu ülkede en az bir senedir ikamet etmeyen kimse oy hakkina sahip olmamali.
Ancak, bu secmenlerden cok siyasetcilerin sucu, cünkü onlar bu isin olmasi taraftari.
Birde söyle bir durum var, son Referandumda Yurt disinda verilen Evet oylarindan Hayir oylarini cikardiginda, Evet lehine kalan fark secimin sonucunu etkilemiyordu.
Elbette doğru söylüyorsun. Adam asgari ücrete çalışıyor, cebinde son model Iphone. Komik kısmı bazıları arayacak kontör bulamıyor. Iphone alıyorsun ama yükleyecek kontörün yok. Tam bir komedi. Ama bu biraz da devletin suçu değil mi? Devletin işine geliyor bu durum. Çünkü üretmeden üretenlerden vergi iile daha fazla kazanıyor. Araba, PC parçaları, telefon vs gibi. İşine geliyor devletin dediğim gibi ve bu yüzden hatta düşük faiz oranlarıyla kredi vermek için bankaları zorluyor. Daha yeni malum kişi kredi alımını kolaylaştıracağız daha da vs dedi. Kimse iş kurma amacıyla vs diye kendini kandırmasın. Bu ülkede artık kimse o amaçlı kredi çekmiyor. Çok çok nadir. Hayvancılık ve tarımla uğraşan insanlar hatta bu işten elini eteğini çekmeye başladı hızla artık ve fabrika kurayım, iş kurayım devri de geçti. İnsanlar artık direk memur olmaya çalışıyor. Özetle devlet zaten tüketimi teşvik ediyor işine geldiği için.

Dediğin gibi siyasetçilerin işine geliyor bu oy konusu çünkü namalanıyorlar. Dalaverelerle yüzde 51. Bunların içinde bir de dediğim o çomar gurbetçi kesim de var, vatandaş yapılıp oy kullanan suriyeliler de var, denetlemenin olmadığı köylerde 30-40 tane oy atanlar da var, zorla açık oy attırılan insanlar da var.
 
Bu arada son olarak, çocuk yapmadan önce sperm sayısı kadar düşünmeli insan. Ama maalesef ülkemizdeki insanlar üremek için sevişiyor...
 
Yıllardır siyaseti takip ediyordum doğru düzgün mutlu olabildiğimi hatırlamıyorum. Ne zaman güzel bir şey olsa ardından bir haber görüyordum anında bütün huzurum kaçıyordu. Bir de saçma sapan kişileri ve eylemleri körü körüne destekleyenleri görünce iyice sinirlenip huzursuzlanıyordum. Yaklaşık 3 ay önce siyaseti, ülkenin durumunu takip etmeyi bıraktım. Sosyal medyada spor, genel kültür ve hobilerimle ilgili yerler hariç hiçbir kişiyi, hesabı takip etmiyorum. Nefret ettiğim liderlerin açıklamalarını görüp kafayı yemiyorum.

Kısaca şöyle söyleyeyim, hayatımın en mutlu ve huzurlu 3 ayı oldu diyebilirim. Bundan sonra da öyle olacak..

Söylediklerinizde kısmen haklısınız. Ancak bazı toplumsal gelişmelerde tepkilerinizi daima dinamik tutmalısınız. Yönetimler bilinçli bir şekilde toplumu depolitize etme amacı taşır. Buna karşı dinamik olmazsanız apolitize olursunuz ve hiç istemediğiniz sonuçlar başınıza gelmiş olur. Aradaki dengeyi sağlamak en sağlıklı davranış olacaktır.
 
Söylediklerinizde kısmen haklısınız. Ancak bazı toplumsal gelişmelerde tepkilerinizi daima dinamik tutmalısınız. Yönetimler bilinçli bir şekilde toplumu depolitize etme amacı taşır. Buna karşı dinamik olmazsanız apolitize olursunuz ve hiç istemediğiniz sonuçlar başınıza gelmiş olur. Aradaki dengeyi sağlamak en sağlıklı davranış olacaktır.


Tam olarak ifade etmek gerekirse yoruldum. Sağcı muhafazakar bir ortamda yetiştim ve çevremdeki insanlara laf anlatmaktan onların ise hala anlamamasından yoruldum. Adama 2 saat anlatıyorum bu millet dinsizlerden çok çekti en azından bunlar dindar falan diyor. Bu kadar hamaset midemi bulandırıyor artık. İlerde ne olur bilmiyorum ama yakın gelecekte tekrar bu meselelerle uğraşacağımı düşünmüyorum. O enerjiyi, hevesi bulamıyorum. Keşke dinamik kalabilsem ama yıllardır dinamik kalma çabaları yıprattı gerçekten.
 
Son düzenleme:
kendi işinize bakın, kendi hayatınızı yaşayın, değiştiremeyeceğiniz şeyler için üzülmeyin, katılıp değişiminde katkı sağlayacağınız olaylara katılın ama ölümüne arkasından gitmeyin ve şükredin

hayat kısa
 
Üst Alt