Cevap: UEFA Avrupa Ligi 2. Tur 2. Maç | Galatasaray 2 - 0 Tobol | 23 Temmuz
İlk yarı itibariyle durgun bir maçtı. Rakibin fiziksel anlamda oldukça üst seviyede olması, rakibin oldukça sert bir oyun anlayışı ve presle geriye yaslanması, çok mücadele edip iyi kademeler yapması karşısında zaten pek hazır olmayan takımımız zorlandı. Bir de sistem yeni olduğu için ve bazı yeni oyuncular da olduğu için bu sistemi öğrenmek, yeni oyuncuların eski oyuncularla birbirleriyle oynamasını öğrenmesi zaman alacak şeyler. İkinci yarı Kewell'ın girmesiyle birlikte takım daha iyi oynamaya başladı. Sonuçta birbirini tanıyan oyunculardı ve bu pozitif anlamda etkide bulundu.
Burada bir çok kişi oyun kısırdı, yok ümit verdi yok ümit vermedi kısmında takılıp kalmış ama bana göre herşeyden daha önemli bir şey vardı: Serdar Eylik... Daha ilk resmi maçında, bir Avrupa Kupası maçında kendinden emin halleri, özgüveninin çok yüksek olması, rahat bir şekilde rakip geçmesi, bire birde çok etkili olması ve hep adrese teslim ortalar yapması geleceğimiz için çok büyük bir kazanç. Böyle devam ederse çok önemli ve değer kazanacak bir alternatif kazanıyoruz demektir. Sakatlığına çok üzüldüm. Çünkü yüzüne çok kötü bir darbe aldı ve bir süre yarı baygındı, şuurunu kaybetmişti. Allah korudu ne diyeyim, çok da güzel oynuyordu. İnşallah sorunsuz geri dönecektir. Maçın en büyük kazancı Serdar Eylik'tir benim gözümde.
Arda'yı gerçekten çok beğendim. Çok çalıştı, çok iyi işler yaptı. Eğer Baros gününde olsaydı ve rakip takımın kalecisi de normal bir gününde olsaydı fark biraz daha açılırdı. Ama takım tam olarak hazır değil, bu ortada. Hızlı oynama konusunda sıkıntılarımız var ve bu çok doğal. Kewell ve Keita'nın monte olmasıyla ve de orta sahaya bir oyuncu transferi ile her şey çok daha farklı olacaktır. Benim hiç kaygım olmadı bu yıldan yana ve geleceğe dair çok rahatım. Bu takım çok daha iyi olacak. Ama kapanan takımlara karşı zorlanacağımız bir gerçek. Gerçi uzun zamandır iyi kapanan takımlara karşı şansımız pek tutmuyor. Hele rakip sizden daha hazırsa ve fiziksel anlamda daha üst seviyedeyse bu zorluk kendini belli ederdi. Bu maçta ilk yarıda bunun sıkıntısını çok yaşadık.
Linderoth'un dönmesine çok sevindim. Linderoth gibi oyuncuların bir özelliği vardır. Fazla görünmezler ama takımları için iyi iş yaparlar, enerji pompalarlar. Linderoth oyun anlamında göze hoş gelen bir topçu değil, görünmeyen işlerin adamı, tam bir görev adamı ve onun mevkisinde oynayan kaliteli adamların en önemli özelliği ise hiçbir şey yapmıyorlarmış gibi görünüp aslında takıma çok yararlı olmalarıdır. Çünkü maceraya girmezler, basit ve hızlı oynarlar. Yanlış hatırlamıyorsam çok güzel bir pas çıkarmıştı Arda'ya ve bir anda kaleciyle karşı karşıya kalmıştı Arda. Linderoth'u her zaman beğenen ve sakatlığına çok üzülen biriyim. Eğer Linderoth sakatlanmazsa ve form yakalarsa kimse kusura bakmasın, bu Linderoth'dan kimse formayı alamayacak.
Mustafa Sarp'ı da beğendim. Golden bağımsız olarak konuşuyorum. Gol atmasa bile bu görüşüm değişmeyecekti. Çünkü ilk kez Ali Sami Yen'e çıkmasına rağmen uzun yıllardır bu takımda oynuyormuş gibiydi. Arkadaşlarıyla diyalogu çok iyiydi. Sürekli konuştu arkadaşlarıyla. Servet'e sen çık, ben buradayım dedi yer yer, arkadaşlarına moral verdi, sürekli ben buradayım, siz ileriye çıkın dedi ve yer yer kendisi ileriye çıktı.
İlginç bir istatistik ise Galatasaray Tobol'a toplamda 3 gol attı ve 3 gol de duran top organizasyonundan oldu. Bu demek oluyor ki Rijkaard bu takıma duran top çalıştırıyor. Önceden hep bunun sıkıntısını yaşıyorduk ve bu anlamda olumlu bir durum söz konusu. Ama duran top dışında gol atamadık ki diye bir laf atılırsa ortaya, kaçırdığımız gollere bakalım diyebiliriz. Pozisyonlara girmedik değil. İkinci yarı inanılmaz pozisyonlar kaçtı ve Tobol kalecisi çok iyi bir maç çıkardı. Özellikle Kewell'ın o şutunu nasıl çıkardı hala anlayabilmiş değilim.
Hazır olmayan Galatasaray ilk yarı pek ışık vermese de ikinci yarı Kewell ve Linderoth etkisi hemen kendini belli etti. Ya ideal kadro olursak ve bunlar form tutarsa?
O yüzden sakın ümidinizi kaybetmeyin. Bu takım zamanla oturacak ve zor bir sistem ile oynuyor. Bu sistem 2-3 maçla oturacak bir sistem değil.
Bir de Rijkaard'ın yapmak istediklerine, genel sistemine ve düşüncelerine dayanarak bir gözlem ve tahminde bulunmam gerekirse, Rijkaard'ın aklındaki orta ve forvet kısmı şöyle olabilir:
Transfer - Linderoth - Arda
Keita - Baros - Kewell
Kim ne derse desin bu diziliş Türkiye'nin en iyisidir rahat bir şekilde. Transferin çok yerinde olacağına dair inancım güçlü.