Cevap: Ultraslan'dan Kamuoyuna Duyuru (Bülent Tulun'u Görevden Alın)
Talha zamanlama, uslup, kullanılan kelimeler konusunda hemfikiriz zaten. İlk yazdığım yazıda belirttim tekrar etmeye gerek yok. Ama taraftarın bir yöneticiyi istememe hakkı herzaman vardır. Koyu kelimemi burada tekrarlayacağım. Çünkü sende tekrarlayacaksın. Zamanında Adnan Sezgin' e nasıl küfrettiysem ki saklamam çok ettim, Adnan Polat' ın görevi bırakması için bir sürü şey yazdım. Şimdi onlarında Bülent Tulun' un istifa etmesini istemesinin sebebini anlayabiliyorum. Yine tekrarlıyorum koyu cümleyi
Neyse olan olmuş zaten. Bundan sonrasına bakmak lazım.
UEFA'ya bizim mail yollamamız tamamen farklı bir mevzu. Burda bir kişi veya bir kulüple ilgili değil, koskoca ülke futboluyla ilgili bir yanlış var. Biz futbolu korumak için bu yola başvurduk. ua da Galatasaray'ın ilkelerini koruma amaçlı böyle yapmış ama bunu yapış şekilleri çok yanlış. Biz UEFA'yı destekleyen bir kuruluş falan değiliz. UEFA'nın organizasyonlarına katılan, bir nevi onların yönetiminde olan ligimizin takipçileriyiz. Ve bir yanlış olduğunda doğrunun yapılmasını istemek en doğal hakkımız. Ki bunu yaparken de kimseye "Brütüs" gibi benzetmeler yapmıyoruz olanları bildirip "gereğinin" yapılmasını istiyoruz. Fener'in düşürülmesi UEFA kurallarına göre olması gereken bir şey. Bülent Tulun'un kulüp bünyesinden çıkarılması ise tamamen kulüp yönetimine kalmış bir olay.
Dediğim gibi biz UEFA'nın yönetimi altında olan bir ligin takipçileriyiz, desteklediğimiz bir kuruluş yok. Ama ua Galatasaray Taraftarı'nı temsil eden, Galatasaray'ın destekçisi. Galatasaray olmasa ua olmaz. Bu yüzden ua ne yapılması gerektiğini söyleyemez yönetime. Ki sabit bir kural da yok. Bülent Tulun'un gönderilmesi hak veya hukuk meselesi değil, sadece prestij meselesi, ilke meselesi. Bunlar önemsizdir demiyorum yanlış anlaşılmasın. Hal böyleyken uanın "Sayın Başkan, Bülent Tulun Brütüs'tür, onu görevden al" deme gibi bir hakkı yoktur. Dikkatinizi çekiyorum; ua eleştirebilir Tulun'u. Ama onu ne "Brütüs" olmakla itham edebilir (her ne kadar olsa veya olmasa da) ne de Başkan'a "onu kulüp bünyesinden çıkar" diyebilir. Ua illa Tulun hakkında bir şey demek istiyorsa burada yapması gereken şey "Bülent Tulun'un kulüpteki görevlerini yerine getirdiğini düşünmüyor, aksine onun kulübe zararlı olduğunu düşünüyoruz (+sebepler). Kulübümüze ve Başkan'ımıza güveniyor, Galatasaray ilkelerinin hiçbir takdirde çiğnenmeyeceğine de inanıyoruz" demek. Bunu diyemiyorsa ua falan olmasın.
Önceden de yazdığım gibi, burada Tulun Brütüs olmakla suçlanmış ama ua en az Tulun kadar Brütüs'tür bu mevzuda. İstediğinde kulüp yönetimiyle rahatça irtibata geçen bir adamın bir fiyaskoyla medyaya malzeme vermesi kabul edilemez. Özellikle takım en önemli maçlarına çıkacakken. Ya bunu sezon bitince yaparsın, ya başkanla bizzat irtibata geçersin, ya da en fazla eleştirirsin (ki bence zamanlaması yine yanlış olur).
3D Koreografinin, BJK galibiyetinin, Euroleague mücadelemizin keyfini çıkaracakken böyle bir açıklama yapılması da tamamen gerizekalılık.
Talha zamanlama, uslup, kullanılan kelimeler konusunda hemfikiriz zaten. İlk yazdığım yazıda belirttim tekrar etmeye gerek yok. Ama taraftarın bir yöneticiyi istememe hakkı herzaman vardır. Koyu kelimemi burada tekrarlayacağım. Çünkü sende tekrarlayacaksın. Zamanında Adnan Sezgin' e nasıl küfrettiysem ki saklamam çok ettim, Adnan Polat' ın görevi bırakması için bir sürü şey yazdım. Şimdi onlarında Bülent Tulun' un istifa etmesini istemesinin sebebini anlayabiliyorum. Yine tekrarlıyorum koyu cümleyi
Neyse olan olmuş zaten. Bundan sonrasına bakmak lazım.