Atatürkçülük (Kemalizm) Nedir? - Sayfa 5 | GSCimbom - En İyi Galatasaray Taraftar Portalı ve Forumu

Atatürkçülük (Kemalizm) Nedir?


Cevap: Atatürkçülük (Kemalizm) Nedir?



Diktatörlük farklı şeydir jakoben olmak farklı şeydir.

Öncelikle tanımlar ile başlayalım.Jakobenizim kısa vadede halkın algılayamayacağı ancak; uzun vadede halkın yararına olan, bazı kültür,eğitim,ekonomi ve politik görüşlerin tepeden inme anlayışla halka dayatılmasına denir.Bazıları buna toplum mühendisliği bazıları ise halka rağmen halkçılık diyor.Kimin ne söyledğini bir kenara bırakırsak, jakobenizm’in diğer despot rejimlerlere kıyasla halkın refahı için “mutlak” pozitif katkılar sunmasıdır.Jakobenizim tarihte bir çok kez kendini göstermiş,bazı ulusların kaderini etkilemiş,bazen kan dökmüş,bazense kendi çocuklarını yyen bir devrime dönüşmüştür.

Jakobenler Fransız İhtilali sırasında ortaya çıkmış ve devrimin gerçekleşmesinde en büyük yararı onlar sağlamıştır.Fransız devriminden başlayan iç sawaş ve dışardan Fransaya olan saldırılar, devrimin ayakta kalmasını zorlaştırıyor,İçten 60 şehrin dışarıdan da Almanya ile İngiltere’nin baskısı Fransa’yı ekonomik anlamda zora sokuyordu.İşte bu dönemde ortaya çıkan jakobenler, 14 hafta içerisinde bütün saldırılaı bertaraf edip,20 yıl süren bir iktidarın büyük adımını atmış oldular.

Fransız devrimi olduktan sonra jirondenler iktidardaydı..Yani yenilikçi olan fakat devrimin yapısına pek uymayan muhafazakar birazda kralcı bir oluşum jakobennlere göre.Jirondenler iktidardayken jakobenler jironderlerle tartışıp meclisi işgal ettiler vejironderleri tutuklattılar.

Jakobenizim aslında bir çok koldan bir çok felsefeye bağlıdır.Aristotales, Jean Jacques Rousseau,August Comte,Descartes,Leibniz,Kant hatta John Locke,Thomas Hobbes.Bunların tek bir ortak noktası vardır.Akılcılık.

Akılcığın kısa bir tanımını yapalımAkılcılık, bilginin kaynağının akıl olduğunu; doğru bilginin ancak akıl ve düşünce ile elde edilebileceği tezini savunan felsefi yaklaşıma verilen isimdir.(wikiden alıntı).Akılcılığa göre tek mantık ve mutlak doğru matematiktir.Blim önyargısız olmalı ve mutlaka deney yönteminden geçmelidir.Matematiğin ve bilimin gösterdiği sonç mutlak doğrudur.Çünkü içinde subjektif olgular ve metafizik yoktur.Akılcılık deyeney ve gözleme dayanır.Deneyi yapılmamış bilgi kesin doğru değildir.

Öte yandan Akılcılıkla bağlantılı olan pozitivizm Jakobenlerin en çok sahiplendikleri kavram olmuştu.teoloji ve metafizik içermeyen, sadece fiziksel veya maddi dünyanın gerçeklerine dayanan bilim anlayışı vardı.Genel çizgileriyle Pozivitizm, deney konusu edilebilecek olgularla ilgili, yani en geniş anlamıyla bilimsel bilginin sağlam bilgi olduğunu vurgular.

Bildiğiniz üzere Avrupada Ayınlanma Çağı yaşanmıştır.bu aydınlanma çağı Jakobenler önderliğinde savunulan pozivitizm ve akılcılık ile sağlanmıştır.Şu anda bulunduğumuz medeniyet ve teknoloji seviyemizi aslında jakobenlere borçluyuz.Onların desteklediği bilimsel düşünce tarzı ile 18. yy den başlayan bilimsel yöntemler kullanılarak yapılan deneyler sonucunda doğa hakkında bir çok gerçek ortaya çıkartılmış,yeni ideolojiler türemiş ve icatlar yapılmış

Şu ana kadar jakobenizmin temel amacını konusunda birşeyler anlattım.Şimdi ise bu sistemin nasıl işlediği ve bu işleyiş sırasında hangi sebeplerden ne tür yollar kullanıldığını anlatacağım.

Jakobenler felsefi olarak en çok Aristotalesten etkilenmişler.Herkesin aynı zekada ve aynı yetenekte olmadığından herkes aynı işi yapamaz mantığıyla hareket edip ilk önce halkın bilinçlnmeleri için çeşitli yaptırımlarda bulundular.Cumhuriyti getirmek, toplumsal sözleşmeyi hazırlamak,eğitimde klerizmi reddetmek,kliseyi dewlet yönetiminin dışında tutmak gibi uygulamalar halkın tepkisine karşınhalk için yapılmıştır.Halk toplumsal bilinç düzeyi oy verme kabiliyetine ulaşana kadar eğitilmelidir savını savunmuşlardır.Sokrates gibi demokrasiyi geliştiren kişide demokratik yoldan idam edildi.Sebebi eğitilmemiş bilinçlenmemiş toplum.Şimdi bakıyorumda dini savunuyorlar diye bir partiye oy atmış kişiyi yada 2 torba kömür aldığı için o partiye oy atan kişiyi de eğitmek gerekiyor.

Recep Tayyip in sürekli elitistlere! karşı söylediği Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir sözü en büyük elitist ve jakoben Jean Jacques Rousseau nun sözüdür :) Gel de gülme bu ironiye..Herneyse ciddiyyetimizi koruyalım

Jakobenler temelde insanın özgürlüklerini kısıtlamak değil özgürlükleri genişletmek istior.Hatta güçler ayrılığı sistemini hakimiet tek elde toplanmasın diye japobenler getirmiştir.En ünlü jakobenlerden bizimde şimdi kullandığımız “ dewlet ile birey arasına bulunan ilişkiyi irdeleyip” Toplumsal Sözleşme kavramını bulmuştur.

Bu yukarda anlattıklarımın hiçbirisini halk istememiştir,yani tepeden inme ile yapılmıştır fakat zun vade de nasıl yaralı olduğunu hepimiz görüyoruz.

Yrt dışına çıkanlar yabancıların Atatürk’e nasıl saygıyla yaklaştıklarını bilirler.Onun fikirlerin,devrimlerine,başarılarına,modernleşme uygulamalarına saygı duyarlar ve Atatürk’ün bir jakoben olduğunu söylerler.

Bakın özellikle devrimden sonra(kişisel fikrim herzaman) yapılan inklaplar zorda olsa halka benimsetilmeye çalışlır.Hilafetin kaldırılması,Sultanlığın kaldırılması,latin alfabesine geçiş,klasik müzik eğitimi,tevhidi tedrisat kannu,kılık kıyafet kanunu vb halka sorulmadan ve halkın istemedği inklaplardı.Demokrasi yoluyla veya referandum yoluyla yapılsaydı red oyu çıkacağı için Atatürk jakoben bir tarz ile tepeden indirdi devrimleri.Halkın istememesine rağmen onlara oy hakkı verdi,hakl istememesine rağmen halkı modernleştirdi.Yani halkın iyiliği için halka baskı yapıldı.Şimdi ki yürüyen kör topal cumhuriyetimiz bile bu dayatma sonucunda ayakta kaldı.Atatürk hayatı boyunca en çok etkilendiği filozof Jean Jacques Rousseau oldu ki ondan aldığını ithaf eden bir çok sözü vardır.

Yine dünyanın en tanınmış komutan ve devlet liderlerinden Napolyon’da jakobendi ve Fransayı avrupanın en büyük gücü haline getirdi.

Bu yazıda anlatmaya çalıştığım şey despotizm olarak gösterilen jakobenizm aslında toplumsal ilerlemeyi sağlayan bir araçtır.Demokrasinin en iyi şekilde işlemesi için bilinçli seçmene gerek vardır.Bilinçli seçmen ise ancak eğitilerek yapılır.

Günlük hayattan bir örnek verirsek

Bir kanala sabah programı koysak, diğer kanala da son derece eğtimci bir program koyup 100 ev hanımına bir tercih yaptırsak hangi kanalı seyreder?Cewapları araştırma şirketlrinden veya arz talebe göre şekillenen programlardan anlayabilirsiniz.Bu 100 kadından büyük bölümü aptal olan kadın programını izlerken azınlık ta olan kadınlar eğitici programı seyreder ve kültürlerine birşeyler eklemeye çabalarlar.Eğer iki kanala da eğitici program koyarsak ve bahsettiğim ev hanımlarının edecek tercihi kalmassa,ister istemez kültürleri gelişeck

Sonuçta halk istemese de onların iyiliği için olacak şeyleri yapmak mecburidir.Buna da jakobenizm deniyor

ÖZGÜR



Çok güzel anlatmışsın.

Malesef şuanda bu durum, kültürsüz olan halkımıza diktatörlük olarak gösterilmeye, buna karsı yapılanlar ise demokrasi olarak lanse edilmeye calısılıyor.
 
Cevap: Atatürkçülük (Kemalizm) Nedir?



bence Atatürkçülük ve Kemalizm ayrıdır,Atatürkçülük orta yoldur,olması gerekendir, kemalizm sapkınlık ve Atatürk değerlerini kendi çıkarlarına alet etmektir bana göre.
 
Cevap: Atatürkçülük (Kemalizm) Nedir?



(5) LAİKLİK: Laiklik, devlet işleri ile din işlerinin birbirine karıştırılmamasıdır. Başka bir deyişle, Tanrı ile kul arasına, devletin ya da başka bir varlığın girmemesidir. ATATÜRK laikliği, din müessesesinin vazifesini tam olarak yapmasına imkan verir. Atatürkçülükte laiklik, dinin hakkını dine, devletin hakkını devlete verir ve böylece din ile devleti kesin olarak birbirinden uyarır.



Müthiş bir tanım.







ATATÜRK TARAFINDAN İLKELERİNİN TANIMI: Saptırılmaya çalışan bu fikir ve görüşlerin gerçeği Atatürk”ün kendi sözleriyle şöyle ifade edilmiştir.

(1) CUMHURİYETÇİLİK İLKESİ: Türk ulusunun yaradılışına ve karakterine en uygun idare Cumhuriyet idaresidir. Bugünkü hükümetimiz, doğrudan doğruya ulusun kendi kendine, kendiliğinden yaptığı bir devlet teşkilatı ve hükümetidir ki, onun adı Cumhuriyet^”tir. Artık hükümette Ulus arasında geçmişteki ayrılık kalmamıştır. Yönetim halk, halk yönetim demektir.

(2) MİLLİYETÇİLİK İLKESİ: Biz doğrudan doğruya Milliyetperveriz. Türk Milliyetçisiyiz. Cumhuriyetimizin dayanağı Türk toplumudur. Bu toplumun fertleri ne kadar Türk kültürü ile dolu olursa o topluma dayanan Cumhuriyette o kadar kuvvetli olur.

(3) HALKÇILIK İLKESİ: Türkiye Cumhuriyetini kuran Türk halkına Türk Milleti denir. Türkiye halkı ırkça, dince ve kültürce ortaktır. Birbirine karşı saygı ve fedakarlık hisleriyle doludur. Kaderleri ve menfaatleri müşterek olan bir toplumdur.

(4) LAİKLİK İLKESİ: Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz bir milletin devamına imkan yoktur. Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz bir milletin devamına imkan yoktur. Yalnız şurası varki din Allah ile kul arasındaki bağlılıktır. Softa sınıfının din simsarlığına müsaade edilmemelidir.

Dinden maddi menfaat temin edenler iğrenç kimselerdir. İşte biz bu vaziyete karşı müsaade etmiyoruz.

(5) DEVLETÇİLİK İLKESİ: Bizim takibini uygun gördüğümüz devletçilik prensibi bütün üretim ve dağıtım araçlarını fertlerden alarak milleti büsbütün başka esaslar içinde düzenlemek aracını güden özel ve kişisel ekonomik teşebbüse ve faaliyete meydan bırakmayan sosyalizm prensibine dayalı kollektifizm-kominizm gibi bir sistem değildir.

(6) İNKİLAPÇILIK İLKESİ: Yaptığımız ve yapmakta olduğumuz inkılapların gayesi Türkiye Cumhuriyeti halkını tamamen modern ve bütün anlam ve biçimiyle uygar bir toplum haline getirmektir. İnkılabımızın asıl hedefi budur. Bu gerçeği kabul etmeyen zihniyetleri darmadağın etmek zorunludur



Bunlara itiraz edecek bir Allah kulu yok mu ? :)





Düzeyli bir şekilde tartışmak istiyorum.Lütfen bunu başarabilecekler cevap versin.Küçük bir rica :)
 
Cevap: Atatürkçülük (Kemalizm) Nedir?



O zaman ben şöyle bir söz ortaya atayım, bakalım ne diyeceksiniz...



"Demokrasi, çoğunluğun diktatörlüğüdür."



Nerden baktığında alakalı sorunun cevabı. Ekstrem soldan hatta anarşist bir bakış açısıyla bakarsan evet çoğunluğun diktatörlüğüdür fakat liberal açıdan bakarsan çoğunluğun diktatörlüğü değildir.. ( Şu anki demokrasi kavramı kriterim ) Ki demokrasi bile kendi içerisinde dünyada çok farklı anlamlarda insanlar için. Mesala Amerika'da demokrasi kavramından insanların anladığı daha fazla bireysel özgürlük, vergimi ödüyorum demokrasi var o zaman buna hakkım var gibi bir mantık taşıyor, İskandinavya'da özellikle İsveç'te ise demokrasi kavramı bireysellikten daha ziyade toplumsal bir anlam taşıyor. Sosyal devlet olgusunun gelişmesi, devletin beni korumak zorunda olması vs. vs. ne kadar fazla ise demokrasi de o kadar gelişmiştir gibi bir mantık var İskandinav'yada. Fakat bu mantık da son yıllarda özellikle 11 Eylül'den sonra parçalandı gibi ama etkileri halen var.. Türkiye'de benim gördüğüm temel yanılgı ise demokrasinin sadece fikirlerin özgürlüğü, laiklik v. b. üzerinden tartışılması. Bunlar da demokrasinin kriterleridir, fakat kimse de çıkıp -Türkiye'de anayasada sosyal devlet ilkesi varken bu ilke uygulanmıyor o yüzden demokrasi yok demedi. Denildi ise de ben duymadım. Hatta laik yazmasına karşık laik de değil ve bunun üzerinden kimse demokrasi yok demiyor. Ancak bu durumun olmaması şu anda o kadar bozulmasına karşın İskandinavya'da demokrasi yoktur demelerine yol açabilir insanların..
 
Cevap: Atatürkçülük (Kemalizm) Nedir?



Nerden baktığında alakalı sorunun cevabı. Ekstrem soldan hatta anarşist bir bakış açısıyla bakarsan evet çoğunluğun diktatörlüğüdür fakat liberal açıdan bakarsan çoğunluğun diktatörlüğü değildir.. ( Şu anki demokrasi kavramı kriterim ) Ki demokrasi bile kendi içerisinde dünyada çok farklı anlamlarda insanlar için. Mesala Amerika'da demokrasi kavramından insanların anladığı daha fazla bireysel özgürlük, vergimi ödüyorum demokrasi var o zaman buna hakkım var gibi bir mantık taşıyor, İskandinavya'da özellikle İsveç'te ise demokrasi kavramı bireysellikten daha ziyade toplumsal bir anlam taşıyor. Sosyal devlet olgusunun gelişmesi, devletin beni korumak zorunda olması vs. vs. ne kadar fazla ise demokrasi de o kadar gelişmiştir gibi bir mantık var İskandinav'yada. Fakat bu mantık da son yıllarda özellikle 11 Eylül'den sonra parçalandı gibi ama etkileri halen var.. Türkiye'de benim gördüğüm temel yanılgı ise demokrasinin sadece fikirlerin özgürlüğü, laiklik v. b. üzerinden tartışılması. Bunlar da demokrasinin kriterleridir, fakat kimse de çıkıp -Türkiye'de anayasada sosyal devlet ilkesi varken bu ilke uygulanmıyor o yüzden demokrasi yok demedi. Denildi ise de ben duymadım. Hatta laik yazmasına karşık laik de değil ve bunun üzerinden kimse demokrasi yok demiyor. Ancak bu durumun olmaması şu anda o kadar bozulmasına karşın İskandinavya'da demokrasi yoktur demelerine yol açabilir insanların..

Sosyal devlet ile demokrasinin göbekten bağlı olmadığından olabilir mi ? welfare devletleri değdiğimiz devletlerden kaç tane kaldı dünya üzerinde. En son yunanistanın halini gördük. Bahsettiğin şey demokrasiden ziyade devlet yönetim şeklinin anlayış şeklindendir. Biraz uç bir liberal olarak, pek de bahsettiğin ülkelerin sistemini beğendiğimi söyleyemem. Çünkü uygulanması çok çok zor. Gerçi konu da başka
 
Cevap: Atatürkçülük (Kemalizm) Nedir?



Sosyal devlet ile demokrasinin göbekten bağlı olmadığından olabilir mi ? welfare devletleri değdiğimiz devletlerden kaç tane kaldı dünya üzerinde. En son yunanistanın halini gördük. Bahsettiğin şey demokrasiden ziyade devlet yönetim şeklinin anlayış şeklindendir. Biraz uç bir liberal olarak, pek de bahsettiğin ülkelerin sistemini beğendiğimi söyleyemem. Çünkü uygulanması çok çok zor. Gerçi konu da başka



Hem direk hem de dolaylı bağlı. Şu şekilde bile bir örnek verilebilir. Sosyal devletin gelişmesi gene mücadeleden geçer. Mesala patron ile işçiler arasındaki mücadele. Bu mücadelede devlet tarafsız olamaz ama daha tarafsız bir yöntem izlerse çalışanların aldığı sosyal haklar artar. Sendikalı olma, örgütlenme özgürlüğü ve bu konudaki engellerin kaldırılması da demokrasinin kriterleridir ve bu şekilde bir eğilim sosyal devlet ilkesini güçlendirir. Uygulanması zor dediğin doğru. Mesala o konuda Türkiye'ye en yakın Almanya olabilir nüfus büyüklüğü anlamında. Orda da sosyal devlet olgusu yıkıldı gibi. İskandinavya'nın tek avantajı nüfuslarının az olması bu konuda.. Yalnız tabi bir de şu husus var: Sosyal devlet olgusunun en fazla geliştiği yerler sosyal demokrasinin en fazla gelişmiş olduğu ülkeler. Uygulama çok da zor değil ya Özgür bunun için aslında o kadar da. Devlet tutar zenginlerden alınan vergilerin miktarını yukarı çeker. Danimarka'da bazı iş kollarında vergi oranı %60 lara kadar çıkıyor.. Tabi hiç bir zaman welfare devletleri gibi olamaz fakat bu durumdan daha iyi bir sosyal devlet olur..
 
Cevap: Atatürkçülük (Kemalizm) Nedir?



Hem direk hem de dolaylı bağlı. Şu şekilde bile bir örnek verilebilir. Sosyal devletin gelişmesi gene mücadeleden geçer. Mesala patron ile işçiler arasındaki mücadele. Bu mücadelede devlet tarafsız olamaz ama daha tarafsız bir yöntem izlerse çalışanların aldığı sosyal haklar artar. Sendikalı olma, örgütlenme özgürlüğü ve bu konudaki engellerin kaldırılması da demokrasinin kriterleridir ve bu şekilde bir eğilim sosyal devlet ilkesini güçlendirir. Uygulanması zor dediğin doğru. Mesala o konuda Türkiye'ye en yakın Almanya olabilir nüfus büyüklüğü anlamında. Orda da sosyal devlet olgusu yıkıldı gibi. İskandinavya'nın tek avantajı nüfuslarının az olması bu konuda.. Yalnız tabi bir de şu husus var: Sosyal devlet olgusunun en fazla geliştiği yerler sosyal demokrasinin en fazla gelişmiş olduğu ülkeler. Uygulama çok da zor değil ya Özgür bunun için aslında o kadar da. Devlet tutar zenginlerden alınan vergilerin miktarını yukarı çeker. Danimarka'da bazı iş kollarında vergi oranı %60 lara kadar çıkıyor.. Tabi hiç bir zaman welfare devletleri gibi olamaz fakat bu durumdan daha iyi bir sosyal devlet olur..

Açıkçası devletin her konuda tarafsız olmasından yanayım. Şu ana kadar gördüğümüz krizlerden çıkarmamız gereken örnekler var. Devlet işin ekonomik kısmını beceremiyor. Beceremez de zaten, planlar projeler yaşan bir varlık gibi görünen ekonomi için uygulanamaz. Devlet, güvenlikten (bence bir 50 yıl sonra devletlerin güvenliği de özel sektöre kayacak) başka görevi olmamalı. Şimdi burda devlet toplumu korumamalı mı sorusu gelebilir. Cevabım evet, devlet toplumu korumamalı. Tam da bu yüzden stk'lar non-government organisationlar var. Sendikalaşmaktan bahsetmiştin işte tam da sendikalar bu yüzden var. Devlet, işçi ve işveren arasında herhangi bir tarafı tutmamalı.



Vergi olaylarına gelirsek. Biraz baskıcı bir tutuma benziyor. Devlet, yol-su ve güvenlik alanının dışında olan şeyler için vergi arttırımına gidiyorsa yanlıştır, hatalıdır. Kısacası devlet haddini bilmeli. Ben yoksam devlet de yoktur.



İskandinav örnekleri ise dünya gerçekleri ile malesef örtüşmüyor. Norweç ile Finlandiya arasında hiç derin politik kriz gördünüz mü? Jeopolitik önemleri hemen hemen sıfır, toprak zenginlikleri sıfır. Bundan dolayı dünya siyasetinden çok uzaktalar ve bu ülkeler üzerinde dış sosyal planlar az. Üretim ise topraktan gelen hammaddeyle değil, katma değeri fazla elektronik ürünlerle veya teknoloji ile sağlanıyor.



Beyaz zambaklar ülkesinde adlı bi kitap var, bilirsin mutlaka. İskandinav halkının hangi şartlarda bu özgürlüğe geldiği açıkça anlatılır. Bizde olduğu gibi çoğu ülke vatandaşları bu olgunluğa sahip değiller. Bu yüzden iskandinavla soğuk ve özgür coğrafya olarak kalacak dünyada ve malesef yayılamauyacak
 
Cevap: Atatürkçülük (Kemalizm) Nedir?



Tartışma uzayacak gibi de oralarının sosyal devlet olması hatta Avrupa'nın bir çok ülkesinin sosyal devlet olması ve demokrasisinin gelişmesi aslında en çatışmalı dönemlerde olmuştur. Soğuk savaş dönemi..O dönem sosyalizm rejimi baskı rejimi olabilir fakat genel anlamda en fazla sosyal devlet olgusunun geliştiği yerdi ve sosyalizm Avrupa'nın göbeğine kadar yayılmıştı..Güçlü bir işçi hareketi ile de karşı karşıya kalan Avrupa'da yönetimler o yüzden birçok hak verdiler ve sosyal devletler doğdu. Ayrıca Avrupa'da 19. yüzyıldan itibaren bu konuda çok fazla kan döküldü. Devrimler genelde alttan halkın mücadelesi ile geldi ve birçok hak kazanıldı uzun vadede. Danimarka özelinden de biliyorum soğuk savaş döneminde güçlü bir demokrasi ve işçi mücadelesi vardı. Bunun sonucunda sosyal devlet doğdu. Yoksa hiç bir patron al sana daha fazla para demez, çünkü amacı karını maksimuma çıkartmaktır.

Vergi tabiki alacak. Zenginse daha fazla vergi verecek, maddi durumu kötü ise daha az vergi verecek. Zaten sosyal devletin gereğidir bu. Fransa ve Almanya arasında da çok keskin çatışmalar vardı zamanında. Fakat bu çatışmalar demokrasi içerisinde çözüldü hatta Avrupa Birliği'nin kurulmasını da temelde bu iki devletin tekrar çatışıp Avrupa'yı yeni bir savaşa sürüklememeleri için kurulduğu konusunda güçlü argümanlar var.

İş şu şekilde jeopolitik konuma geldiğinde artık orda politika ve demogoji devreye giriyor. Kısa kesecem. Siyaset bilimde iki yol vardır. Birincisi insanların korku ile itaatını sağlarsın. Bu korku sürekli dış düşman ve iç düşmanları gerekli kılar ve sürekli kendine bir düşman yaratıp, insanları hastalıklı bir ruh haline sürükleyerek burdan itaat sağlarsın. Tabi bu süreçte haklar, demokrasi hepsi rafa kaldırılır, basit ve ucuz bir yoldur. Diğeri ise kurduğun ekonomik, sosyal, idari sistem ile insanların itaatını sağlarsın. Bu yol biraz daha zordur. Birey artık burda devletini bir korku politikasından ziyade kendisine sunduğu olanaklardan dolayı sever ve itaat eder.. İskandinavya'da biraz ikinci yol gerçekleşti. Ama dediğim gibi bunun için çok fazla mücadele edildi..

Bu arada söyleyim sanırım üstte Jacobenizm yazısını sen yazdın. Ona dair hiç bir eleştiri getirmek istemiyorum çünkü tartışma uzar, fakat eksik kavramlar var orda. Jacobenizmi savunan biri olarak devletin her alanda çekilmesi gerektiğini belirtmen bana biraz tezat geldi , tabi bunun üstüne bir de Kemalizmi eklersek sanırım Kemalistsin bu konuda tezlerin beni çok şaşırttı açıkcası..
 
Cevap: Atatürkçülük (Kemalizm) Nedir?



İstersen bunu burda tartışmayalım. Tarih konusunda tartışalım. Ayrıca jakobenizmi o dönem için savundum, şu anda olması saçma sapan bir olay.
 
Cevap: Atatürkçülük (Kemalizm) Nedir?



İstersen bunu burda tartışmayalım. Tarih konusunda tartışalım. Ayrıca jakobenizmi o dönem için savundum, şu anda olması saçma sapan bir olay.



Tamam ama başka bir gün tartışalım. Bugün nedense birşey oldu bana yazdıkça yazdım. Şu anda yazdıklarını bile anlamak için 2 defa falan okuyorum. Başka zaman olur tarihte. Hem tarih zevkli konu, bilgi alışverişi de olur orda.. Ben biraz forumu kolaçan edeyim ne var ne yok diye şimdilik :) Bu arada üslubun için teşekkürler.. Burda yoksa senin de bildiğin gibi genelde birkere birbirine cevap veriliyor sonra direk suçlamalar yapılıyordu.. Başka zaman olur hatta Jacobenizm den girelim Türkiye'ye ordan Osmanlıya Avrupa'ya hatta boğulmazsak okyanusun öbür ucuna kadar açılalım :)
 
Cevap: Atatürkçülük (Kemalizm) Nedir?



Tamam ama başka bir gün tartışalım. Bugün nedense birşey oldu bana yazdıkça yazdım. Şu anda yazdıklarını bile anlamak için 2 defa falan okuyorum. Başka zaman olur tarihte. Hem tarih zevkli konu, bilgi alışverişi de olur orda.. Ben biraz forumu kolaçan edeyim ne var ne yok diye şimdilik :) Bu arada üslubun için teşekkürler.. Burda yoksa senin de bildiğin gibi genelde birkere birbirine cevap veriliyor sonra direk suçlamalar yapılıyordu.. Başka zaman olur hatta Jacobenizm den girelim Türkiye'ye ordan Osmanlıya Avrupa'ya hatta boğulmazsak okyanusun öbür ucuna kadar açılalım :)



Sistemler, toplumsal dönüşümler bir süreçtir. Ve hepsi o anki ihtiyactan doğarlar. Hitlerin yükselişi, Avrupa'daki işçi hareketleri, daha sonra popüler kültürün de etkisi ile kapitalin önem kazanması, liberalleşme, bizim ülkeye dönersek, Osmanlı zamanında ki demokrasi savaşları, Türkiye cuhmuriyetinde ki jakobenizm. Bunların hepsi toplumun ihtiyaçlarından doğmuştur. Açıkçası o dönemler için, ne Hitlere oy vermiş Alman'ı, ne Stalin'in baskılarına destek olmuş Sovvyet'i ne işçi hareketine katılmış bir Fransız ustasını suçlayamam. Halk en suçsuzudur ama, aynı şekilde şu anda düşünenleri suçlayabilirim. Dünyanın neyereye doğru gittiğini algılayamayanları suçlayabilirim, hala sosyallizmden dem vuracakları suçlayabilirim hala Türkiye Cumhuriyeti kurulurken yapılan jakoben yönetimi hala savunanları suçlayabilirim. Avrupa Birliğinin daha şartlar olgunlaşmadan kurulmasını suçlayaiblirim. Ama anlaşamadığımız nokta şu. Geçmişteki başarılı her sistem şu an ve gelecek için uygun olmabilir. Bu da evrimin doğasından dolayıdır.



Dünya dönüyür ve sistemler gelişiyor. İskandinav ülkeleri ise sadece gelecek dünyada uç bir örnek olarak kalacaktır.
 
Cevap: Atatürkçülük (Kemalizm) Nedir?



Sistemler, toplumsal dönüşümler bir süreçtir. Ve hepsi o anki ihtiyactan doğarlar. Hitlerin yükselişi, Avrupa'daki işçi hareketleri, daha sonra popüler kültürün de etkisi ile kapitalin önem kazanması, liberalleşme, bizim ülkeye dönersek, Osmanlı zamanında ki demokrasi savaşları, Türkiye cuhmuriyetinde ki jakobenizm. Bunların hepsi toplumun ihtiyaçlarından doğmuştur. Açıkçası o dönemler için, ne Hitlere oy vermiş Alman'ı, ne Stalin'in baskılarına destek olmuş Sovvyet'i ne işçi hareketine katılmış bir Fransız ustasını suçlayamam. Halk en suçsuzudur ama, aynı şekilde şu anda düşünenleri suçlayabilirim. Dünyanın neyereye doğru gittiğini algılayamayanları suçlayabilirim, hala sosyallizmden dem vuracakları suçlayabilirim hala Türkiye Cumhuriyeti kurulurken yapılan jakoben yönetimi hala savunanları suçlayabilirim. Avrupa Birliğinin daha şartlar olgunlaşmadan kurulmasını suçlayaiblirim. Ama anlaşamadığımız nokta şu. Geçmişteki başarılı her sistem şu an ve gelecek için uygun olmabilir. Bu da evrimin doğasından dolayıdır.



Dünya dönüyür ve sistemler gelişiyor. İskandinav ülkeleri ise sadece gelecek dünyada uç bir örnek olarak kalacaktır.



Gene cevap yazmışsın dediklerin doğru yani toplumsal sistemler ve büyük patlamalar, dönüşümler toplumsal ihtiyaçlar sonucunda oluştu. Yoksa ben şu anda ne geçmişte uygulanmış Stalin diktatörü gibi bir adamın sosyalizmini isterim ne de Türkiye Cumhuriyeti kurulduğu zamanlardaki gibi tek partili bir rejim.. Dediklerin çok doğru dünya değişiyor önemli olan bu değişimi görmek ve ona göre bir yol çizmek.. Ayrıca hemfikir olduğum diğer nokta Kemalizm o günün şartlarında gerçekleşti ve başarıya ulaştı, o dönem dünya da zaten demokrasi denen bir kavram yoktu o yüzden Atatürk dönemini demokrasi olmadığı yüzünden eleştirmek tam bir deli saçması, dünyada o zaman günümüzdeki gibi demokrasi olan ülke yoktu vs. vs.. Başka zaman tarih kısmında tartışırız :)
 
Cevap: Atatürkçülük (Kemalizm) Nedir?



Gene cevap yazmışsın dediklerin doğru yani toplumsal sistemler ve büyük patlamalar, dönüşümler toplumsal ihtiyaçlar sonucunda oluştu. Yoksa ben şu anda ne geçmişte uygulanmış Stalin diktatörü gibi bir adamın sosyalizmini isterim ne de Türkiye Cumhuriyeti kurulduğu zamanlardaki gibi tek partili bir rejim.. Dediklerin çok doğru dünya değişiyor önemli olan bu değişimi görmek ve ona göre bir yol çizmek.. Ayrıca hemfikir olduğum diğer nokta Kemalizm o günün şartlarında gerçekleşti ve başarıya ulaştı, o dönem dünya da zaten demokrasi denen bir kavram yoktu o yüzden Atatürk dönemini demokrasi olmadığı yüzünden eleştirmek tam bir deli saçması, dünyada o zaman günümüzdeki gibi demokrasi olan ülke yoktu vs. vs.. Başka zaman tarih kısmında tartışırız :)



Yazdıktan sora gördüm :) Silmiyim dedim
 
Cevap: Atatürkçülük (Kemalizm) Nedir?



(5) LAİKLİK: Laiklik, devlet işleri ile din işlerinin birbirine karıştırılmamasıdır. Başka bir deyişle, Tanrı ile kul arasına, devletin ya da başka bir varlığın girmemesidir. ATATÜRK laikliği, din müessesesinin vazifesini tam olarak yapmasına imkan verir. Atatürkçülükte laiklik, dinin hakkını dine, devletin hakkını devlete verir ve böylece din ile devleti kesin olarak birbirinden uyarır.



Hem layyikkkk hem müslüman olunmazzzzz diyenlere...

 
Cevap: Atatürkçülük (Kemalizm) Nedir?



(5) LAİKLİK: Laiklik, devlet işleri ile din işlerinin birbirine karıştırılmamasıdır. Başka bir deyişle, Tanrı ile kul arasına, devletin ya da başka bir varlığın girmemesidir. ATATÜRK laikliği, din müessesesinin vazifesini tam olarak yapmasına imkan verir. Atatürkçülükte laiklik, dinin hakkını dine, devletin hakkını devlete verir ve böylece din ile devleti kesin olarak birbirinden uyarır.



Hem layyikkkk hem müslüman olunmazzzzz diyenlere...




Türkiye laiktir, laik kalacak!



Atatürkçülük Atatürk'ün ilkelerine sahip çıkmaktır. Onun izinden gitmektir. Atatürkçüyüz diye, bizi dinsiz sanıyorlar, namazımızı kılar, orucumuzu da tutarız. Atatürk hatta kendisine dinsiz yakıştırması yapanlar için, meclisin açılışını Perşembe - 22 Nisan 1920'den, Cuma günü olan 23 Nisan 1920'ye kaydırdı. Cuma namazından sonra açılması için. Bu da Atatürk'e ve Atatürkçülere dinsiz yakıştırması yapanlar için bir dipnot.
 
Cevap: Atatürkçülük (Kemalizm) Nedir?



Nesini tartışalım?



Halkçılıktan başlayalım :)



Halkçılık tanımı zaten laiklikle direk çelişmiş.Ne demek ''Türkiye halkı ırkça, dince ve kültürce '' ortaktır ? Ateist bir insan Türkiye halkından sayılmayacak mı ?Bu zaten laiklikle çelişmiyor mu ?



''Irkça ortak'' ne demek ? Rum, Yahudi , Ermeni , Kürt vatandaşlar ne olacak ?



''Kültürce ortak'' ne demek ? Bir sürü Türkçe bilmeyen vatandaş var örneğin.O zamanda da vardı. Bu insanlar Türkiye halkından sayılmayacak mı ?



Dipnot : Lütfen eleştiriler Atatürk düşmanlığı olarak algılanmasın.Her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı gibi bende ona minnettarım ama bu her yaptığı her söylediğini tasdik edeceğim anlamına gelmez.Eğer abuk subuk bir şekilde tartışmayı kişiselleştirmeye, dağıtmaya , sloganlaştırmaya yönelimleri olan arkadaşlar varsa lütfen yazmasın.Tek amacım bilgi alışverişi.Rica ediyorum.

 
Cevap: Atatürkçülük (Kemalizm) Nedir?



Halkçılıktan başlayalım :)



Halkçılık tanımı zaten laiklikle direk çelişmiş.Ne demek ''Türkiye halkı ırkça, dince ve kültürce '' ortaktır ? Ateist bir insan Türkiye halkından sayılmayacak mı ?Bu zaten laiklikle çelişmiyor mu ?



''Irkça ortak'' ne demek ? Rum, Yahudi , Ermeni , Kürt vatandaşlar ne olacak ?



''Kültürce ortak'' ne demek ? Bir sürü Türkçe bilmeyen vatandaş var örneğin.O zamanda da vardı. Bu insanlar Türkiye halkından sayılmayacak mı ?



Dipnot : Lütfen eleştiriler Atatürk düşmanlığı olarak algılanmasın.Her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı gibi bende ona minnettarım ama bu her yaptığı her söylediğini tasdik edeceğim anlamına gelmez.Eğer abuk subuk bir şekilde tartışmayı kişiselleştirmeye, dağıtmaya , sloganlaştırmaya yönelimleri olan arkadaşlar varsa lütfen yazmasın.Tek amacım bilgi alışverişi.Rica ediyorum.




Türkiye halkı diyor orda iyi okursan.Sen olayları başka yere çekmeye çalışıyorsun.
 
Cevap: Atatürkçülük (Kemalizm) Nedir?



Türkiye laiktir, laik kalacak!



Atatürkçülük Atatürk'ün ilkelerine sahip çıkmaktır. Onun izinden gitmektir. Atatürkçüyüz diye, bizi dinsiz sanıyorlar, namazımızı kılar, orucumuzu da tutarız. Atatürk hatta kendisine dinsiz yakıştırması yapanlar için, meclisin açılışını Perşembe - 22 Nisan 1920'den, Cuma günü olan 23 Nisan 1920'ye kaydırdı. Cuma namazından sonra açılması için. Bu da Atatürk'e ve Atatürkçülere dinsiz yakıştırması yapanlar için bir dipnot.



Bizi dinsiz sayanları da görüyoruz.Adamlar referandum için bile dini alet ediyolar.Kabe'ye bile sıçramış iş.Yazık.Bir laf var;Atasını tanımayan it peşinde gezer diye.Ağlayarak milleti tiftikleyenlerin peşinde gezsinler.Ayrıca Hiç bir Atatürkçü canlı canlı insan yakmamıştır,milleti dini kullanarak sömürmemiştir.
 
Üst Alt