evliya - Sayfa 10 | GSCimbom - En İyi Galatasaray Taraftar Portalı ve Forumu
imanın rükünleri metafizik değil sosyokültürel kavramlaştırmalar. yani onlar ancak islam coğrafyalarında anlam ihtiva edebilirler ki yine herbiri zaman ve mekana göre farklı şekilde yorumlanmaya mahkum. allah'ın isimleri de yine belirli bir teolojik dairede işleyen kavramlar, yoksa sufizmde mesela allahın sonsuz ismi olduğu da söylenir. keza tengrizm ya da hristiyan teolojileri de islamdan baya bi farklı.

yaptığın yanına kar kalamaz çünkü ölümlü bi varlık olduğun düşünüldüğünde zaten ne kendinden ne de bir yanından bahsedemezsin ("O'nun zâtından başka her şey yok olucudur" - kasas suresi 88), ki önceden de ifade ettiğim gibi allah kavramı öne sürüldüğünde yapan-eden de zaten "el-evvel" olan allahtır.

adl ismine gelirsek adl (عدل) arapça "denge" demek. örneğin geceyi dengeleyen gündüzdür, ya da zenginliğin var olması için fakirliğin de var olması gerekir gibi (bkz. marxist artı değer) . bu minvalde insanın kendine mal ettiği eylemleri de bizatihi adl isminin açığa çıkması bir araç durumunda zaten. konuyla ilgili olarak mutasavvıf abdilaziz mecdi tolun "iradeyi inkar avam için, ikrar havas için küfürdür" diyor.. yani, belirli bir bilinç düzeyinden bakıldığında insanın iradesi var gibi görünebilir, ancak hakikatte olmadığı daha yüksek bir bilinç ile sabittir..
Kardeşim zaten burada Müslümanlar için bahsediyorum. Yoksa bir ateiste önce Allah'ı anlatmak lazım. Yoksa Allahı anlatmadan diğerlerini zaten kabul etmez. Ölümlü varlık diyorsunda öldükten sonra hayat yok olanlar için öyle(daha doğrusu onlar öyle olduğunu sanıyor) . Ama öldükten sonra hayat olduğuna inanlar için yanına kar kalma olayı geçerli değil. Ayrıca evet Allah'ın sonsuz ismi var çünkü filleri sonsuz. Son olarak şöyle söyleyeyim iman işi inanma işi. Sen inanmak istemeyen adamın gözünde soksan inanmayacak. Ebu cehilde Muhammedin dediklerinin doğru olduğunu biliyorum dedi ama iman etmedi. Neyse böyle meseleleri burada konuşmak zaten çok uygun değil selametle.
 
Kardeşim zaten burada Müslümanlar için bahsediyorum. Yoksa bir ateiste önce Allah'ı anlatmak lazım. Yoksa Allahı anlatmadan diğerlerini zaten kabul etmez. Ölümlü varlık diyorsunda öldükten sonra hayat yok olanlar için öyle(daha doğrusu onlar öyle olduğunu sanıyor) . Ama öldükten sonra hayat olduğuna inanlar için yanına kar kalma olayı geçerli değil. Ayrıca evet Allah'ın sonsuz ismi var çünkü filleri sonsuz. Son olarak şöyle söyleyeyim iman işi inanma işi. Sen inanmak istemeyen adamın gözünde soksan inanmayacak. Ebu cehilde Muhammedin dediklerinin doğru olduğunu biliyorum dedi ama iman etmedi. Neyse böyle meseleleri burada konuşmak zaten çok uygun değil selametle.

meseleyi kimlik üzerinden ele alırsan zaten içinden çıkılmaz. müslüman(lar) "özel isim" değil ki, kelimenin anlamı arapça "barışçıl" demek. ama barış kavramını kullandığın anda buna elli bin tane içerik ekleniyor. öte yandan bir ateistin barışçıl olamayacağını mı iddia ediyorsun?? bu bağlamda bugün 'müslümanlar' diye etiketlediğin kimlik dairesinde de yine evrensel uzlaşılar yoktur , bunun için de islam dini geleneksel arap kültürü içerisinde kurumsallaşma sürecine girdiğinden beridir fırkalara bölünmüştür ve bu fırkalardan birine dahil olmuş fertler de yine kendi aralarında (akademik tabanda dahil) sayısız kavram çatışması yaşarlar (ki bu sadece islam için değil , hukuk dahil tüm sosyal yapılar için geçerli bir durum).

burada görüleceği üzere ortak noktalar sadece dilde kullanılan kelimeler , ancak bu kelimeleri anlamlandırmaya gelince evrensel kaidelerin belirlenmeleri çoğunlukla söz konusu olamıyor , zira senin deyiminle "allah'ın fiilleri sonsuzdur" ve dolayısıyla tanımlamaların tamamı da insanın bilinç düzeyine aittir, yani onlar "zamansal"dır, "mutlak" değillerdir. (daha önceki iletimde epistemolojik gelişim sürecinden bahsettiğimde buna işaret etmiştim..)
 
meseleyi kimlik üzerinden ele alırsan zaten içinden çıkılmaz. müslüman(lar) "özel isim" değil ki, kelimenin anlamı arapça "barışçıl" demek. ama barış kavramını kullandığın anda buna elli bin tane içerik ekleniyor. öte yandan bir ateistin barışçıl olamayacağını mı iddia ediyorsun?? bu bağlamda bugün 'müslümanlar' diye etiketlediğin kimlik dairesinde de yine evrensel uzlaşılar yoktur , bunun için de islam dini geleneksel arap kültürü içerisinde kurumsallaşma sürecine girdiğinden beridir fırkalara bölünmüştür ve bu fırkalardan birine dahil olmuş fertler de yine kendi aralarında (akademik tabanda dahil) sayısız kavram çatışması yaşarlar (ki bu sadece islam için değil , hukuk dahil tüm sosyal yapılar için geçerli bir durum).

burada görüleceği üzere ortak noktalar sadece dilde kullanılan kelimeler , ancak bu kelimeleri anlamlandırmaya gelince evrensel kaidelerin belirlenmeleri çoğunlukla söz konusu olamıyor , zira senin deyiminle "allah'ın fiilleri sonsuzdur" ve dolayısıyla tanımlamaların tamamı da insanın bilinç düzeyine aittir, yani onlar "zamansal"dır, "mutlak" değillerdir. (daha önceki iletimde epistemolojik gelişim sürecinden bahsettiğimde buna işaret etmiştim..)
Barış değil teslim üstat
 
Üst Alt