"Hocanın sonuna kadar arkasındayım" "Bu olaylardan sonra sonuna kadar destek". Malum atışmalardan ya da şampiyonluklardan sonra forumdan çekip alabileceğiniz benzer manalı yüzlerce söylemden ikisini yazdım. Ben böyle bir şey hiç yazmadım. Ancak bu tarz söylemlerde bulunup şu anda bambaşka tavır almış bir çok arkadaşımız mevcut. Normaldir, şartlar değişti fikirler de değişecektir. Mesele bu tarz lafları ederken arkasında durup duramayacağınıza karar vermekte. Böylece görüşünüzün bir anlamı, temsil ettiği bir değer olacaktır.
Bende Terim'in kredisi bitmez. Her daim imparator olarak kalacaktır kazandırdıklarından ötürü. Sadece kupalardan, şampiyonluklardan ve gelirlerden bahsetmiyorum. Yetiştirdiği futbolculardan, futbol akademisi'ni kurmasından ya da rakiplere ayar veren söylemlerinden ötürü de değil. Asıl sebep bu takımın bugünkü "winner" titrini kazanmasında en çok emeği olan adam olması. Hem söylemleriyle hem de başardıklarıyla, pes etmeyişi ve finallerdeki performanslarıyla.
Enkaz vs laflarına gülüyorum. Takımı şampiyon yapıp, alabileceği(realist olarak) bütün kupaları alan, şampiyonlar ligi, kupa gelirleri ve oyuncu satışlarından milyonlarca euro gelir elde edilmesini sağlayan(Bu transfer paralarının bir kısmı kulübün kasasında, transfere harcanmadı), tribünleri dolduran, ürün sattıran bu adam enkaz bırakmış oluyorsa hepimize geçmiş olsun. Hani enkaz görmesek yiyeceğiz. Hem harcanan milyonlar hem de akabinde alınan 2. 3. 4. 5.'likler, boş statlar, satılmayan ürünler, şampiyonlar ligine gidememe ve arkada bırakılan leş kadrolara ne isim vereceğiz bu enkazsa? Gerçi Mancini'ye bıraktığı Sneijder-Melo-Drogba-Burak'lı falan kadroya dahi enkaz denildiğini gördü bu gözler(Takım şampiyon olup şampiyonlar ligine direkt katılıyor bu arada, gelirlerini hesaplayın). Bunun adı ya cahillik ya nankörlüktür.
Şimdi konuya gelirsek hocanın bilerek ve isteyerek Galatasaray'a zarar vereceğine, yetkilerini kişisel menfaati için kullanacağına inanmıyorum. İnanmak için de sebebim yok, komisyoncu vs diye 10 yılı aşkın bir süredir zırlayan bu güruhun aksine, elimde done olmadan kafama göre iftira atmak mizacım değil. Taktik-teknik olarak bir şey bilmeyen adamın birisi avrupa olmak üzere 20 tane kupa alabileceğine inanacak kadar da müptezel değilim. Lakin bizim gibi kurumlar şahsiyetlere güvenerek iş yapmazlar. Dolayısıyla hoca "ben düzeltirim, ben ederim" gibi düşünüyorsa dahi iş işten geçmiş olabilir. Şu aşamada beni ilgilendiren kısım bu takımın nasıl toparlanacağı ve bunu kimin yapabileceği. Sezon başlamadan yazdığımız bütün problemleri misliyle yaşıyoruz, ekstra sıkıntılarımız da var. Terim'li takımlarda default olarak gelen motivasyon ve disiplin kısmında dahi büyük arıza var. Kondisyon durumumuz da kötü. Oyuncuların birbiriyle alakası yok. Takım olmakla alakamız yok yani genel olarak teknik-taktik-ortak motivasyon vs ne koyarsanız koyun adını. Bunların hepsi eksi. En kötü durum ise düzelen, umut veren hiçbir şey yok. Bireysel performanslar da 2-3 oyuncu hariç dip yapmış vaziyette. Şartlar böyleyken kan değişikliğinin kısa vadede iyi geleceğini düşünüyorum çünkü hocanın bir hükmü kalmamış gibi takım üzerinde. Transfer dönemleriyle tehdit etmek dışında bir aksiyon almıyor bu koşmayan, disiplinsiz ve isteksiz oyuncu grubu için. Beni hayal kırıklığına uğratan kısım bu oldu aslında. He şunu da söyleyeyim eğer Terim bu adamları zamanında kadro dışı bıraksa gençlerle çıksa ve benzer sonuçlar alsaydı buradaki en azılı Belhanda-Naga-Mariano düşmanları dahi "Neden oynatılmadı" diye zırlayacaktı %100.