Cevap: Fener Mercek Altında !
UEFA bu saatten sonra birşey yapmaz geçti artık.
UEFA bu saatten sonra birşey yapmaz geçti artık.
Hayır es geçmiyorum. Siz kısıtlmak ile kaldırmak arasındaki farkı es geçiyorsunuz. Kaldıkı savunma hakkı kısıtlansa bile bu kısıt kalkana kadar ceza yani nihai karar yine verilemez.
(10) Savunma hakkı, gizli kalması gereken hususların korunması ya da kovuşturmanın selameti
gibi olağanüstü koşullar söz konusu olduğunda kısıtlanabilir.
Bunun açıklaması ne ?
Peki arkadaşlar.
Bu böyle çok uzayacak. Şöyle bir önerim var; İçinizden birinin seçeceği 5 tane hukuk sitesine bu soruyu soralım. Hem de hiç eğip bükmeden. Federayon tafarların savunmasını almadan %100 kanıtlanmış olan bir şike için bile ilgili takım için ligden düşme cezası verebilir miydi?
Ne dersiniz?
Arkadaşım istersen dünyanın en iyi hukuk adamını getir yine de iki gerçeği değiştiremezsin...
1-Federasyonun karar vermek için mahmekeyi veya iddaanameyi bekleme gibi bir zorunluluğu yok, kanaat onun için yeterlidir, ki elde fazlasıyla kanaat oluşturacak tam 24 klasör delil var...
2-Soruşturma gizli olduğundan kovuşturmanın selameti söz konusu. Bu yüzden demin yazdığım 10. madde devreye girer.
Savunma hakkını emniyet ve savcılıkta verdikleri ifadelerde kullanmışlar zaten, zigot beyinli MAA! Daha neyin savunmasını alacaksın?
ya arkadaşlar federasyon istese karar vermeden önce savunma alamazmıydı?
Emniyete ve savcılığa verilen ifadeler ancak ifade sahipleri tarafından kabul edilirse savunma yerine geçebilir.
Ceza Hukuku ve Ceza yargılaması ayrı, Spor Hukuku ve disiplin kovuşturmaları ayrıdır. Her dal kendi bünyesinin ihtiyacına göre tanzim edilir.
Sedat Bahadır'ın söyledikleri Ceza yargılaması açısından geçerlilik arz eder. Buna eyvallah.
Amma velâkin Sedat Bayraktar Spor Hukuku ve Ceza Hukuku ayrımını yapamıyor. Spor hukuku kendi dinamikleriyle kaimdir ve somut durum karşısında ivediyetle karar verilmesi gereken bir daldır.
Savunma ceza yargılaması açısından davanın belkemiğidir. İddia makamı olmadan ya da savunma mercii bulunmadan dava olmaz. Ancak Sedat Bahadır bu noktada takılı kalıp fikir beyan ederken. Talimatnamedeki kısıtlayıcı hükmü görmüyor. Spor Hukuku dinamiklerini de çöpe atıyor.
Yapma Sedat, Yapma Sedat demek geçti içimden
Edecekler herhalde.Savcıya ayrı TFF'ye ayrı cevap mı verecekler ? Sorulan sorular aynı sonuçta.
Yani istense yapılır ama olay adaleti sağlamak değil biz fenerin paçasını nasıl kurtarırız olayıdır.
Ben onu kastedmetim. Yanlış anladınız. Yani taraflar: "Evet! bizim savunmamız verdiğimiz o ifadelerdir." demeliler. Biri çıkıp "Hayır ben çok daha detaylı ve delilli bir savunma hazırlıyorum. Dolayısıyla o verdiğim ifade savunmam değildir." derse savunma olarak kabul edilemezler.
Nesini yanlış anladım.Belki kabul edecekler arkadaş bu yol denendi mi ?
Kararların ivedi alınmasının gerekliliği Savunma Hakkının engellenmesine gerekçe olarak gösterilemez. Tekrar ediyorum hiç bir nihai karar veya ceza savunma alınmadan verilemez.
Yazdıklarımı iyi okumamışsın Sedat Bana halen Ceza Yargılaması kanalından bağlanıyorsun. 4 sene hukuk fakültesinde dirsek çürüttüm. Bir süre dosya ameleliği yaptım Bu işleri az çok bilirim yani. Söylemediğim üzerinden değil söylediklerim üzerinden cevaplandırın beni. Mesele haklı çıkma meselesi değil doğruyu bulma meselesi. Halen aynı genel prensip üzerinden Spor Hukuku dinamiklerini yok sayarak hareket ediyorsunuz.