Cevap: TSL 2009/10 Sezonu 2. Hafta | Galatasaray 4 - 1 Denizlispor | Maç Sonu
Klasik Rijkaard rotasyonu iyi oldu. Hem yedek oyuncuların güveni tazelendi, hem de takımın her oyuncuyla neredeyse aynı performansı verme konusuna bir çalışma daha yapıldı. Bu takımda mesela Keita çıkınca girecek olan Aydın veya Serdar, belki de Yaser takımın işlevini bozmamalı. Bu da oynayarak olur. Maç öncesi aç gibi bu kadar rotasyon fazla diyenlere Keita depar atsın diyorum.
Maçın yıldızı şüphesiz ki Keita'ydı. Bunun dışında Mustafa Sarp'ın hakikaten önemli bir transfer olduğunu bir kere daha anladık. Sürekli oyunu açan, pas isteyen, sürekli oyunu yaşayan, arkadaşlarına elleriyle seçenekler gösteren bir adam. Kısaca sorumluluk alıyor. Hücuma çıkıyor, atağın yönünü değiştiriyor. Bana göre tam joker.
Maçın yıldızına geçersek bütün Denizlispor'u sürükledi peşinden diyebiliriz. Bu kadar kuvvetli olmamalı bir kanat oyuncusu. Kardeşim Drogba mısın, Baptista mı? Öyleysen ne işin var kanatta. Yazık değil mi rakibin sol bekine?
Fiziğiyle, tekniğiyle, hızıyla sürekli ekarte etti adam yahu. Tek eksiği ise transfer haberinden sonra söylediğimiz son işte kararsız kalması. Pas mı atayım, şut mu çekeyim, driplinge devam mı edeyim derken bazen açısını, bazen topu kaybedebiliyor. Eh bu sorunu zaten bildiğimiz için pek sıkıntı olacağını sanmıyorum. Bu bilerek alındı zira. Ama işte o sağdan adamın tam ortasından geçecekmiş gibi top sürüşü yok mu? Çok acayip. Anelka çok yapardı bunu. Zaten başka yapan adamda gelmedi sanırım Türkiye'ye. Helal olsun, nazar değmesin.
Takım olarak pek mükemmel oynadığımızı söyleyemeyeceğim ama yüzde 86 gibi bir pas yüzdesine ulaşmak da gayet iyidir!
Uğur'un çok iyi oynadığını not edelim. 90 dakika çıkaracak kadar kuvvetlenmiş aslanım. Helal olsun.
Kaptan biraz yorgundu yahu. İlk yarı pek etliye sütlüye bulaşmadı. İkinci yarı canına okudu yine rakibin orası ayrı tabi. Tam iç gibi oynamıyor zaten. Felsefeye alışana kadar diziliş 4-2-3-1 gibi gözüküyor. Eh herkes alışınca son aşama diziliş olacaktır zaten.
Baros kısmetsiz bu ara. Geçen sene de arada bir böyle dönemleri olurdu. Pozisyona girme sıkıntısı olmadığı için geçicidir bu dönem. Hem Hakan Şükür'den kalma bir alışkanlığımız var bizim. Sabır sahibiyiz yani bu konuda.
Volkan hücumda iyi defansta rezildi. Eh beklenen hareketler bunlar. İsabetli ortalar açtı fakat. Baya bindirdi soldan. Ama işte defans oyuncusu olduğu için defansı iyi yapmalıydı. Emre Güngör çok iyi toplar attı sağa sola. Zaten ayağına hakim olduğunu göstermişti ilk geldiği sene. Yine o performansa yakın pas yüzdesiyle oynadı.
Emre Aşık ise çok acayip.
Tek yorumum bu. 36 yaşındasın ve böyle performans gösteriyorsun. Çok acayipten başka ne diyebilirim?
Kewell Baba yine gollerini attı, asistini yaptı. Böyle skora katkısı devam etsin de isterse sahada uyusun.
Ama hafif bir yorgunluk var gibi. İleriki haftalarda geçecektir.
Barış garip oynadı dün. Bazen çok iyi, bazen rezalet. Anlayamıyorum Barış'ı. Pandora'nın Kutusu gibi adam veya Kinder Süpriz Yumurta. İçinden ne çıkacağı belli değil.
Sonuca bağlayalım işi;
Denizlispor gibi ligin zayıf takımlarından birini yendik diye havalara uçmak, Denizlispor ligin zayıf takımı diye bu galibiyeti umursamamak gerekmez. Takımın yavaş yavaş oturması, Uğur'un geri gelmesi, Keita'nın rakipleri ortadan yarması!!
gibi güzel şeyler vardı. Ayrıca pas yüzdesinin muazzam olduğunu, topla oynama yüzdesinin ise bir o kadar iyi olduğunu söylemek lazım.
Güzel maçtı. Keyifliydi.