Ünal Aysal: "Galatasaray’ın Avrupa Süper Ligi’ne katılmak için girişimde bulunması gerek" - Sayfa 8 | GSCimbom - En İyi Galatasaray Taraftar Portalı ve Forumu

Ünal Aysal: "Galatasaray’ın Avrupa Süper Ligi’ne katılmak için girişimde bulunması gerek"


Boyle olmak gerekir, objektif ve saygili. Kimse %100 degil ki zaten, olamazda. Ama elestiri yaparken ya da karsidakini yaftalarken "biatci" demek cok irrite edici ve hatali. Hayri'nin yorumlarini okudum hemen hemen hepsine imzami atarim, Aysal'i elestirdigi kisimlari. Cunku baya baya buradaki herkes o donemi yasadi ama bazilari unutmus gibi yaziyor. Cok hatalari oldu Baskan'in da. Ama durust olayim, simdi Aysal kadar bir isim goremiyorum ben adaylar ve suanki yonetim icinde.

Yani gelse yeniden Baskan olsa bana gore bircogumuz sanirim "en azindan" evet der. Ama kendisi iste nasil ki Terim icin diyoruz o da sinirlarini bilmedi/bilemedi sonuc dunya kadar borc ve hocanin "koparilisi" (hoca da hatali burada). Gelen hocalar, Mancini (ucret disinda) vizyon olsun hadi sonucta City'nin hocasini aldin yakin zamanda, ama Prandelli falan rezalet tercohler. Ayrica yaptigi anlasmalar cok buyuk kulfetliydi. Ben bu acidan mesela besiktas'i kutluyorum son iki senedir cok dogru ve haddini bilen anlasmalara yapiyorlar sevmesekte bu gercek. Aysal, yada yeni muhtemel Baskan, hep oyle transferler yapsin demiyoruz ancak bunu, isi bilenlere biraksinlar ve dogru duzgun denetlesinler. Ayrica harcadiklari para bu klubun parasi ve gelecegi bunu unutmasinlar. Transfer yapmamakta olmaz, Cengiz Baskan'in hatasi da bu mesela. CL'ye forvetsiz gittik baya baya. Neyse, konu bu, dogruyu da soyle yanlisi da, ama saygi cercevesinde olmali elestiriler.
Objektif ve saygılı tartışana zaten ben de öyle yaklaşıyorum. Ama çıkıp da birisi nankörler, kripto fenerliler, iyi gün taraftarları falan deyip saygı bekliyorsa saygı mı göstereceğiz bir de. Ben bunlara diyorum işte biatçı diye. Hoca dışında herkes hatalıdır ama hoca haklıdır her şeyde. Böyle mantık yürütenler biatçıdır. Objektif bakamıyorlar çünkü. İşin içine duygusallık falan giriyor. Duygusallığın olduğu yerde mantık, objektiflik, profesyonellik ve liyakat olmaz.

Aysal en azından Drogba, Sneijder gibi oyunculara para döküyordu. Biz ise pili bitmiş Falcao'ya, arıza Belhanda'ya, sezonun çoğunda yatan Feghouli'ye para döküyoruz. Ayrıca şunu da unutmayalım. Aysal gibi vizyoner bir başkan varken maçlarda sadece 5 yabancı oynatabiliyorduk. Şu dönemde başkan olsa alacağı oyuncular daha farklı olurdu.
 
Siyasi olarak örnek vereyim. Çünkü kulüpte şu an başka örnek verecek kişi bulamadığım için. Ülkenin başındaki malum şahıs ile Mansur Yavaş veya Ekrem İmamoğlu cumhurbaşkanlığı seçimlerine girse, reis daha uzun süreli hizmet etmiştir diye onu mu destekleyelim? Bazılarının artık kredisi dolmuştur, verecek bir şeyi kalmamıştır. Zararları olmuştur daha çok zarar vermesin diye bazen uzun süreli hizmet etse de görevinden çektirmek gerekir.

Terim bu kulüpten 3 kere gitmiştir ancak hiçbirinde de kovulmamıştır. Son ayrıldığı dönemde de hoca ve başkan arasında problemler olmuş karşılıklı görüşerek ayrılmıştır. 2000'de taraftarlar kalması için tezahürat yaparken o İtalya'nın yolunu tutmuştur. 2004'te sanırım 5-0'lık bir Rize faciasından sonra bu kulübü bir daha çalıştırmayacağım ben ceketimi astım diyerek kendisi gitmiştir. 2013'teki olanlar zaten hepimizin malumu. Bu zamana kadar kim göndermiş hocayı? Hep kendisi gitmek istemiştir. Kaçmış demeyeceğim ama gitmiştir.

Aysal bu kulübe hiçbir başkanın vermediği katkıları vermiştir. Bir kere bu kulübün üzerindeki ölü toprağı atmıştır. Her branşta şampiyonluğu hedeflemiştir. Baskette gelen 23 yıl aradan sonraki şampiyonluk, EL Top 8, kadın basketbolda 14 sene aranın ardından şampiyonluk ve ELW'de ezeli rakibini yenerek Avrupa'nın en büyüğü yapmıştır, erkek ve kadın voleybol takımlarını tarihlerinde ilk kez Şampiyonlar Ligi'ne götürmüştür. Stancu'larla Zapata'larla bu kulübün başarılı olamayacağını, büyüyemeyeceğini görmüştür. Bir kulübün marka değerini artırırsan oyuncular da sana gelir. Bugün alabileceğimiz çoğu oyuncu bize gelmez çünkü marka değerimiz inanılmaz düştü. Sponsorlar gelmez marka değeri düştü. Aysal döneminde şorta çoraba kadar dünya çapında sponsorlar vardı.

Terim'in gitmesinden sonra Mancini'yi getirmesi bence doğru bir hamle değildi. Çünkü böyle yabancı bir hocayı getiriyorsan sezon ortasında değil sezon başlangıcında getireceksin ki kendi takımını kursun, kendi oyun felsefesini aşılasın. Sezon ortasında böyle bir hoca getirilmezdi. Ama Mancini başarılı da oldu. Fatih hocanın ilk maçta kendi sahasındaki Real faciasına rağmen gruptan çıkarttı. 10 senedir finale bile çıkılamayan ZTK'yi aldı. Tarihin en iyi feneri karşısında 2. oldu. Bu bence başarısızlık değil hatta başarıdır. Ama Terimciler Mancini'yi lanetle hatırlar. Hani geçen sezonki gibi bir tablo çıkarsaymış demek ki adamı idam edeceklermiş.

Fatih hocanın gitmesine kadar Aysal melek gibi bir adamken ne oldu da birden şeytanlaştırıldı ben de onu anlamıyorum.

Ölü topragini Ünal Aysal kaldirsaydi, neden 2014´den sonra o topragi kaldirmaya gücü yetmedi ? Galatasaray 2000-2010 arasi ekonomik olarak tarihinin en kötü dönemlerine gecirdi.

2010 öncesinde Galatasaray´i takip ettin mi bilmiyorum. Stancu, Cana gibi oyuncularin alinma sebebi, mücadeleci takim kurma fantazisi ile yola cikmaktan ibaretti ki, bir ton büyük liglerden transfer ile 2 sezon üst üste fiasko bitirmisti ligi takim.

Sana net olarak sunu söyleyeyim. 2011 ile 2014´ün arasinda daglar kadar fark var. Galatasaray´a 2011 yilinda büyük bir gelir girisi oldu. Yenilenmis stad ile, daha büyük gelir kalemi ile, yeni bir döneme girilmisti. Adnan Polat´da 100 milyon dollari amatör branslara yatirabilirdi, sirket birlestirmesine yatirdi. Bununla gelirlerimizi kurtarip, sermaye arttirimi yapabildik.
2014´de amatör branslara harcanacak kurus para kalmadi. Fenerbahce´nin kibirinden düstügü tuzaktaydik cünkü. Amatör branslar kendi yaginda kavrulmasi lazim, Fenerbahce´de adamlar cebinden 100 milyonlarca dollar harcamasina ragmen 20 yilda kulübü iflasa sürükleyen bu branslarin üzerindeki inat oldu.

Geldik 2014´e. Atilmis bir Ölü topragi yok. Tam tersi, Galatasaray´in geleceginin önünde toprak düstü. 7 yildir kulüp ortalikta kivraniyor, ve bu durumda en kritik anda kaos cikararak ilk gemiyi kendisi terk etti. Harcanacak para bitti cünkü.

Aziz Yildirim´in bir sözü var. Neyle yapacaksin söyle ?

Galatasaray her zaman iyi paralar futbol icin harcayabilir, ancak amatör branslara yüklenirsek kulüp bunu kaldiramaz, ve kaldiramadi da zaten. Mancini´ye ikinci sezon basi kulübün sartlari gösterildi, o da devam etmedi zaten.

Galatasaray´a kaynak yaratmadi ki hic, gitme sebeplerinin basi denizin bitmesi. Para kalmadi kulüpte, ve okkali UEFA cezalari kapidaydi.

Mancini konusunda sunu söylebilirim. Apo´dan sonra Okan takimin basina geldi, hata o oldu , bu oldu sampiyon yapti takimi. Neredeyse 6 yildir ligin zirvesinde oynayan takim, bugün küme düsme hattinda. Aponun mirasini bir yilda bitirdi. Bizimkisi 6 ay sürdü iste.

@Yasin Yıldırım

Siyaset de talihsiz bir kiyas. Adam sogan ekmek yerim yine X secerim diyor. Büyük oranda cikardan ziyade ideolojik bir tercih zaten. Zaten direk bu, ben xi seviyorum, karakterini seviyorum o yüzden destekliyorum meselesi.
 
Son düzenleme:
Fatih hocayı körü körüne savunan kim var forumda merak ettim
Unal Aysal'a karşı kullanılan sevgi sözcüklerini de mi biatçılık olarak değerlendireceğiz o zaman
Ustelik ben Unal Aysal'ı sevdiğimi de belirttim başlıkta.
Fatih Hoca'yı seven Unal Aysal'ı sevmeyecek diye bir kaide de yok. Her ikisinin de bize katkıları olmuştur.
Fatih Hoca ile geçmişimiz baya eskiye dayanıyor ve daha çok sevmek için neden var bir de. Ama dediğim gibi Unal Aysal'ın da D.ö,D.Y,M.C (son dönem başkanlar) den bazı alanlarda daha fazla katkısı olmuştur kulübe.
Hocayı sevenlere laf çarpmak için biatçı lafı dillere pelesenk edilmiş
Varsın biatçı desinler efsanemizi sevmek suç ise...
Yalniz son maç hariç gelen puan kayıplarında hocaya suç bulmayan var mı forumda, şu var diye gosterebilir misiniz merak ettim.
Hocanın hatalarının olduğunu hepimiz biliyoruz. Zaten mevcut yönetimde de kendi içinde bir çekişme mevcut.Son zamanlarda garip olaylar olmakta falan filan...
Ama Fatih hocayı eleştirmeyen bir rtasimi görmedim ben forumda bu süreçte şahsen
Sirf birilerini biatçı olarak nitelemek için bir yerlerden bir şey uydurmaya çalışmayın
 
Ölü topragini Ünal Aysal kaldirsaydi, neden 2014´den sonra o topragi kaldirmaya gücü yetmedi ? Galatasaray 2000-2010 arasi ekonomik olarak tarihinin en kötü dönemlerine gecirdi.

2010 öncesinde Galatasaray´i takip ettin mi bilmiyorum. Stancu, Cana gibi oyuncularin alinma sebebi, mücadeleci takim kurma fantazisi ile yola cikmaktan ibaretti ki, bir ton büyük liglerden transfer ile 2 sezon üst üste fiasko bitirmisti ligi takim.

Sana net olarak sunu söyleyeyim. 2011 ile 2014´ün arasinda daglar kadar fark var. Galatasaray´a 2011 yilinda büyük bir gelir girisi oldu. Yenilenmis stad ile, daha büyük gelir kalemi ile, yeni bir döneme girilmisti. Adnan Polat´da 100 milyon dollari amatör branslara yatirabilirdi, sirket birlestirmesine yatirdi. Bununla gelirlerimizi kurtarip, sermaye arttirimi yapabildik.
2014´de amatör branslara harcanacak kurus para kalmadi. Fenerbahce´nin kibirinden düstügü tuzaktaydik cünkü. Amatör branslar kendi yaginda kavrulmasi lazim, Fenerbahce´de adamlar cebinden 100 milyonlarca dollar harcamasina ragmen 20 yilda kulübü iflasa sürükleyen bu branslarin üzerindeki inat oldu.

Geldik 2014´e. Atilmis bir Ölü topragi yok. Tam tersi, Galatasaray´in geleceginin önünde toprak düstü. 7 yildir kulüp ortalikta kivraniyor, ve bu durumda en kritik anda kaos cikararak ilk gemiyi kendisi terk etti. Harcanacak para bitti cünkü.

Aziz Yildirim´in bir sözü var. Neyle yapacaksin söyle ?

Galatasaray her zaman iyi paralar futbol icin harcayabilir, ancak amatör branslara yüklenirsek kulüp bunu kaldiramaz, ve kaldiramadi da zaten. Mancini´ye ikinci sezon basi kulübün sartlari gösterildi, o da devam etmedi zaten.

Galatasaray´a kaynak yaratmadi ki hic, gitme sebeplerinin basi denizin bitmesi. Para kalmadi kulüpte, ve okkali UEFA cezalari kapidaydi.

Mancini konusunda sunu söylebilirim. Apo´dan sonra Okan takimin basina geldi, hata o oldu , bu oldu sampiyon yapti takimi. Neredeyse 6 yildir ligin zirvesinde oynayan takim, bugün küme düsme hattinda. Aponun mirasini bir yilda bitirdi. Bizimkisi 6 ay sürdü iste.

@Yasin Yıldırım

Siyaset de talihsiz bir kiyas. Adam sogan ekmek yerim yine X secerim diyor. Büyük oranda cikardan ziyade ideolojik bir tercih zaten. Zaten direk bu, ben xi seviyorum, karakterini seviyorum o yüzden destekliyorum meselesi.
Zaten son 1 senesinde başarısız olduğunu söylemiştim. Prandelli tercihi gerçekten kötü bir karardı. Ekibi değiştirdi, devre arasında yapılan hatalı transferler vs. Ve son olarak genel kurulun Riva ve Florya'da kendisine yetki vermemesi sonrası bu kulüp bana güvenmiyorsa benim burada işim yoktur diyerek kendisi gitti. Birileri gibi koltuğa yapışmadı. Bu anlamda kendisini tebrik ediyorum. Kulübü kişisel egosu için uçuruma sürüklemedi. Neyse ki Duygun, Apo ve Hamzaoğlu'yla ite kaka da olsa şampiyon olmayı başardık. Sonra tabii bu başarının aslında pirus zaferi olduğu ortaya çıktı.

Parasızlıktan ziyade dediğim gibi Florya ve Riva arazilerinde kendisine yetki verilmemesi, yabancı sınırlaması, azalan taraftar desteği, hükümet dahil herkesle mücadele etmesi gibi sebeplerden dolayı gitmek istedi. Aziz'in en zorlandığı, sürekli kendisinden ayar yediği bir başkandı sonuçta neden onun açıklamasıyla gitsin ki?

Amatör branşlara hayvan gibi bütçeler verilmesine ben de karşıyım. Ama 1-2 milyon dolarlık bütçelerle ancak küme düşme mücadelesi verirsin. Formaliteden maçlara çıkarsın. 20-30 senedir şampiyon olamayan branşları şampiyon yaptı Avrupa'da iyi yerlere getirdi ismimizi duyurdu. Bu bence başarılı olduğu en iyi konulardan biriydi.

Apo'nun mirasını Okan yedi düşüncene katılmıyorum. Apo 3 senedir şampiyonluğun kuyruğuna gelen ama şampiyon olamayan loser bir hocaydı. Okan ilk senesinde şampiyon oldu. Avrupa'da Manu'yu yendi. Bu sezonki başarısızlık Başağın artık misyonu kalmadığı içindir. Bir de oyuncular çok yaşlandı, yenilenmeye gidilmesi lazım sürekli aynı oyuncular artık onlar da sıkıldı kulüpten bir amaçları kalmadı. İlk devredeki fener maçında hakem katliamına gitmeselerdi daha yukarılarda olurlardı bence. Ayrıca Apo'yu da gördük. Bjk'den yaka paça kovuldu. Ts'de son 7 maçta 1 galibiyeti var. Apo aşağı yukarı 15 senedir hocalık yapıyor bu sezon kazandığı süper kupa dışında (kaldı ki o maça çıkma hakkını da kendisi kazanmamıştı) bir başarısı yok. Okan hocanın bütün kupalardan 1 tane var kısa hocalık kariyerinde. Mancini de doymuş, yaşlı, iddiasız bir takıma gelmişti. Gelmeden önce takım çok iyiydi sanki de o takımı dağıtmış gibi söylemek doğru değil.

Siyaset örneğini de bir önceki mesajında Terim uzun yıllardır bu takımın başında Aysal'ın o kadar hizmeti yok o yüzden Terimin arkasında durmalıyız dediğin için verdim.
 
kim yedi

herkes yeni sezonu beklerken bana müsade diyip gitti italyada klüp bulurum elbet diye. sonra da interde ortaya çıktı

niye tarihi yeniden yazma gayreti var bilhassa hocamıza cephe alan rtaşlarımızda acaba
Kimsenin Mancini' yi yediği filan yok. İlle öyle diyeceksek bizzat Aysal' dır...

Şöyle ki; Mancini' nin, başından beri neredeyse sınırsız bütçelerle çalışmaya alışkın, 'transfer oburu' bir TD olduğunu Dünya Alem bilir. FFP taahhütleri vermiş olmasına rağmen kendisini muazzam bir 'Proje'' vaadiyle kandırarak göreve getirdi hazret. Sonra adam baktı ki kendisine sunulan proje bir palavradan ibaret, hass....i basıp gitti, tazminat filan da istemeden, helal olsun...

Rutin olarak Aysal' a güzellemeler yapan kişiler önce buna cevap versinler ki kendilerini bir nebze ciddiye alayım...
 
Yazmayacaktim ama Ünal Aysal başkanın neden bıraktığı yönünde algı yapan mesajlar görünce renktaşlardan bilgilendirme mabinda olayları anlatayım.Unal Aysal o dönemde yönetim kadrosunu değiştirip daha profesyonel bir yapıya geçmek isterken "kulüp üyelerinden iki şey istedi.Birincisi amatör şubelerin özelikle de basketbolun sirketlesmesi (sponsoru da kendisi olacağını söyledi ve bu sayede sürekli Eurolig'de oynayacak iddialı bir takım ve kulübe extra yük olmayacak bir branş vaad etti) ikincisi de yaklaşan UEFA Finansal Fair Play kurallarına uymak için yeni gelir getirici kaynak olarak Riva Arazisi projesine onay.Kulup üyeleri arkadan kulis yapıp ikisine de izin vermeyince o da madem siz bana ve projelerime inanmıyorsunuz üstüne de beni kulübün mallarını yiyecek bir düşman olarak görüyorsunuz diyerek küstü ve görevi bıraktı.Ayni kulüp üyeleri sonraki başkanlardan Dursun Özbek'e hem Riva hem de Florya yetkisini verdi.Durum bundan ibarettir.Aysal'a düşmanlık yapan idareciler kimdir derseniz de görevden aldığı yöneticileri ve başarısı olamsini istediği muhalif gruptu.Ha kusmeseydi, mücadeleye devam etseydi o da onun tercihi.Saygi duymak gerekir.Belki yine bırakmazdı ama ülkede siyaset, federasyon üzerine gelirken bir de içerden darbe yemek ağrına gitti...Yine de belli zaman geçtikten sonra Dursun Özbek baskın seçim yaparken TRT Spor'a çıkıp açık açık Mustafa Cengiz'e destek çıktı ve sürpriz şekilde ilk seçimini kazanmasıni sağladı.Basketbol için aynı teklifi ve.destegi vereceğini Mustafa başkana da söyledi ama maalesef o sirketlesme teklifini Genel Kurul'a getirmedi... İkinci bir hususta onun hedefinde, vizyonunda hep Avrupa'nin elit takımları ile yarışmak vardı.Özetle kulübümüz kültüründe var olan hiçbir başarı cezasız kalmaz düsturuyla Bizans Oyunları ile gönderildi;kaçmadı, bırakmadı.
 
Zaten son 1 senesinde başarısız olduğunu söylemiştim. Prandelli tercihi gerçekten kötü bir karardı. Ekibi değiştirdi, devre arasında yapılan hatalı transferler vs. Ve son olarak genel kurulun Riva ve Florya'da kendisine yetki vermemesi sonrası bu kulüp bana güvenmiyorsa benim burada işim yoktur diyerek kendisi gitti. Birileri gibi koltuğa yapışmadı. Bu anlamda kendisini tebrik ediyorum. Kulübü kişisel egosu için uçuruma sürüklemedi. Neyse ki Duygun, Apo ve Hamzaoğlu'yla ite kaka da olsa şampiyon olmayı başardık. Sonra tabii bu başarının aslında pirus zaferi olduğu ortaya çıktı.

Parasızlıktan ziyade dediğim gibi Florya ve Riva arazilerinde kendisine yetki verilmemesi, yabancı sınırlaması, azalan taraftar desteği, hükümet dahil herkesle mücadele etmesi gibi sebeplerden dolayı gitmek istedi. Aziz'in en zorlandığı, sürekli kendisinden ayar yediği bir başkandı sonuçta neden onun açıklamasıyla gitsin ki?

Amatör branşlara hayvan gibi bütçeler verilmesine ben de karşıyım. Ama 1-2 milyon dolarlık bütçelerle ancak küme düşme mücadelesi verirsin. Formaliteden maçlara çıkarsın. 20-30 senedir şampiyon olamayan branşları şampiyon yaptı Avrupa'da iyi yerlere getirdi ismimizi duyurdu. Bu bence başarılı olduğu en iyi konulardan biriydi.

Apo'nun mirasını Okan yedi düşüncene katılmıyorum. Apo 3 senedir şampiyonluğun kuyruğuna gelen ama şampiyon olamayan loser bir hocaydı. Okan ilk senesinde şampiyon oldu. Avrupa'da Manu'yu yendi. Bu sezonki başarısızlık Başağın artık misyonu kalmadığı içindir. Bir de oyuncular çok yaşlandı, yenilenmeye gidilmesi lazım sürekli aynı oyuncular artık onlar da sıkıldı kulüpten bir amaçları kalmadı. İlk devredeki fener maçında hakem katliamına gitmeselerdi daha yukarılarda olurlardı bence. Ayrıca Apo'yu da gördük. Bjk'den yaka paça kovuldu. Ts'de son 7 maçta 1 galibiyeti var. Apo aşağı yukarı 15 senedir hocalık yapıyor bu sezon kazandığı süper kupa dışında (kaldı ki o maça çıkma hakkını da kendisi kazanmamıştı) bir başarısı yok. Okan hocanın bütün kupalardan 1 tane var kısa hocalık kariyerinde. Mancini de doymuş, yaşlı, iddiasız bir takıma gelmişti. Gelmeden önce takım çok iyiydi sanki de o takımı dağıtmış gibi söylemek doğru değil.

Siyaset örneğini de bir önceki mesajında Terim uzun yıllardır bu takımın başında Aysal'ın o kadar hizmeti yok dediği o yüzden Terimin arkasında durmalıyız dediğin için verdim.

Sorunun temelinde sen cok ufak ayrintilarda kalmissin. Mesela Prandelli tercihi neye göre yanlis ? Olay tercihlerden ibaret degil, hangi vasif ve bilgi birikimle tercih yapiyor mesela... Temelden ibaret. Yada kötü transferler yapildi diyeceksin. Aysal´in tercihleri direk kulübün ekonomik durumu ile alakali. Takim Sampiyon oldu, Sampiyonlar Liginde guruplardan cikti, yine sampiyonluga yürüyordu, en zirvedeyken, kadro genel olarak da maliyetliyken Drogba ve Sneijder´e geri dönüsü olmayan büyük paralar gömüldü. Cöküsün baslangici. Almanlardan cok örnek verilir, bu durumda hic bir Bundesliga Baskan´i böyle bir hamle yapmaz. Simdi sundugun aristo mantigina göre iki emektar süperstar geldiginden, takimin kaliteli oyuncu ile dolmasiydi, ama biliyoruz ki yerli yabanci tam tersi oldu. Cünkü Deniz bitti, kaynak üretemedi, koymadi da. Yildiz alip bu duruma düsersen, avrupalilar "iste klasik türkler" diye gülerler aralarinda ancak.

Koltugu yapisma olayi da o degildir. 10 sene kulübün basindadir, kimse istemez, küfür kiyamete ragmen o koltuga yapismistir. Kimse Aysal´in koltuga yapistigini iddia etmiyordu. Aysal´in zaten sadece ücüncü sezonu, bizde Baskanlar cok degisse de, bir Baskan icin uzun süre degil. Ve herseyin yeri ve zamani var. Bu tarz degisimler sezon icinde genelde felaket sonuclar dogrur. Ancak senin tabirin ile Baskan oldugu gece hangi yilda oldugumuzu sorsam, hafif alkollü, kisik ses ile 1964 diyecek Duygun Yarsuvat o sezon ölü topragi atip Sampiyon yapmistir kulübü.

Yahu bir sene dayanamadi bir sene. Daha da kötüsü nasil icine sindirdi Aziz Yildirim´in sizi degistirecegiz sözünden sonra gitmesi ? Hem Galatasaray´i basarili hocasindan kopardi, hemde kendisi kacti. Sabotaj kokan bir hareket bu.

Plot Twist. Hadi sen Mancini´yi cok seversin. Diyelim ki Terim gibi iki kere üst üste sampiyon oldu, ceyrek final oynadi. Baskanda Adem Cakar. Canim sikildi kovdum ücüncü sezonun basinda. Gemi batarken bir sene sonra da kendim kactim kritik haftalarda. Bana ne dersin bu durumda ? Muhtemelen rakiplerimden, yada baska bir yerlden birsey karsiliginda bir sabotaj eylemi yaptigimi düsünürsün.

Siz Federasyona iki laf cakmasindan hosnut olabilirsiniz, ama ben kelime bile etmeyen, gerektiginde o TFF binasina girip icerde analar aglatan bir Baskan´i tercih ederim. = Bos laflar müdürlügü Baskanligina gerek yok. Twitterden nihat dogan´da laf sokar.

Amatör branslarin devamliligi yok mesele orada. Iki sene para akitmamiz ile kaldik. Mustafa Cengiz´in tek artisi bunu yapmamasi gözümde. Lüksümüz yok oralarda formalite disi iddia ortaya koymakta. Hele ki zenginlerin o branslara el atmadan sansimiz yok. Aziz Yildirim´in da dedigi gibi devamliligi olmayan hersey tesadüftür.


Futbolda basari somut bir olaydir, siyaset ideolojik bir tercihtir. Mesele Terim´in uzun süre hizmet etmesi degil sadece, her basarida var olmasi. Terim Aysal´siz da var, tersi ise yok bizim acimizdan. Bak ben Aysal düsmaniyim ya, cok görmek isterdim en azindan 2018 yilina kadar devam etmesini görevine. Kisisel olarak Galatasaray´in sikintili durumda nasil bir keramet ortaya koyacagini.


Abdullah Avci sistem adami. Okan bir Sampiyonluk daha kazanmadan, o sampiyonluk gözümde tesadüften ibarettir. Avci o takimin basinda 10 yildan fazla görev yapti, ve kendisinin kurguladigi bir sistem var. Yillardir cizgiye en cabuk, ve oradan en hatasiz pas oyunu yapan takim Basaksehir ligde. Bir sene öyle devam etti takim, nezaman Okan birseyler degistirmek istedi, tepetaklak oldu hersey.
Apo kisisel hirsinin kurbani oldu.
 
Yazmayacaktim ama Ünal Aysal başkanın neden bıraktığı yönünde algı yapan mesajlar görünce renktaşlardan bilgilendirme mabinda olayları anlatayım.Unal Aysal o dönemde yönetim kadrosunu değiştirip daha profesyonel bir yapıya geçmek isterken "kulüp üyelerinden iki şey istedi.Birincisi amatör şubelerin özelikle de basketbolun sirketlesmesi (sponsoru da kendisi olacağını söyledi ve bu sayede sürekli Eurolig'de oynayacak iddialı bir takım ve kulübe extra yük olmayacak bir branş vaad etti) ikincisi de yaklaşan UEFA Finansal Fair Play kurallarına uymak için yeni gelir getirici kaynak olarak Riva Arazisi projesine onay.Kulup üyeleri arkadan kulis yapıp ikisine de izin vermeyince o da madem siz bana ve projelerime inanmıyorsunuz üstüne de beni kulübün mallarını yiyecek bir düşman olarak görüyorsunuz diyerek küstü ve görevi bıraktı.Ayni kulüp üyeleri sonraki başkanlardan Dursun Özbek'e hem Riva hem de Florya yetkisini verdi.Durum bundan ibarettir.Aysal'a düşmanlık yapan idareciler kimdir derseniz de görevden aldığı yöneticileri ve başarısı olamsini istediği muhalif gruptu.Ha kusmeseydi, mücadeleye devam etseydi o da onun tercihi.Saygi duymak gerekir.Belki yine bırakmazdı ama ülkede siyaset, federasyon üzerine gelirken bir de içerden darbe yemek ağrına gitti...Yine de belli zaman geçtikten sonra Dursun Özbek baskın seçim yaparken TRT Spor'a çıkıp açık açık Mustafa Cengiz'e destek çıktı ve sürpriz şekilde ilk seçimini kazanmasıni sağladı.Basketbol için aynı teklifi ve.destegi vereceğini Mustafa başkana da söyledi ama maalesef o sirketlesme teklifini Genel Kurul'a getirmedi... İkinci bir hususta onun hedefinde, vizyonunda hep Avrupa'nin elit takımları ile yarışmak vardı.Özetle kulübümüz kültüründe var olan hiçbir başarı cezasız kalmaz düsturuyla Bizans Oyunları ile gönderildi;kaçmadı, bırakmadı.

Bana anlatsana bu profesyonel yapiyi ve görev dagilimini, ve nasil ve nekadar para kulübe getirecegini (Her firsatta benim parama Galatasaray´in ihtiyaci yok diyen Aysal´in). Ciddi bir sekilde bukadar plan ve proje yapan bir insanin (tesadüfen ki üst üste ligde ve avrupada kötü sonuclar gelirken) bir anlik duygusal reaksiyondan baskanligi birakmasi nekadar mantikli ? Cocuk oyuncagi mi bu ?

Galatasaray Kültüründe de elestiri vardir, kimi dolu, kimi bos konusur kongrelerde. Yetki verilmedigi basli basina yalan zaten. Ama eger bunu kendisi iddia ettiyse, 80´lerden beri somut bir sekilde var olan bir projeyi sahiplenen bir sahistan beklenilen palavra türündendir ancak.

Yada daha net sorayim, bana yetki icin yapilan oylamayi anlatsana bir zahmet. Tam olarak kac üye yetki verdi, kac üye vermedi ??? Oylama nezaman gerceklesti ?
 
Ünal Aysal' a gayrımenkuller konusunda yetki verilseydi, her şey bir anda toz pembe olacaktı zannediyor hala bazıları. Yahu anlayın artık, futbol dışı faaliyetlerden elde edeceğin gelirin FFP ile alakası yok; futbol faaliyetlerinde gelir-gider dengesini tutturman gerekiyor ve o manada denizi tüketip gemiyi çoktan karaya oturtmuştu hazret. Bilmiyorsunuz, öğrenmeye de niyetiniz yok, ezbere car car!..
 
Ha, bu arada iyi ki FFP diye bir şey çıkardılar da şu an hala Galatasaray diye bir kulüp var...Aysal-Mancini ikilisinin muhteşem ''Vizyonist'' transferleriyle, UCL şampiyonu olsak bile altından kalkamayacağımız külfetlerin altına girmemiş olduk...
 
Bana anlatsana bu profesyonel yapiyi ve görev dagilimini, ve nasil ve nekadar para kulübe getirecegini (Her firsatta benim parama Galatasaray´in ihtiyaci yok diyen Aysal´in). Ciddi bir sekilde bukadar plan ve proje yapan bir insanin (tesadüfen ki üst üste ligde ve avrupada kötü sonuclar gelirken) bir anlik duygusal reaksiyondan baskanligi birakmasi nekadar mantikli ? Cocuk oyuncagi mi bu ?

Galatasaray Kültüründe de elestiri vardir, kimi dolu, kimi bos konusur kongrelerde. Yetki verilmedigi basli basina yalan zaten. Ama eger bunu kendisi iddia ettiyse, 80´lerden beri somut bir sekilde var olan bir projeyi sahiplenen bir sahistan beklenilen palavra türündendir ancak.

Yada daha net sorayim, bana yetki icin yapilan oylamayi anlatsana bir zahmet. Tam olarak kac üye yetki verdi, kac üye vermedi ??? Oylama nezaman gerceklesti ?
O günleri hatırlarsan bütün bunlar konuşulurken başkana her taraftan istifa et, onay vermeyeceğiz mesajları gitti belli üyeler tarafından.Dolayisla alamayacağı yetki için genel kurul bile yapmadı, bıraktı.Ayni kişiler kurtuluş yolu olarak Dursun Özbek'e Riva yanında Florya'yida verdi.Mustafa Cengiz şimdi zor aldı Florya'yi.
Renktasim ikinci olarak Fatih Terim'i de göndermedi Allah aşkına yapmayın Terim Demirören'in bol sıfırlı euro teklifinin üzerine atlayıp kaçtı.Onu da başkana yüklemeyin.
Üçüncü olarak Profesyonel yapı kalıcı başarılar için ona göre zorunluluktu.O kısa vadeli başarı kazanarak önce "üzerimizdeki ölü toprağını atalım"dedi ve başardı.Sonra tam kalıcı başarıya ve kurumsal yapıya kavuşacağı anda 'mekanin sahibi biziz" diyenler çıktı.Bu bir tercihtir, tıpkı ülkemizin başkanlık sistemine geçmesi gibi yeni bir anlayıştır.Bu durum da bazı güç odaklarıni (profesyonel olamayan) rahatsız etmiştir. bugün Avrupalı başarılı örneklerinde olduğu gibiydi(Bayern Münih tarzı).İsi bilen profesyonel isimleri göreve alıp karar verdiği bir yapıda. ama kulüp üyeleri bunu kulübü sermaye odaklarına satmak olarak algılıyor.Hallbuki olay sermaye odakları ile ortaklıkta yönetimin hızlı karar alma olayı idi.
 
Son düzenleme:
Üst Alt